..........
Her faciayı unutmak mümkün, olup biten bütün bunları unutmak mümkün
Ama Islamın başına geleni avutacak ne bir neşe olabilir, unutturacak ne bir korku
Endülüste öyle bir felaket çöktü ki yok bir eşi
Dehşetinden Medinede Uhud, Necid'deki Şehlan dağları
Yerinden oynadı, bir deprem ki yer yarıldı arz boyu!
Ah! Yarımada'da Islama göz değdi, yağdı bela yağmur gibi
Şimdi o canım Endülüs şehirlerinde Islamın ne nâmi var, ne nişanı;
Sanki hiç olmamıştı, sanki baştan beri yoktu
Belensiyeye bir sor, Mursiyenin hali nicedir?
Ya Şâtıbenin başına gelenler? Ceyyan ne oldu?
Toprağı buram buram bilgi tüten Kurtuba!
Bilginlerinin adı tâ uzaklarda çınlayan Kurtuba'ya ne oldu?
Islamdan boşalıp inkar karanlığı ile dolan Endülüs için,
Ulu şeriat karalar bağladı, gece gündüz yas tuttu.
Cami kilisedir artık, hilal yerine haç asılı!
Nur yüzlü ezan yerine bitmeyen bir çan sesi, bir baykuş uğultusu
Ey ibret dolu geçmişten ibret alacak yerde günübirlik işlere, dedikodulara batmış kişi!
Sen uyu bakalım! Ama zaman için ne demek dinlenmek, ne demek uyku!
Endülüsten, Endulusun zavallı halkından var mı haberiniz!?
Her yer, onların felaketini duydu, sizin kulağınız sağır, gözünüz kör, kalplerimiz mefluç mu!?
Ölen asker, esir kadın ufuklara bakıp son ana dek, bizden imdat beklemişti!
Hiç düşündünüz mü bunu?
Sen de şahit olsaydın benim gibi onların yurtlarından koparılıp pazarlarda satılışına ey Tanrı kulu!
O hıçkırıklar senin de aklını komazdı yerinde benim gibi,
Cani vücuttan çeker gibi ayırdılar anadan yavrusunu!
Içindeki o meryem yüzlü kızları da saçlarından sürükleyip götürdüler kirli yataklarına
Haykırışları yırttı gökleri, yürekleri parca parca, babalarsa kan kustu!
Daha ne anlatayım, yüreklerin erimesi için, bir tanesi yeter anlattıklarımın.... .
......
Salih b. Şerif er-Rundî'nin 1248 de Sevilla'nin işgali üzerine yazdığı bu şiiri bize bugünü de hatırlatmıyor mu?
Görsel: Eskiden Malaga Ulu camii olan şimdinin Malaga Katedrali
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlariniz icin