
Yazar: Ahmet Hamdi Tanpınar
1901-62 yılları arasında yaşayan yazar uzun öğretmenlik yıllarından sonra edebiyat kongresinde eğitimde Osmanlı edebiyatını reddedip tanzimat eserlerinden öğretilmeye başlanması konusunda tartışmalı bir fikir ortaya atrıktan sonra mecliste milletvekilligi ile ödüllendirilir. Devletin edebiyat fakultesi aracılığı ile bir cok yurtdışı gezisi yapan yazar zaman sonra Rockefeller bursu ile avrupayı gezme imkanı bulmuş. Yazarin hayatini okuyunca 1954 senesinde yazdığı Saatleri ayarlama Enstitüsü kitabinda kendi hayatindan cok fazla sahne olduğunu farkettim.
Yazarın hayatı gibi kitabın konusu da şöyledir ; Gerceğin ne olduğu önemli değildir, sen elindeki gerçeği nasıl kullanılabilir hale getirebilirsin ona bakmalısın. Çok büyük ve hatta saçma bir yalana bile eğer yeterince inanir ve doğru süslersen, doğru çıkar gruplarını ve lobileri arkana alırsan tüm kapilar sana açılır. Ahmet Hamdi Tanpınar son zamanlarında yazdığı bu kitabında yansıttığı Turkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ve modernleşmesini iyi anlamış ve güzel bir sembolizma ile okuyucuya aktarmıştır. Sadece yaşadığı dönemin kokuşmuş modernleşmesini değil günümüzde de insan ve toplum iliskilerinde menfaat ve çıkar meseleleri, reklamcılık, uluslararasi ilişkiler ve bürokrasinin kokuşmuşluğunu resmetmiş de olur çünkü insan faktörü aynı olunca yüz yıl da geçse meseleler değişmemektedir.
Kitap katman katman avrupa gündemi ve turkiye tarihini de ince bir şekilde sembollerin içine işlemiş. Freud-Jung arası hararetli Psikaniz tartışmalarında freud'un despotluğu, einsteinin da katildigi kuantum tartışmalarında zamanin izafiligi ve gercekligin sorgulanması. Ayni zamanda yeni cumhuriyetin ve tabi milliyetçilik modası dahilinde tüm devletlerin hem kurulus safhasinda hem sonrasında yeni bir gerçeklik ve tarih tasarlamalarinin işe yaramasinin arkasındaki mekanizmayı...... Yani kitap dönemin kültür, siyaset, bilim bir cok tartismasini siradan halkın yasantisina yansıtmış.