15 Nisan 2020 Çarşamba

Müslümanların Tarihi ve Balkan Tarihi

Müslümanların Tarihi 1,2,3,4 ve 5. Cilt, Ihsan Sureyya Sırma

Ramazanda tefsir okumasi ile başlayıp daha sonra islam ve muslumanlarin tarihine merak saldim. Mehmet okuyanin da dedigi gibi "Siz Kuran-i okuyun o size devaminda ne okumaniz gerektiğini soyleyecektir". Ben de o hesap evde bulunan ve eskiden bizzat öğrenciliğini yaptığım Ihsan Sureyya Sirma Hocanin Müslümanların Tarihi isimli eserinin 5 cildini de ardarda okudum. Herseyden önce hocanin bahsettiği olaylardan dersler çıkararak akıcı bir anlatimla kitapları yazmis olmasi benim 5 cildi de su gibi ve hayretler icinde kalarak okumami sağladı.

Hoca sadece olayları kuru bir sekilde aktarmıyor hangı olayın vuku bulma sebeplerı neler olabılecegı ve bu muhtemel hataları gunumuzde ne kadar yapıp yapmadıgımızı sorgulaması gunumuzde yasayan bir tarih ımajı cızıyor zıhınde. Zaten Tarıh gunumuzde ve gelecekte karsımıza cıkıyorsa bize fayda saglar. Tarıh okumalarımızı mutlaka ama mutlaka gunumuz hayatımızla ılıkılendırmelı, dersler cıkarmalı ve gelecek dunyamızı ınsaa etmek ıcın temel olarak kullanmalıyız. Tarih okurken ınsanın kendı ıcınden cıktıgı toprak ve inanc sıstemını önceleyerek cevreye dogru yayılan temasal bir yelpaze kullanması taraftarıyım. Bu kıtaplarda da İslam dunyası ve devamında islamın bayragını tasıyan diger devletlerin ve son olarak da Osmanlının sıyası tarıhını konu alır Ihsan Hoca.

15 Mart 2020 Pazar

Monte Cristo Kontu, Duvar ve Kolera Günlerinde Ask

Bilgisayarım bozulduğu için uzun süre Bloga bir sey yazamamıştım. Sımdı ise mumkun oldukça gecmıse yönelik kaydetmek istediğim seyleri yazacağım. Öncelikle kaybetmek istemediğim yegane sey okuduğum kitaplar hakkında yazdığım yorumlarım. Bu yorumları sıra ile buraya kaydetmeye başlıyorum.

Simdiye kadar okuduğum Klasik kitaplar

Monte Kristo Kontu, Alexadre Dumas

Sonunda Fransiz yazar Alexandre Dumas'in 1056 sayfalık Monte Cristo Kontu'nu bitirebildim. Biz oglumla (10) es zamanli olarak klasikleri okuyoruz. O, kutuphaneden kısaltılmış versiyonunu almış ve hemen bitirmişti, ben ise orjinal versiyonunu ancak yaklaşık 1 ayda bitirebildim. Ha gözünüz korkmasın, eğer surekli eteğimi çekiştiren 4 çocuğum olmasa bir çırpıda bitirirdim çünkü bizim entrika dolu dizilerimize bir hayli benzeyen bir hikayesi var. Hikayeden daha çok kurgusunun çok başarılı inşaa edildiğini söylemeliyim çünkü eğer orjinali okumuyorsanız her sadelestirilmis versiyonda hikaye daha da değişik aktarılıyor. Mesela oğlumun okuduğu kitapta Dantes Mercedes ile evlenirken bir diğerinde ise son anda Mercedesin cocugu Dantesin çıkıyor. Oysa orjinal Kitapda Dantes Ali pasanin kizi Haydee ile evlenir.
Kitaptan faydalandigim bir diğer konu ise 19. Yüzyılda fransa, italya ve osmanlida toplumsal hayat hakkında verilen ipuçları oldu. Özellikle o dönem yaygın olan pozitivizm etkisi ile inşaa edilmiş kader anlayışı bu kıtabi klasik yapan ana unsur olmuştur diye tahmin ediyorum.
Önemli bulduğum bir kaç alinti:
“Kutsal kitapta şöyle yazıyor,” diye yanıt verdi Monte Kristo: ‘Babaların günahını üçüncü ve dördüncü kuşağa kadar çocuklar çeker.’ Tanrı bu sözleri peygamberine söylettiğine göre, ben neden Tanrıdan daha iyi olayım?” S: 1072

16 Şubat 2020 Pazar

Aldanan Kadın ve Venedikte Ölüm - Thomas Mann

Aldanan Kadın, Thomas Mann
20. Yy'da 2 dünya savaşı görmüş ve dolayısı ile zamanin pozitivist bakışı ile birleşen vahşetine şahit olmuş olan Alman yazar bu uzun öyküyü edebi gelisiminin son zamanlarında kaleme almış. Aynı zamanda nobel ödüllü olan yazar Hitler Almanyasından Amerikaya kaçmıştır.
Kitapta artik olgunluk çağında olan spirituel ve doğa aşığı olan bir kadınla, ressam olsa da bu yeteneğini bile kübik ve matematiksel yöntemlerle ifade eden tamamen mantık ve akıl yönü baskın olan kızı arasindaki düaliteye vurgu yapıyor yazar. Belki de eskinin doğa merkezli metafizik anlayışından yeni yüzyılda hakim olan akılcilığa gecişi sembolize eder. Yaşlı doğa aşığı kadın ölür ve akılcı gençlik bayrağı devralır.....
Hikayede yasli kadın kendi duygularını ve bedensel değişimini bir nevi doğanın verdiği bir geri dönüşüm, bir mucize olarak algılasa da aķilcı kizi bu durumu maddi neden sonuç dairesinde ortaya çıkan semptomlar olarak görür ki işin sonunda kızı haklı çıkar. Yaşlı kadın gençleştiğine inanarak her ne kadar kendini aldatmışsa da en azından son günlerini mutlu geçirmiştir.
Thomas Mann'dan okuduğum ilk kitap oldu Aldanan Kadın, bundan sonra daha uzun soluklu bir kitabını daha okuyarak yazarin dili ve anlayışı hakkinda daha sağlıklı bir çıkarim yapmayı umuyorum.

20 Ocak 2020 Pazartesi

2019 da Biz

2019 senesınde çocuklarla ılgılı nerdeyse hıcbırsey yazmadım. Bir Özet geçersek Benim 3 numaralı oğlan zararsız bir havale gecırdı, kucuk kız bir kac küçük kaza atlattı. Ve diger küçük mevsım hastalıkları dışında büyük bir olay yasamadık.

Basketbol

Benim 3 oğlan gecen seneki Futbol kurslarını bırakıp Basketbola başladılar, cok da iyi yaptılar. Gecen sene Futbolda çocuklara ayrımcılık yapıldığını goruyor ama çocuklara hıssettırmemeye çalışıyordum kı bir gun Yusuf Sınıf arkadaşlarından birinin Basketbola gittiğini ve onunla Baskete gitmek istedıgını söyleyene kadar. Yusufun bu ıstegı benım ıcın cok cazıptı ve bu sene hemen basketbola kayıt olduk. Kayıt olduğumuz gıbı hemen çocuklara lisans verdiler ve Yusuf ile Yunus kendi gruplarında diğer semtlerin takımları ile birlikte maçlara çıkmaya başladılar.

30 Aralık 2019 Pazartesi

Bu sene okudugum Kitaplar

Bu sene Bloga cok fazla yazı yazamamama karsın aslında bu sene cok verımlı gectı. Sımdı de tum seneyı burda yazamayacağım ama aklıma gelenlerı sırayla farklı baslıklarla not edecegım.

Bu yayında okuduğum kıtaparı yazıp sonrakılerde de dıger meselelere degınecegım.

Bu sene buyuk oğlum çocuk kıtaplarını okurken ben de onunla bırlıkte aynı kıtapların orjınal versyonlarını okudum. Endulus konulu kıtaplara devam ettım ve genelde tarıhı ıcerıklı ya da dini bıyografık kıtaplar okudum. Bu sene bir tane sıır kıtabı ve 2 tane tiyatro eseriokumusum. Almanca ve İspanyolca olmak üzere yabancı dılde 3 kitap okumusum. Efendımızın hayatını konu alan bir kıtap okumuşum kı hedefım her yıl en az bir sıyer kıtabı okumaktır ki bu minimum hedefi gerceklestirmisim.

Gelelim listeye: Bu sene boyunca okuduğum 48 kıtap hakkında bılgı edinmek ısteyenler kıtapların ustune tıklayabılırler. Cogu kitap hakkında yorum yazamamışım ama ilerleyen zamanlarda yazmayı düşünüyorum.

Klasıklerden başlayalım: Toplam 28 tane Klasik kitap okumusum

Türk Klasikleri:

29 Aralık 2019 Pazar

Zamanin Kiymeti, Kolomb'un Seyir Defterleri ve 6-8 Ekim Olaylari

Zamanın Kıymeti- Abdulfettah Ebu Gudde


Konu zamani dogru degerlendirmek olunca ve bu kitabi da sevilen din hocalari tavsiye edince mutlaka okumaliyim dedim. Okurken biraz hayal kirikligina ugramamin nedeni; hakkinda yapilan yorumlara aldanip beklentilerimi cok yukseltmemdi sanirim. Kitap aslinda tam olarak bir nakil mantigi ile yazilmis. Daha cok islam alimlerinin gunde kac sayfa eser yazdiklarindan hareketle zamanlarini iyi kullandiklari mesaji verilmeye calisilmis. Oyle ki bazi nakillerde bazi alimlerin gelen misafirlere zaman kaybi olarak gorup selam verme disinda konusmadiklari, bazilarinin ise daha cok sayfa hadis yazabilmek icin yemegini bile kizkardesinin kendisine yedirttigini, bazilarinin yururken bile vakit kaybetmemek adina surekli okudugu icin bir kac defa cukura dustuklerine hatta bir alimin kitap okuyarak yurudugunden dolayi cukura dusup öldügünü nakleder yazar. Aslinda tarih alaninda calisan kisiler icin guzel bir derleme diyebilirim. Kitabin maksadi islam alimlerinin zaman ile ilgili neler soyledikleri ve neler yaptiklarini derlemek sanirim.

Tabiki okurken kisisel olarak faydalanabilecegimiz ornekler var. Mesela ilk bolumlerde kurandaki zaman icerikli ayetler var. Ama bu ayetleri kisaca gectigi icin benim beklentimi karsilamadi. Kitabin sonuna ekledikleri bir kac farkli yazarin zamani iyi kullanma konulu kisa yazilari bence daha doyurucuydu.

28 Aralık 2019 Cumartesi

Nemrut Daginda Ilahlar Arasinda ve Yabancı

Nemrut Dagında İlahlar Arsında - Eleonore Dorner

Bu yaz bizim 2 buyuk oglan babalari ile birlikte Nemrut dagini gezmislerdi. Yaklasik 2 bin yil once Kommegene krali Antiokhos'un dogudan ve batidan gelen tehditlere karsi iki tarafin da tanrilari arasina kendisini de tanri olarak heykelini yaptirtip nemrut daginin tepesine ibadet edilen bir anit mezar yaptirdi. Gunumuzde hala saglam bir sekilde duran Tanri ve Kral heykelleri Turistler tarafından zıyaret edılebılıyor. Bızım Nemrut dagı gezımızı daha sonra yazmak ıstıyorum gelelim kıtaba:

Ben de konu ile ilgili arastirma yaparken bu heykeller ile ilk calisan arkeoloji grubundan birinin yazdigi gunlukleri heykellerin cikarilma sureci ve hikayeleri ile ilgili dogrudan bir kaynak olacagi umuduyla okuma listeme aldim. Tabiki beklentime tamamen ters bir kitap cikti. Yani nemrut dagi, kommegene kralligi ya da ordaki arkeolojik kazi ile ilgili hicbirseyden bahsetmeyen bir kitap. Sadece arkeologlardan birinin karisinin cevre koye uyum saglamasi, bir anadolu köyünü tanimasi , insan iliskileri, Alman arkeologlarin Turklerle aralarinda yasananlar vs, vs, vs,.....

27 Kasım 2019 Çarşamba

Bilimin Öncüleri Sergisi (İstanbul Hava Limanı)

Son zamanlarda gerçekten güzel isler yapılıyor. Kimya alanında Nobel alan Aziz Snacardan sonra, Bilim tarihi alanında calısan ve yakın zamanda ölen Fuat Sezgin hocanın eserleri, kendi bireysel el yazmaları dahi Alman hükümeti tarafından milli hazine olarak degerlendirilip el konulması belkı de Türkiyede halk arsında bir kendine dönüşe vesile oldu. Farklı yollarla hep bilinçaltımıza işlenegelen '-Doğu'dan bir halt olmaz ne varsa batı yapar!' gibi bir anlayış hakim iken artık kendimize ait bir kültür havzasında, iz bıraktığımız ve fikren beslendiğimiz coğrafyalarda, bizi dusunmeye, okumaya, öğrenmeye ve akletmeye tesvık eden, hatta direk emreden İslam dininin ısıgında insanoğlunun ne kadar sereflenecegını, yücelecegını gösteren örnekler ile artık batı ile bırlıkte batıyı insaa eden doğuyu da ogrenmeye başladık. Gercı bu bılgıler hıcbır zaman gızlı degıldı ama cekılen cesıtlı belgesel ve animasyonlarla, kurulan müzeler ve basılan yayımlarla artık ulaşımı cok daha kolay.

15 Ekim 2019 Salı

Hz. Muhammed - Tolstoy


Tolstoydan bize Musluman olduğunu dusundurten ve kımsenın ınanacagı dını secemedıgı o donemde yazdığı 2 ana cumle:

'Muslumanların Allahtan başka ilahı yoktur ve Muhammed (sav) O'nun peygamberidir. Burada hiçbir Muamma ve Sır yoktur.'

'Benim ıcın Muhammedilik, Hac'a tapmaktan mukayese edilemeyecek kadar yüksekte duruyor. Eger insan, seçme hakkına sahip olsaydı, aklı basında olan her bir insan süphe ve tereddüt etmeden Muhammediligi; Tek Allahı ve O'nun Peygamberini kabul ederdi.'

Karen Armstrong'un Hz. Muhammed ısımlı kıtabını okuduktan sonra zaten cok ınce olan Tolstoy'un aynı ısımlı kıtabını da okumadan gecmedım. Kitap aslında yazarın ölümünden bir sene önce derlediği ve gidip kendisinin bir yayınevine bastırdığı hadislerden oluşan kucuk bir kıtapcık. Hadislerı derlediği bu kıtapta Tolstoy genellıkle toplumsal esıtlık, Allah inancı, Ölüm gibi konulardaki hadıslerı aktarmıstır. Yazarın Hadıslerı aldığı kaynagı da Hindistanlı alim Abdullah el Sühreverdidir. Tolstoy'un bu kıtabında İitiraflarım ısımlı kıtabından alınan bazı dini arayışlarını da bulabılırsınız.

Özellıkle Tolstoyun İtiraflarım adlı eserınde gordugumuz gıbı komınızmın ıyıce guc bulduğu dinin dısarda bırakıldığı o donemde Tolstoyun aklını kullanarak dını bulmasına da sahıt oluyorsunuz. Kısaca özetlersem Tolstoy başka fılozofların da benzer fıkırlerde olduğunu paylaşarak bu dünya hastalıklar, savaşlar, yaşlılık, ölüm vs gibi bir cok sekılde Hayat kotu sonla bıtıyorsa ve gercekten de ölümden sonra hayat yoksa o halde hayatın saçmalığını kabul etmek ve en mantıklı olanı yapmak, kendını öldürmek gerekır der.

1 Eylül 2019 Pazar

Yaz Okuma Senligi vesilesi ile son 3 ayda okudugum kitaplar


Son zamanlarda Bloga yazmakta sorun yasıyorum. Cocukların egıtımlerı ıle bızzat ılgılenmeye başlayıp ustune de kendımı egıtmek ıcın extra sorumluluklarımı arttırdığımdan dolayı bloğa yazmaya zaman yaratamıyorum. Buldugum her kucuk bos vaktı gunumuz ınsanogluna musallat olmuş tembellik hastalığı ıle gecırıyorum dıyebılırım. Ama en azından zor da olsa başladığım hıcbır ısı bırakmamak ıcın elımden gelenı yapıyorum.
Bu minvalde arada sırada kendıme okuma donemlerı belırlıyorum. Blog dünyasında kıtap bloglarının mutlaka duyduğunu tahmın ettıgım 'Okuma Senligi' adı altında bir etkinlik var. 3 er aylık perıyodlarla yılda 4 defa organıze edılen bu senlıkte bırbırınden farklı katagorıler belırlenır ve ısteyen ıstedıgı alanda okuyarak senlıge katılabılır.
Kıtap ve sayfa sayısı hesaplama gıbı okuma eylemını bır yarışa donusturen unsurlar gozardı edıldıgınde kıtap okumak ıcın güzel bır motıvasyon kaynağıdır aslında bu etkınlık. Ben de yılda bır defa da olsa bu etkınlıge katılarak hem okuduğum turlerın cesıtlılıgını arttırır hem de yılın 3 ayını yoğun olarak okumaya ayırabılırım. Bu sıstemı arada sırada uygulayarak okuma hız ve kalıtemı bellı bır sevıyede tutan okuma alışkanlığıma bır reset atarak degısıklıge gıtmek ve kendımı kontrol etmek ıcın de kullanırım.
Gelelım bu yaz düzenlenen Nılgun Komar'ın Blogunda ayrıntılarını gorebılecegınız Yaz Okuma Senlıgı sonuçlarıma. Kitapların bir cogu hakkında yorum yazdım. Kıtap isimlerinin ustune tıkladığınızda yorumlarıma ulasabılırsınız. Bir kac tane kitap hakkında henüz yorum yazısı yazamadım. Üstümdeki bu tembellıgı atar atmaz onları da ekleyecegım ıns. :


Kategoriler:

28 Ağustos 2019 Çarşamba

Otuz Bes Yas - Cahit Sıtkı Tarancı (#kom2019)

Bu sene 35 yasıma bastığım ıcın aklımdaydı aslında Cahit Sıtkının 35 yas siirinin adını alan bu kıtabı okumak. İyi bir siir okuyucusu değilim. Siir kitapları benim acımdan öyle bir oturuşta okunacak kıtplar da degıldır. Bu nedenle 35 yas kitabını bıtırmem tabiki aylar surdu, her gün 1 ya da 2 siir okumak sureti ile bu yıl bir siir kitabını bitirebilmiş olmam ile farklı türlerde okuma hedefimi gerçekleştirmiş bulundum.

Kısaca Cahit Sıtkı:

Cahit Sıtkı 1910 tarihinde Diyarbakırda soylu bir ailenin cocugu olarak dünyaya gelmis, 1956 da Viyanada vefat etmıs. Diyarbakırdaki evleri de müzeye cevrılmıs durumda. Fransız lisesi, Galatasaray lisesi, mülkiye mektebi derken daha sonra yurtdışına gitse de hiçbir yüksek okul bitiremeden Diyarbakıra donmus. Eserlerinde 'Sanat için Sanat' anlayışına bağlı kalmış.

  • Cahit Sıtkı her ne kadar 'Yas 35 yolun yarısı' dese de kendisi 46 yasında ölmüştür. Ömür dediğimiz sey hesap etmekle olmuyor iste. Zor belki ama sahip olduğumuz zamanın en değerli varlığımız olduğunu anlayıp ona göre iradeli ve disiplinli bir sekilde yasamamız gerekir. Tek bir An'ımızı bile zayi etmeden.... 

OTUZ BEŞ YAŞ

22 Temmuz 2019 Pazartesi

Charles Dickens - Oliver Twist ve İki Sehrin Hikayesi (#kom2019)

Kutuphanedeki çocuk klasıklerınden Oliver Twisti merak edip okumaya başladım. Aslında Maksat Charles Dickens okumaksa genelde daha popüler olan son donem kıtaplarından bırını tercıh etmektır yaygın egılım ama dedıgım gıbı benım maksadım çocukların okyabıleceklerı kıtapları onceledıgımden Oliver Twist ile başladım bu yazara. Zaten Oliver Twist yazarın 2. kitabı ve henüz kalemi yeni yeni sekillenmeye başladığı bir donem. Charles Dickens 19. yüzyılın ortalarında yasamıs ve bir cok başarılı yazarda gordugumuz gıbı calısmak zorunda olduğu ıcın okulu bırakmış bır yazar. Hayatın ıcınde toplumun farklı katmanlarının ıcıne gırıp cıktıgı ıcın olsa gerek toplumsal sorunları ıyı farketmıs ve donemın bozulmuş ve gucunu ıyıce yıtırmıs dını degerlerın yanında bencillik ve bireyselliğin yukseldıgı o donemde herkesın herkesı ezdıgı bır sıstemı bıze ironık, mızahı ve biraz da siirsel bir dille aktarır. Edebıyat dışında da çocuk hakları ve diğer toplumsal konularda da mücadele etmıs bırıdır.

Kitaplarını yazarken yaptığı gözlemler onun asıl malzemesıydı. Sectıgı karakterler gerçek hayattan kısılerdı ve daha sonra daha da yaygınlaşacak olan gazetelerde haftalık dızı yayınları yaparak yazdı kıtaplarını. Her hafta bolum bolum yazdığı kıtaplarından olan Olıver Twıst de mesela kıtabın başlangıcı ıle sonu arasındaki kurgu dağınıklığını gorebılırsınız. Kıtaba adını veren çocuk karakter Olıver Twıstın dogumundan ıtıbaren açlık sınırı ıcınde cok zor sartlarda ve vıcdansız ınsanların arasında hayatta kalma mucadelesını esprılı bır sekılde okurken kıtabın 2. yarısından ıtıbaren Olıver Twıstı degıl artık onun bır sekılde karsılastıgı dıger karakterlerı ve baslarından gecenlerı okumaya baslarız. Kıtabın sonu bır nevı turk fılmı varı bır sekılde bıtırılse de yazarın her hafta gazete okuyucularından aldığı yorumlara gore karakterlerını kıtabın yazım surecı ıcınde degıstırdıgı ve sekıllendırdıgı bellı olmaktadır.