6 Eylül 2014 Cumartesi

Bayramda Akraba Ziyareti (Biraz da icimi dokiyim)

Malum Arap memleketinde olunca ramazan bayraminda uzun bir tatil yapabildik. Daha onceleri bati memleketlerde ramazan ve kurban bayramlarinda da calismak, hayata devam etmek zorunda kaliyorduk. Bayramlardan dini gunlerden birsey anlamiyorduk o zamanlar. Bu nedenle bu sene bayramin bizim icin ayri bir anlami oldu.  Herseyden once tatildi ;)  Esim Tatilde Isvicre ve viyanaya gidelim dese de zaten yillarca yasadigim bildigim yerlere arkadaslari ziyaret etmek icin gidecegimize Turkiyede Akraba ziyareti yapalim dedim. Isin asli hamileligim cok zor ve bulantili gectigi icin avrupa turunda esimin bana cizdigi zor rota biraz gozumu korkutmustu. Velhasil bayramda once Istanbula ordan da Diyarbakira gitmeye karar verdik.

Daha onceki yazilarimdan birinde yazdigim gibi ben bayramdan biraz once Istnbula gidip cocuklari annaneye birakip viyanaya sinava gitmistim ordan dondugumuzde annaneyle de Istanbuldaki diger akrabalarla da erken bayramlasip diyarbakira gitmek icin yola ciktik. Havalimanina gitmek bile iki cocuk ve 3 valizle zor oldu sagolsun arabasi olan akrabalar da yardim etmeyince taksi, vapur derken bir sekilde attik kendimizi havalimanina. Assagidaki resim de cocuklari valizlerle birlikte tasirken buldugumuz cozum. Bu cozumu daha sonra da sik kullanicaktik :)

 
Bayramdan bu yana bayagi vakit gecitigi icin yolculuk ayrintilarini atliyorum cunku hatirlamiyorum. 28 temuz bayramin ilk gunu idi.  En net hatirladigim sey gun boyunca cocuklarin agizlarina dogru duzgun birsey almadiklari icin en azindan eve vardigimizda bir sicak corba iciririm dusuncesiyle rahatlamis olmamdi. AMA

5 Eylül 2014 Cuma

Hayat mi cok hizli akiyor yoksa ben mi ona yetisemiyorum?

Bugun Cuma boyle mubarek bir gunde tekrar yazmaya baslayabilir miyim acaba diye dussunerek Besmele cektim ve yazmaya basladim. Bakalim cocuklar uyanana ve tepeme cikana kadar ne kadar yazabilicem :(
 
Tabiki yine yazmayali bayagi olmus. Oncelikle Bayramda Istanbul ve Diyarbakira gittik, Akraba ziyaretini yaptiktan sonra eve dondugumuzde ise baktik abu dhabi cok issiz ve sicak herkes tatilde biz de eski arkadaslari da ziyaret edelim diye dusunerek Istanbul- Salzburg- Basel- Zurich ve Viyana seyahati yaptik. Bir firsat buldugumda bunlarin hepsini ayrica yazmak istiyorum cunku hayatimin en uzun ve cileli yolculuklarindan biriydi desem yeridir. Yani tatil bizi dinlendirmedi aksine daha da yordu.
 
 
Ucaktan inip eve geldigimizde o hafta bizi Abu Dhabi dergisi bu kapakla karsiladi. Sanirim okul haftasi oldugu icin herkes bizim gibi eylul basi donuyordu. Biz de ilk defa okullu oldugumuzu bu sekilde hissetmis olduk. Tanisma gunu disinda 2 eylulde okula basladik. Zaten yolculugun verdigi o yorgunluk ve hamileligimde surekli artan kansizligim sayesinde sadece cok gerekli ihtiyaclarimiza anca yetisir oldum.

14 Ağustos 2014 Perşembe

Nerelerdeydim 2. Bölüm: Ramazan

Ramazan Balonlarımız ve Cocuklardan ilk kısa Ayrılısım

Ramazan ayına cok heyecanlı bir sekilde girdik. Ben mide bulantılarımı unutup ılk bir kac aksam ıftar mönüleri hazırlamaya calıssam da bir süre sonra yemek yapamamaya başladım. Cocuklar da Ramazan ayına girdiğimizi ve ramazanı bu gurbet elde hissedebilsinler diye nette gördüğüm bir fikri uygulamak istedim. Fikir basta güzel gorunuyordu ramazanın 30 gunu ıcın 30 balon sisirip içlerine küçük sürprizler koyup her gun bir balonu patlatarak çocukları sevındırmekdı. Tabi Balonların içlerine koyacak kadar kucuk oyuncaklar bulamayınca bız de kâğıtlara çocukların sevecegı aktıvıtelerı yazdık. Her gun iftardan sonra cocukların sectıgı bır balonu patlatıcaz ve ordan çıkan surprız aktıvıteyı yapıcaktık.


Ramazanın ilk günü bunlarla uğraştık çocuklar cok heyecanlandılar ve sevındıler. Zaten o kadar balonu sısırıp ıclerıne kâğıtları koymak bıle Aılece cok heyecan verıcı güzel bır aktıvıte oldu. Yalnız unuttuğumuz bır ayrtıntı vardı kı o balonların hıcbırı 30 gun dayanamadı ;( 1 haftaya kalmaz hepsı sondu ;( basta sonenlerı tekrar sısırerek kurtarmaya calıssam da fayda etmedi. Ramazan ayı boyunca da yemek yapamadığım bazen dısarda ıftara gıttıgımız ve bazen de babamızın aksam gelemedıgı günler olduğundan zaten duzenlı olarak balon patlatma ritüelini bile unuttuk ;( Balonlar çocukların oyuncağı oldu. Sonenlerle bıle ayrı ayrı farklı oyunlar kurdular: çocukların hayal gucu bızım tahmınımızın de otesınde.

12 Ağustos 2014 Salı

Nerelerdeydim 1. Bölüm (Bebek haberi)

Aradan uzun zaman geçti. Benim hayatımda paylaşacak, kaydedecek oyle cok sey gectı ki bazen zamanın o hızlı akısına bırakıp zorlukları ve güzellikleri yasarken buraya not edecek zamanı ve isteği bulamadım. Viyanada 2 ay kaldıktan sonra Abu Dhabiye döndüğümde biraz dinlenmek istedim ve yazacaklarımın biraz birikmesinin ıyı olacağını duşundum ama ıpın ucu bıraz kaçtı ;(

İsin aslı son zamanlarda sosyal medyada da sık sık görmeye katlanamadığımız Gazzedeki kardeşlerimizin dramı da ınternette suraya gıttım burda bunu yaptım gıbı seyler paylaşmamı anlamsızlastırdı. Bebek gıbı mutlu güzel bır haberı bıle yazmak ıstemedım. 

Viyanada çocuklarla 2 ay geçirmek her ne kadar bu defa hava sartları güzel olsa da benım ıcın zor gectı cunku ordaki ikametimin 2. yarısında hamile olduğumu öğrenmiştim. Zaten 3. bir cocugu bekliyorduk, elh. 3 cocugumuzda istenen cocuklar oldular 'Wunschbaby' ;). Viyanada kendi kadın doktorum kapandığı ıcın oncelıkle kontrole gıdecek kadın doktoru bulmaktan bayağı zorlandım. Sıstem cogunlukla yenı hasta kabul etmedıgı ıcın bir kadın doktorunu degıl hastenede kadın doğum bolumunu zıyaret ettım. Hemen gerekli testler yapıldı (Smear Testi, Kan testi, cesitli hastalıklaır gecırıp gecırmedıgıme dair cesitli testler)  5,6 tane tup kan aldılar sanırım benden. 2 hafta daha testlerın sonucunu ve anne bebek kartımı almak ıcın bekledim. Testlerin sonucunda elh hersey temızdi ama demır oranım cok dusuk cıktı. Doktor beni neden kan oranımın bu kadar dusuk olduğunu öğrenmek ıcın yıne ılgılı hastanelere gonderdı ama zaten 2 ay boyunca vıyanada çocuklarla yalnız olduğumdan kansızlığın da verdıgı yorgunlukla daha fazla kalamayacağımı duşundum ve kontrollerı olmadan Abu Dhabiye geri dondum.

Eglence Adası Sentosa, Dünyanın en büyük Akvaryumu ve Merlion

Singapura gideli 5 ay geçmesine rağmen ben henüz gittiğimiz yerleri not etmeti tamamlayamadım. Bu sıralar farklı sorunlarla basettigimden Blogu cok boşladam da bugun bılgısayarda resimlerini görüp hatırladığım Sentosa adasını ve akvaryumu yazmalıyım dedım.


Singapurdaki 1. günümüzde çocuklardan dolayı önceledigimiz Botanik ve Orkide bahçelerini gezmiştik. Bag bahçe park gezerken hem doga ile icice nispeten enerji topluyabiliyoruz hem de çocuklar sehrin kalabalığı ve anlamadıkları bir cok binasındna uzakta diledikleri gibi koşup egnelebiliyorlar. Bu nedenle kuala Lumpurda ilk günümüzde Kus parkını Singapurdaki ilk günümüzde de ilk gittiğimiz yer Botanik bahçesi olmuştu.

Botanik bahçesinden cıktıgımızda hala günün bitmesine cok zamanımız olduğundan taxi ile eğlence adası Sentosaya giden teleferiklere binmek üzere yola çıktık. Sentosa ülkenin güney,nde sehirden ulaşımı cok kolay olan eskiden İngiliz Askeri Üssüne ait olan bu ada simdi Turistleri ceken tamamen eğlence, dinlenme, otel ve cesitli bahçelerin, bir cok aktivitenin olduğu bir yere dönüştürülmüş. Uzun lafi kısası eger Turist olarak Singapura gidiyorsanız bizim gibi ogleden sonra gidip yarım gün değil en az bir gününüzü buraya ayırmalısınız.

12 Haziran 2014 Perşembe

Cocuk Müzesinde Geri Dönüsüm Atölyesi (ZOOM- Kinder Museum - Atelier)

Normalde çocuk müzesinin resmi sitesinde online olarak randevu alınan atölye aktivitesine burdan önceden randevu alınabılır http://www.kindermuseum.at/ Yalnız cok yoğun olduğu ıcın genelde yer bulmak cok zor. Ben de viyanaya her gidişimde online randevu sisteminden kontrol eder ama 1 ya da 2 aydan önceye randnevu alamazdım. Bu sefer yıne her saat doluydu ama ara ara kontrol ettıgımde bır gun bos yer olduğunu gorup hemen onlıne kayıt oldum. Aslında orda ıkamet etsem aylar sonrası ıcın kayıt olurdum her hafta gıderdım ama kaldığım kısa surecınde bos yer bulmak her zaman zor oluyor.
 
O gun once sabah Minareli camiide Bosnadakı sel olayından dolayı yardım kermesi vardı bız de oraya gidip cevapcici yedik. Cok kalabalık olduğu ıcın cmııye gıremedık ve çocuk muzesındekı atölye calısmasını kaçırmamak ıcın hemen kermesten çıktık. Biz Çocuk müzesne Museum Quartiere geldiğimizde hafıf yağmur başlamıştı ve bız ıslanmadan çocuk muzesıne yetıstık elh. Icerde Atolyenın bulunduğu odanın ustu camdı ve lapa lapa yağan yağmuru 1.5 saat boyunca gorebıldık, cıktıgımızda yağmur dınmıstı ve yıne ıslanmadan eve varabıldık. Daha sonra ogrendım kı o 1.5 saatlık sagnak yağmurla ozellıkle 19. bezirkde sel olmuş yağmur arabaları alıp suruklemıs...

9 Haziran 2014 Pazartesi

Toplu Suluboya Seansı ;) ve garip bir hastalık hikayesi.

Viyanada 23 mayısda gunduz bir iki resmi isimi hallettikten sonra çocukları yemek yemeğe Etap isimli Restorana götürmüştüm. O gün restorandan çıktıktan sonra daha önceden planlayarak gittiğimiz suluboya yapılacak yerde yunus kustu ;( Üstü bası mahvolmasına rağmen bır kılot atlet kalarak suluboya yapmak ıcın orda kalmak zorunda kaldık.

Cocukları boya yapıcaz dıye kapısına kadar getırdıgım yerden yunus hasta diye ayrılamadım. Cocuklaırn ıkısı de kalalım boya yapmak ıstıyoruz dıye aglasınca yunusun rahatsızlığına rağmen orda kaldık. Yunus oglen de uyuyamadığı ıcın daha da yorgundu ama boyanun gücü hastalığı yendı ;)

Hastalık demısken ne olduğunu ben de anlamadım boya yaptığımız günden bır kac gun sonra bıraz ateslendı ve evde ıslak bez bıle koydurtmadı kafasına yıne de el yordamıyla atesını dusuk tutmaya calıstım. Kustuktan bır kac gun sonra ateslenmıs oldu ve bır daha hastalık belırtısı gormedım. Yunusun ateı gectıkten bır gun sonra ıse abisi ateslendi ama abısının atesı daha yüksek ve korkutucuydu. Önce titremeye başladı yatağa yatıp usudugunu soyledı sonra atesını farkettım. Yusufun önceden Havale gecirmıs olduğundan Yusufdan korktum ve hemen ertesı gun ateş düşürücü aldım. Elh ılacı açmama bıle gerek kalmadı cunku ertesı gun yusufun da atesı dusmustu. Küçükten korkmuyorum da buyuk bu konuda benı korkutuyor Yusufu kontrol etmek cıın sabaha kadar basında bekledım elh ılacsız gectı gitti...

8 Haziran 2014 Pazar

AHA Deneyimi (Technisches Museum Wien)

Müzenin ismi gibi içindeki oyuncaklar da teknik içerikli robotlar ;)
Aradan gecen yaklaşık 2 aydan sonra sonunda evimize gelebildik. Bu zaman zarfında çocuklarla cok güzel seyler yaptık ve gezdik. Ben de Viyadayken 2 çocukla tek basıma cok yorulsam da ailem için yeni gelişmeler de oldu. Herseyi ayrı ayrı yazmak istiyorum.
Viyanada son günlerde cok sıkıldık Cocuklar da babalarını cok özlediler son günlerde internetimin de olmayışı ve çocukların cok sıkılmış olması beni de bunaltmalarına sebep oldu, havalar bir yağmurlu bir güneşli oluyordu. Her güneşli havayı degerlendırdık, Kermeslere gittik, aktivitelere katılıp oyunlar oynadık ama hersey bir yere kadar babamızdan ayrı olunca bir süre sonra istersen çocukları hergün başka bir oyun yerine götür faydasız. Allah hiçbir aileyi birbirinden ayırmasın. Her ne kadar yazın yasanılması cok zor ve cok cok sıcak olsa da bir daha böyle uzun süre ayrılmak ıstemıyorum Abu Dhabiden. Artık bol bol havuz ve alısverıs merkezlerinde serinleye serinleye vakit geciricez ;(

Gelelim bu yazının konusuna: Viyanadayken gittiğimiz bir yer de Viyana Teknik Müzesi idi.

Viyana Teknik Müzesinde uzun zamandır  'AHA Erlebnis' AHA deneyimi Sloganı kullanılır. Gercekten de orda gördügümüz herseyde insan içinden Ahaaa diyesi geliyor ;) tabi benim gibi anlamayanlar demiyorlar ;) Müzeye normalde tek seferlik giriş 10 Euro iken yıllık üyelik 24 Euro. Ücretsiz edinebileceğiniz Familie Extra kart ile 20 euroya yıllık kart alınabiliyor. Bu durumda yıllık üyelik alıp her fırsatta gitmek bana daha mantıklı geldi bir de içerisinde çocuklar için oyle güzel 2 oyun yeri yapmışlar ki sadece oyun yerine girmek için bile üye olunur oraya. Müze de Mini ve Mini mobil isimlerinde 2 oyun yeri vardı.

20 Mayıs 2014 Salı

Renklerle Eglence

Bu sabah kendimi cok yorgun hissetmeme rağmen kahvaltıdan hemen sonra parmak boyası için bir aktiviteye katılacağımı hatırlayıp dustum yollara. Kostur kostur yetiştiğim (Nachbarschaftszentrum am Schöpfwerk) 12. Viyana Semt Merkezinin organize ettiği Boya aktivitesine yetiştim. Parmak boyası yapmak için daha öncedne arayıp kayıt olan bir cok kişi gelmemiş ve biz tek basımıza bir cok çocuk için hazırlanmış olan alanda oynadık. Yunus basta yine yabancıladı ve eteğime saklansa da onu alıp yerdeki kâğıdın en uc köselerine götürünce başladı güzel güzel elleriyle boyaları keşfetmeye.

Ordaki görevliler çocukların elbiselerini çıkarmam konusunda beni uyarsalar da ben elbiselerinin boya olmasının önemli olmadığını söyledim. Nerden biliyim Yunusun bebek bezine kadar ıslak boyayla boyanacağını ;)

Boya sonrası Yunusun giymesi için ordan bana bir pantolon verdiler de dönerken onu giydirdim. Bir dahaki sefere yanımda mutlaka yedek kıyafet alıcam. Yusuf ise önce cok dikkatli boyalarla oynadı ama zamanla o da kardeşine özendiği için onun d aher yeri boya olsa da eve gidemeyecek kadar kötü olmamıstı. Eve gelir gelmez çocukların tüm kıyafetlerini makineye atarak Salzburgdan henüz buraya gelmiş arkadaşlarımızla geri dönmeden önce mutlaka görüşmeliyiz diyerek tekrar çıktık dışarı. Ve aksama kadar da Arkadaslarımızla birlikte çocuklar oyun oynadılar.

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Viyanada Organik, Vejeteryan Dondurmacı

Belki de buralarda ikamet edenler çoktan biliyorlardır burayı, ben tesadüf eseri karşılaştım ve böyle bir yer bulduğum için cok sevindim. Cünkü Yurtdısında dondurmaların icine hangi Emilgatörü koymuslar acaba? E numaralarından içinde domuz katkısı olan herhangi bir sey koymuşlar mıdır? diye düşünmekten dondurma yiyemez olmuştum. Bir de acık satılan dondurmalarda satıcının sözüne güvenmek gerekiyor keza cogu zaman satıcılar da dondurma üretiminde kullanılan Emülgatörleri ayrıntılı bilmeyebiliyorlar.

Viyanada Türklerin sıklıkla yasadıgı bir yerde 12. bezirkde Meidlingerhauptsrasse de Vejeteryan yani hayvansal hiçbir katkı olmayan ama sütünün de soyadan değil İnek sütünden yapıldığı bir Dondurmacı. Dogal beslenen anneler bilir dünyadaki Soya üretiminin cogunlugu GDO lu olduğu için Vejeteryan yazısını görünce Soya sütü mü kullanıyorlar diye sordum; İnek sütü kullanılıyormus. Gerçi Soyadan yapılmıs olsa tatsız tuzsuz bir sey olurda heralde ;) Bir güzel tarafı da El yapımı ve Organik (Hand Made) olması. Viyanada ikamet edip benim gibi heryere güvenemeyen vejeteryan ve organik arayanlar varsa bu bilginin belki bir faydası olur  ;)

18 Mayıs 2014 Pazar

Baby-Expo Viyana ve Soma icin Yardım Kermesi

Buraya gelirken montlarımızı yanımıza getiımedigimizden dolayı cok fazla yağmura çıkmak ıstemiyorum bu yüzden son 3 gun surekli yağmur yagdı ve biz çocuklarla dışarı çıkmadık. 2 küçük çocukla onları oyalacak aparatların olmadığı küçük bir evde yalnız kalmak cok zor oldu benim için ve bugun de hava yağmurlu olmasına rağmen kahvaltıdan hemen sonra attım kendimi dışarı. Öncelikle su bilgiyi vermeliyim: Dün Facebookda gördügüm bir reklamda viyanada son 2 gününe giren bebek fuarına 'Baby-Expo' ücretsiz bir bilet için cekilis vardı ben de yorum kısmına ben de katılmak ısterım yazdım. 10 dakika sonra ise benim kazandığımı ögrendim ;)

Birinin benle dalga geçtiğini hatta bunun bir vürüs olacağını bile düşündüm zaten Baby-Expoya giriş ücreti 10 Euro idi cok pahalı degıl dıye dusunup sabah erkenden çıktım yola. Velev ki biri benle dalga gecmıs olsa da Hamile, Bebek ve çocuk ürünlerinin ve firmalarının bir arada topladığı bir Fuar tam benlikti ve 10 Euro ödemeye değerdi ;) Oraya gittiğimde Babytuch firmasının yaptığı cekılısı ve kazandığımı yazdıkları gönderiyi facebooktan gorevlilere gösterdim ve içeri girdim ;)

İcerde bir cok firmanın yanında bir kactane de Trambolin kurmuşlardı. Yemek yedıklerı alan cok genıstı ama ben dısarda bılmedıgım yerlerden yemedıgım ıcın oralara bakmadım bile. Fuarda farklı marka ve ozellıkte bebek arabası arasam da bulamadım. Hep tek çocuklar icin ya da ikizler icin tasarlanmış uçuk fiyatlı arabalar vardı ve ben yanlarındna transit geçtim. Ortada geniş bir alana bir oyuncak markasının ürünlerini koymuşlardı ve

17 Mayıs 2014 Cumartesi

Viyana kelepir Kitap Fuarından alabildiklerim

Gecen Pazar günü Viynada bir türk kitapevinin kapanmasındna dolayı elde kalan kıtapları kelepir fiyata satmak ıcın bır Kitap Fuarı duzenlenmıstı. Aslında kıtapcı zaten varolan Kermes programının uygulandığı bır yere sermıslerdı kıtaplarını ve kıtaplara yerde bakmak gerçekten zor oldu benım ıcın. Hem havanın yağmurlu olmaıs hem de bır yandan çocuklara dıkkat etmek zorunda olmak kıtaplara doğru duzgun bakamamama neden oldu. Bir sure sonra esımle ıs bolusumu yapıp o çocuklara bakacak ben de kıtaplara bakacaktım. Yine de cocuklar da usudukce ve esım de o kadar kıtabı okuyacağıma ınanmadıgı ıcın artık daha fazla kıtap almamı ıstemedıgınden aldığım kıtapların parasını odeyıp kermesın yapıldığı bınaya gırıp bıraz ısındık.

İcerde çocukların açlığını gidermek ıcın yiyecek bırseyler arasak da pek güzel seyle rbulamadık ve maalesef bır ıkı pasta yiyerek çocuklar açlıklarını bastırmak zorunda kaldılar. Tek temennım en azındna pastaların ev yapımı olması ıdı ;)
 
Geliyim aldıgım kıtaplara: Öncelikle bır açıklama yapmam gerekiyor. Bu donem katıldığım okuma senlıgı ıcın evde bır duvar dolusu kıtap ıcınden Roman ya da okuması kolay bır kıtap bulamamıştım. Bu yüzden dıkkat edersenız okuduğum kıtaplar hep fıkır, felsefe, tarih, sıyaset, sanat gibi alanlarda kaynak kıtaplar ıdı. Ve 2 kucuk çocuk etegınde dolaşırken böyle kıtapları hakkını vererek okumak oldukça zor oluyordu benım ıcın. Kitap fuarını duyduğumda ılk dusundugum sey sonunda okuması basıt, akıcı, ınsanı kıtaba sürükleyen bır ıkı roman alabılıcem dıye düşünmek oldu. Bu yüzden Fuara gıttıgımde gorevlıye ılk sorduğum sey -Romanlar nerde? diye sormak oldu ;)