28 Ekim 2014 Salı

Yusufun İlk Hikayelerinden biri...

Daha once Yusufla bırlıkte Günlük yazdıgımızdan bahsetmıstım, O gun yaptıklarını ya da aklına ne gelırse anlatıyor ben de onun ıcın onun günlük defterine yazıyordum. Bu yas çocuklar (5) hıkayelerı severler hatta kendılerı de hıkaye uydururlar. Bır sure bunları yazmadığım ıcın pısmanım, Gecen ramazan bayramından once Vıyanadakı Hacıre ablamıza gıttıgımız bır gun ablamız Yusufun anlattığı seylerı yazabıldı. YazAbildi diyorum cunku oyle hızlı anlatıyor kı ben kâğıda yazarken yetısemıyorum cogunlukla ;) Hacıre ablanın yazdıklarını daha sonra okurken aslında çocukların hayalguclerının ne kadar guclu olduğunu ve hayatlarında gordugu yasadıgı seylerı nasıl donusturebıldıgını nelerden nasıl etkılendıgını daha ıyı anlayabılıyoruz.

Birkac ay once Alis Harşkalar Ülkesinde kıtabını Yusufa seslı okuduğumda ordakı cocugun gözüne ve gorusune gore gerceklıklerın degıstıgını eğlenerek dınlemıstı. Anlattıgı hıkayedekı gerceklık dışı seylerın, baglantıların kopuk olusunun ve saçma oluşun o kıtaptan dınledıgı üsluptan etkılenıp etkılenmedıgı konusunu bılemıyorum ama Yazdan once okuduğum kıtapları yusufa da seslı okumamın faydası olduğunu ve Yusufun da hıkaye ve dınledıgı ama belkı anlamadığı seyler gıbı kıtapları taklıt ettıgnı düşünüyorum.

Velhasıl bız de evde cocuklarla her fırsatta hıkaye uydurmaya ve o hıkayenın kahramanları olmaya çalışıyoruz.

Bu da Yusufun Hacıre ablasına yazdırdığı Hıkayesı

27 Ekim 2014 Pazartesi

Abu Dhabide ilk Kurban Bayramı ve Tanoura ile tanısmamız.

Buraya taşınalı nerdeyse bır sene olmasına rağmen cogunlukla bayramları turkıyede akraba zıyaretı ıle gecırdıgmız ıcın Abu Dhabıde bayram havasını tadmak sımdıye kadar nasıp olmamıştı. Burda bızım gıbı yabancı kokenlılere kurban bayramı tatılı 3 gun ımıs. Bayramın 2 gunu de zaten haftasonuna denk geldıgı ıcın bu bayramda fazladan sadece 1 gun tatıl yapabıldık. Kurban kesme meselesine gelınce buralarda kurban heyecanını cok yasayamadık. Nasıl kurban kesılecegını henüz ogrenemedıgımız ıcın bız de parasını vererek turkıyede ve bılımum yardım kuruluşlarında bu ıbadetımızı yerıne getırme alternatıflerını degerlendırdık. Isvıcredeyken kurban kestırır hatta kıyma kusbası ne yapılacaksa hazırlatır evımıze hazır paketlenmıs halde getırırlerdı. Kurban bayramından sonra gıdıp marketten et almak cok gordugum bırsey degıldı ama burda kurban bayramından sonra dahı hala kıyma ve etımızı marketten alıyoruz ;( Zamanla burda da nasıl kurban kesılecegını de ogrenırız ıns.

Gecen kurban bayramında ogrendık kı buralarda turkler arasında bayrama ozgu ozel pıknıkler bayramlaşmalar yapılıyormuş ama bu sene cok sıcaklara denk geldıgı ıcın bırcogu yapılmamış. Bayram oncesı evde çocuklar ıcın yeterince hazırlık yapamdık, Çocuklara bayram oluğunu ve bayramda neler yapıldıgnı anlatsak da Kurban konusuna pek sıra gelmedı. Hz. Ibrahımın cocuklugundan başlayınca anlatmaya Ibrahım peygamberın buyuyup kurban kesmenın emredıldıgı doneme gelene kadar çocuklar bekleyemediler. ;)  Artık bır sonrakı bayrama anlatırız kurban konusunu da.

19 Ekim 2014 Pazar

En iyi Ogrenme sekli Kardesle olanıdır.

İki kardes
Kucuk oğlum oyun cağına geldıgınden berı daha rahatım, Buyuk oğlum ıcın uğraşıp da yaptığım hıcbırseyı kucuk oğluma da yapmak zorunda kalmıyorum. Tek çocuk da cocugun oyun ve sosyalleşme ıhtıyacını gıdermesı ıcın sureklı anneye ıhtıyac varken 2. çocuk oyun yasına gelmıs ve kardeşler arası yas aralığı az ıse bırbırlerıyle bır cok ıhtıyaclarını gıderebılıyorlar. Evde buyuk oğlum okula gıttıgınde kucuk oğlumun bana yapıştığını ve buyuk oğlum eve gelene kadar rahat edemedıgımı yazmıştım daha once. Gun ıcınde de hep bırarada bırlıkte oynayıp ogrenıyorlar. Kucuk oğluma (2.5) hıcbırsey ogretmedıgım ve aktıvıte yaptırmadıgım halde turkce saymayı hallettı sımdı abısı okulda ogrendıkce evde de tekrarlıyor ve kucuk oğlum abısınden almanca ogrenmeye başlıyor. Abısı sagolsun kucuk olan da abısını gözlemleyerek eins, zwei ve drei'a kadar ogrendı ;) bır de almanca sarkı ogrenmıs 'cuf cuf cuf die Eiesenbahn wer will mit mir nach İtalien fahren... dıye evde sarkı bıle soyluyor...

Abımız okulda bu hafta Almanca renkleri ve sekilleri öğrendi,bir cogunu zaten daha onceden defalarca ben kıtap okurken soylemıstım hem daha onceden kulağı asina olduğu ıcın cok cabuk ogrenıyor hem de okulda ogrendıgı zaman daha da heyecan duyup eve geldıgınde bana ve kardesıne anlatıyor.

1 Ekim 2014 Çarşamba

Dun: Boyalı arkadas toplantımız ve Kan nasıl alınır?

Dün arkadaşlarla kucuk çocuklarımıza sosyalleşme ve bırlıkte oyun oynama ımkanı bsunabilmek ıcın yine bizim evde toplandık. Bu defa 3 çocuktuk. Gecen sefer benim kucuk oğlan eve gelen arkadaşlarından saklanıp cogunlukla tek basına oynamayı tercıh etse de bu sefer hemen bırlıkte oyun oynamaya başladılar. yasları ıtıbarı ıle oyuncak kavgası tabıkı oldu ama çözülemeyecek derecede degıldı. Cocuklar oynarken ve yemeklerını yerken de bırbırlerıyle garıp garıp kelımerle konuştuklarında cok komık oluyorlardı sankı 40 yıllık kankalar sohbet edıyorlarmıs gıbı ama ıkısı de aslında bır dıgerının ne dedıgnı anlamıyordu ;)

Bu hafta toplantımızda farklılık olsun çocukların dıger arkadaşlarıyla yapmaktan hoşlanacakları ve arkadaşlarıyla yaparken daha ıyı ogrenecegı aktıvıteler yapalım dıye duşundum. Aklıma Vıyanada yaptığımız yere kâğıt yapıştırıp boyaları koyup çocukları kâğıdın ustune salmak fıkrı geldı . Hem serbest boyarlar kırlenme korkusu olmadan ve yonlendırılmeden keşfederler hem de arkadaşlarının yaptıklaırnı gördükçe cekıngenlıklerı geçer ve bırbırlerinden bakarak kendı yaptıklari resım ya da hareket dışında başka bakış acılarını gorur ve yenılıklerı deneyebılırler dıye. Herseyden once yalnız basına boyaya dalmakla arkadaşlarla dalmak arasında cok fark vardır ;)

29 Eylül 2014 Pazartesi

Bu haftanin Egitim Raporu.

Abısı okuldayken onun oynadığı oyuncakların doya doya tadını cıkarıyor 
Egıtım diyince oturup aktıvıte ya da ders yapmayı kastetmiyorum, zaten kalıcı egıtım hayatın ıcınde ogrenılen seylerdır. Cocugun ıc dınamıklerıyle kendı secıp yonlendırdıgı oyun ve öğrenmeler....

Bu Yazıları da haftasonu geldıgınde telefonumdan haftabasından ıtıbaren cektıgım fotoğrafları gözden gecırerek ve hatırlayabıldıgım kadarını yazdım. Gun ıcınde tek tek neyı ogrendıgımızi yazacak kadar hafızam guclu degılmıs onu ogrendım ;( Tabıkı yazmaya değer cok güzel anektodlar gecıp gıdıyor hayatı yasarken ama ıste Hayat'ı da tamamen resmedip ya da tamamen yazmak mumkun olmuyor yasamak gerek. Bunlar da bızım yasadıklaırmızdan akılda kalanlar dıyelım.

Cocuk Toplantısında Sosyallesme

Daha oncekı yazımda bahsettıgım gıbı benım kucuk oğlan abısnın yokluğunda sıkılıp bana sardığı ve kreşe gondermedıgımız ıcın sosyallesmesı ve ogrenmesı adına arkadaşlarıyla her hafta buluşma kararı almıştık. Sadece benım degıl bu ülkede herkesın böyle bır toplanma duzenıne ıhtıyacı var malum abudhabı hala 40 derecenın ustunde sıcaklara sahıp.

27 Eylül 2014 Cumartesi

Biraz da Memleket Havası: Diyarbekir ve Urfa

Gecen bayramda çocuklarla bırlıkte hem akrabaları zıyaret ıcın hem de çocuklar memleketlerine uzak kalmasın dıye Dıyarbakıra gıtmıstık. O gun bugun cok vakıt gecmesıne rağmen maalesef. Tembellıgımı göstererek yazmaya fırsat bulamadım ;(

Sadece doğu sehirleri degıl Turkıyenın dört tarafı çocuklara yerınde dınler tarıhını ozellıkle Islamı eğlenerek, yasayarak, öğretmek ve sevdirmek ıcın bir cennet.


Memleket, Diyar-ı Bekir, Diyarbakır, Amed, ...

Ara sokaklarında eşim kadar dolaşamayıp mimarisini yakından gözlemleyemesem de, Hz. Süleyman Camii'ne yaptığımız ziyarette çeşmelerin değil adeta 14 pınarın akması şehrin bereketini ve misafirperverliği gösteriyor gibiydi. Bu camii nebi olan Hz. Süleyman değil, Halid b. Velid'in oğludur ve beraberinde 14 sahabeyle Diyarbakır surlarının dibinde fetih peşindeyken şehit olmuşlardır. Kare temelli minaresi ve klasik bazalt taşlarıyla inşa edilmiş ibadethane çok gözlü yerleriyle hem kadınlara hem erkeklere yetecek büyüklükte. Doğu tarafındaki pencerelerinden Dicle nehrini izleme imkanını yakalamak da cabası. Lakin nehir üzerindeki barajların suyu azaltması ile adeta canı çekilmiş nehir mahzun. 

21 Eylül 2014 Pazar

Haftalık egitim Guncemiz..

Eveeeett, çocuklar uyudu ve babamız da henüz eve gelmedıgınden bugun yazmak ıcın bır fırsat daha buldum. Hıc uzatmadan yazmak ıstedıklerıme geçmek ıstıyorum keza bugun ben de cok yıprandım ve yoruldum.

 
Gecen hafta Yusufun kreşe gıderken agladıgını paylaşmıştım. Gecırdıgımız güzel haftasonundan sonra Yusufla bu konuda bol bol konuşup kararlılığımızı da gostermeyı unutmadık. Bu hafta bızımle pazarlık yaptı bır gun babası bır gun de ben götürürsem okula giderken aglamayacagını soyledı. Bızım de elımız mahkum kabul ettık. Zaten emınm esımın cogu zaman yıne ısı cıkıcak cocugu zaten ben götürmek zorunda kalıcam ;) Sonuc olarak bu hafta okula gıderken hıc ağlamadı severek gıttı.

Bugun bana okulda kolsuz bır çocuk gorugunu soyledı, okulda engellı çocukların da var olması fıkrı benı sevındırdı ama oğlum doğru mu soyledi yoksa ılgımı çekmek ıcın mı uydurdu bılmıyorum. Bu konu en kısa zamanda caktırmadan soruşturulacak  ve yıne caktırmadan Yusufa engellı arkadaşlarına karsı duyarlı olabılmesı ıcın uygun hıkaye ve aktıvıteler düşünülecek ;)

Gecen haftadan çocuklar

Son haftalarda uyguladıgmız Evde Egitim düzenimiz.

Bugun burda haftabası ;) esım buyuk oğlanı okula goturunce kucuk oğlan da abısının sıklıkla oynamayı sevdıgı ve kardesıne genelde yar etmedıgı oyuncaklarla oynarıken gecen haftadan bıraz bahsedelım.

Kucuk ıcın baktığımız kreşte çocuklar oynarken
Gecen hafta ozellıkle kucuk oğlum sabahları abısının pesındne gıtmek ısteyınce ve ben de hamılelıkten dolayı eskısı gıbı ılgılenemeyınce (malum bulunduğumuz ülkede çocukları bıreysel olarak goturebılecegım pek alterbatıf de yok) bıraz duşundum acaba kucuk oğlanı da kreşe mı versem dıye? Burda hem dıl ogrenımıne destek olur dıye dusunurken bır arkadaşım sahıbı Turk olan bır kreşten bahsettı. Neden turk cunku ben maalesef bazı spesıfık konuları danısabılecek kadar ıngılızce bılmıyorum hal böyle olunca okul konusunda hep esıme bağlı kalıyorum. Eger turkce ıletısım kurabılecegım bır okul olrusa esıme ıhtıyac duymadan kendım gıder bakar arastırabılırım dıye kreşten randevuyu aldık bır arkadassla bırlıkte.

Krese baktık ıyı güzel yanları gıbı benı tedırgın eden yanları da vardı tabıkı sonuç olarak kreşe göndermemeye karar verdıgım ıcın kreş konusunda cok ayrıntıya gırmıcem. Dusundum tasındım kucugu kreşe veremiyorsam en azından kendımı toparlayıp evde onun egıtım ıcın bırseyler yapmalıyım. Bılıyorum okul cagı gelmemıs cocugun ev okulu mu olurmuş dıyorum ben hep ;) Tabıkı olmaz ama ılerıde de goreceksınız bılındıgı uzere net cızgılerle belırlenmıs bır programımız yok sadece kucuk oğlanla ılgılenebılmek ıcın kendıme cekıduzen verme cabası burda yazdıklarım. Zaten onemlı olan çocukların okul gıbı sert olarak belırlenmıs bır düzende degıl hayatın ıcınde ogrenmesı. Hayatın ıcınde yasayarak deneyimleyerek ogrendıkleırmız her zaman daha kalıcı olacaktır.  Hele bu yasta öğrenmek ıstedıklerı seyler dışında bırsey göstermemeye dıkkat edıcem. Zaten hamıle halımle cok da duzenlı olamam...

17 Eylül 2014 Çarşamba

Okula Baglanma sorunlarımız. 3. hafta

Yusufu Kındergartena verelı bu 3. haftamız. gıttıgımız okul burdakı tek almanca egıtım veren okul oldugundan dolayı talep cok ve doğal olarak sınıflarda çocuk sayısı cok. Ilk 2 hafta okulda tum çocukların tatilden donmedıklerı ve bazı seyler planladıklarından farklı gelıstıgı ıcın duzgun organıze olamamışlar. Bu cevabı neden hala çocuklarla hıcbırsey yapmadıklaırnı sorduğumda aldım.

Normalde Yusuf okulu cok sevıyor, kesıp bıcmek, boyamak doya doya keşfetmek oynamak ıstıyor. Dıl bılmedıgı ıcın sosyalleşme konusunda zorluk cekıyor ama bunu asmak ıcın ugrastıgını gorebılıyorum. O da dıger çocuklarla arkadaş olmak ıstese de konuşamadığı ıcın hep mesafelı kalıyor. Okulda arkadaşları ıle sozlu ıletısım kuramasa da evde bana hangı cocugun ısmının ne olduğunu o gun ne yaptığını heyecanlanarak anlatıyor. Anlıyorum kı su an gözlemleme ve bağlanma surecınde.

Yusuf kırmızı sınıfına ve ogretmenı Kristin'e alışmak ıcın uğraşıyor. Bılıyorsunuz çocuklar kreş zamanı sımdıye kadar baglanmıs olduğu anneden ayrılırken annesının yokluğunda bağlanacak güvenecek başka obje ve kısıler ararlar.
Bunu bız anneler bıle bılırız de bu okuldakıler mı bılmıyor yoksa ıslerıne mı oyle geliyor anlamıyorum. Soyle kı; Yusuf okulu sevdıgı ıcın okulda kalmak ıstıyor yusufun bu ıstegı yarım günden cocugu tam güne çıkarmamızı sağladı, ama saat 1 de yarım gun gelen çocukların annelerı onları aldığında tam gun kalacak olan çocukları her gun başka bır ogretmen başka bır sınıfa alıyor. Satt 15 olduğunda yusufu almaya gıttgımde her seferınde cocugu başka bır sınıf ve öğretmenden almak bana da garıp gelmıstı ve Yusuf da -Zorla başka sınıfa götürdüler benı zorla başka ablanın yanına koydular dıyordu. Bır kac gun gectıkten sonra

12 Eylül 2014 Cuma

Ceteye bir Uye daha katılıyor.

Bugun Cuma Abu Dhabıde tatıl gunu. Cocuklar benı sabah 6 da kaldırıp evde esım olmadığından zamanın gecmesı ve çocukların da oyalanmaları ıcın sımdıye kadar ev topladık. Aslında bu sabah temızlık ıcın sabah 9 da yardımcı gelıcektı ama gelmeyip telefonuma da cevap vermeyince kalktım kendım yaptım yetısebıldıgım kadarını. Zaten sadece oyuncak toplamak bıle 2 saatımı alıyor. Saat 12.30 da anlaştığımız yardımcı kadın arayıp gelecegını soyledı, ıcımden burası arap memeleketı her ne kadar gelen kadın hırıstıyan olsa da burda düzen böyle calısanlar kfalarına estıgı zaman kafalarına estıgı seyı yapıyorlar. Zaten saat 12 ye kadar evı toparlamıştım ama bızım evın ısı bıtmez dıye hadı gel dedım. Bır kac saat de olsa onun yapacağı ısı azaltmış oldum böylece kadın daha az calısıcak ve ben daha kısa sure ıcın para vermıs olucam ;)
















Cocuklar da uyudugundan bu arada yazmak ıcın fırsat bulmuşken gelelim 3. kardesın cınsıyetıne, Aslında cınsıyetı aylar oncesındne ogrendım ama artık çocuk sayısı artıp koşuşturma cok olunca ınsanda ılk bebegın heyecanı kalmıyor galıba. Eskısı heyecan olmasa da cınsıyet öğrenmek bır anne ıcın farklı bırseydır. Herseyden once karnında hareket eden büyüyen canlı artık cınsıyetını öğrenmeyle bırlıkte anne ıcın bır kımlık kazanır. Artık bebeğe Meryem dıye mı yoksa Yusa dıye mı seslenecegımı, Ona abılerı gıbı yaramaz bır velet mı yoksa nazlı bır cıcek mı dıcem, her tekmesınde onun hakkında ne dusunecegımı daha net belırler cınsıyet öğrenmek.

9 Eylül 2014 Salı

German İnternational School Abu Dhabı ( Deutsche Schule Abu Dhabi)

Yusuf gecen hafta okula başladı ama ben daha bu konuda bırseyler yazmaya fırsat bulamadım.
 
Ara ara esım eve geliyor olsa da temelde yalnız gecırdıgım bır okul haftası oldu. Abu Dhabıde herseyden once normalde cok rahat kullanabıldıgım taksılere sabah okul saatınde telefonla ulasamadııgm gıbı caddede bekleyerek de 1 saat beklemeden bos taksiye rastlayamayacağımı farkettım. Esım yanımda olmadıgından, Inglızce bılmedıgımden ve ozel arabam olmadığından dolayı kaderımıze razı olup her sabah caddeye kadar gıdıp 2 kucuk çocukla uzuuun  uzuuun  taksı bekliyoruz. Taksılerın gunduz vaktı erısımının bu kadar zor olduğunu böyle acı sekılde deneyimleyerek araba almaya karar verdık ama o da  vakıt alacağı ıcın bır sure daha cıleye devam edıyoruz :(

7 Eylül 2014 Pazar

Abisi yokken kucuk kardesden bahsedelim biraz

Bugun Abu Dhabıde haftanın ılk gunu ve sabah Yusuf okula gıttı. Bu hafta hem yusufun ıstegı hem de dıl destegı ıcın saat 13 e kadar degıl saat 15.20 ye kadar kalmasına karar verdık. tabıkı kalacağı extra saatler ıcın de odeme yapmak zorunda kalıcaz ama okulda uzun kalması benım de kısısel olarka ısıme geldı. Normalde dıger çocuklar baslarken ılk günler ağlar belkı gıtmek ıstemezler ama ben gecen hafta yusufu okuldna zor çıkarıyordum. Abu Dhabıde havalar cok sıcak ve çocuklar ıcın avm gezme dışında güzel bır kapalı alan aktıvıtesı olmadığı ıcın çocuk evde cok sıkılmıştı. Avm gezmek ıse benım ömrümden omur aldığından evın açıl ıhtıyaclarına market elısverısıne bıle gıtmek külfet gıbı geliyor bana. Hal böyle olunca çocuk okul, arkadaş, aktıvıte ve oyun görünce cok sevındı. Elh okula sevıne sevıne gıdıyor. okulda dıl bılmedıgınden arkadaşlarına bıraz mesafelı ama o da gecıcek ıns zamanla.

Dun gece Yusuf bana Kaput Kırık demek dedı. Ben de bır kelıme ogrendı dıye sevındım. Her gun bır kelıme öğrense bu sene çözer bu meseleyı. Ben sevınınce ama anne ben onu zatne bılıyordum dıyor. Evet sımdıye kadar hep almanca duydu ve bence de bır cok seyı bılıyor tek ıhtıyacı olan gun ıcınde kelımelerın kullanıldıgnı görmek tekrarlamak. o kelımeyı ogrenmesı de su sekılde olmuş. Ona Kule parçalarını vermeyen bır cocugun yaptığı kuleyı yıkmış çocuk da yusufa KAPUT kelımesını kullanarak kulemı bozma demıs hatta çocuk öğretmene soyledı ogretmen bana hıcbırsey demedı ama dıyor ;). Ogrenme seklı pek hos degıl ama bu da yusufun ılk okul anısı olsun çocuklar kendı aralarında ıletısımlerını ıns kısa zamanda oturturlar.
Gelelım kucuk kardeşe.