Saraybosnanın tarıhı cok eskılere kadar gıtmesıne rağmen Osmanlıdan sonra sehırlesmeye başlamıştır. Bosna sarayından türeyen Saraybosna ısmı yerıne Sarayova da denmektedir. Saraybosnada gezecek cok yer var. Tarıhı Carsısı, Alısverıs caddesi, savasın ızleırnı taşıyan yapı ve semboller, Parklar, Anıtlar, Camiler vs...
Bir an önce resimleri sırayla eklemeye başlayayım yoksa Saraybosna da dıger bazı sehırler gıbı yazılmadan kalacak:
Kovaci Sehitligi:
Sehitlik aslında sadece bir sembol. Aslında Saray Bosnayı gezerseniz farkedeceksınız kı bos bulunan her toprak parçası sehtlige cevrilmis. O kadar cok sehıt var kı o 3 senelik savaştan arta kalan ınsanlar cenazelerını defnedecek mezarlık bulamayınca parklara bahçelere gömmüşler yakınlarını. Bir soluklanayım diye oturduğunuz bır parkta etrafınıza bakarsanız mutlaka bir kac mezar görürsünüz.
Burası ise savasda sehit olan sadece bazı sehitlerin kabirlerinin bulunduğu bir yer. Ortasında Aliya İzzetbegovicin de kabri bulunuyor.
Aslında Saray Bosnada yasayan Müslümanlar her bir kac nesil soykırım görmüşler. Osmanlı cekılıp Avusturya Macerıstan bolgeyı devraldığında, Tito zamanında, 90 larda vs... Bosnak olan rehberimizin anlattığına göre bu bölgede nerdeyse her nesil Müslümanlara zulmedılmıs.
Bosna hersek İstanbulun fethınden kısa sure sonra Osmanlının elıne gecmıs. Bosnaya geldikten sonra bir gün Fatih Sultan Mehmet bir rüya görmüş. Ertesi gün rüyasını hocası olan Aksamseddine anlatmış. Fatih rüyasında Hz.Ali, Hz.Osman ve Hz.Ebu Bekiri görmüş ama Hz. Osmanı görmemiş. Aksamseddin de bu rüyayı söyle yorumlamış. Hz.Ebubekirin, hz Osmanın ve Hz Alinin özellikleri olan; birinin güçlü savaşçı olusu, birinin toleranslı, eli acık olusu, birinin zenginligi ticarette iyi olması gibi bazı özellikleri Bosna topraklarında eksik olmayacak ama bu topraklara hicbirzaman Hz Osmanın Adaleti gelmeyecek demiş. Hakikaten de tarih boyunca bı topraklarda yasayan Müslümanlar o adaleti görememişler....
Mezarlar arsında ilgimizi ceken sırp ve hırıstıyan kişilerin de mezarlarının bulunmasıydı. Bu Mezarlar aynı zamanda Bosna ve birlikte yasama idealini de sembolize ettigi için önemli, keza savaşta bosna cepjelerınde sadece Müslümanlar savaşmıyordu az da olsa bazı Hırvat ve sırp hırıstıyanlar da hep birlikte barışçıl yasama ideali için canlarını verdiler. Malum Sırplar ve Hırvatlar sadece kendi millet ve dinleri için savaşsa da Aliyanın Bosnaklara sunduğu Bosna Hersek devleti tüm din ve ırktan olan herkesın birlikte barış ıcınde yasama idealiydi. Zaten günümüzde de Hırvat, Sırp ve Bosnaklar Bosna Hersegi ortak yonetıyor gıbı görünseler de Bosnaklar pek soz sahıbı olamıyor yonetımde. Aynı 2000 lere kadar Türkiyeyi cogunlugun degil de elit ve zengin bir azınlığın yönetmiş olması gıbı.
Meryem ve Yahya ıcın ozellıkle Sehitlik sessiz ve taslı topraklı olmasından dolayı tam oyun oynanacak yerdı. Kosturup mezar tasları arsından saklanmaca oynayıp mezarlardaki tasları temızlemeye kadar bır cok oyun ımkanı vardı onlar ıcın. Hani derler ya dünyayı çocuklara verın onlar yonetsınler dıye ;) Hakıkaten de çocuklar heryerde herseyde bir güzellik bulabılen yegane insan türü galiba.
Esım 3 erkek çocukla birlıkte sehitligin tepesindeki Kaleye kadar çıktılar. Tepede tüm Saray Bosnayı gorebılecegınız bır seyırlık bulunurken hemen yanında da her daim görebileceğiniz tarihi bir Kale bulunuyor. Ben Meryemle tepeye cıkmadıgım ıcın o fotoğraflar esımın telefonunda ve buraya ekleyemiyorum su an.
Carsı
Daha önce buranın adı Bosnanın ikinci kurucusu olarak bilinen ve İslamın yayılmasında buyuk rol oynayan Sancak beyi Gazi Hüsrev Bey meydanı ımıs. Carsıyı yine Türkiye Tika aracılığı ıle savavstan sonra restore etmıs. Carsı meydanındaki kuşlar bızım çocukların gonullerını fethettiler. Aynı bizim Eminonu meydanının kucuk bır maketi gibi sıcacık bir carsı
İlerledikçe dükkânlarda çocukların en cok ılgısını ceken sey kursunlar oldu. Gercek kursundan kalemler Bosnanın yakın zamanda yasadıgı savasdan kalanlarla yapılmış.
Yerlerde sıklıkla gorecegınız bu ıcı kırmızıya boyanmış Bomba ızlerı ıse yıne Bosnanın yakın tarıhını unutmaması ıcın her daım canlı tutuluyor
Carsıdan nehre doğru çıkınca bizi devlet Kütüphanesi karşıladı. Kütüphanenın dıs cephesı ıse ozellıkle tamır edılmıyor. 92 senesınde Sırplar bu devlet ve üniversite kütüphanesını yakınca 2 mılyondan fazla kıtap kül olmuş.
Kütüphanenın önunden gecen nehır de savaşta zarar görünce restore edebilmek ıcın kopru dıbınde bulunan bu assagıdakı bınayı yıkmak ıstemısler ama sahıbı ne verırlerse versinler evının yıkılmasına ızın vermemıs. Evın adı bu yüzden 'İnat Kuca' olarak kalmış.
Koprunun hemen dıbındekı park ıse sımdılık Surıyelı multecılere ayrılmış.
Hünkar cami (Sultan Fatih Camii)
1457 de bosna fethinden sonra yapılan ilk camidir. Sehir bu cami etrafında genıslemıs ve Evliya Celebinin Seyahatnamesimde de adı gecen sehrin dembol camilerindne biridir.
Caminin yanında bulunan kabristanda Vezir, Müftü, Molla, Seyh gibi devrin önce gelen isimlerinin mezarları bulunur. Savas zamanında zarar gören camiyi yine Tika restore etmiş.
Gelelim camiden bizde kalan kişisel anılarımıza. Carsının ıcınden gecıp uzun ve güzel bir yuruyusten sonra avlusu geniş, su sesi ile insanı rahatlatan bir cmi bulmak once bıze cok ıyı geldı. Hatta avluya masa ve sandalye de koymuşlar kı bız basta ınsanlar oturup soluklansın sıye koydular zannetmıstık. Megerse Turistlere sattıkları ıceceklerı rahat rahat yıyıp içsinler dıye kucuk bır kafe yapmışlar. Eyvallah... Zaten biz genelde abdest alırken ya da camıde namazdan sonra tespih çekerken soluklanırız, varsın turıstler de rahat etsın sorun degıl. Abdestler alınıp camiye girdik ve cemaatle namaza durduk. Bızım buyuk ıkı oğlan abdest alıp babaları ıle namaz kılarlar, ben de küçüklerle arkada durdum cunku bosna camılerınde genelde kadın ve erkekler ıcın ayrı bolumler bulunmuyor. Erkekler onde kadınlar arkada kılıyorlar. Zaten az namaz kılan kadın olunca demek sorun olmuyor. Cocuklar ıse camiye giremez. Soyle kı bosnada gırdıgımız her camıde bızım çocukları camıden kovdular. Cocukların namaz kılmasına asina olmayan bosna insanı bu camıde de beni ve çocukları kovaladılar. Acayıp bozuldum cunku hemen arkamdan avlu kafesınde para harcamış olan 2 çocuklu bır turıstı tabiri caizse kırmızı halılarla ezile büzüle cemaatın namazını seyretsın dıye ıcerı sokturlar ve kadın ortunme ıhtıyacı bıle duymadı. Namaz kılan çocuklu kadını kov, namaz kılanları seyretmek ısteyen paralı ve çocuklu turıste cemaat namaz kılarken tur yaptır!!!
Büyük oğlanlar ıcerde babaları ile namaz kılabıldıler ama sonuç olarak Yunus(6): -Anne bir daha bu camiye gelmeyelim dedı!!!!!
Dünyayı (camileri) gezdıkce biz muslumanların neden bu halde olduğumuzu daha ıyı anlıyorum....
At Meydanı:
Camiden çıkıp nehre doğru yürürken ici Parka donusturulmus At Meydanı parkından gectık. Eskıden adı Siyaset meydanı ıken zamanla burası At Pazarı ve Hipodrom olarak kullanılınca adı At meydanı olarak degısmıs. Tüm idamlar, Protestolar, siyasete yön veren hareketler vs.. bu meydanda gerceklesmıs. Yukarda da yazdığımız gıbı Hünkar Camı cevresınde sehırlesme olduğu ıcın bu meydan sehrın ılk meydanlarından bırı olmuş.
Osmanlıdan sonra Avusturya Macerıstan devletı 1913 de burdakı tum eskı yapıları yıkıp yerıne Park, Müzik Pavyonu ve Meyhane ınsaa etmıstır. Bosna Herseğı Osmanlıdan sonra Avusturya Macarıstan yonettıgı ıcın Bosnakların Almanca dılı ve ozellıkle Avusturya ıle araları cok ıyı. 1940'larda alman bombardımanı sırasında bu meyhaneler de yıkılınca geriye bir tek Park kalmıs. Hal böyle olunca 1992-95 savaşından sonra Viyana beledıyesı o kadar tarihi eser dururken kalkmış bu parkı restore etmıs.
Bakır baba Camii:
At Meydanına bakan Bakır Baba Camisinin hikayesi ise cok daha ilginçtir.
Hacı Aliya Bakır babanın vakfettiği bu cami ilk defa kaynaklarda 1565 de geçse de 1544 de yapımıs. 1697 saraybosnada ev yıkan prens olarak bilinen Eugen Savoyski nın saldırısı sırasında yanarak camiilk büyük hasarını almış. Yanındaki Medrese, Kütüphane, cesme, Harem ve Mezarlarla birlikte önemli bir Arkeolojik öneme sahıp olan bu Komplex 19. yüzyılın sonlarında Avusturyalılar tarafından tamamen tahrip edılmıs.
1992-95 bosna savası sırasında olayların en yoğun yaşandığı sehırlerden bırı olarak Saraybosnada da muslumanlar savaşmak ıcın burda cephedelermıs. Aclık, yokluk, savasın getirdiği her türlü sıkıntı ıcındelermıs. Hacı Hafız Halid Hacımullic efendinin öğrencileri bir gün bu caminin üstündeki tepelerde konuşlanmış sırp kuvvetlerıne karsı hücuma geçmek ıcın hazırlanırlarken Hacı Hafız Halid Hacımullic efendi öğrencilerini durdurup bu hücumu engellemiş. Aman hocam neden diye sorduklarında; -Yakında Sırplar gidecek savaşmanıza gerek yok demiş. Hakikaten de bir kac gun sonra yalancı barış anlaşması imzalandığı ıcın Sırplar konuşlandıkları o dağlardan gitmişler. Zaten bu Veli daha önce savasın olacağını da hissetmiş.
1 Dünya Savasına neden olan Avusturya Arsıdükü Ferdinand suikasti
Bakır Baba Camiinin karsısındaki nehirden biraz daha yürüdüğümüzde ise birinci dünya savasının nedeni olarak kitaplarda okuduğumuz Avusturya Arsidükü Ferdinand ve hamile karısının bir Sırp tarafından vurulduğu noktayı görüyoruz. Köprünün simdiki adı Gavrilo Princip yani Ferdinandı ve hamile karısını öldüren Sırpın adı. Köprüye Katilin adını verip hemen dibine de Makdül için Anıt yamak!!! Köprünün hemen dibinde vurulan Ferdinand ıcın camdan bır Anıt yapmışlar, hemen karsısında da Müze koymuşlar. Garip bir bölge!!!
Yukardaki resimde köprü basında Ferdinand ıcın yapılan Anıtın orijinal halini görüyorsunuz. 92 senesinde Sırp saldırısı sırasında yıkılınca gunumuzde aynısının camdan silüetini koymakla yetinmişler.
Artık 1. dünya savasının nedenlerini sayarken ben o Ferdinandın vurulduğu yere gitmiştim hemen karsısındaki müzede sergilenen dönemin orijinal fotoğraflarını da görmüştüm felan diyebiliriz ;) Düsünüyorum da Bosna Hersek bulunduğu cografı konum nedeniyle bir Tarihci için ne kadar zengin topraklar.
Saray Bosnanın tarihi kapalı carsısı:
Neogotik Basilika uslubunda olan Herz Jesus Katedrali (İsanın Kalbi) Osmanlının cekılıp yerine Avusturyalılar geldıgı zaman 19. yüzyılın sonlarında insaa edilmiş.
Kiliseden çıkıp yğrğmeye devam ettik. Saraybosnada tabana kuvvet yürümek lazım. Sehrin tarihi dokusuna, zenginliğine vs. ancak oyle sahit olabilirsiniz. Biz de yürürken karsılastıgımız dev Satranc tasları ile oynadık
Bu Post cok uzun sürdü ve daha yazacak coks ey var. O nedenle ıkıye boliyim ve bu post burda bitsin. 2. bölümü de daha sonra eklerim
Bir an önce resimleri sırayla eklemeye başlayayım yoksa Saraybosna da dıger bazı sehırler gıbı yazılmadan kalacak:
Kovaci Sehitligi:
Sehitlik aslında sadece bir sembol. Aslında Saray Bosnayı gezerseniz farkedeceksınız kı bos bulunan her toprak parçası sehtlige cevrilmis. O kadar cok sehıt var kı o 3 senelik savaştan arta kalan ınsanlar cenazelerını defnedecek mezarlık bulamayınca parklara bahçelere gömmüşler yakınlarını. Bir soluklanayım diye oturduğunuz bır parkta etrafınıza bakarsanız mutlaka bir kac mezar görürsünüz.
Burası ise savasda sehit olan sadece bazı sehitlerin kabirlerinin bulunduğu bir yer. Ortasında Aliya İzzetbegovicin de kabri bulunuyor.
Aslında Saray Bosnada yasayan Müslümanlar her bir kac nesil soykırım görmüşler. Osmanlı cekılıp Avusturya Macerıstan bolgeyı devraldığında, Tito zamanında, 90 larda vs... Bosnak olan rehberimizin anlattığına göre bu bölgede nerdeyse her nesil Müslümanlara zulmedılmıs.
Meryem ve Yahya ıcın ozellıkle Sehitlik sessiz ve taslı topraklı olmasından dolayı tam oyun oynanacak yerdı. Kosturup mezar tasları arsından saklanmaca oynayıp mezarlardaki tasları temızlemeye kadar bır cok oyun ımkanı vardı onlar ıcın. Hani derler ya dünyayı çocuklara verın onlar yonetsınler dıye ;) Hakıkaten de çocuklar heryerde herseyde bir güzellik bulabılen yegane insan türü galiba.
Esım 3 erkek çocukla birlıkte sehitligin tepesindeki Kaleye kadar çıktılar. Tepede tüm Saray Bosnayı gorebılecegınız bır seyırlık bulunurken hemen yanında da her daim görebileceğiniz tarihi bir Kale bulunuyor. Ben Meryemle tepeye cıkmadıgım ıcın o fotoğraflar esımın telefonunda ve buraya ekleyemiyorum su an.
Carsı
Daha önce buranın adı Bosnanın ikinci kurucusu olarak bilinen ve İslamın yayılmasında buyuk rol oynayan Sancak beyi Gazi Hüsrev Bey meydanı ımıs. Carsıyı yine Türkiye Tika aracılığı ıle savavstan sonra restore etmıs. Carsı meydanındaki kuşlar bızım çocukların gonullerını fethettiler. Aynı bizim Eminonu meydanının kucuk bır maketi gibi sıcacık bir carsı
İlerledikçe dükkânlarda çocukların en cok ılgısını ceken sey kursunlar oldu. Gercek kursundan kalemler Bosnanın yakın zamanda yasadıgı savasdan kalanlarla yapılmış.
Yerlerde sıklıkla gorecegınız bu ıcı kırmızıya boyanmış Bomba ızlerı ıse yıne Bosnanın yakın tarıhını unutmaması ıcın her daım canlı tutuluyor
Carsıdan nehre doğru çıkınca bizi devlet Kütüphanesi karşıladı. Kütüphanenın dıs cephesı ıse ozellıkle tamır edılmıyor. 92 senesınde Sırplar bu devlet ve üniversite kütüphanesını yakınca 2 mılyondan fazla kıtap kül olmuş.
Kütüphanenın önunden gecen nehır de savaşta zarar görünce restore edebilmek ıcın kopru dıbınde bulunan bu assagıdakı bınayı yıkmak ıstemısler ama sahıbı ne verırlerse versinler evının yıkılmasına ızın vermemıs. Evın adı bu yüzden 'İnat Kuca' olarak kalmış.
Koprunun hemen dıbındekı park ıse sımdılık Surıyelı multecılere ayrılmış.
Hünkar cami (Sultan Fatih Camii)
1457 de bosna fethinden sonra yapılan ilk camidir. Sehir bu cami etrafında genıslemıs ve Evliya Celebinin Seyahatnamesimde de adı gecen sehrin dembol camilerindne biridir.
Caminin yanında bulunan kabristanda Vezir, Müftü, Molla, Seyh gibi devrin önce gelen isimlerinin mezarları bulunur. Savas zamanında zarar gören camiyi yine Tika restore etmiş.
Gelelim camiden bizde kalan kişisel anılarımıza. Carsının ıcınden gecıp uzun ve güzel bir yuruyusten sonra avlusu geniş, su sesi ile insanı rahatlatan bir cmi bulmak once bıze cok ıyı geldı. Hatta avluya masa ve sandalye de koymuşlar kı bız basta ınsanlar oturup soluklansın sıye koydular zannetmıstık. Megerse Turistlere sattıkları ıceceklerı rahat rahat yıyıp içsinler dıye kucuk bır kafe yapmışlar. Eyvallah... Zaten biz genelde abdest alırken ya da camıde namazdan sonra tespih çekerken soluklanırız, varsın turıstler de rahat etsın sorun degıl. Abdestler alınıp camiye girdik ve cemaatle namaza durduk. Bızım buyuk ıkı oğlan abdest alıp babaları ıle namaz kılarlar, ben de küçüklerle arkada durdum cunku bosna camılerınde genelde kadın ve erkekler ıcın ayrı bolumler bulunmuyor. Erkekler onde kadınlar arkada kılıyorlar. Zaten az namaz kılan kadın olunca demek sorun olmuyor. Cocuklar ıse camiye giremez. Soyle kı bosnada gırdıgımız her camıde bızım çocukları camıden kovdular. Cocukların namaz kılmasına asina olmayan bosna insanı bu camıde de beni ve çocukları kovaladılar. Acayıp bozuldum cunku hemen arkamdan avlu kafesınde para harcamış olan 2 çocuklu bır turıstı tabiri caizse kırmızı halılarla ezile büzüle cemaatın namazını seyretsın dıye ıcerı sokturlar ve kadın ortunme ıhtıyacı bıle duymadı. Namaz kılan çocuklu kadını kov, namaz kılanları seyretmek ısteyen paralı ve çocuklu turıste cemaat namaz kılarken tur yaptır!!!
Dünyayı (camileri) gezdıkce biz muslumanların neden bu halde olduğumuzu daha ıyı anlıyorum....
At Meydanı:
Camiden çıkıp nehre doğru yürürken ici Parka donusturulmus At Meydanı parkından gectık. Eskıden adı Siyaset meydanı ıken zamanla burası At Pazarı ve Hipodrom olarak kullanılınca adı At meydanı olarak degısmıs. Tüm idamlar, Protestolar, siyasete yön veren hareketler vs.. bu meydanda gerceklesmıs. Yukarda da yazdığımız gıbı Hünkar Camı cevresınde sehırlesme olduğu ıcın bu meydan sehrın ılk meydanlarından bırı olmuş.
Bakır baba Camii:
At Meydanına bakan Bakır Baba Camisinin hikayesi ise cok daha ilginçtir.
Hacı Hafız Halid Hacımullic efendi bölgede Müslüman mezarları ve bir cami olduğunu işaret edince ogrencılerının gırısımlerı sonucu yapılan arkeolojik calısmalarla bu kompleks tekrar kesfedılıp ortaya cıkartılmıs. Caminin yapımını ise Bursa belediyesi finanse etmiş. Yenıden yapılan bu caminin avlusuna da 2011 yılında vefat eden Hacı Hafız Halıd Hacımullic efendının Türbesi yapılmış. Cami ise Hacı Hafız Halid Hacımullic Efendi öldükten aylar sanra yapımı bıtıp acılabılmıs. Komplekste bulunan 10 odalı mısırlı hacı ısmaıl aga medresesı ise önemli sayılan devlet belgeleri ile bırlıkte 1713 de yazılan Arapca Türkce sozlugü ünlüdür. Maalesef 1945 yılından sonra Avusturyalılar tarafından tamamen yok edılen bu Medrese de günümüzde aktif değil.
1992-95 bosna savası sırasında olayların en yoğun yaşandığı sehırlerden bırı olarak Saraybosnada da muslumanlar savaşmak ıcın burda cephedelermıs. Aclık, yokluk, savasın getirdiği her türlü sıkıntı ıcındelermıs. Hacı Hafız Halid Hacımullic efendinin öğrencileri bir gün bu caminin üstündeki tepelerde konuşlanmış sırp kuvvetlerıne karsı hücuma geçmek ıcın hazırlanırlarken Hacı Hafız Halid Hacımullic efendi öğrencilerini durdurup bu hücumu engellemiş. Aman hocam neden diye sorduklarında; -Yakında Sırplar gidecek savaşmanıza gerek yok demiş. Hakikaten de bir kac gun sonra yalancı barış anlaşması imzalandığı ıcın Sırplar konuşlandıkları o dağlardan gitmişler. Zaten bu Veli daha önce savasın olacağını da hissetmiş.
1 Dünya Savasına neden olan Avusturya Arsıdükü Ferdinand suikasti
Bakır Baba Camiinin karsısındaki nehirden biraz daha yürüdüğümüzde ise birinci dünya savasının nedeni olarak kitaplarda okuduğumuz Avusturya Arsidükü Ferdinand ve hamile karısının bir Sırp tarafından vurulduğu noktayı görüyoruz. Köprünün simdiki adı Gavrilo Princip yani Ferdinandı ve hamile karısını öldüren Sırpın adı. Köprüye Katilin adını verip hemen dibine de Makdül için Anıt yamak!!! Köprünün hemen dibinde vurulan Ferdinand ıcın camdan bır Anıt yapmışlar, hemen karsısında da Müze koymuşlar. Garip bir bölge!!!
Yukardaki resimde köprü basında Ferdinand ıcın yapılan Anıtın orijinal halini görüyorsunuz. 92 senesinde Sırp saldırısı sırasında yıkılınca gunumuzde aynısının camdan silüetini koymakla yetinmişler.
Artık 1. dünya savasının nedenlerini sayarken ben o Ferdinandın vurulduğu yere gitmiştim hemen karsısındaki müzede sergilenen dönemin orijinal fotoğraflarını da görmüştüm felan diyebiliriz ;) Düsünüyorum da Bosna Hersek bulunduğu cografı konum nedeniyle bir Tarihci için ne kadar zengin topraklar.
Saray Bosnanın tarihi kapalı carsısı:
Neogotik Basilika uslubunda olan Herz Jesus Katedrali (İsanın Kalbi) Osmanlının cekılıp yerine Avusturyalılar geldıgı zaman 19. yüzyılın sonlarında insaa edilmiş.
Kiliseden çıkıp yğrğmeye devam ettik. Saraybosnada tabana kuvvet yürümek lazım. Sehrin tarihi dokusuna, zenginliğine vs. ancak oyle sahit olabilirsiniz. Biz de yürürken karsılastıgımız dev Satranc tasları ile oynadık
Bu Post cok uzun sürdü ve daha yazacak coks ey var. O nedenle ıkıye boliyim ve bu post burda bitsin. 2. bölümü de daha sonra eklerim
Saraybosna denince...Yürek sızısı...
YanıtlaSilSavaşın izleri her yerde. İnsanlık dramı Bosna' da yaşananlar. Dünyanın ikiyüzlülüğünün delili. Yüzyıllar geçce de unutulmayacak.
YanıtlaSil