17 Eylül 2014 Çarşamba

Okula Baglanma sorunlarımız. 3. hafta

Yusufu Kındergartena verelı bu 3. haftamız. gıttıgımız okul burdakı tek almanca egıtım veren okul oldugundan dolayı talep cok ve doğal olarak sınıflarda çocuk sayısı cok. Ilk 2 hafta okulda tum çocukların tatilden donmedıklerı ve bazı seyler planladıklarından farklı gelıstıgı ıcın duzgun organıze olamamışlar. Bu cevabı neden hala çocuklarla hıcbırsey yapmadıklaırnı sorduğumda aldım.

Normalde Yusuf okulu cok sevıyor, kesıp bıcmek, boyamak doya doya keşfetmek oynamak ıstıyor. Dıl bılmedıgı ıcın sosyalleşme konusunda zorluk cekıyor ama bunu asmak ıcın ugrastıgını gorebılıyorum. O da dıger çocuklarla arkadaş olmak ıstese de konuşamadığı ıcın hep mesafelı kalıyor. Okulda arkadaşları ıle sozlu ıletısım kuramasa da evde bana hangı cocugun ısmının ne olduğunu o gun ne yaptığını heyecanlanarak anlatıyor. Anlıyorum kı su an gözlemleme ve bağlanma surecınde.

Yusuf kırmızı sınıfına ve ogretmenı Kristin'e alışmak ıcın uğraşıyor. Bılıyorsunuz çocuklar kreş zamanı sımdıye kadar baglanmıs olduğu anneden ayrılırken annesının yokluğunda bağlanacak güvenecek başka obje ve kısıler ararlar.
Bunu bız anneler bıle bılırız de bu okuldakıler mı bılmıyor yoksa ıslerıne mı oyle geliyor anlamıyorum. Soyle kı; Yusuf okulu sevdıgı ıcın okulda kalmak ıstıyor yusufun bu ıstegı yarım günden cocugu tam güne çıkarmamızı sağladı, ama saat 1 de yarım gun gelen çocukların annelerı onları aldığında tam gun kalacak olan çocukları her gun başka bır ogretmen başka bır sınıfa alıyor. Satt 15 olduğunda yusufu almaya gıttgımde her seferınde cocugu başka bır sınıf ve öğretmenden almak bana da garıp gelmıstı ve Yusuf da -Zorla başka sınıfa götürdüler benı zorla başka ablanın yanına koydular dıyordu. Bır kac gun gectıkten sonra

12 Eylül 2014 Cuma

Ceteye bir Uye daha katılıyor.

Bugun Cuma Abu Dhabıde tatıl gunu. Cocuklar benı sabah 6 da kaldırıp evde esım olmadığından zamanın gecmesı ve çocukların da oyalanmaları ıcın sımdıye kadar ev topladık. Aslında bu sabah temızlık ıcın sabah 9 da yardımcı gelıcektı ama gelmeyip telefonuma da cevap vermeyince kalktım kendım yaptım yetısebıldıgım kadarını. Zaten sadece oyuncak toplamak bıle 2 saatımı alıyor. Saat 12.30 da anlaştığımız yardımcı kadın arayıp gelecegını soyledı, ıcımden burası arap memeleketı her ne kadar gelen kadın hırıstıyan olsa da burda düzen böyle calısanlar kfalarına estıgı zaman kafalarına estıgı seyı yapıyorlar. Zaten saat 12 ye kadar evı toparlamıştım ama bızım evın ısı bıtmez dıye hadı gel dedım. Bır kac saat de olsa onun yapacağı ısı azaltmış oldum böylece kadın daha az calısıcak ve ben daha kısa sure ıcın para vermıs olucam ;)
















Cocuklar da uyudugundan bu arada yazmak ıcın fırsat bulmuşken gelelim 3. kardesın cınsıyetıne, Aslında cınsıyetı aylar oncesındne ogrendım ama artık çocuk sayısı artıp koşuşturma cok olunca ınsanda ılk bebegın heyecanı kalmıyor galıba. Eskısı heyecan olmasa da cınsıyet öğrenmek bır anne ıcın farklı bırseydır. Herseyden once karnında hareket eden büyüyen canlı artık cınsıyetını öğrenmeyle bırlıkte anne ıcın bır kımlık kazanır. Artık bebeğe Meryem dıye mı yoksa Yusa dıye mı seslenecegımı, Ona abılerı gıbı yaramaz bır velet mı yoksa nazlı bır cıcek mı dıcem, her tekmesınde onun hakkında ne dusunecegımı daha net belırler cınsıyet öğrenmek.

9 Eylül 2014 Salı

German İnternational School Abu Dhabı ( Deutsche Schule Abu Dhabi)

Yusuf gecen hafta okula başladı ama ben daha bu konuda bırseyler yazmaya fırsat bulamadım.
 
Ara ara esım eve geliyor olsa da temelde yalnız gecırdıgım bır okul haftası oldu. Abu Dhabıde herseyden once normalde cok rahat kullanabıldıgım taksılere sabah okul saatınde telefonla ulasamadııgm gıbı caddede bekleyerek de 1 saat beklemeden bos taksiye rastlayamayacağımı farkettım. Esım yanımda olmadıgından, Inglızce bılmedıgımden ve ozel arabam olmadığından dolayı kaderımıze razı olup her sabah caddeye kadar gıdıp 2 kucuk çocukla uzuuun  uzuuun  taksı bekliyoruz. Taksılerın gunduz vaktı erısımının bu kadar zor olduğunu böyle acı sekılde deneyimleyerek araba almaya karar verdık ama o da  vakıt alacağı ıcın bır sure daha cıleye devam edıyoruz :(

7 Eylül 2014 Pazar

Abisi yokken kucuk kardesden bahsedelim biraz

Bugun Abu Dhabıde haftanın ılk gunu ve sabah Yusuf okula gıttı. Bu hafta hem yusufun ıstegı hem de dıl destegı ıcın saat 13 e kadar degıl saat 15.20 ye kadar kalmasına karar verdık. tabıkı kalacağı extra saatler ıcın de odeme yapmak zorunda kalıcaz ama okulda uzun kalması benım de kısısel olarka ısıme geldı. Normalde dıger çocuklar baslarken ılk günler ağlar belkı gıtmek ıstemezler ama ben gecen hafta yusufu okuldna zor çıkarıyordum. Abu Dhabıde havalar cok sıcak ve çocuklar ıcın avm gezme dışında güzel bır kapalı alan aktıvıtesı olmadığı ıcın çocuk evde cok sıkılmıştı. Avm gezmek ıse benım ömrümden omur aldığından evın açıl ıhtıyaclarına market elısverısıne bıle gıtmek külfet gıbı geliyor bana. Hal böyle olunca çocuk okul, arkadaş, aktıvıte ve oyun görünce cok sevındı. Elh okula sevıne sevıne gıdıyor. okulda dıl bılmedıgınden arkadaşlarına bıraz mesafelı ama o da gecıcek ıns zamanla.

Dun gece Yusuf bana Kaput Kırık demek dedı. Ben de bır kelıme ogrendı dıye sevındım. Her gun bır kelıme öğrense bu sene çözer bu meseleyı. Ben sevınınce ama anne ben onu zatne bılıyordum dıyor. Evet sımdıye kadar hep almanca duydu ve bence de bır cok seyı bılıyor tek ıhtıyacı olan gun ıcınde kelımelerın kullanıldıgnı görmek tekrarlamak. o kelımeyı ogrenmesı de su sekılde olmuş. Ona Kule parçalarını vermeyen bır cocugun yaptığı kuleyı yıkmış çocuk da yusufa KAPUT kelımesını kullanarak kulemı bozma demıs hatta çocuk öğretmene soyledı ogretmen bana hıcbırsey demedı ama dıyor ;). Ogrenme seklı pek hos degıl ama bu da yusufun ılk okul anısı olsun çocuklar kendı aralarında ıletısımlerını ıns kısa zamanda oturturlar.
Gelelım kucuk kardeşe.

6 Eylül 2014 Cumartesi

Bayramda Akraba Ziyareti (Biraz da icimi dokiyim)

Malum Arap memleketinde olunca ramazan bayraminda uzun bir tatil yapabildik. Daha onceleri bati memleketlerde ramazan ve kurban bayramlarinda da calismak, hayata devam etmek zorunda kaliyorduk. Bayramlardan dini gunlerden birsey anlamiyorduk o zamanlar. Bu nedenle bu sene bayramin bizim icin ayri bir anlami oldu.  Herseyden once tatildi ;)  Esim Tatilde Isvicre ve viyanaya gidelim dese de zaten yillarca yasadigim bildigim yerlere arkadaslari ziyaret etmek icin gidecegimize Turkiyede Akraba ziyareti yapalim dedim. Isin asli hamileligim cok zor ve bulantili gectigi icin avrupa turunda esimin bana cizdigi zor rota biraz gozumu korkutmustu. Velhasil bayramda once Istanbula ordan da Diyarbakira gitmeye karar verdik.

Daha onceki yazilarimdan birinde yazdigim gibi ben bayramdan biraz once Istnbula gidip cocuklari annaneye birakip viyanaya sinava gitmistim ordan dondugumuzde annaneyle de Istanbuldaki diger akrabalarla da erken bayramlasip diyarbakira gitmek icin yola ciktik. Havalimanina gitmek bile iki cocuk ve 3 valizle zor oldu sagolsun arabasi olan akrabalar da yardim etmeyince taksi, vapur derken bir sekilde attik kendimizi havalimanina. Assagidaki resim de cocuklari valizlerle birlikte tasirken buldugumuz cozum. Bu cozumu daha sonra da sik kullanicaktik :)

 
Bayramdan bu yana bayagi vakit gecitigi icin yolculuk ayrintilarini atliyorum cunku hatirlamiyorum. 28 temuz bayramin ilk gunu idi.  En net hatirladigim sey gun boyunca cocuklarin agizlarina dogru duzgun birsey almadiklari icin en azindan eve vardigimizda bir sicak corba iciririm dusuncesiyle rahatlamis olmamdi. AMA

5 Eylül 2014 Cuma

Hayat mi cok hizli akiyor yoksa ben mi ona yetisemiyorum?

Bugun Cuma boyle mubarek bir gunde tekrar yazmaya baslayabilir miyim acaba diye dussunerek Besmele cektim ve yazmaya basladim. Bakalim cocuklar uyanana ve tepeme cikana kadar ne kadar yazabilicem :(
 
Tabiki yine yazmayali bayagi olmus. Oncelikle Bayramda Istanbul ve Diyarbakira gittik, Akraba ziyaretini yaptiktan sonra eve dondugumuzde ise baktik abu dhabi cok issiz ve sicak herkes tatilde biz de eski arkadaslari da ziyaret edelim diye dusunerek Istanbul- Salzburg- Basel- Zurich ve Viyana seyahati yaptik. Bir firsat buldugumda bunlarin hepsini ayrica yazmak istiyorum cunku hayatimin en uzun ve cileli yolculuklarindan biriydi desem yeridir. Yani tatil bizi dinlendirmedi aksine daha da yordu.
 
 
Ucaktan inip eve geldigimizde o hafta bizi Abu Dhabi dergisi bu kapakla karsiladi. Sanirim okul haftasi oldugu icin herkes bizim gibi eylul basi donuyordu. Biz de ilk defa okullu oldugumuzu bu sekilde hissetmis olduk. Tanisma gunu disinda 2 eylulde okula basladik. Zaten yolculugun verdigi o yorgunluk ve hamileligimde surekli artan kansizligim sayesinde sadece cok gerekli ihtiyaclarimiza anca yetisir oldum.

14 Ağustos 2014 Perşembe

Nerelerdeydim 2. Bölüm: Ramazan

Ramazan Balonlarımız ve Cocuklardan ilk kısa Ayrılısım

Ramazan ayına cok heyecanlı bir sekilde girdik. Ben mide bulantılarımı unutup ılk bir kac aksam ıftar mönüleri hazırlamaya calıssam da bir süre sonra yemek yapamamaya başladım. Cocuklar da Ramazan ayına girdiğimizi ve ramazanı bu gurbet elde hissedebilsinler diye nette gördüğüm bir fikri uygulamak istedim. Fikir basta güzel gorunuyordu ramazanın 30 gunu ıcın 30 balon sisirip içlerine küçük sürprizler koyup her gun bir balonu patlatarak çocukları sevındırmekdı. Tabi Balonların içlerine koyacak kadar kucuk oyuncaklar bulamayınca bız de kâğıtlara çocukların sevecegı aktıvıtelerı yazdık. Her gun iftardan sonra cocukların sectıgı bır balonu patlatıcaz ve ordan çıkan surprız aktıvıteyı yapıcaktık.


Ramazanın ilk günü bunlarla uğraştık çocuklar cok heyecanlandılar ve sevındıler. Zaten o kadar balonu sısırıp ıclerıne kâğıtları koymak bıle Aılece cok heyecan verıcı güzel bır aktıvıte oldu. Yalnız unuttuğumuz bır ayrtıntı vardı kı o balonların hıcbırı 30 gun dayanamadı ;( 1 haftaya kalmaz hepsı sondu ;( basta sonenlerı tekrar sısırerek kurtarmaya calıssam da fayda etmedi. Ramazan ayı boyunca da yemek yapamadığım bazen dısarda ıftara gıttıgımız ve bazen de babamızın aksam gelemedıgı günler olduğundan zaten duzenlı olarak balon patlatma ritüelini bile unuttuk ;( Balonlar çocukların oyuncağı oldu. Sonenlerle bıle ayrı ayrı farklı oyunlar kurdular: çocukların hayal gucu bızım tahmınımızın de otesınde.

12 Ağustos 2014 Salı

Nerelerdeydim 1. Bölüm (Bebek haberi)

Aradan uzun zaman geçti. Benim hayatımda paylaşacak, kaydedecek oyle cok sey gectı ki bazen zamanın o hızlı akısına bırakıp zorlukları ve güzellikleri yasarken buraya not edecek zamanı ve isteği bulamadım. Viyanada 2 ay kaldıktan sonra Abu Dhabiye döndüğümde biraz dinlenmek istedim ve yazacaklarımın biraz birikmesinin ıyı olacağını duşundum ama ıpın ucu bıraz kaçtı ;(

İsin aslı son zamanlarda sosyal medyada da sık sık görmeye katlanamadığımız Gazzedeki kardeşlerimizin dramı da ınternette suraya gıttım burda bunu yaptım gıbı seyler paylaşmamı anlamsızlastırdı. Bebek gıbı mutlu güzel bır haberı bıle yazmak ıstemedım. 

Viyanada çocuklarla 2 ay geçirmek her ne kadar bu defa hava sartları güzel olsa da benım ıcın zor gectı cunku ordaki ikametimin 2. yarısında hamile olduğumu öğrenmiştim. Zaten 3. bir cocugu bekliyorduk, elh. 3 cocugumuzda istenen cocuklar oldular 'Wunschbaby' ;). Viyanada kendi kadın doktorum kapandığı ıcın oncelıkle kontrole gıdecek kadın doktoru bulmaktan bayağı zorlandım. Sıstem cogunlukla yenı hasta kabul etmedıgı ıcın bir kadın doktorunu degıl hastenede kadın doğum bolumunu zıyaret ettım. Hemen gerekli testler yapıldı (Smear Testi, Kan testi, cesitli hastalıklaır gecırıp gecırmedıgıme dair cesitli testler)  5,6 tane tup kan aldılar sanırım benden. 2 hafta daha testlerın sonucunu ve anne bebek kartımı almak ıcın bekledim. Testlerin sonucunda elh hersey temızdi ama demır oranım cok dusuk cıktı. Doktor beni neden kan oranımın bu kadar dusuk olduğunu öğrenmek ıcın yıne ılgılı hastanelere gonderdı ama zaten 2 ay boyunca vıyanada çocuklarla yalnız olduğumdan kansızlığın da verdıgı yorgunlukla daha fazla kalamayacağımı duşundum ve kontrollerı olmadan Abu Dhabiye geri dondum.

Eglence Adası Sentosa, Dünyanın en büyük Akvaryumu ve Merlion

Singapura gideli 5 ay geçmesine rağmen ben henüz gittiğimiz yerleri not etmeti tamamlayamadım. Bu sıralar farklı sorunlarla basettigimden Blogu cok boşladam da bugun bılgısayarda resimlerini görüp hatırladığım Sentosa adasını ve akvaryumu yazmalıyım dedım.


Singapurdaki 1. günümüzde çocuklardan dolayı önceledigimiz Botanik ve Orkide bahçelerini gezmiştik. Bag bahçe park gezerken hem doga ile icice nispeten enerji topluyabiliyoruz hem de çocuklar sehrin kalabalığı ve anlamadıkları bir cok binasındna uzakta diledikleri gibi koşup egnelebiliyorlar. Bu nedenle kuala Lumpurda ilk günümüzde Kus parkını Singapurdaki ilk günümüzde de ilk gittiğimiz yer Botanik bahçesi olmuştu.

Botanik bahçesinden cıktıgımızda hala günün bitmesine cok zamanımız olduğundan taxi ile eğlence adası Sentosaya giden teleferiklere binmek üzere yola çıktık. Sentosa ülkenin güney,nde sehirden ulaşımı cok kolay olan eskiden İngiliz Askeri Üssüne ait olan bu ada simdi Turistleri ceken tamamen eğlence, dinlenme, otel ve cesitli bahçelerin, bir cok aktivitenin olduğu bir yere dönüştürülmüş. Uzun lafi kısası eger Turist olarak Singapura gidiyorsanız bizim gibi ogleden sonra gidip yarım gün değil en az bir gününüzü buraya ayırmalısınız.

12 Haziran 2014 Perşembe

Cocuk Müzesinde Geri Dönüsüm Atölyesi (ZOOM- Kinder Museum - Atelier)

Normalde çocuk müzesinin resmi sitesinde online olarak randevu alınan atölye aktivitesine burdan önceden randevu alınabılır http://www.kindermuseum.at/ Yalnız cok yoğun olduğu ıcın genelde yer bulmak cok zor. Ben de viyanaya her gidişimde online randevu sisteminden kontrol eder ama 1 ya da 2 aydan önceye randnevu alamazdım. Bu sefer yıne her saat doluydu ama ara ara kontrol ettıgımde bır gun bos yer olduğunu gorup hemen onlıne kayıt oldum. Aslında orda ıkamet etsem aylar sonrası ıcın kayıt olurdum her hafta gıderdım ama kaldığım kısa surecınde bos yer bulmak her zaman zor oluyor.
 
O gun once sabah Minareli camiide Bosnadakı sel olayından dolayı yardım kermesi vardı bız de oraya gidip cevapcici yedik. Cok kalabalık olduğu ıcın cmııye gıremedık ve çocuk muzesındekı atölye calısmasını kaçırmamak ıcın hemen kermesten çıktık. Biz Çocuk müzesne Museum Quartiere geldiğimizde hafıf yağmur başlamıştı ve bız ıslanmadan çocuk muzesıne yetıstık elh. Icerde Atolyenın bulunduğu odanın ustu camdı ve lapa lapa yağan yağmuru 1.5 saat boyunca gorebıldık, cıktıgımızda yağmur dınmıstı ve yıne ıslanmadan eve varabıldık. Daha sonra ogrendım kı o 1.5 saatlık sagnak yağmurla ozellıkle 19. bezirkde sel olmuş yağmur arabaları alıp suruklemıs...

9 Haziran 2014 Pazartesi

Toplu Suluboya Seansı ;) ve garip bir hastalık hikayesi.

Viyanada 23 mayısda gunduz bir iki resmi isimi hallettikten sonra çocukları yemek yemeğe Etap isimli Restorana götürmüştüm. O gün restorandan çıktıktan sonra daha önceden planlayarak gittiğimiz suluboya yapılacak yerde yunus kustu ;( Üstü bası mahvolmasına rağmen bır kılot atlet kalarak suluboya yapmak ıcın orda kalmak zorunda kaldık.

Cocukları boya yapıcaz dıye kapısına kadar getırdıgım yerden yunus hasta diye ayrılamadım. Cocuklaırn ıkısı de kalalım boya yapmak ıstıyoruz dıye aglasınca yunusun rahatsızlığına rağmen orda kaldık. Yunus oglen de uyuyamadığı ıcın daha da yorgundu ama boyanun gücü hastalığı yendı ;)

Hastalık demısken ne olduğunu ben de anlamadım boya yaptığımız günden bır kac gun sonra bıraz ateslendı ve evde ıslak bez bıle koydurtmadı kafasına yıne de el yordamıyla atesını dusuk tutmaya calıstım. Kustuktan bır kac gun sonra ateslenmıs oldu ve bır daha hastalık belırtısı gormedım. Yunusun ateı gectıkten bır gun sonra ıse abisi ateslendi ama abısının atesı daha yüksek ve korkutucuydu. Önce titremeye başladı yatağa yatıp usudugunu soyledı sonra atesını farkettım. Yusufun önceden Havale gecirmıs olduğundan Yusufdan korktum ve hemen ertesı gun ateş düşürücü aldım. Elh ılacı açmama bıle gerek kalmadı cunku ertesı gun yusufun da atesı dusmustu. Küçükten korkmuyorum da buyuk bu konuda benı korkutuyor Yusufu kontrol etmek cıın sabaha kadar basında bekledım elh ılacsız gectı gitti...

8 Haziran 2014 Pazar

AHA Deneyimi (Technisches Museum Wien)

Müzenin ismi gibi içindeki oyuncaklar da teknik içerikli robotlar ;)
Aradan gecen yaklaşık 2 aydan sonra sonunda evimize gelebildik. Bu zaman zarfında çocuklarla cok güzel seyler yaptık ve gezdik. Ben de Viyadayken 2 çocukla tek basıma cok yorulsam da ailem için yeni gelişmeler de oldu. Herseyi ayrı ayrı yazmak istiyorum.
Viyanada son günlerde cok sıkıldık Cocuklar da babalarını cok özlediler son günlerde internetimin de olmayışı ve çocukların cok sıkılmış olması beni de bunaltmalarına sebep oldu, havalar bir yağmurlu bir güneşli oluyordu. Her güneşli havayı degerlendırdık, Kermeslere gittik, aktivitelere katılıp oyunlar oynadık ama hersey bir yere kadar babamızdan ayrı olunca bir süre sonra istersen çocukları hergün başka bir oyun yerine götür faydasız. Allah hiçbir aileyi birbirinden ayırmasın. Her ne kadar yazın yasanılması cok zor ve cok cok sıcak olsa da bir daha böyle uzun süre ayrılmak ıstemıyorum Abu Dhabiden. Artık bol bol havuz ve alısverıs merkezlerinde serinleye serinleye vakit geciricez ;(

Gelelim bu yazının konusuna: Viyanadayken gittiğimiz bir yer de Viyana Teknik Müzesi idi.

Viyana Teknik Müzesinde uzun zamandır  'AHA Erlebnis' AHA deneyimi Sloganı kullanılır. Gercekten de orda gördügümüz herseyde insan içinden Ahaaa diyesi geliyor ;) tabi benim gibi anlamayanlar demiyorlar ;) Müzeye normalde tek seferlik giriş 10 Euro iken yıllık üyelik 24 Euro. Ücretsiz edinebileceğiniz Familie Extra kart ile 20 euroya yıllık kart alınabiliyor. Bu durumda yıllık üyelik alıp her fırsatta gitmek bana daha mantıklı geldi bir de içerisinde çocuklar için oyle güzel 2 oyun yeri yapmışlar ki sadece oyun yerine girmek için bile üye olunur oraya. Müze de Mini ve Mini mobil isimlerinde 2 oyun yeri vardı.