25 Ekim 2023 Çarşamba

Düşüncenin Coğrafyası - Richard E. Nisbett (BCP - Ekim)

Blogları canlandırma projesinin ekim ayı konusu uzakdoğu idi ve ben de uzakdoğu insanının düşünce şeklini inşaa eden dinamikleri konu alan akademik ve kaynak bir kitap olan bu kitabı seçtim. Çok zamanım olmadığı için de okurken kitaptan aldığım notlari doğrudan paylasacagim:

Kitap: Düşüncenin Coğrafyası
Yazar: Richard E. Nisbett

Giriş

• Çinden bir öğrenci " Biliyor musunuz, aramızdaki fark, benim dünyayı bir çember, sizinse bir çizgi olarak görmeniz. Çinliler sürekli değişime inanırlar, ama herşeyin daha önceki bir duruma doğru hareket ettiğini düşünürler. Dikkatlerini çok geniş bir olaylar yelpazesine yöneltirler, şeyler arasındaki ilişkileri araştırırlar, ve bütünü anlamadan parçanın anlaşılamayacağını düşünürler. Batılılar ise daha basit, daha determinist bir dünyada yaşarlar. Daha büyük resme bakmak yerine, dikkat çekici nesnelere veya insanlara odaklanırlar. Ve nesnelerin davranışına hükmeden kuralları bildikleri için olayları denetleyebileceklerini düşünürler." Kaiping Peng. S:11

14 Ekim 2023 Cumartesi

Siyah Öfke - Mustafa Demirci

Kitap: Siyah Öfke

Yazar: Mustafa Demirci

9 y.y. müslümanların altın çağı olarak görülür, fetihlerle elde edilen yeni toprakları ve insanları! kullanarak büyük bir zenginliğe sahip olmuşlardı. Maalesef popüler kültürde, okullarda ve benzeri kitaplarda hikayenin sadece nispeten pozitif görünen kısımları verilerek tek taraflı bir zihin dünyası inşaa etmişiz. Oysa başarılı olmuş bir köle isyanının 16 sene boyunca hüküm sürmesi gibi büyük bir vakadan çoğumuz habersiziz. Kitabın akademik dili, kaynakları vs. oldukça doyurucu. Ayrıca bir çok islam tarihçisinden gelen bilgilerin birbirine zıtlığı, hatta aynı kişilerin farklı bilgiler aktarması gibi sorunlara rağmen yazar bize ulaşan verilerden seçmece yapmayıp birbirleri ile karşılaştırarak daha doğru olanı ararken bunu okuyucu ile de paylaşması, yazara karşı daha da fazla güven duymamı sağladı.

6 Ekim 2023 Cuma

Gotik Mimarlik ve Skolastik Felsefe (Bcp-Eylül)

Merhaba, deep ve Okurixden öğrendiğim Blogları Canlandırma Projesi (BCP) sayesinde bloguma duzenli olarak yazi giriyorum. Bu proje dahilinde her ay bir konu belirleniyor ve biz de o konuyu iceren kitap, dergi, film, belgesel vs. her ne olursa farketmez bunlari okuyup, seyredip blogumuza yazi olarak giriyoruz. Bu ayin konusu Gotik ve Gerilimdi ama ben yaşını başını almış biri olarak bu iki türü de sevemedim bir türlü. O nedenle küçük bir belki de hile denebilecek bir şey yaptım ve Gotik mimari konusunda bir kitap okudum. Etkinlikte kastedilen Gotik kelimesi her ne kadar edebiyattaki anlamini kastetse de ben en azindan anlami alamiyorsam lafzi alirim dedim ve yine de bu ayi bos birakmadim.


Kitap: Gotik Mimarlık ve Skolastik Felsefe (Ortaçağda Sanat, Felsefe ve Din arasındaki benzerliklerin incelenmesi)
Yazar: Erwin Panofsky

6 Eylül 2023 Çarşamba

Film: Mandalinalar - Zaza Urushadze

Mandalinalar, Gürcü-Eston ortak yapımı, yine gürcü yönetmen Zaza Urushadze'nin 2013 de çektiği bol ödüllü savaş ve drama filmidir. Estonyada çekilmiştir.


Konusu:

1991 yili Gürcü-Abazya savaşı (işgali) başladığında bölgede oturan Estonyalılar atalarının ülkesi olan Estonyaya dönerler. Sadece 2 yaşlı adam Ivo ve Margus mandalinalar heba olmasın diye evlerinde kalırlar ve hasat zamanı için mandalina kasaları yaparak günlerini geçirirler. Bir gün Ivo, biri Gürcü diğeri Çeçen olmak üzere 2 düşman askeri yaralı bulup evine alır. Yoksulları koruyan bir azizin adını taşıyan Ivo isimli Estonyalı birinin ev sahipliği altında Çeçen ve Gürcü iki düşman askerin iyileşene kadar geçirdikleri zaman dilimi içinde seyirciye, savaşın doğasının anlamsızlığı ve aslında her savaşta 2 tarafın da kaybettiği duygusu verilir. Savaşı pornografik olarak göstermeden anlatabilmesi ayri bir beceri. Savaşıyoruz ama neden sorusunu soruyor. Düşük bütçeli az oyunculu ve gerçekçi bir kurgusu var. Bir nevi bir Durum analizi sunduğu için dinamik bir kurgusu yok ve Filmin hikayesinden cok müzigi seyirciyi sürüklüyor.

30 Ağustos 2023 Çarşamba

Konumuz Tarih - 2 Kitap 1 Dergi 1 film (BCP-Ağustos)

Blogları Canlandırma Projesi adı altında her ay belirlenmiş bir konuda istediğimiz birseyler karalıyoruz. Normalde her zaman tarih içerikli okumalar yapsam da bu sene nerdeyse hep tarih okudum diyebilirim. O nedenle buraya yazacak bu ay okumuş olduğum çok kitap var. Begendiğim kitaplar hakkında çok uzun yazdığım için bu yazıya da birden fazla yayım eklemem gerektiği için daha kısa yazabileceğim 2 kitabı bir film ve bir dergiyi ele aldìm.

Fatih sultan mehmet hakkında önemli Tarihçilerimizden Koçu'nun kitabını kısaca bahsedip geçebildiğim için buraya aldım, Boleyn Kızını ise beğenmediğim için nispeten kısa yazdığımı düşündüğümden buraya aldım.

6 Ağustos 2023 Pazar

Film: Küçük Joe - Jessica Hausner

Avusturya film akademisinden mezun Jessica Hausner'in Cannes film festivalinde ödül almış ve Avusturya-Almanya-Ingiltere ortak yapımı olan  2019 da çekilmiş Küçük Joe isimli filminde ana karakter olan Alice bir şirkette yeni türler oluşturan bir bitki yetiştiricisidir. Sadece bu şirketten satın alınabilsin diye kapitalist kaygılarla genetiğine müdahale edip kısır bırakılan bu bitki kendi soyunu devam ettirebilmek için mutasyona uğrar ve polenleri aracılığı ile insanların koku reseptörlerinden girip beynin ilgili bölgelerini işgal ederek diğer yaşayan organizmaları (insan) sadece kendi türünün devamını dert etmiş askerlere dönüştürerek bitki, soyunu devam ettirmenin yolunu bulmuştur.

Burada kendisi de bir Anne olan Alicia, insanları mutlu etmesi için ürettiği ve adına küçük Joe dediği projesi için çalışırken kendi çocuğunu ihmal ettiğini görürüz. Kapitalist kaygılarla kısır bırakılmış yeni tür bitki üzerinden de her canlının üreme hakkı olması tezi işlenir. 

1 Ağustos 2023 Salı

Ahi Evren - Mevlana Mücadelesi / Mikail Bayram (BCP-Temmuz)

Bloglari canlandirma projesi kapsaminda gecen ayin konusu mizah ya da alman edebiyati idi. Hatta uluslararası Nasrettin hoca senlikleri de 4 temmuzda yapılıyormuş. Bu aya denk gelmis olduğu için her ne kadar benim incelemem pek mizah içermese de Nasreddin Hocayı doğru tanımak istedim. (BCP etkinligi hakkinda genis bilgi icin Buraya tıklayın)

Daha once Mikail Bayramin Nasreddin Hocanin kimligi ile ilgili calismalarini dinlemis ve hicbir tarihcinin cesaret edemedigi sekilde bulgularini aciktan paylasmasini takdir etmistim ama bir turlu kitaplarini okumaya firsatim olmamisti. Bu vesile ile Mikail Bayramin Nasreddin Hocanin kimliği ile ilgili çalışmalarını sundugu son kitabi Ahi Evren Mevlana Mücadelesi isimli kitabini okumanin bu konuda son verileri ve elestirilere cevaplari da icermesi hasebiyle en dogru secim olacagini dusundum.

8 Temmuz 2023 Cumartesi

Çabuksığınlar - Grumberg (BCP-Haziran)

BCP haziran ayı konularından biri de fransız edebiyatı idi. Ben de fransadan bir çocuk edebiyatı örneği seçtim.


Çabuksığınlar kitabı hem anlatımını hem de çizimlerini çok beğendiğim başarılı bir çocuk edebiyatı örneklerinden biri. Kitapta Çabuksığın ailesi güncel olarak düşündüğümüzde okuyucuya bir mülteci ailesini hatırlatan, yani kendilerine yaşayabilecekleri bir yer arayan, küçük şeylerle mutlu olan eğlenceli, kendi halinde, sıcacık bir aile. Ailenin başından geçenler her ne kadar zaman zaman insanın yüreğini burksa da, olaylara mültecilerin gözünden ve özellikle de mülteci çocukların masumiyetleri üzerinden bakabilmiş. Yetişkinlerin yasa ve kanunlarının zaman zaman soğuk ve insanlık dışı uygulamalara dönüşebileceğini alt metne yedirerek hem çocuk kitabı özelliğini yitirmeden hem de olayın ciddiyetini okuyucuya hissetirebilen bir eser olmuş.

10 Haziran 2023 Cumartesi

Ali Şeriatiden 4 kitap (BCP-Mayıs)

Ali Şeriatinin "Dine Karşı Din", "Ebuzer", "Insanın dört Zindanı" ve "Anne Baba biz Suçluyuz" isimli kitaplarını bu defa sesli kitap olarak dinledim. Ali Şeriatinin özellikle dini içerikli denemelerini tercih ederek biraz kolaya kaçtìm. Keza Şeriati özellikle günümüze yakın tarihlerde yaşamış, bizimle ortak kültür havuzundan çıkmış nadir fikir adamlarından biridir aslında. Yazar bu 4 kitapta da iranda din adamları tarafından vaazedilip uygulamada yaşanagelen  hakim inanç sistemini net ve sert bir şekilde eleştiriyor. Irandaki Şia gibi ehlisünnet itikadına aykırı bir inancı uzaktan eleştirmek Türkiye ehlisünnet inancında büyümüş bir insan için tabiki çok kolay. Önemli olan bu tarz düşünürlerin kendi içinde bulundukları hataları farkettiği temel yöntemi alıp eleştiri oklarını kendi inanç sistemimize yönlendirebilmektir. Bizden olmayanın eksiklerini, hatalarını görmek kolay, bu tarz kitaplar kisinin kendi yaptigi benzer hatalara da isik tutuyorsa daha anlamlıdır. 


Konu din olunca elden geldiğince kısa ve genel geçer ifadeler kullanmaya dikkat ediyorum, malum doğu toplumları olarak düşünce dünyamız bile kişi merkezli inşaa olmuş durumda. Oysa kişileri değil, ilkeler ve fikirleri tartışmamız gerekir. Ali Şeriatinin de gelistirilmesi gerekse de ilkesel olarak genelde doğru bir durusa sahip oldugunu goruyorum. Mesela ilkesel olarak baktigimda ebuzer kitabinda kaynağı belirsiz, belli olanlara da guvenmedigim ama sonuc olarak dogru olmasi ihtimalini sevdigim bir cok rivayet kullanmis. Edebi olarak okuyucuyu mutlu ediyor ama gercek oldugunu iddia etmek mumkun degil. Buna karsilik insanin 4 zindani ve dine karsi din kitaplari ilkelerin daha cok hakim oldugu fikir kitaplari. Sonucta Rousseau'da Emile kitabinda kadinlarin egitim almasina gerek olmadigi onlarin tek isinin suslenmek oldugunu soyleyerek bence sacmalamis ama toplumsal sozlesmesi ile fransiz ihtilaline ilham vermis cok onemli bir toplum onderi kimligini haketmis biridir. Bizim sorunumuz kisilerin ya cok yuceltip her dedigini degismez hakikat kabul etmemiz ya da tamamen assagilayip soyledigi herseyi yanlis ilan etmemiz.... Ali Seriatiyi de diger tum yazarlar gibi ilkelerimiz onderliginde bir suzgecten gecirerek okudugumuzda bence son yuzyilin en onemli dusunurlerinden biri olmayi hakediyor.

29 Mayıs 2023 Pazartesi

Kırılma Noktası

Ahkaf 15: ...... İnsan nihayet olgunluk çağına ulaştığı ve kırk yaşını tamamladığında: "Ey Rabbim! Bana, anne ve babama bağışladığın nimetlerin karşılığında şükretmede ve hoşnut olacağın işler yapmada beni başarılı kıl. Ve soyuma da düzgün ve düzeltici olmayı nasip et. Kuşkusuz ben, Sana yöneldim. Ve kuşkusuz ben, Sana teslim olanlardanım." dedi. 

Ben  son bir kaç sene sürekli Kuran okuyarak(1) salat ve zikrederim. Bu ayeti de daha önce defalarca okudum ama 40 yasımda olduğum bu günlerde bilinçli olarak ayeti fark ettim diyebilirim. Kuran bazen zamanı gelince kısıye kendını acıyor keza Bakara 2 de 'Bu kitap Mutlak gercegin ta kendisidir. O, Muttakiler için yol göstericidir.' der. Yani Kuranı anlamak için muttaki (kuranı bir bütün olarak koruyup sadece ona tabi) olmak gerekir. (bakara 177)

9 Mayıs 2023 Salı

Bir Film Bir Kitap: Ingmar Bergman - Persona ve Büyülü Fener (BCP-Nisan)

İsveçli yönetmen Ingmar Bergman'in 1966 da çektiği Persona filmini seyrettikten sonra yönetmenin otobiyografisi olan Büyülü Fener kitabını da okumanın tamamlayıcı olacağını düşündüm keza Bergman'ın kitapta paylaştığı çocukluk anıları ile Persona filmi arasında oldukça paralellikler var.

Persona ismi Maske demektir ve Jung terminolojisinde Persona bilinç ile bilinçdışının ayrı olması gibi kisinin farklı yerlerde farklı kimliklere sahip olabileceğini ifade ederken Jung bu karakter bölünmesini herkesin yaşayabileceğini söyler. Filmde de yönetmenin İsviçre'deki film şirketinin de adı olan Persona ismi ile tiyatro oyuncusu olup bir anda susan ve yanına verilen hemşire kadın ile yaptığı iç ve dış konuşmaları aracılığı ile iki kadın karakterin aynı kişinin bölünmüş maskelerini (personalarını) seyrediyor gibiyiz.

3 Nisan 2023 Pazartesi

Uluğ Beyin Hazinesi - Adil Yakubov ve Uluğ Beg ve Zamanı - Wilhelm Barthold

Ramazan geldi, hatta hızla ilerleyip geçiyor. Burda artık özel hayatımızı çok yazmasam da bu ramazan ayında ailemize bir kişi daha katıldığını not düşmek istiyorum. Eşim sokakta perişan halde olmus bir yavru kedi buldu ve eve getirdi. Gerekli ihtiyaçlarını karsıladık ve zamanla pasaportu, veteriner kontrolu vs.. hepsini yapacagız inş. Yaklasık 5 sene önce sahiplendiğimiz kediye keçe demiştik ve bahçeli evimiz oldugu ıcın ıstedıgınde dısarıya cıkabılıyordu. Bu nedenle dısarda zehırlı birseyler yemiş oldugunu tahmın edıyoruz. İlk kedimiz zehirlenerek gözümün önünde öldüğü için 4 çocugun üstüne bir de hayvan bakamayacağımı dusunuyor ve eve hayvan almayı ıstemıyordum. Ama bu defa mecbureyetten kediyi almak zorundaydık. Yeni kedimize yine Keçe dedik ama bu defa dışarı çıkmasına izin vermiyoruz, en azından biraz büyüyene kadar. Cocuklar ise okuldan geldikleri gibi hepsi birden hayvanın üstüne çullanıyorlar. Kendi aralarında dengeli bir oynama sırası oturtmuşlar. Keçe de halinden şikayetçi gibi görünmüyor. Oldukça oyuncu bir kedi.

Suudi arabistanda ilk ramazan ayımızı gecırıyoruz. Bu ay aylık okuma planlarıma bir de dönem romanlarını ekledim. Hem okuması kolay hem de tarihin belli bir dönemine ışık tutan metinler olacak. Dünya tarihindeki zaman mekan ve olay düzlemini roman ya da romanesk bir tarzda karşılaştırmalı bir şekilde incelemeye çalışacağım. Dönemi bir roman gözlüğü ile okuyup zihnimde bir tarih algısı inşaa etmek istiyorum. Tabiki Tarihi, romanlardan okumaya çalışmanın kurgu ile gerçekleri karıştırma gibi bir handikapı da bulunduğunu biliyorum. Bu bilinç ile bu ay hakkında nerdeyse hiç bilgim olmayan Orta asya 15. yy Maveraünnehir bölgesinde geçen Uluğ Bey ve Hazinesi Romanını ve üstüne bu alanda sıklıkla referans gösterilen akademik bir yayım olan Wilhelm Bartholdun Uluğ Beg ve Zamanı isimli çalışmasını eş zamanlı bir şekilde okudum.