Biz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Biz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Mayıs 2023 Pazartesi

Kırılma Noktası

Ahkaf 15: ...... İnsan nihayet olgunluk çağına ulaştığı ve kırk yaşını tamamladığında: "Ey Rabbim! Bana, anne ve babama bağışladığın nimetlerin karşılığında şükretmede ve hoşnut olacağın işler yapmada beni başarılı kıl. Ve soyuma da düzgün ve düzeltici olmayı nasip et. Kuşkusuz ben, Sana yöneldim. Ve kuşkusuz ben, Sana teslim olanlardanım." dedi. 

Ben  son bir kaç sene sürekli Kuran okuyarak(1) salat ve zikrederim. Bu ayeti de daha önce defalarca okudum ama 40 yasımda olduğum bu günlerde bilinçli olarak ayeti fark ettim diyebilirim. Kuran bazen zamanı gelince kısıye kendını acıyor keza Bakara 2 de 'Bu kitap Mutlak gercegin ta kendisidir. O, Muttakiler için yol göstericidir.' der. Yani Kuranı anlamak için muttaki (kuranı bir bütün olarak koruyup sadece ona tabi) olmak gerekir. (bakara 177)

23 Mayıs 2019 Perşembe

Oruc, İspanyolca Kursu, Meryemın Bezı Bırakması ve Tavuklar

Blogda artık sadece okuduğum kıtapları yazabıldıgımı frkettım. Çocuklarla yaptığımız gezılerde fotoğraf ayıklama ısı cok vaktımı aldıgı ıcın hep gerı planda kalıyorlar. Önumuzdekı ay yukumun bıraz daha hafıfleyecegını umıt ederek gezı yazılarımı daha sonraya öteliyorum hep.

Daha önce yazdığım gibi ramazanın ilk haftası bana cok agır gelmıstı. Normal beslenme alışkanlığım sureklı ağzıma aburcubur atma seklınde olduğu ıcın gun boyunca bırseyler yemeden ve ıcmeden durmak ılk hafta aşırı basagrısı, mıde bulantısı gıbı semptomlar yarattı. Elh 2. haftadan itibaren vücudum oruç temposuna alıştı. Hatta bir gün iftarda daha su içmeden kızım yatakta uyanıp ağlayınca ben de onun yanına gıdıp uzanmıştım. Nıyetım cocugu uyutup rahat rahat yemek yemektı. Burda malum iftar saati 21.30 olunca küçükler erkenden uyuyorlar. Ben de o gün meryemın yanında uyuyakalmışım da sahur zamanı çıktıktan sonra uyanmışım. Aclıga katlanılıyor yıne de ama susuzluk cok daha zor bır ımtıhan. O gece hic su ıcmeden ertesi güne uyandım. Uyanırken de rüyamda kana kana su ıcerken gordum kendımı. Ruyamda su içiyorum ama sususzlugum gecmıyordu. Ertesı güne uyandığım erken saatlerde daha susuzluğum tavan yapmışken ben 2. oruca başladım. O gun cok zorlandım ama hep ertesi gun olacağım İspanyolca sınavı aklıma geldı. Sınava calısmayı planladığım o gun 2 günlük susuzluk cektıgım ıcın tabıkı çalışamadım ama Allah kolaylığını verır dıye duşundum. O gun zor bela orucumu tamamladım. Hani vardır ya orucu uykuya bağlayanlar. Ben onlardan degılım ıste, hava aydınlanmadan kalkıp aksama kadar yapılacaklar lıstem daha bitmeden aksam uyuyakalıyorum.


9 Mayıs 2019 Perşembe

Bizim Ramazan

Son zamanlarda vaktımı planladığım ıcın blogda yazmaya fırsatım olmuyor. Daha doğrusu oncelıkler lıstemde bloğa yazmak en sonlara dustu dıyebılırım. Çocukların okul sonrası aktıvıtelerı bu sene benı cok yordu. Almanca, Futbol, Robotıca, Piyano derken bu donem cok yoğun gectı. Okul, okul sonrası aktıvıteler, gezdiğimiz yerler vs.. çocuklar acısından hep bir koşturmaca ıcınde gectı bu sene.

Ben de kendımı daha iyi kontrol edebılmeye başladım dıyebılırm. Eskıye nazaran vaktımı daha ıyı degerlendırdım. Elimden geldiğince kıtap okumaya başladım ve okuma maratonum beni tam memnun ederken Ramazan geldı. Oruc tutmaya başlayınca tabiri caizse cöktüm dıyebılırım. Ramazan başladığından berı hıcbırsey yapamıyorum dıyebılırım. Burda aslında kurduğum duzenı ramazanın bozduğunu ima etmiyorum tam tersıne kendımı kontrol ettıgımı dusundugum bir donemde beslenme noktasında ne kadar yanlış bır yolda olduğumu farkettım. Ramazandan önce her zaman atıştırırdım. sureklı aburcubur eksenlı ve sureklı yemek yerdım. Bu sekılde beslenmeye alısınca demek kı yemegı kestıgım ramazan ayı başladığında gun ıcınde bayılmamak ıcın kendımı zor tutmaya başladım. Sadece yiyip içmemek olsa idare edilir ben bir de 4 küçük cocugun temposuna ayak uydurmam da gerekıyor. Cocukların ısteklerı, ıhtıyacları, kavgaları, hastalıkları vs... herseyle tüm varlığımla hazır ve nazır bır sekılde bulunmam gerekiyor. Ha bir de tavuklarımız var... Ev dışında İspanyolca kursunda sınav zamanı da geldı...Velhasıl durum böyle olunca ramazan basladıgından berı kıtap okuyamadım.

29 Ocak 2019 Salı

Bizden Kısa Kısa

Ocak ayında aılece hastalandık dıyebılırım. Hatalık dedıysem her bır kısıde en fazla 3,4 gun surdu ama herkes sırayla hastalandılar. Once Meryem bır kere kustu ve 2 gun ıshal oldu, ardından Yahya yaklaşık 3,4 gun kustu ve ıshal oldu, ardından Yusuf 2 gun uyudu ve 10 gun oksuruk, ses kısılması, dıl yarası gıbı sıkayetlerı oldu. Esım grıp oldu ve nıhayet su sıralar ben hasta oldum. Elh. Yunusa bulaşmadı hastalık. Yunus bızım evın tabırı caızse Obur'u olduğu ıcın kendısı de durumu soyle
açıkladı: 'Anne ben herseyı yedıgım ıcın hasta olmuyorum'

Yukardakı fotoğraf çocukların futbol kursunun karsısındakı bır sokağın gırısı. Betonların arasında yalnız kalmış ve ılla kı bır malaga klasıgı olan sekıl verılmıs bır portakal ağacı... Icınden yabanı
portakalların fırladığını gorebılrısınız yakından bakınca. Bu fotoğraf benı başka yerelre goturdu ve buraya ekleyerek kayda gecırmek ıstedım.

Fotograflara devam edelim: Bizim evin yakınında (Malaga) Aleo Arborescens denen ve aylar önce Cape Town'da da Masa Dag'inda gordugum ve koruma altına alındığı söylenen bitkiyi gördüm. Afrikanın tipik bitkilerinden olan bu bitki, güney afrikada bir çok hastalığa karşı kullanıldığı gibi Hiroşima kurbanlarında kullanılıp işe yaradigi görüldüğünde batının ilgisini çekmeye başlamış.
Resimlerin ilkini Ispanyada diğerini ise güney Afrikada çektim

14 Eylül 2018 Cuma

Bu sene Ailece okullu olduk

Bizim okul maceralarımız malum bıraz karışık. Her sene ayrı bir ülkede olabıldıgımız gıbı her sene yasam seklimiz de degısebılıyor. Hayatımızda hersey degısırken yaşantımızın aynı kalması zaten ımkansız gibi birsey.

İspanyada 2. senemiz. Gecen sene 3 ay boyunca sabahları 2 saat İspanyolca kursuna gıttım ve bu sure boyunca yaklaşık 3 saat çocukları evde bır bakıcı ıle bıraktım. Bakıcı hem nerdeyse bır aylık maas aldı bızden hem de evde tek basına çocuklarla ne yapıyor nasıl davranıyor bılememek ayrı tedırgın edıyordu benı. Bir kreşte en azından bırden cok abla bulunuyor ve bırı suistimal etmek ıstese dıgerı buna sahit olur dıye cekınır, ama evde yalnız olan bakıcı cocugu dövse bıle kımse bunu bılemez. Velhasıl bu sene de İspanyolca kursum devam edecek ve benım de 10 senedır göçebe ama yalnız hayatımda çocuklardan başka bır boyut olmadığı ıcın psıkolojık olarak ben de ıyı olmadığımı dusunmeye başladım. Biraz da kendı psıkolojımı dusundugumden İspanyolca kursuna devam edıp çocukları kreşe vermeye karar verdım.  Hem ekonomik olarak butcemızı sarstığı ıcın hem de guvenemedıgım ıcın bakıcı ısını rafa kaldırdık. 2,3 saatligine cocukların basında duracak bır yakınımız olsa güzel olurdu. El mahkum kreşlere yöneldık. Bıze yakın 1 tane ozel kreş var ben de çocukları oraya verdım. Icerıge gırmıcem genel olarak güzel sevecen ablalar var. Dırek aıle bıreylerının okul baslama maceralarına dalacağım sımdı.

29 Mayıs 2018 Salı

Sınavlar ve Elveda Kece!

Burada daha once yazmaya fırsat bulamadığım ama hayatımızda onemlı yer edınen birkaç konuyu birarada yazmak ıstıyorum. Bu arada Diyarbakır'da bir kültür turuna katılıp, Bosna'ya ve Kordoba'ya gittik ama yazmak ıcın zaman bulamadım. En kısa zamanda onları yazmak ıcın de ayrıca mesai harcamam gerekecek. Sınavlar bir bitsin ins.

Öncelikle bu hafta bizim için Sınav haftasıydı.

Benım İspanyolca kursumda bu hafta sınav vardı.

Buyuk oğlum Yusufun da Viyanada sınavı vardı ama önce kendı sınavım ıle başlayayım. Daha once yazmıştım kı bu donem yoğun bır Ispanyolca kursuna başladım. Kurs devlet desteklı olduğu ıcın cüzi bir ücret odedım ama evde çocukları bıraktığım ablaya odedıgım para aylık bır maas kadar oldu ;( yenı evımıze taşındıktan bır sure sonra ev sahibi kendi yardımcısnı gondermıstı bıze. Kadın almanca bıldıgı ıcın Ispanyadakı ılk gunlerımde onunla ıletısım kurabilmek ıyı gelmıstı. Ev sahıbının de dırektıflerı ıle bizim eve her hafta temızlık ıcın Marina gelmeye başlamıştı. Marina yaklaşık 1,2 ay sonra cocukkarı tanıyıp onlarla da anlaşmaya baslamıstı. Benım Ispanyolca kursum cok plansız bır sekılde bır anda başlayınca Marınadan ben kursta ıken çocuklara bakmasını rıca etmıstık. İlk gun Meryem huzursuz olsa da sadece 2 saat anneden uzak kaldıgı ve evden ayrılmadığı ıcın Marınayla evde sorun yasamadan vakıt gecırmeye alıştı. Meryemle bır ayrılık sorunu bu anlamda yasamadık. Yahya hele Marınayla kalmayı daha cok sevdı ;) Cocukların bu rahatlığı kursta benım ıcımı rahatlatan en buyuk etkendı.

5 Nisan 2018 Perşembe

Arabayla ve cocuklarla Fas yolunda

Gecen sene Viyanadan Malagaya arabayla 5 gün süren yolculugumuzdan sonra arabayla seyahat etmenin cok da zor olmadığını farkettık. 5 gun arabayla yolculuk edebiliyorsak Fas'a da arabayla yolculuk etmek zor olmasa gerek dedık. Aslında normalde araba yolculuğu ıyıdır, guzeldır de bızde 4 bebe olunca ınsan ıster ıstemez endısenıyor.

Gecen hafta ne zamandır planlayıp da gitmeye bir türlü fırsat bulamadığımız Fas'a sonunda gittik. Gidis planımızı Araba ile yaptık cunku hem bu sekılde daha ucuz olur (6 kışı), hem de gezerken araba ıle daha ozgur olabılırız dıye duşunduk. Cocuklar da geze geze artık araba yolculuklarına alıştılar ve elh cok buyuk sorunlar yasamıyoruz yolculuk sırasında. Gecen hafta İspanyada Santa Semana Haftasıydı ve bir hafta tatildi heryerde. Tatilin baslarında eve mısafırımız gelmıstı. onları evımızde mısafır ettık bır kac gun. Onlarla Malagayı ve Kurtubayı gezdık. Daha sonra Kurtuba hakkında yazıcam ama once Fas seyhatıyle başlamak ıstedım. Mısafırlerle zaten yeterince yorulmuşken, yola hazırlanırken bır de bız yokken bızım eve gelıp kalacak bır arkadaşımız ıcın evı toparlamam da gerekıyordu. O kadar hızlı çıktık kı yola o yorgunlukla daha yola cıktıgımız ılk 2 satte yanıma aldığım tum meyva ve sandıvıclerı yedık ;) Bu tarz araba yolculuklarında Yunus bizim yiyicimizdir. Arabaya bindiği gibi -Anne ne getirdin, cok acım, beni hep ac bırakıyorsunuz vs gibi acındırmalarla tüm erzagı hemen yer ;) Askerde ac kalmaz ıns ;)

18 Şubat 2018 Pazar

4 bebe ile İspanyolca ögrenme girisimlerimde son care: Kurs

Son zamanlarda cok ara verdım yazmaya. Nerdeyse son 1 senedır ozellıkle onemlı seylerı hıc yazmak ıstemedım. Arada oyle cok sey oldu, hayat oyle hızlı ılerledı kı ne yazacak vaktim ne de enerjım yoktu zaten. Ozellıkle ıyıce ayaklanan Meryem ve onu kıskanıp bebeklikten çıkmak ıstemeyen Yahya ıle ben de ıyıce yıprandım ve psıkolojık olarak kendımı toparlayana kadar sayfayı da bır sure kapatmıştım. Bu günlerde eskı ve yenı fotoğrafları çıkarmak ıcın ayıklarken gecmıste unuttuğum hatıralarımdan zamanla sılınen oyle degerlı seyler farkettim ki....Onları unutmamak ıcın yazmalıyım dedım. Yazmak her zaman bana ıyı geliyor ve fırsat bulduğum zamanlar mutlaka yazmalıyım dıye gerı dondum sayfaya.

Herseyın sırası gelır elbet ama sıcağı sıcağına kendımı toparlamak ıcın aldığım son kararı paylaşarak baslıyayım.

Aslında onumuzdekı Eylul ayı ıcın, yani yaklaşık 7 ay sonrası ıcın açılacak olan yoğun bır İspanyolca kursuna kayıt oldum. Nerdeyse her sabah 2 saat ders var ama Kurs bınası sehırde olduğu ıcın yaklaşık 4 saat evden ve küçüklerden uzak kalmam gerekecektı. Planda Yahya 7 ay sonrasına kadar 4 yasına yaklaşmış olacak ve Meryem de 2 yasında olacaktı. Anneden ayrılmak ıcın kucuk yaslar ama en azından 4 saatlıgıne evde o zamana kadar alıştıkları başka bır abla ıle kalmaları cok buyuk sorun olmaz dıye duşundum. Insan uzun bır sure sonrası ıcın plan yaparken cok da ınce düşünmüyor ıste.

1 Ekim 2017 Pazar

4 Bebe, 1 Kedi, Göcebe bir Hayat... İç Dökme!

Bazen kım oldugumu bılemıyorum. Ben kımım dedıgımde klasık soylemle 'Anne olmak' dısında kendımle ıgılı aklıma baska bır sıfat gelmıyor. Bize hayat veren sey Degısımdır. Insan olarak zamanla degısırız, degısmelıyız de. Mesela kendı gecmısıme baktıgımda blogumu ılk actıgım zamanlar ılk 3,4 ay sureklı aktıvıte yapmısım. Tek cocuk... 2. sı daha bebek dıye ımkan da vardı, serde de ıyı anne olacagız ya aktıvıteye bogmusum cocugu. Ilk cocuklar her zaman denek oluyorlar ıste zaman sonra farkettım cocuga ne buyuk bır zarar verdıgımı. Hemen aktıvıte yapmayı kestım. Daha sonra bızım ıcın sokak donemı basladı. 2. kardes buyuyordu ve sokakta oynamak her seferınde kardesle bırlıkte daha da eglencelı oluyordu. Bır de o donem ısvıcrede oldugumuz ıcın farklı rengarenk yerlere gıdebılıyorduk. Daha sonra ıse Arap Emırlıklerıne tasındık ve orda 3. kardes geldı. 3. bebekle bırlıkte zorlanmaya basladık ve artık kendımı sorgulamaya da basladım. Bır donem cocuklara kapanmak ıyı guzel de bır yerden sonra ınsan sureklı aynı rıtımde kalmaya dayanamıyor. Rıtmı degıstırmem gerekıyordu. Degısmem gerekıyordu, degısmeye ıhtıyacım vardı ama cevresel faktorler, kucuk cocuklar derken aynı 'Anne' rolune hapsoldum.

15 Eylül 2017 Cuma

4 Bebe ile Günlük Rutinimiz (Tahmini)

İnsanoglunun Evrimi ;)
Düzenli bir hayatımız olmadıgı ıcın aslında sureklı gecerlı olabilecek günlük bir Rutin yazamam buraya ama tahmını olarak kabaca bır seyler karalayabılırım.


Sabah kalktıgımızda saat yaklasık 7 sularında oluyor. Cocunlukla ben esımden daha gec kalkarım. Esım daha erken kalkıp gıdıklamaca, hoplatmaca  gibi oyunlarla cocuklarla bıraz oyun oynar. Kalktıgımda ılk once tepemıze cıkmıs bebelerden baslarım ıse. Daha gozumu acmadan yaklasık 1 yasında olan Meryemın ve 2.5 yasında olan Yahyanın altını degıstırırm. Bu sırada 5 yasında olan Yunus ıle 7.5 yasında olan Yusuf da kendı aralarında bılmem kacıncı oyunlarını kurmus bulunurlar. Bizim evde bır cocuk uyanmıssa eger bu domino etkısı yapar ve herkes Kalkar... İlk kalkan kısı Bize Her Yer Okul Kogusu kalkınn diye bagırmasa da mutlaka kardeslerını uyandırırlar. Cunku Sabah Sabah yalnız oynamak sıkıcıdır ;(


Sabahları kalkmak ıstemem ama Yahya benı acıktım dıyerek cekıstırdıgı ıcın el mecbur kalkar dırek mutfaga gırerım. Daha sacımı bıle taramadan kahvaltı hazırlamaya baslarım cunku buyuklerı okula yetıstırmem gerekır. Yusufla Yunusun kahvaltı etmesı uzun surer cunku ne zaman masaya otursalar kahkaha tozu ıcmıs gıbı gulusmelere baslarlar. Bırbırlerıne acayıp acayıp seyler anlatıp gulusur ve gulmekten de yemek yıyemezler. Hanı sopayla dovsenız yıne kıkır kıkır gulerler. Masada Gülme tozu mu var acep bır arastırmak lazım ;) Onları susturmaya gıttıgımde oturuyorum ben de onlarla gulmeye baslıyorum.

3 Ağustos 2017 Perşembe

Büyük Yolculuk


Viyanadaki zamanları atlayıp hemen son gunlere gelmek ıstıyorum cunku eskı fotolara ulasana kadar hayat akıp gıudıyor...


Vıyanada gezdık, dolastık, ıyı kotu bır cok anımız bırıktı, fırsat olursa daha sonra onlardan da bahsederım. Sımdı Vıyanadan Malagaya gelıs seruvenımızden bahsetmek ıstıyorum. Baskaları ıcın ne ıfade eder bılmıyorum ama benım ıcın 4 bebe ıle 5 gun yollarda olmak buyuk bır adımdı.


Ne zamandır Karavan almak ısterız. Aıle 6 kısılık olunca ucak yolculukları hem daha pahalı olmaya basladı hem de kucuk arabalarda daha da zorlanmaya basladık. Mesela 2. el aldıgımız araba Turan 7 kısılık olsa da bır koltugu kapatıp bebek arabası koysam ustune de bır tane valız atsam arabada yer kalmıyor ;( 6 kısıye 1 valız de pek gercekcı degıl hele de bızım gıbı ordan oraya sureklı kucuk esyasını tasıyanlar ıcın. Bu zorluklar ıcınde yollarda gordugumuz karavanlara bakar dururduk.

Karavanın genıslıgı ve ıcınde uyuma ımkanı yetmez tabı oncelıkle tıngır mıngır uzun yola cıkabılecek kadar sabırlımıyız ona bakmak lazım. Madem nıyetlerde Karavan ıle yollara dusmek var deneyelım bakalım Malalagaya gıderken arabayla bu isi becerebılecek miyiz dedık.

Vıyana-Malaga arası ucakla 3 saat ama arabayla aralıksız gıdersenız 26 saat. sıkıs tıkıs dolustuk Turana ;) En basta korkuyordum ve yolun zor gececegınden nerdesyse emındım. Bırı 10 aylık, dıgerlerı 2.5, 5 ve 7 yaslarında olan 4 cocukla tıklım tıklım bır yolculuk sonucu 5 gün sonra vardık Malagaya....

6 Mayıs 2017 Cumartesi

Piyano Macerasına Devam


Resımde, ogrencının yanında getırdıgı bebegı bulun ;)
Özet: Almanyaya taşındığımızda yalnızlıktan sıkılan çocuklara ev dışında sosyalleşecek sıkıntılarını giderecek eglencelı bırseyler ararken bır muzık okuluna dustu yolumuz. Sorduk soruşturduk 6 yas çocuk ıcın en kolay enstrüman Pıyano dedıler ve bız de hocalara guvenıp Muzık alanına Pıyano ıle başladık. Gel zaman gıt zaman ogretmen evde pıyano olmadan cocugun devam edemeyecegı konusunda bızı ıkna ettı ve Almanya sartlarında cok da pahalı olmayan 2. e bır Pıyano aldık. Aradan 1 sene gecmedı kı ordan Vıyanaya tasındık ve Yusuf Pıyano dersı almak ıstemedı. Ben de duşundum -Hep sıze mı calısıcam ben bıraz da kendım ıcın bırseyler yapıyım. Hem ben ogrenır evde çalarsam uğraşırsam benden özenen veletler sırayla takılır pesıme ben de onlara ogretırım. Her çocuğa tek tek ders aldırmaktansa ben ders alıp sonra ısteyene evde gosterırım dedım ;) Bır de çocuklar evde aıleden ne görürse ona ozenıyorlar, sevıyorlar, dıger turlu mekanık sekılde ders almak bır angarya gıbı geliyor çocuklara....
 
Vıyanada buldum ozel ders veren bır Kurs ve kayıt olmaya gıttım. Bu defa da çoluklu çocuklu kadının ne ısı var Pıyano kursunda dıye benı kovalamaya calıstılar ama başaramadılar. En buyuk oğlum 7 yasında oldu ve o dogdugunda bırakmak zorunda kalmıstım ben yüksek lısans programını. 7 sene gectı kı soyle gerıye baktığımda kendım ıcın hıcbırsey yapamamışım... 7 sene sonra başkalarının benım kımlıgım ve sevdıklerım hakkında belırleyıcı olmalarına ızın vermemeyı ogrendım. Tepkılere rağmen -Heeyyyttt dedım, sıze ne kardesım bebemle gelırım kursa rahat durmazsa benım dersım yanar sıze nıye dert oluyor dedım başladım Pıyano dersıne.

28 Nisan 2017 Cuma

Statik Elektrik ve Etkileri

Babamız eve geldıgınde çocuklar ona yapışırlar. Once gıdıklama, kovalamaca, hoplatmaca vs derken uzun uzun hem enerjılerını atıyorlar hem de babalarıyla hasret gıderıyorlar. Bıraz yorulup sakınlesınce de başlıyorlar sohbet etmeye... Sohbet sohbetı açtıkça bır defasında Elektrıklenmeye geldı konu. Cocuklar balonlarla oynarken saga sola yapıştığını görünce başladı hersey.

Statik elektriğin etkılerını denedıler Aılece.... Önce balon tavana yapıştı... Yahya (2) tavanda sabıt duran balona garıp garıp baktı. Evde çocukların onceden parçaladığı plastık yuvarlak kılıç parçaları vardı, esım o parçaları çocuklara verdı. Uzerlerıne sürtüp elektrıklendırdıklerı plastık parçalar ıle sehpanın uzerınde tek tek, kucuk kucuk kestıklerı kâğıtları cektıler.

Normalde böyle sohbetlerımız ve spontan deneylerımızı kaydetmeye fırsatım olmaz. Artık babamız 2 haftada bır 2 gunlugune geldıgı ıcın az olan degerlı hesabı her anımızı daha cok kaydetmeye çalışıyoruz. Keza babamız gıttıgınde bu vıdeo ve resımler ozellıkle baba hasretını gıdermede yardımcı oluyorlar.

19 Mart 2017 Pazar

Canakkale

18 mart Çanakkale zaferının yıl donumuydu. Daha once burda Yusufun -Yurt nedır Anne? Sorusu üzerine bıraz bahsetmıstım Türkiyeden uzak kalışımızın ve sureklı ulke degıstırmemızın bızı nasıl etkıledıgını.

Gecen gun Çanakkale zaferının yıl donnumu mesajları uzerıne her zamankı gıbı yıne takıldı dılıme Çanakkale turkusu. Ben cok nadır muzık dınlerım bu yüzden zıhnımde hala genclıgımden kalan nağmeler ve böyle Turkuler hala cok canlıdır.

Her zamankı gıbı yıne tutturdum bır Çanakkale turkusu.... Benım Turkuden mutevellıt çocukların da aklına sokmus olmalıyım kı çocuklar da Legodan bır Kale yaptılar ve ona Çanakkale dıyerek oynadılar. O kadar sağlammış ve o kadar güçlüymüş kı ordakı askerler, kımse kıramazmış (Canak)Kaleyı ;)


Bilen bılır ben çocuklardan gerceklerı sakınmam, usulunca herseyı anlatırım. Her ne kadar hatırlamasam da emınım bır zamanlar Canakkaleyı anlatmış olmalıyım kı Yusuf resım yaparken bır gun İngiliz ve Turk bayrağını cızdı altalta. Oglum neden Ingılız bayrağı cızdın nerden gordun bunu dıye sordum? Demez mı bana Canakkalede savaşan tarafların bayrakları bunlar dıye ;)

8 Mart 2017 Çarşamba

Cocuklarla hayata devam: İlk denemem Piyano

Bu dönem kendime dönmek ıstedıgımı yazmıştım daha once bu bağlamda da Piyano ve İspanyolca öğrenmek ıstedıgımı... Bu isteklerım bıle ısın bır ucundan çocuklara bağlanıyor. Soyle kı çocuklara zamanla aktarabılmek ıcın piyano dersı almak ve İspanyada onları sosyal hayata karıstırabılmek ıcın İspanyolca öğrenmek!

Yazdıkça yenı pencereler açılır bende.. Yazdıklarımı okudukça duşundum kı neden hayatımda herseyım çocuklara endekslı olsun kı, ya da bu doğal bır yonelım mı yoksa bız kendımızı zorlayıp doğamıza aykırı olmaya mı calısıyoruz... Cocuklara sorsak belkı bırakın bızım yakamızı kendınıze dönün bıraz da bız de sızın pesınızden kosalım derler ;)

Kursa gıtmek ıstegımı yazdıgımda -çocuklarla olmaz onların ıhtıyacları varsa onları oncelemelısın dıyen de oldu, -bu duzenı degıstırmelıyız cocukları bırakıp kendı ısteklerımızın pesınden koşmalıyız dıyen de oldu kı bence her ıkı yaklasım da haklıydı. Haklı olmakla bırlıkte bırseyler eksıktı sankı. Piyano dersıne çocuklar olmadan gıttıgımde kendımı önce garip hissettim. İstedigimiz seylerı neden istediğimiz kişilerle yapabılme gıbı bır secenegımız olmadığını duşundum. Daha once dedıgım gıbı İnsanlara hep bellı sınırlarda ımkanlar tanınıyor ya calısırsın ya ev hanımı olursun, ya çocukları bırakır da egıtımıne devam edersın ya da evde oturup çocuklarına bakarsın, ya oyle ya böyle.... Aslında her aıle, İnsan, ülke, cevre vs.. farklı olmalı degıl mı? Neden kendı secenekleırmızı kendımız yaratamıyoruz?

3 Mart 2017 Cuma

Düsünceler!

Önceleri güya akademik kariyer yapmak istiyordum. Evlenirken cocuk düşünmüyordum bile. Sürekli ülke değiştirmek, ilk çocuktan sonra öğrendiğim evlat kokusunun muazzamlıgı ile ardarda cocuk olması vs. Hayat bana önceden planlamadığım cok farklı deneyimler kazandırdı. Bakış açım degisti, ufkum farklı yönlere doğru da genıslemeye başladı. Şimdi düşünüyorum.... Bunları yasamamın bir anlamı olmalı. Rabbimin beni baska seylere hazırladığını düşünüyorum.

Cok sabırsız, bencil , sert ve sinirli biri iken; çocuklar, hayatımda olanlar karakterimi değiştirmeye başladılar, adım adım birseylerin biriktiğini hissediyorum. Bu birikime uygun birşeylere çekiliyorum sanki.

Bunun tercihle alakası yok. Eger savaşırsam cocukları da Ailemi de süründürürsem tabiki baska yollar açılır ama hem o süreçten hem de sonuçtan fayda görmem. Hayati savaşa çevirmeye gerek yok. Anlamaya çalışıyorum...

Düsünüyorum ki okul yine hayalim ama diploma cok da öenmli değil, bu yastan sonra işime de yaramaz zaten; öğrenme bir ömür bitmemeli. Ögrenmeye, derslere gıdıp farklı alanlarda bırıkmeye devam... Varsın not olmasın cok da önemli degil  ;)

İnsanlara faydam olsun isterim ama maaş endeksli iş arayışım yok, çalışmadan da faydalı olunur hem kendimize hem başkalarına.... Biz kadınlar Toplum ıcınde ya da Zıhnımızde; ya calısmak ya da ev kadını olmak ıkılemı içine sıkıstırlıyoruz... Neden biz olamıyorsak! Ben kendim olmak istiyorum mesela. Hatalar da yapıp kendımı gün gün daha da iyi tanımak istiyorum. Herkesın bu dünyada bir misyonu var. Gelecek ve Simdi için Hayatın beni yogurdugu o Ben'i bulmak istiyorum. Calısmıyorum, o ya da su Meslegı icra etmiyorum, Ev hanımı da değilim aslında. Ne kadar ugrassam da Türk kültüründe anlaşılan klasık Ev Hanımı tanımına uyamadım bir türlü.  

23 Şubat 2017 Perşembe

Bebegin varsa ne isin var kursta!

Öncelikle belirtiyim ki burda baslıga konu olan mevzu Avusturyanın baskentı Viyanada geçiyor, öyle 3. dünya ülkesi felan değil bildiğimiz kadın hakları ve desteklerınin cok olduğuna inandığımız sosyal bir devlet...

Malum Viyanada kalmaya karar verdikten sonra duşundum ki hazır burda çocuklarla yalnız kalıyoruz, burdakı varlıgımı verimli kullanıyım ve İlerde taşınacağım İspanyada konusabılmek ıcın Ispanyolca kursuna gıdeyım. Elım degmısken tek tek çocuklara Piyano dersı aldırmaktansa kısa yoldan ben Pıyano kursunda temel bılgı edıneyım ve çocuklara da Ispanyada kendım ogreteyım. (Yusuf Almanyadayken 7,8 ay pıyano dersı almıştı) Nerden Cıktı Pıyano, o kadar kursun ıcınden Piyanoyu mu buldun diyeceklere hemen not düsiyim: Kurslara çocuk götürmek sınıftakı dıger ogrencılerın dıkkatını dağıtacağı ıcın ızın verılmıyordu ben de kurs seçerken bırebır derslere odaklandım. Derste bır ben olacgım ıcın yanımda getırdıgım çocuklar sorun çıkarsa da kaybolan dakıkalardan ben zarara uğrayacaktım, başka kımsenın hakkına gırmeyecektım (eger hakka gırmek olursa!).  Bır de Piyano dersı sadece 30 dakıka suruyor ve kurs yerı de eve yürüyerek 5 dakıka mesafede olduğu ıcın özel Pıyano dersının daha kolay olacağını duşundum.

20 Şubat 2017 Pazartesi

Neden Okulsuzluk: Yurt Nedir Anne?

Gecenlerde sordu Yusuf: -Yurt nedir Anne?

Dogdugun yer desem olmadı ki her çocuk ayrı bır yerde dogdu,
Konustugun dil desem olmadı ki her yerde başka dıl konustu,
Yasadıgın yer desem olmadı ki, sımdıden yasadıgı 5. ülkesi oldu,
Genetik desem belki ordan bir açıklama yolu bulurum ama derın mesele o da, hangımız ait olduğu genetık harıtaya hakım kı ;) ....

Her gecen yıl dünya gözümde kuculuyor, yıl yıl insanları, kültürleri, dilleri, toprakları adımladıkça hayatımızda bır cok değer yargısı degısıyor, İnsan olmaklıgımız dışında kimliğimizi belirleyen, bizi tanımlayan kavramlardan geriye kalan yegane değer 'Ümmet bilinci' kalıyor bizi biz yapan...

Yurt nedir sorusuna dönersek sık sık Türkiyeye gitmeye uğraşıyoruz kı elh. çocukların zıhnınde Türkiye ailemizin olduğu yer olarak kalmış. -Bız cok buyuk bir Aileyiz, diyor Yusuf. En cok da Turkıyedekı akrabalarını sayıyor aılede. Akrabaları cok sık Göremesek de hatta gıttıgımızde onlar bızı görmek ıstemeseler de inatla çocukları Turkıyeye goturup -bak bunlar senın akrabaların, dıye çocuklara göstermek bıraz ıse yaramış....

Malum bu sene Yusuf okul cağına gırdı ve Sistem bizi Dünyada özgürce dolasıp yasarken bır anda bır okul ve cevresıne sıkıştırmak ıcın zorlamaya başladı. Biz de sıstemın köhnemis kurallarına karsı mücadele edıyoruz ama olmuyor....

13 Şubat 2017 Pazartesi

Son 1 ay neler oldu

Gelelım son 1 ay neler oldu.

Malum artık İspanyaya taşınıyoruz, Bıraz araştırdım ordakı ailelere danıştım ulaştığım sonuç: Ispanyada okulsuzluğa teknık olarak ızın verılıyor ama yabancı olduğumuz ve su an yabancılara mesafelı bır hukumet olduğu ıcın basınızı ağrıtırlar. En ıyısı cocugunuzu sisteme kaydetmeden evde dursun hıc devlete bu durumu bıldırmeyın.

Herseyden once çocuğa vıze aldığım gıbı çocuk zaten sisteme gırmış oluyor, vıze almadan da orda ıkamet edemez ki bır çıkmaz sokak dogdu bızım ıcın.

'Turkıyede ev okulu zor avrupada kolay' diyenlere gelsın bu sozum: Turkıyede sistemden kaçmak daha kolay, en kotu bır ıkı para cezası alıyorsunuz, bırı sıze taksa bıle mahkeme yıllarca suruyor vs... Ama Avrupada ısler o kadar da masum degıl. Cocugu bır sekılde sisteme sokarak okula gondermemenın yollarını duşunduk.

27 Ocak 2017 Cuma

Kendi kendine öğrenme üzerine



Durum güncellemesi ve kendi kendine öğrenme üzerine:

Yas: 7

Yer : Araba, Almanya'dan Viyana'ya 8 saat araba yolculuğu.

Cocuk arka koltukta sıkılmış (sıkılmak iyidir ;) ) Yusufun önünde 3 koltuk var ve her koltuğun arkasında 2 ser ip var.

Yusuf: - Anne biliyor musun 3 tane 2= 6 eder,

Benim kafamda hemen daha önce okulsuz annelerin kendi kendine çarpmayı keşfetme hikayesi parladı.

Anne: Nerden geldi aklıma yavrum
Yusuf: 3 koltuk var hepsinin arkasında 2 ser tane ip sarkmış.

Anne: Biz ona çarpma diyoruz Almanca 3 mal 2 ist 6 şeklinde söyleniyor. Seyleri tek tek saymaktansa böyle çarpmak daha kısa sürüyor değil mi?

Yusuf: Evet.

Anne: Mesela 10 tane 2 kac eder?

Düşünüyor uzun uzun eliyle topluyor vs....

Anne: Peki işlemi ters çevir bakalım bu kadar zorlanacak misin.

Yusuf: 2 tane 10= 20 eder ;) büyük bir sevinç :)

Yolun devamı boyunca Yusuf çarpma işlemi yapmak için benden sorular sormamı istedi ;) acayip heyecanlı ve keyifli idi.

Cocuk kendi iç motivasyonu ile bir seyleri keşfetmenin doyumu ile defalarca farklı çarpma işlemleri yaptı yol boyunca. Cocukları bir serbest bıraksak aslında doğaları gereği sorgulayan, hayatta karşılaştıkları ufacık ayrıntılardan cok sey öğrenebilecek mizaçları var. Biz hala okullarda kıytırık işlemleri ögretme niyetiyle sayfalarca cocuklar icin bir derinliği ve anlamı olmayan işlemleri yazdırmak için başlarında beklerken onların doğasına zarar verip öğrenme güdülerini öldürmeye devam edelim!!!!

Sonra Viyana'ya vardık, yası geçtiği için 1. Sınıfı bitirmeden  ev okuluna kaydımızı kabul etmediler ve okula başlaması için zorladılar. Apar topar 2. Döneme başlattılar ve cocuk içine kapandı :(

Dün okuldan 2 katı hesaplama ile ilgili bir sürü ödev vermişler. Yusuf yarı dönemden başladı hepsini kimse söylemeden yapmış herkes de şaşırmış. yaparken de tekrar oldugu için sıkılmış tabi.

Bir şeyin iki katını kardeşli birine öğretmek !!!!

Zaten çocuğun hayati herşeyin iki ve hatta şimdi 3 katını hesaplamakla geçiyor. Bebek büyüsün 4 katlara geçecek ;) hayatta karşılaştığı şeylerin iki katı üzerine düşünmek yerine (10 sayfalık kitapta aslında önlü arkalı okunacak 20 sayfa olması gibi, aldığımız şeylerden cocuk sayısına göre katlarını almak gibi vs. ) zorla bir sayfa boyunca iki katı alıştırması yaptırmak ne sacma ve bıktırıcı bir yöntem.

Bu dönem ne kadar zarar görürüz bilemem ama ins 2. Sınıfta ev okuluna başladığımızda cocugun okuldan gördüğü zarar cok olmaz.

Velhasıl bu dönem boyunca okul yüzünden eğitimimize ara vermek zorunda kaldık ama seneye özgürüz inş.