Yeni bir yıla girdik ve ben yavas yavas blogda daha sık yazmak icin son 1 aydır ugrasıyorum. Soyle kı okudugum kıtap ve filmler hakkında birseyler yazmaya kendimi zorladıkca hızla akan hayatta daha cok zıhnı aktıvıtelerımı kayıt altına gecırdıkce yaptıgım ıslerin cok daha kalıtelı bir hale burundugunu bılıyorum. Gecen sene ekim ayında Riyada tasındık ve yasadıgım zıhnı kırılmalarımı bir de mekansal olarak yeniledim. Yeni bir cizgiyle hayata her yonuyle tekrar baslıyorum. Bu asamada haftada bir kıtap bitirip ailece ya da yalnız basıma bir film seyretme ve bunlar hakkında blogumda yazma kararı verdim ve aralık ayında da bunu uyguladıgımı dusunuyorum. Gecen sene hafta sayısı kadar (52) kitap (15.180 sayfa) okumusum ama bunun cogunu bloga yazmadıgım ıcın hafızamda derınlere saklanmıs. Bunları yazıya gecırmek bir nevi arkada kalan verileri öne dogru cagırmak, birbirlerine baglamak ve gelecek zaman oldugunda geriye donup kopya cekmek ıcın ıyı oluyor. Riyada taşındığımdan beri duzenli günlük yaziyorum ve buna bu sene de devam etmek istiyorum. İspanyolca ve almancadan sonra bu seneden itibaren ingilizce ve Arapçaya daha profesyonel anlamda çalışacağım.