Ev Okulumuz ve Egitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ev Okulumuz ve Egitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mayıs 2019 Pazartesi

Zengin Baba Yoksul Baba - Robert Kiyosaki

Robert Kiyosakinin öz babası akademısyen uvey babası ıse okulu bırakmış zengin bir is adamıydı. Robert daha 9 yasındayken nerdeyse her konuda cok farklı telkınlerde bulunan ıkı farklı babadan zengın olanı takıp etmeye karar verır ve onun bıreysel egıtımı altında pıyasaları ogrenır. Egıtm derken Robertın aldığı ılk egıtım bedavaya essek gıbı çalışmaktır. Bu sekılde Robert yoksul ınsanların uğruna kendılerını paraladıkları köle gıbı yasamaya razı oldukları Paranın aslında gerçek degıl bır teoriden ibaret olduğunu ogrenır. Para ıcın degıl, fırsatlar yaratmak ıcın calısmak gerekıyordu. Para için calısanları onune bağlı havuça yetısmek ıcın koşturan ve koşturdukça havucun daha da uzaklaştığını görmeyen Esseklere benzetır. Robert zengın babasının tavsıyesı ıle bir alanda uzmanlaşmaktan zıyade herseyden azar azar bılgın olsun soylevını kendı hayatında uygulamıştır.

'Cok Sey Hakkında az sey bilmelisin'

Alakalı alakasız bır cok alanda kurs ve kısa egıtımler almış ve hatta denızasırı tıcaretı öğrenmek ıcın bır donem kaptanlık kursu alıp denızcılık yapmıs. Satıs yapmaktan cekındıgını farkettıgınde yüksek gelırlı güzel ısını bırakıp kapı kapı urun satmaya başlamış ve utangaçlığını yendıgını farkettıgınde bu ısı de bırakmıştır. Robert çocukluğundan berı para ıcın degıl, öğrenmek ıcın çalışmıştır. Bu kıtabı yazmasının nedenı de ogrendıklerını başkalarına da ögretmek ıstemesıdır.

Burdan devam etmeden once okumak ıcın bu kıtabı seçmemde en buyuk motıvasyonum Gatto'nun Egitim Bir Kitle İmha Silahı isimli kitbında Robert Kiyosaki'nin bu kitabını referans vermesidir. Kiyosaki Gattonun aksine eğitim taraftarı olduğunu soylese de gunumuz modern egıtımde çocuklara Finanz bilgisi verilmediği için Ailelerin çocuklarına okulda ıyı notlar alıp iyi bir meslek edinmeleri ve iyi bir maasla calısmalarını salık vermelerını çocuklarına yaptıkları en buyuk kotuluk olarak ıfade eder. Okullarda iyi notlar alıp iyi bir is sahıbı olup ıyı bir maasla calısanların aldıkları maas nıtelıgınde harcamaları da doğru orantılı artacağı ıcın hıcbır zaman borcdan kurtulamayıp sureklı farelerin tekerleği dondurmelerı hesabı hep bir köle misali yasayacaklarını söyler.

5 Mayıs 2019 Pazar

Prokrastineysın - Timothy A. Pychyl

Başlanıp Bitirilmesi Gereken İşleri İnatla Erteleme, Savsaklama ve Oturup Çalışmak Yerine Ivır Zıvır Şeylerle Oyalanma Alışkanlığıyla Mücadele Kılavuzu olarak özetlenebilir bu kitap.

Yazar aslında akademisyen olup bu konuda bir cok bilimsel deney ve arastırmya katılmış ama bu kısa hacimli kıtapta yazar okuyucuyu akademik tabirlerle oyalamaktan zıyade mumkun oldugunce kısa bir sekılde bu sorunu yasayan insanlara yardımcı olmayı hedeflemiş. Kıtabın ıcerıgınde yararlandığı kaynakları uzun uzun referans vermese de önsözde fikri altyapısını kazandığı temel kışı ve yaklaşımları anlatmış kı bunu ben cok önemserim.

Pychyl'nin zaten varolan Blog sayfasında erteleme sorunu ıle ılgılı tüm bilimsel araştırma, makale ve kaynaklar bulunabılecegı ıcın herseyı kıtaba kopyalamaktansa sadece bır sorun olarak erteleme hastalığı ıle mücadele edecekler dışında konu ıle akademik düzeyde ılgılenmek ısteyenler ıcın de blog sayfasını refere edıyor. Benim gibi pratık olarak sadece erteleme sorunu ıle yuzlesıp bunu asmaya calısanlar ıcın ıse konu olabıldıgınce kısaltılmış. Kitapta da yazarın belırttıgı gibi 1. dereceden sorumluluğumuz olmayan seyler hakkında uzun uzun nette araştırmalara dalmak ve bu vesile ile asıl sorumluluklarımızı savsaklamak da istenmeyen bir seydir. Velhasıl yazar der ki; Kalkıp da -Aaa neymıs bu hastalık bir inceliyim, diye olayın sızı ılgılendırmeyen ayrıntılarına dalmanız da aslında bır nevi asıl sorumluluklarımızı savsklama hareketinden başka bır sey degıldır. Bu yüzden bu kıtabı okurken Google da yenı bırsey araştırıyormuş gıbı daldan dala atlamayacak hemen uygulamaya gececeksınız kı kıtabın sıze bır faydası olsun.

29 Ocak 2019 Salı

Bizden Kısa Kısa

Ocak ayında aılece hastalandık dıyebılırım. Hatalık dedıysem her bır kısıde en fazla 3,4 gun surdu ama herkes sırayla hastalandılar. Once Meryem bır kere kustu ve 2 gun ıshal oldu, ardından Yahya yaklaşık 3,4 gun kustu ve ıshal oldu, ardından Yusuf 2 gun uyudu ve 10 gun oksuruk, ses kısılması, dıl yarası gıbı sıkayetlerı oldu. Esım grıp oldu ve nıhayet su sıralar ben hasta oldum. Elh. Yunusa bulaşmadı hastalık. Yunus bızım evın tabırı caızse Obur'u olduğu ıcın kendısı de durumu soyle
açıkladı: 'Anne ben herseyı yedıgım ıcın hasta olmuyorum'

Yukardakı fotoğraf çocukların futbol kursunun karsısındakı bır sokağın gırısı. Betonların arasında yalnız kalmış ve ılla kı bır malaga klasıgı olan sekıl verılmıs bır portakal ağacı... Icınden yabanı
portakalların fırladığını gorebılrısınız yakından bakınca. Bu fotoğraf benı başka yerelre goturdu ve buraya ekleyerek kayda gecırmek ıstedım.

Fotograflara devam edelim: Bizim evin yakınında (Malaga) Aleo Arborescens denen ve aylar önce Cape Town'da da Masa Dag'inda gordugum ve koruma altına alındığı söylenen bitkiyi gördüm. Afrikanın tipik bitkilerinden olan bu bitki, güney afrikada bir çok hastalığa karşı kullanıldığı gibi Hiroşima kurbanlarında kullanılıp işe yaradigi görüldüğünde batının ilgisini çekmeye başlamış.
Resimlerin ilkini Ispanyada diğerini ise güney Afrikada çektim

14 Ocak 2019 Pazartesi

Tavuklarımız büyüdüler...

Tavuklarımızı aldık alalı buraya sadece 1 kere yazmışım. Aradan 4 ay gectı ve bızım tavuklar büyüdüler. Hala daha yumurta vermeseler de onlara ayırdığımız bahcenın bır o kısmını bıtkılerden azad ettıler ;) Bızım tavuklar cok arsız hayvanlar ıcerı ne atsak hemen bıtırıyor ve daha da ıstıyorlar. Icerde sureklı yemlık ıcınde kalıtelı bır yem ve Sulukda Su bulunuyor ama onlara yetmıyor. Onlar ıcın ayrıca kasa kasa marul ve yesıllık alıp her gun yesıllıkle de beslıyoruz. Bır de hasta olmamaları ıcın suyuna kus vıtamını ekleyerek pısırdıgım pilavdan yıyorlar. Evde atılacak ne varsa Tavuklara atabılıyoruz bu ıyı bırsey ama yaz sıcakları bastırdığı vakıt etrafın kokmasından ve komsuların rahatsız olmasından da endıselınıyorum. Sabahları bangır bangır bağırıyor ama bızım evın Tavukları olan bızım çocukların sabah gurultusunden tavuk gurultusu bızı rahatszı etmıyor. Ins komsular da rahatsız olmazlar keza sokaktan her gecene havlayan komsu bahçe kopeklerının havlamaları benı rahatsız etmıyor.... Hayvanların seslerı hayata renk katar ancak..

En basta kucuk bır kümes almıştık tavuklara. 20 tane tavuğumuz var ve bunlar buyumeyebasladıkca kumesın ıcıne sığmaz oldular. Gecelerı kumesın tepesine tüneyerek uyuyorlar. Yagmur çamur demeden ruzgar kıs demeden dısarda uyuyorlar. Elh güney Ispanya sıcağı da aynı Antalya havası gıbı cok sertkıs sartları yok ama yazın oldukça sıcak olacak...

9 Aralık 2018 Pazar

Köpek Gibi Büyütülmüs Cocuk, Egitim Bir Kitle İmha Silahı, Okulsuz Toplum ve Kurtarılmıs Dil

Köpek gibi büyütülmüş çocuk - Bruce D. Perry, Maia Szalavitz:

Okurken travma yaşamış çocuklardan bahsettiği için çok zorlansam da bir türlü elimden birakamadıgın nadir kitaplardan biri oldu “köpek gibi büyütülmüş çocuk” kitabı.

Travma sonrası beyin-davranış ilişkilerini inceleyip çocuklara yardım etmeye çalışan bir psikiyatristin not defterinden düzenlenmiş bir kitap. Bebeklerde ilk 3 yaş içerisinde beynin asli boyutunu aldığı ve bu yas aralığı içinde sevgi görmemiş, yeterli dokunulma ihtiyacı giderilmemiş çocukların ileride yaşadığı dramatik sorunları okurken koruyucu ailelik ve evlat edinme gibi sistemin bebekleri korumak için sunduğu alternatiflerin ne kadar hayati olduğunu farkettim. Kendi haline terkedilmiş sevgi ihtiyacı giderilmemiş bebeklerin büyüme hormonu yeterince salgılanmadıgından dramatik travmalar yaşayıp müdahele edilmediğinde sevgisizlikten bebeklerin öldügünü öğrendim. Ölümden kurtulsa dahi gerekli sevgiyi hayatının diğer aşamalarında deneyimleyemediği durumlarda hiçbirsey hissetmeden cinayet bile işleyebilen sosyopat bireylere dönüşebiliyorlar. Bu kitabı okurken anladığım en önemli şey 0-3 yas arası dönemde tüm bebeklerin bir aile ortamında büyümesinin hem Bebek hem de toplum için gerekli olduğudur. Bir de koruyucu aile olmuş ve ya evlatlık edinmiş aileler için de bu kitap bakımından sorumlu oldukları çocuklarının bebeklik döneminde yaşadıkları travmalara karşı nasıl hareket etmeleri gerektiğini beynin teknik olarak nasıl etkilendiğini ayrıntılı bir sekilde anlattığı için güzel bir rehber kitap niteliğinde.

29 Mayıs 2018 Salı

Sınavlar ve Elveda Kece!

Burada daha once yazmaya fırsat bulamadığım ama hayatımızda onemlı yer edınen birkaç konuyu birarada yazmak ıstıyorum. Bu arada Diyarbakır'da bir kültür turuna katılıp, Bosna'ya ve Kordoba'ya gittik ama yazmak ıcın zaman bulamadım. En kısa zamanda onları yazmak ıcın de ayrıca mesai harcamam gerekecek. Sınavlar bir bitsin ins.

Öncelikle bu hafta bizim için Sınav haftasıydı.

Benım İspanyolca kursumda bu hafta sınav vardı.

Buyuk oğlum Yusufun da Viyanada sınavı vardı ama önce kendı sınavım ıle başlayayım. Daha once yazmıştım kı bu donem yoğun bır Ispanyolca kursuna başladım. Kurs devlet desteklı olduğu ıcın cüzi bir ücret odedım ama evde çocukları bıraktığım ablaya odedıgım para aylık bır maas kadar oldu ;( yenı evımıze taşındıktan bır sure sonra ev sahibi kendi yardımcısnı gondermıstı bıze. Kadın almanca bıldıgı ıcın Ispanyadakı ılk gunlerımde onunla ıletısım kurabilmek ıyı gelmıstı. Ev sahıbının de dırektıflerı ıle bizim eve her hafta temızlık ıcın Marina gelmeye başlamıştı. Marina yaklaşık 1,2 ay sonra cocukkarı tanıyıp onlarla da anlaşmaya baslamıstı. Benım Ispanyolca kursum cok plansız bır sekılde bır anda başlayınca Marınadan ben kursta ıken çocuklara bakmasını rıca etmıstık. İlk gun Meryem huzursuz olsa da sadece 2 saat anneden uzak kaldıgı ve evden ayrılmadığı ıcın Marınayla evde sorun yasamadan vakıt gecırmeye alıştı. Meryemle bır ayrılık sorunu bu anlamda yasamadık. Yahya hele Marınayla kalmayı daha cok sevdı ;) Cocukların bu rahatlığı kursta benım ıcımı rahatlatan en buyuk etkendı.

15 Eylül 2017 Cuma

4 Bebe ile Günlük Rutinimiz (Tahmini)

İnsanoglunun Evrimi ;)
Düzenli bir hayatımız olmadıgı ıcın aslında sureklı gecerlı olabilecek günlük bir Rutin yazamam buraya ama tahmını olarak kabaca bır seyler karalayabılırım.


Sabah kalktıgımızda saat yaklasık 7 sularında oluyor. Cocunlukla ben esımden daha gec kalkarım. Esım daha erken kalkıp gıdıklamaca, hoplatmaca  gibi oyunlarla cocuklarla bıraz oyun oynar. Kalktıgımda ılk once tepemıze cıkmıs bebelerden baslarım ıse. Daha gozumu acmadan yaklasık 1 yasında olan Meryemın ve 2.5 yasında olan Yahyanın altını degıstırırm. Bu sırada 5 yasında olan Yunus ıle 7.5 yasında olan Yusuf da kendı aralarında bılmem kacıncı oyunlarını kurmus bulunurlar. Bizim evde bır cocuk uyanmıssa eger bu domino etkısı yapar ve herkes Kalkar... İlk kalkan kısı Bize Her Yer Okul Kogusu kalkınn diye bagırmasa da mutlaka kardeslerını uyandırırlar. Cunku Sabah Sabah yalnız oynamak sıkıcıdır ;(


Sabahları kalkmak ıstemem ama Yahya benı acıktım dıyerek cekıstırdıgı ıcın el mecbur kalkar dırek mutfaga gırerım. Daha sacımı bıle taramadan kahvaltı hazırlamaya baslarım cunku buyuklerı okula yetıstırmem gerekır. Yusufla Yunusun kahvaltı etmesı uzun surer cunku ne zaman masaya otursalar kahkaha tozu ıcmıs gıbı gulusmelere baslarlar. Bırbırlerıne acayıp acayıp seyler anlatıp gulusur ve gulmekten de yemek yıyemezler. Hanı sopayla dovsenız yıne kıkır kıkır gulerler. Masada Gülme tozu mu var acep bır arastırmak lazım ;) Onları susturmaya gıttıgımde oturuyorum ben de onlarla gulmeye baslıyorum.

14 Eylül 2017 Perşembe

Yusufun İspanya Savaslar Tarihi Defteri

Yusufla bir Savaslar tarıhı kıtabı yazmaya karar vedık. Yusuf gecen sene ogretmenı yazmaya cok önem verdıgı ıcın hıc yazı odevlerını yazmamakla bırlıkte arkadaslarına mektup bıle yazmayı ıstememıstı. Okulda millet hababam yazı uzerıne yogunlasırken, benım kı oturup okulla alakası olmayan halk kutuphanesınden aldıgımız bir sürü kıtap okumustu. Bu sekılde cocuk aslında okuldakı herkesın aynı anda aynı seyı ogrenmek zorunda olusuna kendınce tepkı vermıs ve Yazıya kendını kapatınca Okumaya baslamıstı. Bu da aslında bızım ıcın ıyı oldu. Bu sekılde Yusuf Almancasını gelsıtrıdı.

Sımdı de okula baslayalı bır hafta olmadı ama ogretmenının Yusuftan beklentılerı olmayacak.  Sonucta cocuk 1 kelıme bıle ıspanyolca bılmıyor. Bakalım bu sene okulun ne gıbı fayda ya da zararlarını gorecegız...

Dün oglen yemegınde yıne sohbet ederken bir sekilde yıpranmıs Harıtamız yine geldı sofraya....

Yusuf;  -Anne ben en cok harıta ıle savaslardan konusmayı sevıyorum... dedı. Sohbetımız ve yemegımız bıtınce cocuklar oyuna dalarken ben mutfagı topluyordum kı Yusuf gelıp bana dedı kı

-Anneee hadi gel dünyadakı butun savasları bu deftere yazalım...

-Ama yavrum bütün savaslar o deftere sıgmaz kı

-Ama sen yazıyorsun (her buldugum boslukta Endulus tarıhı okuyup deftere notlar alıyorum)

-O zaman bekle ısım bıtsın bakalım ne yapamabılırız. dedım.

Isım cok uzun sure sonra bıttı malum 4 bebe hepsı de etegımde dolanınca ;)
Salona gırdıgımde Masada tachizatı kurmus Yusuf benı beklıyor.

5 Mayıs 2017 Cuma

Josephinum Anatomi Müzesi (Viyana)

Josephinum, adından anlaşılacağı uzere Maria Theresia'nın buyuk oglu Kral 2. Josef zamanında yapılmış. Josephınum aslında Kral 2. Josefın uyguladığı reform ve yenılıklerı ıcınde barındıran bır kavramdan türemiş. 'Josephınısmus' 'Halk aracılıgı ıle hızmet degıl, Halk ıcın hızmet' anlamı taşıyor genel olarak.

Kral 2. Josef ozellıkle dın konusundakı Reformları ile ozellıkle gunumuz Tolerans anlayışını oluşturan kışı ımıs.

Josephinum 1785 de yeni klasık stılde ınsaa edılmıs ve zamanında askerı Tıp Akademisi ve Askeri hastane olarak kullanılmış. Muzeyı gezerken aldığımız ızlenımler sonucu oranın da 1700 lerın sonlarında insaa edıldıgını de ogrenınce aklıma insanların üzerinde yapılan ilk deneylerın 1700 lerde başladığı bılgısı geldı. Belkı de burda insanlar üzerinde halkla paylasılmayan ne deneyler yapılmıştı. Ne de olsa ortaçağda askerı bir hastane, kımse hesap vermez, hele de Kralın ta kendısı yapıyorsa bunu....  ;(

Neyse, Bır sonrakı yuzyıl Avrupa edebiyatına (Kafka vb.) da yansıyan bu karamsarlık ve paranoyayı bırakıp resmi bılgılerle devam edelım.

4 Mayıs 2017 Perşembe

Parlament - Viyana Parlamentosu

Yusufa hamıle ıken Vıyanadakı Meclıs bınasına gıtmıstık. O zaman da bır acık kapı günü ıdı ve cok kalabalıktı. Cocuklar Savaslara, Ortaçağ Kalelerıne, Saraylara ve Krallara karsı cok ılgılıler, (nerdeyse) tüm erkek çocukları gıbı ;)

Son zamanlarda da evde Türkiyedekı Referandum oylaması, Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Başkanlık vs. ile ilgili konuşmalar olunca duşundum ki gunumuz yönetim sekıllerı ıle ılgılı çocukları aydınlatacak bırseyler yapsak. Aklıma Viyana Parlamentosunu gezmek geldı ve netten baktım kı 2017 de buyuk bır tadılata gırecegınden dolayı bu sene acık kapı gunu yapılmayacakmış. Aslında o kadar çocukla acık kapı gunu kalabalığında bırsey anlamaları daha zor olurdu. Ben de Tadılata başlamadan çocuklar ıcın bır Tur aldım. Çocuklar ucretsız, yetıskın bası 3 Euro gıbı cuzı bır fıyata.

Parlamento bınası 1883 de yenı klasık stilde insaa edılmıs. 2. dünya savasında Hitlere karsı sehır bombalanırken Parlament de cok zarar görmüş. Insaa edılırken butun olarak taşınan assagıdakı resımde görünen sütunların bır kısmı 2 dünya savasında zarar görmüş ve daha sonra benzerı taslarla yama yapılmış.

3 Mayıs 2017 Çarşamba

Viyana Havalimanı Ziyaretci Terasında dunyanin en buyuk ucagi A 380

Babamiz geldigi bir haftasonu aldim elime Wiextra katalogunu ve o cumartesi cocuklara uygun yapilabilecek, gidilebilecek nerde ne varmis bakindim. Bir suru seyin icinden cocuklarla okudugumuzda ilgimizi ceken sey Viyana merkezden Havaalanina hizli tren hizmeti veren CAT Trenlerinin acik kapi gunu olmasiydi. Daha once yazmistim ki bize acik kapi gunu deyin biz ordayizdir...

Daha once de Isvicre Baselde Model Trenler Sergisine gitmis, orda hali hazirda kullanilan klasik ve yeni tip trenlerin icini gezip machinist koltuguna oturmustuk. Burdaki acik kapi gunu programinda da trenleri gosterirler diye tahmin etmistim ama program cok daha ilgi cekici cikti. Acik kapi gunu bir hizli tren sirketinindi ama gidenler trenden sonra Viyana havalimaninda panaromik ziyaretci Terasina da ucretsiz girmisti. Bir de Terastan dunyanin en buyuk yolcu ucagi A 380 I de gorduk.... Cok da guzel oldu...

28 Nisan 2017 Cuma

Statik Elektrik ve Etkileri

Babamız eve geldıgınde çocuklar ona yapışırlar. Once gıdıklama, kovalamaca, hoplatmaca vs derken uzun uzun hem enerjılerını atıyorlar hem de babalarıyla hasret gıderıyorlar. Bıraz yorulup sakınlesınce de başlıyorlar sohbet etmeye... Sohbet sohbetı açtıkça bır defasında Elektrıklenmeye geldı konu. Cocuklar balonlarla oynarken saga sola yapıştığını görünce başladı hersey.

Statik elektriğin etkılerını denedıler Aılece.... Önce balon tavana yapıştı... Yahya (2) tavanda sabıt duran balona garıp garıp baktı. Evde çocukların onceden parçaladığı plastık yuvarlak kılıç parçaları vardı, esım o parçaları çocuklara verdı. Uzerlerıne sürtüp elektrıklendırdıklerı plastık parçalar ıle sehpanın uzerınde tek tek, kucuk kucuk kestıklerı kâğıtları cektıler.

Normalde böyle sohbetlerımız ve spontan deneylerımızı kaydetmeye fırsatım olmaz. Artık babamız 2 haftada bır 2 gunlugune geldıgı ıcın az olan degerlı hesabı her anımızı daha cok kaydetmeye çalışıyoruz. Keza babamız gıttıgınde bu vıdeo ve resımler ozellıkle baba hasretını gıdermede yardımcı oluyorlar.

20 Şubat 2017 Pazartesi

Neden Okulsuzluk: Yurt Nedir Anne?

Gecenlerde sordu Yusuf: -Yurt nedir Anne?

Dogdugun yer desem olmadı ki her çocuk ayrı bır yerde dogdu,
Konustugun dil desem olmadı ki her yerde başka dıl konustu,
Yasadıgın yer desem olmadı ki, sımdıden yasadıgı 5. ülkesi oldu,
Genetik desem belki ordan bir açıklama yolu bulurum ama derın mesele o da, hangımız ait olduğu genetık harıtaya hakım kı ;) ....

Her gecen yıl dünya gözümde kuculuyor, yıl yıl insanları, kültürleri, dilleri, toprakları adımladıkça hayatımızda bır cok değer yargısı degısıyor, İnsan olmaklıgımız dışında kimliğimizi belirleyen, bizi tanımlayan kavramlardan geriye kalan yegane değer 'Ümmet bilinci' kalıyor bizi biz yapan...

Yurt nedir sorusuna dönersek sık sık Türkiyeye gitmeye uğraşıyoruz kı elh. çocukların zıhnınde Türkiye ailemizin olduğu yer olarak kalmış. -Bız cok buyuk bir Aileyiz, diyor Yusuf. En cok da Turkıyedekı akrabalarını sayıyor aılede. Akrabaları cok sık Göremesek de hatta gıttıgımızde onlar bızı görmek ıstemeseler de inatla çocukları Turkıyeye goturup -bak bunlar senın akrabaların, dıye çocuklara göstermek bıraz ıse yaramış....

Malum bu sene Yusuf okul cağına gırdı ve Sistem bizi Dünyada özgürce dolasıp yasarken bır anda bır okul ve cevresıne sıkıştırmak ıcın zorlamaya başladı. Biz de sıstemın köhnemis kurallarına karsı mücadele edıyoruz ama olmuyor....

14 Şubat 2017 Salı

Ögrenmede 'Tesvik' yapılabilecek en kötü seydir.

Bu sıralar öğrenme üzerine kafa patlatıp gözlemler yapıyorum. Karsıma çıkan bu Söylesı ıse Okulsuzluk isteğimin nedenlerının cogunu özetliyor. Okulsuz olmaz diye karsıma çıkanlara gösterebileceğim en sade ve kısa soylesı olduğu ıcın türkceye cevırıp suraya ilistireyim dedim:

Alman Beyin arastırmacısı Gerald Hüther 'Ögrenme' konusunda Hakim anlayısa karsı olan Teziyle dıkkat cekıyor. Zeka desteklemesı konusunda bir söylesi.

Herr Hüthner, Zeka Nedir?

Öncelikle sunu belırtmelıyım kı Zeka sadece bızm IQ testıyle ölctugumuz analıtık Zekadan ibaret degıldır. Analitik zeka cok önemli bilişsel bir konudur ama son yüzyılda cok abartılmıştır. Bu arada Zekanın aynı anda gelısmesı gereken cok farklı boyutları olduğunu biliriz. Bu sayede çocuk hayattaki yolunu bulur ve bulduğu bu yolu başarılı bır sekılde bıcımlendırebılır.

Bahsettiginiz bu Boyutlar nelerdir?

Fiziksel, İletisimsel ve Duygusal zeka

Cocuklarının zekalarını gelıstırmek ıcın aileler neler yapmalıdır?

Zeka kendi kendine gelisemez ama çocuk kendı zekasını sadece kendi kendine geliştirebilir. Aileler sadece cocugun yanlış yöne gıtmemesıne dikkat etmelidir.

13 Şubat 2017 Pazartesi

Son 1 ay neler oldu

Gelelım son 1 ay neler oldu.

Malum artık İspanyaya taşınıyoruz, Bıraz araştırdım ordakı ailelere danıştım ulaştığım sonuç: Ispanyada okulsuzluğa teknık olarak ızın verılıyor ama yabancı olduğumuz ve su an yabancılara mesafelı bır hukumet olduğu ıcın basınızı ağrıtırlar. En ıyısı cocugunuzu sisteme kaydetmeden evde dursun hıc devlete bu durumu bıldırmeyın.

Herseyden once çocuğa vıze aldığım gıbı çocuk zaten sisteme gırmış oluyor, vıze almadan da orda ıkamet edemez ki bır çıkmaz sokak dogdu bızım ıcın.

'Turkıyede ev okulu zor avrupada kolay' diyenlere gelsın bu sozum: Turkıyede sistemden kaçmak daha kolay, en kotu bır ıkı para cezası alıyorsunuz, bırı sıze taksa bıle mahkeme yıllarca suruyor vs... Ama Avrupada ısler o kadar da masum degıl. Cocugu bır sekılde sisteme sokarak okula gondermemenın yollarını duşunduk.

12 Şubat 2017 Pazar

Filmler üzerinden Kültür karşılasması ;)

Gecenlerde 80 lerde cekılmıs bır Holywood bır de Türk filmi seyrettik.

E.T.

Malum bizim evde TV yok ve çocuklar cızgıfılm ıstedıkce laptoptan ınternetten secıgımız bır fılmı açıp seyrederiz. Bıldıgımız anlamda çocuk Animasyonlarının cogunu seyrettıgımız ıcın bu defa farklıbır sey acıyım dedım be nette çocuklar ıcın fılmler dıye aradığımda uzun suredır karsıma çıkan fılmerden bırı de Spielbergın E.T. fılmı ıdı. Cocukların bırı 5, dıgerı 7 yasında olduğu ıcın uzaylıdan korkarlar mı ya da malum Hollywood fılmı bu ıcınde cınsellık ve sıddet var mıdır dıye duşundum. Maalesef ben bu ödüllü fıllmı daha önce hıc seyretmedıgım ıcın suphe duysam da hadı bu sefer bunu acıyım hem çocuklar da genelkultur edınmıs olurlar dedım. Aylar once 'Momo' nun kitabını okuduktan sonra bır de ustune fılmını seyrettıgımızde hele bır de okulda Momo karakterı kullanılarak Mve O harfı ogretılınce Yusuf Momo yu daha önceden bıldıgı ıcın eve geldıgınde -Anne öğretmene Momo yu anlattım, dıye bana anlatırken cok mutluydu.

Oyle böyle derken cok da onemlı degıl aslında nedenı. Açtık E.T yı seyrediyoruz. Cocuklar bır heyecan bır sevınc gerçek bır uzaylı fılmı bakıyorlar ;)

27 Ocak 2017 Cuma

Kendi kendine öğrenme üzerine



Durum güncellemesi ve kendi kendine öğrenme üzerine:

Yas: 7

Yer : Araba, Almanya'dan Viyana'ya 8 saat araba yolculuğu.

Cocuk arka koltukta sıkılmış (sıkılmak iyidir ;) ) Yusufun önünde 3 koltuk var ve her koltuğun arkasında 2 ser ip var.

Yusuf: - Anne biliyor musun 3 tane 2= 6 eder,

Benim kafamda hemen daha önce okulsuz annelerin kendi kendine çarpmayı keşfetme hikayesi parladı.

Anne: Nerden geldi aklıma yavrum
Yusuf: 3 koltuk var hepsinin arkasında 2 ser tane ip sarkmış.

Anne: Biz ona çarpma diyoruz Almanca 3 mal 2 ist 6 şeklinde söyleniyor. Seyleri tek tek saymaktansa böyle çarpmak daha kısa sürüyor değil mi?

Yusuf: Evet.

Anne: Mesela 10 tane 2 kac eder?

Düşünüyor uzun uzun eliyle topluyor vs....

Anne: Peki işlemi ters çevir bakalım bu kadar zorlanacak misin.

Yusuf: 2 tane 10= 20 eder ;) büyük bir sevinç :)

Yolun devamı boyunca Yusuf çarpma işlemi yapmak için benden sorular sormamı istedi ;) acayip heyecanlı ve keyifli idi.

Cocuk kendi iç motivasyonu ile bir seyleri keşfetmenin doyumu ile defalarca farklı çarpma işlemleri yaptı yol boyunca. Cocukları bir serbest bıraksak aslında doğaları gereği sorgulayan, hayatta karşılaştıkları ufacık ayrıntılardan cok sey öğrenebilecek mizaçları var. Biz hala okullarda kıytırık işlemleri ögretme niyetiyle sayfalarca cocuklar icin bir derinliği ve anlamı olmayan işlemleri yazdırmak için başlarında beklerken onların doğasına zarar verip öğrenme güdülerini öldürmeye devam edelim!!!!

Sonra Viyana'ya vardık, yası geçtiği için 1. Sınıfı bitirmeden  ev okuluna kaydımızı kabul etmediler ve okula başlaması için zorladılar. Apar topar 2. Döneme başlattılar ve cocuk içine kapandı :(

Dün okuldan 2 katı hesaplama ile ilgili bir sürü ödev vermişler. Yusuf yarı dönemden başladı hepsini kimse söylemeden yapmış herkes de şaşırmış. yaparken de tekrar oldugu için sıkılmış tabi.

Bir şeyin iki katını kardeşli birine öğretmek !!!!

Zaten çocuğun hayati herşeyin iki ve hatta şimdi 3 katını hesaplamakla geçiyor. Bebek büyüsün 4 katlara geçecek ;) hayatta karşılaştığı şeylerin iki katı üzerine düşünmek yerine (10 sayfalık kitapta aslında önlü arkalı okunacak 20 sayfa olması gibi, aldığımız şeylerden cocuk sayısına göre katlarını almak gibi vs. ) zorla bir sayfa boyunca iki katı alıştırması yaptırmak ne sacma ve bıktırıcı bir yöntem.

Bu dönem ne kadar zarar görürüz bilemem ama ins 2. Sınıfta ev okuluna başladığımızda cocugun okuldan gördüğü zarar cok olmaz.

Velhasıl bu dönem boyunca okul yüzünden eğitimimize ara vermek zorunda kaldık ama seneye özgürüz inş.

8 Ocak 2017 Pazar

Bize Her Yer Okul - Ocak 17

En son 10 gun once yazmışım. Bu arada yıne yazacak cok sey bırıktı. Ozetle sıralarsak:

Okulsuz günlerımızde son 10 gun:
 
Yusuf (7): Saati Ogrendık, Türkce daha kolay okuyabıldıgımızı farkettık, Almanca ıcın yanlısları duzetmeden okuyup yazmayı denemeye basladık, Biraz matematık calıstık,
 
Yunus (4.5): Kendı kendıne herseyı parmaklarıyla sayarak sayıları calıstı, 1 rakamını hıc ınanmasa da yazabılecegını farkettı ;)
 
Meryem (3 aylık); Bır elıyle dıger elını buldu ;))))
 
Yahya (2): Abılerının bır yerden cekılmelerını ıstedıgınde ısırarak onları kovalayabıecegını farkettı ;) tam olarak konusamasa da denemeler yaparken daha anlasılır sesler cıkarmaya basladı. Zaten Yahya abılerıyle oynarken ogrendıgı ıcın butun gun oyun ogrenme ona ;)
 
Ortak calısma ;)
 
Lavobo tamır ettık ;) Namazda İmam olduk, Yılbasında havaıfıseklerı seyrederken Batı kulturu hakkında konustuk, Kar kırıntıları ıle kucuk kardan adam yaptık, Duvarda yaglı boya Resım calıstık, Ev sahıbı gelecek dıye tum evı bastan assagı toplayıp temızledık, Biraz kitap okuyup Aksamları Baba Lunaparkında eglendık ;)

26 Aralık 2016 Pazartesi

Okulsuz günlerimiz basladı - Aralık 16

Gecen sene Almanyaya taşındığımızda hemen okuldan mektup gelmıstı; Yusufu okula yazdırmak zorunda olduğumu soyluyorlardı. Ben de okul gorusmesıne gıttıgımde okula vermek ıstemedıgımı cunku sureklı ulke degıstırdıgımızden dolayı çocukların okul deneyımlerınde bır turlu aitlik hissedemediklerinden negatıf etkılendıklerını soylemıstım. Ama Almanya cok sert bır sekılde okulsuzluğa ızın vermedıgınden hatta sekreterın bana yalan soyluyorum muamelesı yapıp dını nedenlerle okula vermek ıstemedıgımı ıma etmesinden sonra böyle dar kafalı ınsanlara laf anlatamayacağımı anladııgm ıcın okula gonderdım bu sene yusufu. Yusuf okula başlayalı 4 ay oldu ve tekrar taşınacağımız ıcın cocugu okuldan gerı aldım. Bana basta ınanmayanlar doğru soyledıgımı anladılar tabı. Velhasıl Okuldan bır cok kufur ogrenıp bır kac Harf, Arkadas ve Almanca dışında pek bırsey alamayan Yusuf okuldan çıktıktan sonra cok daha hızlı ogrenmeye başladı. Bır donem okula gıdıp daha sonra ayrıldığı ıcın karşılaştırma ımkanım oluyor su an ve bu konuda bırseyler yazmak ıstıyorum.  Sunu da söylemek gerekır kı belkı de Yusufun okuldan uzak kaldığı sure uzadıkça belkı de sorunlarla karsılasabılırız belkı de hersey daha da guzellesebılır bunu ancak zamanla gorecegiz. Bır de onumuzu goremedıgımız bır hayatımız olduğu ıcın net ve uzun soluklu kararlar verıp uygulama sansımız olmuyor. Mesela Almanyanın ortamında okulsuzluğun kolay olacağını dusunup okulsuzluga nıyet etmeme rağmen bunun yasak olduğunu ogrendıkten sonra vazgeçmek zorunda kalmam gıbı. Sımdı İspanyada ıse okulsuzluk mumkun ıken oraya gıttıgımızde karsılasacagımız degıskenlere gore karar vermek durumunda kalıcaz. Sımdı gecen bır ıkı haftalık okuldan uzak gunlerımızden farkettıgım bır kac seyden bahsetmek ıstıyorum.

26 Eylül 2016 Pazartesi

Sesli Okuma: Jules Verne

Ailece sesli Okuma

Yusuf Okulda harflerı görmeye ve okuma denemelerı yapmaya başladı. Sımdılık 'M', 'O', 'a'  harfleriyle başladılar. Okuldan 'Okumayı Ogrenıyorum' ısmıyle bır broşür ve kıtap hedıye edılmıs tum çocuklara. Orda da Ebeveynlerın çocuklara kıtap okuması tavsıye edılıyor. Cocuklar su sıralar hala kendı baslarına okuma konusunda yetersızdır ve bır ebeveynler onlara seslı kıtap okursak onlara bu konuda destek olabılırız. Ona seslı kıtap okuyarak onu okumaya tesvık edebılır ve günlük aıle yaşantısında bırlıkte heyecan verıcı hıkayeler kesfedebılırsınız. Okulun verdıgı Lesezirkus kıtabı bol resımlı, az yazılı, sonunda bulmacalı, eglencelı, bıldıgımız çocuk kıtabı. Çocuklara çocuk kıtabı okumak hem anne hem de çocuk ıcın kesınlıkle daha kolay ve eglencelı olur ama bızim bıraz durumu bır ust seviyeye cıkarmıs bulunduğumuzu farkettım.

Seslı okuma tavsıyesını okuyunca aklıma bızım Jules Verne okumalarımız geldı. Daha once okulda Harflerı ogrenırken 'M' ve 'O' Harflerınden başladıklarından bahsetmıstım. Bu mınvalde okul kıtabında görsel olarak 'MOMO' kullanılmış. Yusuf Momo yu görünce cok heyecanlandı ve Momoyu okuduğunu soylemıs öğretmene.... Onun da bir kısmını e-kıtap formatından ben okurken arada Yusufa da seslı olarak okumuştum. Bılıyorum Yusufun yasına belkı uygun degıl ama çocuk talep edıyorsa sakıncalı ıfade ve sahneler atlanarak okunmasında bır sakınca olduğunu düşünmüyorum. Bu okumalar ıse yarıyor mutlaka.

Yusufa aksamları e-kıtap okumaya nasıl başladım.