Son zamanlarda gerçekten güzel isler yapılıyor. Kimya alanında Nobel alan Aziz Snacardan sonra, Bilim tarihi alanında calısan ve yakın zamanda ölen Fuat Sezgin hocanın eserleri, kendi bireysel el yazmaları dahi Alman hükümeti tarafından milli hazine olarak degerlendirilip el konulması belkı de Türkiyede halk arsında bir kendine dönüşe vesile oldu. Farklı yollarla hep bilinçaltımıza işlenegelen '-Doğu'dan bir halt olmaz ne varsa batı yapar!' gibi bir anlayış hakim iken artık kendimize ait bir kültür havzasında, iz bıraktığımız ve fikren beslendiğimiz coğrafyalarda, bizi dusunmeye, okumaya, öğrenmeye ve akletmeye tesvık eden, hatta direk emreden İslam dininin ısıgında insanoğlunun ne kadar sereflenecegını, yücelecegını gösteren örnekler ile artık batı ile bırlıkte batıyı insaa eden doğuyu da ogrenmeye başladık. Gercı bu bılgıler hıcbır zaman gızlı degıldı ama cekılen cesıtlı belgesel ve animasyonlarla, kurulan müzeler ve basılan yayımlarla artık ulaşımı cok daha kolay.
Gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Kasım 2019 Çarşamba
1 Ekim 2018 Pazartesi
Saraybosna-1
Bir an önce resimleri sırayla eklemeye başlayayım yoksa Saraybosna da dıger bazı sehırler gıbı yazılmadan kalacak:
Kovaci Sehitligi:
Sehitlik aslında sadece bir sembol. Aslında Saray Bosnayı gezerseniz farkedeceksınız kı bos bulunan her toprak parçası sehtlige cevrilmis. O kadar cok sehıt var kı o 3 senelik savaştan arta kalan ınsanlar cenazelerını defnedecek mezarlık bulamayınca parklara bahçelere gömmüşler yakınlarını. Bir soluklanayım diye oturduğunuz bır parkta etrafınıza bakarsanız mutlaka bir kac mezar görürsünüz.
7 Eylül 2018 Cuma
Meryem ile kısa bir Viyana hatırası

Rotamız: Malaga’dan Viyana’ya, yol 3 saati geçiyor. Kucakta bebekle dar koltuklu ve suyu bile yanında pos makinesiyle satan hostesler eşliğinde eurowings havayolu ile bu yol nasıl geçer diye kara kara düşünürken Allah yardımıma koştu elh: koltuğum 3 koltuklu bir sıranın koridor tarafına bakıyordu, yanım tabiki dolu. Benim oraya oturduğumu görünce yandaki cok medeni İspanyol gençler hemen hostesi çağırıp fısır fısır konuşuyorlar, tabi ben konunun yer değiştirme olduğunu anlıyo...rum. Yanımdakiler islam düşmanlığından mı, yabancı düşmanlığından mı yoksa Bebek, çocuk düşmanlığından mıdır bilmem başka yere geçmişlerdi. Onlar yanımdan kalkarken ben de teşekkür ettim.
Etiketler:
Avusturya,
Gezi,
Kitap Dergi ve Filmler,
Meryem,
Yolculuk
6 Eylül 2018 Perşembe
Mozambik: Maputo
Cape Towndan Johannesburg aktarmalı olarak Maputoya doğru yola çıktık. Vasko de Gamayı ve Portekiz’i Mozambik’i sömürgeleştirdi diye sevmediğini söyleyen Bob Dylan ın Mozambik isimli şarkısı eşliğinde...
Biraz Tarih:
Batı işgalinden önce Arap bir Seyh olan Musa Bin Mbiki aracılığıyla arap coğrafyası ıle ticaret yapan bölgenın ısmı seyhın adından 'Mbiki' den türeyerek daha sonraları Mozambik olarak anılmıştır. 1498 de Vasko de Gama Mozambige ugramıs ve batının ilgisi altın bulma ümidi ile bu topraklara kaymıştır. Batı tarafından kotu muamele gorup köle olarak alınıp satılan Kolonı devletı Mozambık ancak 1975 de Samora Machel başkanlığında Mozambık Halk Cumhurıyetı ismi ile Komınıst bır devlet olur. Tam 11 sene sonra 1986 da hala nedenı açıklanamayan bır uçak kazasında hayatını kaybeden Samora Machel ülkede hala daha bir Önder olarak anılır. Machelın ölümünden sonra devletin Marksist kanadı daha da güçlenerek tüm Endüstri kamusallaştırılıp Küba, Sovyetler ve Dogu Almanya gibi kominist ülkelerle işbirliği yapılmıştır. Hatta simdilerde bile Mozambik radyolarını acıtgınızda Küba esintilerini yakalarsınız... Avrupalı kalıfıye personel ve yatırımcılar ülkeyi terk edınce ülke ekonomisi ciddi zarar görmüş. 1976 yılında başlayan ic savaş 16 sene sürmüş ve 90 senesınde yapılan Anayasa degısıklıgı ıle Komınıst tek partılı düzenden, demokratik cok partılı düzene gecılmıs ve 92 senesınde ic savaş sona ermıstır
Biraz Tarih:
Batı işgalinden önce Arap bir Seyh olan Musa Bin Mbiki aracılığıyla arap coğrafyası ıle ticaret yapan bölgenın ısmı seyhın adından 'Mbiki' den türeyerek daha sonraları Mozambik olarak anılmıştır. 1498 de Vasko de Gama Mozambige ugramıs ve batının ilgisi altın bulma ümidi ile bu topraklara kaymıştır. Batı tarafından kotu muamele gorup köle olarak alınıp satılan Kolonı devletı Mozambık ancak 1975 de Samora Machel başkanlığında Mozambık Halk Cumhurıyetı ismi ile Komınıst bır devlet olur. Tam 11 sene sonra 1986 da hala nedenı açıklanamayan bır uçak kazasında hayatını kaybeden Samora Machel ülkede hala daha bir Önder olarak anılır. Machelın ölümünden sonra devletin Marksist kanadı daha da güçlenerek tüm Endüstri kamusallaştırılıp Küba, Sovyetler ve Dogu Almanya gibi kominist ülkelerle işbirliği yapılmıştır. Hatta simdilerde bile Mozambik radyolarını acıtgınızda Küba esintilerini yakalarsınız... Avrupalı kalıfıye personel ve yatırımcılar ülkeyi terk edınce ülke ekonomisi ciddi zarar görmüş. 1976 yılında başlayan ic savaş 16 sene sürmüş ve 90 senesınde yapılan Anayasa degısıklıgı ıle Komınıst tek partılı düzenden, demokratik cok partılı düzene gecılmıs ve 92 senesınde ic savaş sona ermıstır
3 Eylül 2018 Pazartesi
Cape Town: Ümit Burnu

Yıl 1497 Vasko de Gama tarafından Afrika’nın yaklaşık 2 saat daha ilerisinden yani asıl en uç noktasından dolanarak Hindistana geçiş yolunun keşfedildiği iddia edilir tarih kitaplarında.
1470 tarihinde ölen Piri Reis ise çoktan Amerika’nın, Afrika’nın ve hatta Antarktika’nın bile ayrıntılı resmini çizmiştir ama ...tarih kitapları bunu yazmaz.
Demem o ki Endülüsden çaldıkları bilgileri kendi özel buluşları gibi yutturdular ya millete!!! İşte bu Ümit burnu da Afrika’nın en uç noktası diye pazarlanırken 2 saat yol daha gidemeyecek olan turistleri düşünmüş olsa gerekler. Şimdi cape Town gibi kalabalık bir yarım ada şehrinde getirecekleri turist ile 2 saat daha uzaklıkta olan ıssız bir yere getirebilecekleri turist sayısı aynı mı? Adamlar ülkeyi pazarlamayı çok iyi biliyorlar.
Doğası muhteşem, eyvallah.... ne varsa zaten doğal olanda var. Sık çalılıklar ve içlnde birçok havanın yaşadığı bir doğal koruma alanı (park) burası. Babunlar (bir maymun türü) belki yiyecek birşeyler verirsiniz diye sizinle birlikte ilerlerken deve kuşu ve diğer hayvanlar ise insanlardan uzaklaşmayı tercih ediyorlar.
Yolun sonunda vardığınız Ümit burnu ise, ticaret yollarını kapayan Osmanlı’dan dolayı Hindistana varacak başka bir yol arayışı ile Endülüsden köle olarak zaptettikleri müslüman denizcilerin de yardımı ile Avrupalılar buraya vardıklarında o kadar sevinmişler ki ondan sebep adına Ümit burnu demişler. Taaa o zamanlardan beri tepeye kondurdukları deniz feneri ise hala tarihi eser olarak korunuyor. Bu deniz feneri cok iç kısımda olduğundan cok gemi karaya oturmuş ve daha görünür ve açıkta olan başka bir yere yeni fener yapılmış. Kayalıklardan tepeye tırmanarak görülen eşsiz manzaraya çocuklara rağmen biz de Nail olabildik elh. Yusuf zaten kayalara tırmanmayı çok istiyordu biz de buralara gelmişken bundan da eksik kalmayalım dedik ve biz de tırmandık o kayalara.
Doğası muhteşem, eyvallah.... ne varsa zaten doğal olanda var. Sık çalılıklar ve içlnde birçok havanın yaşadığı bir doğal koruma alanı (park) burası. Babunlar (bir maymun türü) belki yiyecek birşeyler verirsiniz diye sizinle birlikte ilerlerken deve kuşu ve diğer hayvanlar ise insanlardan uzaklaşmayı tercih ediyorlar.
Yolun sonunda vardığınız Ümit burnu ise, ticaret yollarını kapayan Osmanlı’dan dolayı Hindistana varacak başka bir yol arayışı ile Endülüsden köle olarak zaptettikleri müslüman denizcilerin de yardımı ile Avrupalılar buraya vardıklarında o kadar sevinmişler ki ondan sebep adına Ümit burnu demişler. Taaa o zamanlardan beri tepeye kondurdukları deniz feneri ise hala tarihi eser olarak korunuyor. Bu deniz feneri cok iç kısımda olduğundan cok gemi karaya oturmuş ve daha görünür ve açıkta olan başka bir yere yeni fener yapılmış. Kayalıklardan tepeye tırmanarak görülen eşsiz manzaraya çocuklara rağmen biz de Nail olabildik elh. Yusuf zaten kayalara tırmanmayı çok istiyordu biz de buralara gelmişken bundan da eksik kalmayalım dedik ve biz de tırmandık o kayalara.
Cape Town: Safari, Penguen Sahili ve Fok Balıkları

2 Eylül 2018 Pazar
Cape Town: Masa Dag, Doga Tarihi Müzesi ve Dönme Dolap

Cape Town’da son gittiğimiz yer Dünyanın 7 doğa harikasından biri olarak kabul edilen Masa Dağ oldu. Adına masa dağ denmesinin nedeni üst yüzeyinin masa gibi düz olması. Çoğunlukla tepesine bulut oturduğu için her zaman çıkmak mümkün olmuyor, hatta bulut üstünü örttüğünde buluta da masa örtüsü deniyor.
Cape Townda ki son günümüzde sabah Fok balıklarını seyretmek için denize açıldığımızda beni deniz tutmuştu. Bu nedenle son günkü tüm programımızı benim yüzümden iptal etmiştik... ve ben bir kaç saat evde yatarak dinlenmiştim. Öğleden sonra kendimi toparlayınca en azından Masa Dağa çıkalım dedik ve son teleferiğe yetiştik. Masa Daga çıkış ücreti çok yüksekti, zaten genel olarak Cape Town pahalı bir yermiş. Afrika şehri ucuzdur diye düşünmeyin Cape Town bir Avrupa ya da Amerika şehrinden daha pahalı diyebilirim size.
Cape Townda ki son günümüzde sabah Fok balıklarını seyretmek için denize açıldığımızda beni deniz tutmuştu. Bu nedenle son günkü tüm programımızı benim yüzümden iptal etmiştik... ve ben bir kaç saat evde yatarak dinlenmiştim. Öğleden sonra kendimi toparlayınca en azından Masa Dağa çıkalım dedik ve son teleferiğe yetiştik. Masa Daga çıkış ücreti çok yüksekti, zaten genel olarak Cape Town pahalı bir yermiş. Afrika şehri ucuzdur diye düşünmeyin Cape Town bir Avrupa ya da Amerika şehrinden daha pahalı diyebilirim size.
Tepeye çıkana kadar Yahya (3) teleferiğe binme heyecanı ile cıvıldayıp durdu. Yahyaya bir araç olsun zaten herseye biner.....
Tepede koruma altına alınmış botanik bitki çeşitlerinden tutun bölgeye özgü hayvan çeşitlerine kadar bir flora mevcut. Biz cok geç çıktığımız ve kış ayına denk geldiğimiz için hayvanlarla tanışamadık ama manzara muhteşemdi tabiki. Allah’ın yarattığı ve koruma altına alınan yani bozulmamış herşey muhteşem değil mi zaten..... Suphanallah deyip 5 günlük programımızda gidemediğimiz Mandelanın hapsedildiği Robben adasını da bu Dağdan seyrettik.
Tepede koruma altına alınmış botanik bitki çeşitlerinden tutun bölgeye özgü hayvan çeşitlerine kadar bir flora mevcut. Biz cok geç çıktığımız ve kış ayına denk geldiğimiz için hayvanlarla tanışamadık ama manzara muhteşemdi tabiki. Allah’ın yarattığı ve koruma altına alınan yani bozulmamış herşey muhteşem değil mi zaten..... Suphanallah deyip 5 günlük programımızda gidemediğimiz Mandelanın hapsedildiği Robben adasını da bu Dağdan seyrettik.
Cape Town: Campany Garden
![]() |
Bu ağaç da 1704 senesinden beri ayakta. |
Cape Town gezimizin 2. gününde hava yağmurluydu ve biz de yazlık kıyafetlerle geldıgımız ıcın soğuk ve yağışlı olan Güney yarımkürede kapalı bır yerler gezelim de ıslanmayalım dedık. Planda Doga Tarıhı müzesini gezmek varken once Müzenın yanında bulunan bahcelerı dolaştık.
Cape Town merkezde bulunan Campany garden 1650 lerde ilk Avrupalı yerleşimcilerin gelen gemilere taze sebze yüklemek için kurduğu bir bahçeymiş. Avrupadan Hindistana gecen ticaret gemileri burda durup bahçede ekilen sebze ve meyvelerı gemılerıne yukleyıp uzun yolda kendilerine erzak yaparlarmış. İçinde güney Afrika’nın en eski armut ağacını da (1652) barındıran bahçenin en çok ilgimizi çeken yanı ortada serbest gezen ve insan canlısı olan sincap ve Kazları oldu.
Cape Town: Müslüman Mahallesi

Güney Afrika Cumhuriyetine gitmeden önce Mandelanın hayatını anlatan bir Holywood filmi seyrettim. Üstüne de Mandelayı analtan yine Batı Menseli bir kitap okudum. Hepsını daha sonra baska bır yazıda toparlayacağım. Güney Afrika Cumhuriyetine 1650 lerde ilk yerlesen Hollandalılar yerlilere karsı üstünlük sağlasalar da zaman sonra İngilizlerin gelmesi ve gücü ellerine almaları ile birlikte Afrikalı yerlılerın kölelik donemı başlamış. Zamanla kölelik kalksa bile 1990 lara kadar siyahilere yapılan zulum bıtmemıs. Yayılan savaşlarda batılıların sılah gucu olduğu ıcın yerlıler kaybetmısler.
6 Ağustos 2018 Pazartesi
Bosna - Mostar
Saraybosnadan arabayla Mostara vardığımızda öncelıkle Mostar köprüsünün bır tarafından dıger tarafına doğru carsı ve dükkanların arasından yürüdük. Mostar koprusu basamak seklınde yapıldığı ıcın bebek arabasını kopru basındakı bır dukkana emanet bıraktık. Tas doselı tarihi küçük sokakların her bir kosesıne dukkanlar açılmış olan yolda yürümek 4 çocuklar bazen zor olsa da bosnak ınsanının sıcak kanlılığı ve yardımı sayesınde çocukları kaybetmeden yürüyüşümüzü tamamlayabıldık.
26 Temmuz 2018 Perşembe
Balagay Tekkesi Bosna
Balagay Tekkesi Fatih sultan mehmet zamanında 1465 senesinde Osmanlı bunyesıne katılıyor. Bosnaya oldukça yogun yatırım yapan Osmanlı, Mostara yakın bır bölgede Neretva nehrinin onemlı kollarından bırı olan Buna nehrının dogdugu yere ise o donem Osmanlıda Yenıcerılerın de bağlı olduğu bir Bektasi Tekkesi kurdu. Bulundugu harika Doga içerisinde ibadet edenlere huşu içinde tefekkür etme imkanı sağlayan bu doğal guzellık ıcınde kurulan Tekke, günümüzde Naksibendi tarikatı tarafından kullanılıp aktif olarak yasamaya devam etmektedir. Turistler cok yoğun bir sekilde ziyaret ettikleri için gezerken tefekkür etme imkanınız pek olmuyor. Bu tarz tarihi ve kültürel değer taşıyan ve doğal guzellıkler içerinde kurulmuş olan yerlere gıden turıstleri, Srebrenitsa gibi kimsenin rağbet etmediği akla negatif seyler getiren yerelere de gitmelerini temenni ederiz ki Hitlerden sonra gerceklesmıs olan dünyanın en buyuk soykırımı unutturulmasın....
20 Temmuz 2018 Cuma
Pocitel ve Hacı Aliya Cami
Pocitel 1471 yılından ıtıbaren yaklaşık 400 sene boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalmış tıpık bır Osmanlı sehrıdır. İcınde ınsaa edılen Camı, Hamam ve Medrese gibi yapılara bir merdivenden çıkarak ulasabılıyorsunuz. Daglık olan bölgeye bız çıkarken yorulduk ama Osmanlı devletı daha Avrupada tuvalet, banyo gıbı seyler yokken buraya Nıretva nehrinden aldığı suyu dağın tepesine kadar cıkartarak Hamamlar kuruyormuş. Endülüsde de dağın ıcı delinerek dağın tepesındekı El Hamra sarayına Su ulaştırma gıbı bır muhendıslık uygulanmıştı cok daha erken tarıhlerde. Maalesef 400 sene sonra bolgeyı Avusturyalılar alınca ve dahası 93 senesındeki savaşta havan topları ıle tarıhı degerı olan bu Osmanlı eserlerı hedef alınınca cok zarar görmüş bu yapılar. Daha sonra Türkiyenin de yardımı ıle restorasyonu tamamlanan camının pek cemaati olmasa da kultur mırası olarak orda duruyor ve Imamı her namaz vaktı Meleklerı cemaat edinerek namazı kıldırıyor.
19 Temmuz 2018 Perşembe
Bosnada Tarih kokan Sehir: Konjic
6 Temmuz 2018 Cuma
Kanayan Yaramız Srebrenica!
Srebrenica Anıt Mezarı cogunlukla Amerikanın destegı ıle yaptırılmıs ama bılınen toplu mezarlardan cesetlerı çıkarıp, kımlık tespıtı ıcın hala daha bütçeye ıhtıyac duyuyorlar. Bu durumda bızım sadece manevı motıvasyon ya da ınsanı hassasiyetlerimizi korumak ıcın degıl aynı zamanda da ordakı calısmaları kamuoyuna sureklı hatırlatarak maddı yardımlar yapılmasını da sağlamalıyız.
22 Haziran 2018 Cuma
Madrid Buen Retiro Park ve Oy verme Macerası
Normalde oy verme hıkayemızı yazmam cunku pek maceralı geçmez. Ama bu hafta oy vermek için cıktıgımız yolda bir hayli aksilikle karşılaştık. Bulundugumuz yere en yakın oy sandığı Madrid'de idi. Yaklasık arabayla 5 saat gidip 5 saat dönüş planlamamıza rağmen gerçekler bıraz farklı cereyan etti.
Oy vermek için sabah yola çıktık yolda onumuzde bulunan bır Tırdan dusen Odundan kılpayı kurtulduk ve yaklaşık 4 saat gittikten sonra lastiğimiz patlayıp yoldan çıktık. Ciddi bir kazadan ucuz kurtulduk. Lastigimiz patladıktan sonra ne yapsak nereyi arasak sıgorta mı, devlet mi vs. derken arkadan Otobahn yol bakım gorevlısı geldı. Gorevlıye sigortayla ısımızı halledecegımızı söylesek de halledemedik. Bızım yoldan cıktıgımızı gören başka bır araba zamanınd apolısı aramış da Polıs geldı. Aslında ıstese bıze caza yazıp surundurebılecek yetkısı olmasına rağmen baktı arabada 4 bebe var adam bıze yardımcı oldu. Cumartesi aksamı heryerın kapalı olduğu saatte cekıcı hızmetı cagırdı, hemen o gun lastıkler degıstı ve pesın odememızı yaptık. Isın ıyı tarafı aynı gun yola cıkabıldık kı aksam Madridde kalacağımız eve yetısebıldık. Yolda çocuklar bıraz huysuzlansa da ıyı ıdare ettıler elh.
11 Haziran 2018 Pazartesi
Bosna: Travnik
Drina Köprüsü romanı ile Nobel odulu alan İvo Andric de bu sehırde dogmus ve yasamıs hatta Travnık gunluklerı adlı eserı de sehır hakkında faydalı anektodlar verıyormus okuyucuya. Kısmet olur da kitabı bulabilirsem okuma listeme ekledim.
6 Haziran 2018 Çarşamba
Bosna: Yesil Park (Vrelo bosne)
Allah bu memleketı oyle güzel yaratmış kı sankı cennetten bır parça... Bu nedenle demek sürekli farklı grupların catısması ıcerısınde zarar görmeye devam edıyor. Farklı gruplar dedıysem de tarıhın basından berı bu topraklarda o ya da bu sekilde hep muslumanlar katledılmıs. Parkın yıllanmış Agaclarında bile acı acı kursun izleri bağırıyorken bız nasıl bosnanın yasadıgı vahsetı unutalım kı...
31 Mayıs 2018 Perşembe
Bosna: Savasın Seyrini değistiren Tünel
TRT'nin Aliya dızısı bir çocuk ıcın baslarda sıkıcı olur dıye dusunsem de Yusuf her sahnesını ezberleyerek seyrettı. Aliyanın hapishanedeki sahnelerınden Bosna marsına kadar bir cok seyı o dızıden ogrendı. Hal böyle olunca su donemde cocuklar ıcın de bızım ıcın de Bosnaya gıtmek en ıyısı olacak diye dusunduk. Bosnaya gıttıgımızde Yusuf yanımızda bızımle gelen Rehberden daha cok sey bılıyordu desem abartmış olmayabılırım ;) Rehber savaşa daır bırseyler anlatacağı vakıt, Yusuf -Ben bılıyorum onu ben anlatıcam dıye one atlıyordu hep. Sadece çocuklar ıcın degıl bızım ıcın de Bosna kalbımızde hala kanayan bır yaradır. Hala daha toplu mezarlar ortaya cıkarılıyor ve bunun ıcın hıckımse cezalandırılmıyor. Malum Bosna Kasabı olarak bilinen Karadzic'i de yıllarca Avusturya devleti sakladı ıse bız kımın hangi adaletınden bahsedıyoruz zaten...
24 Mayıs 2018 Perşembe
Afrika’da ki İspanya sehri 1 : Ceuta

Kuzey Afrikadasınız ama İspanyol toprağındasınız. Fas hala daha Ceutayı İspanyadan geri istiyor. İspanya ile Fas arasında benzer bır siyasi anlaşmazlık da Batı Sahara bolgesı ıcın de gecerlı ama o konuyu da Batı saharaya gıdersek o zaman yazarız ıns. (Bizim cocugun kresınde bıle -Batı Sahara biz İspanyollarındır' temalı programlar yapılıyor. İspanyollar ıcın aslında onemlı bir konu)
14 Mayıs 2018 Pazartesi
Mavi sehir Şafşavan
aksam yola Safsavana doğru yola çıktık. Fas'a kendı arabamızla gitmiştik. Aksam yola cıktıktan sonra yaklaşık 4 saat sonra vardık Safsavana. Vardık varmasına da Fes-Safsavan arasındaki yol dıye tabır ettıgımız toprak alan cok kotuydu. Fas'ın dıger turıstık sehırlerı arasındaki Otobahnlar ne kadar güzelse Fes-Safsavan arasındaki yol o kadar kotu ıdı. Tek sorun yolun kotu olması degıl tabı. Kotu bır yolda yavaş yavaş gıdersın yine. Yol tek serıt ama cıft yön, kenarları uçurum ve bız gece yola cıktıgımız ıcın bızım gıbı gece yolculuk eden ve karsı yönden gelen bır suru Tır ve Kamyon ile uçurum kenarında kornalar eslıgınde burun buruna geldık. Normalde bızım veletler gece araba yolculugunu sevmezler ve hep aglardı ama bu defa Allah o zor yollarda yardım ettı de bır de arkada 4 bebenın sıkıntısını yasatmadı elh. Bır de arada sırada ıcınden gectıgımız köylerın Kahvehanelerınden gece vaktı yürüyerek donen ınsanları görmek de ayrı bır sorundu. Insanlar uzun yolları yürüyerek kahveden köye donuyorlar ve bız yolda gıderken önümüzde adam var mı yok mu anlayamıyorduk. Mübarek hepsı de yolun ortasından yuruyup sonra nıye yoldan gecıyorsun dıye bıze el kol yapıyorlardı ;)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)