15 Mart 2021 Pazartesi

Fareler ve İnsanlar, Gögü Delen Adam ve Yavasla

Kitap: Göğü Delen Adam

Yazar: Erich Scheurmann


1920 de basılan ve Avrupaya egzotik bir bakışla bakan ilk gezi! kitabı olması dolayısıyla alman edebiyatında oldukça ses getirmis bir kitap. Gezi dediysem aslında klasik anlamda gezip görülen yerlerden ziyade yazarın Avusturalya ile Amerika arasında olan Samoa adasında bulunduğu zamanlar tanıştığı ve avrupayı gezip görmüş olan bir yerli ile yaptığı sohbetler üzerine yazılmış bir kitap. Kitabın üslubu Tuiavii'nin kendi halkına beyazlara özenmemeleri gerektiği noktasında yaptığı çok sade ama aynı zamanda felsefi Hitaplardan oluşur.
Tuiavii çeşitli misyoner faaliyetleri dahilinde avrupayı gezmiş ve Batı medeniyetine karşı çok isabetli düşünceleri olan biri. Zaman, düşünme, para, meslekler, bilim, şehirleşme, eğlence sektörü vs.. gibi bir çok alanda Avrupalı hayatın bir yerlinin hayatına göre eleştirisini okuyacaksınız.
Içinden dersler çıkarılabilecek ve farklı bakış açılarını gözlerimizin önüne en yalın haliyle sunan bu kitabı herkese tavsiye ederim.
"Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama kelimesi kelimesine çevirince "Göğü delen" anlamına gelir. Samoa'ya ilk misyoner nir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O göğü delip geçmişti."


Kitap: Fareler ve Insanlar
Yazar: John Steinbeck

Çocukken okuyup aradan geçen bunca yıldan sonra ayrıntılarını unuttuğum,amerikalı yazar John Steinbeck in halk ağzıyla yazmış olduğu bu eserin dili bizdeki Orhan Kemalin diline çok benzer.
11 yaşındaki oğlum benden önce okumuş olduğu için -Anne bu kitap hiç çocuklara uygun değil sen de oku bak göreceksin, şeklindeki sıkıştırmaları sonucu kitabı hızlıca okuduğumda oğluma hak verdim. Yetişkinlere uygun içeriği var diyebilirim.  
Saflığin ve Kötülüğün sorgulandığı kitapta döneminin varoluşçu nihilist edebiyatindan etkilenmis olsa da sevgiyi ve çocuksuluğu hissediyorsunuz. Hikayede hayatın acımasız yüzü olağan bir durum gibi resmedilir. Yetişkin okurlara tavsiye ederim.



Kitap Adı: Yavaşla

Yazar: Kemal Sayar



Kemal Sayar'ın Yavaşlama başlığı altında yazdığı çeşitli konulardaki yazılarından, deneyim ve anektodlarından oluşan bu kitabı adı gibi oldukça yavaş okudum. 🙂

Içinde bulunduğumuz hızlı değişen bu zamanda ihtiyaç duyduğumuz konuları ele alan bu kitabı tavsiye ederek altını çizdiğim bir çok cümleden sadece bir kaçını sizinle paylaşıyorum;

"Yerinden kımıldamayan, ayağına bağlanmış prangayı da farketmez." S:51

"Sağlık, ölüm, acı ve hastalık gibi gerçeklerle basa çıkabilme yetesidir......, .....ilaç endüstrisi gözünü fethedilmemiş topraklara, sağlıklı insana dikmiş durumda.....,....dünün mahcup çocukları bugün toplumsal endişe bozukluğu tanısıyla ilaç alıyor....., ....Sağlık için insanın etkin bir mücadele vermesi gerektiğini, sağlığın bizim çabamızı gerektiren bir şey olduğunu akılda tutmalıyız." S: 61

"Mutluluk kendimize hedefler tayin edebilmemizle ilgilidir. Kolay ulaşılır hedefler bizi çabuk sıkar. Zor hedefler hayal kırıklığı yaratır, insanın hedeflerini yaşadığı gerçeklerden hareket ederek tayin etmesi gerekir." S: 103

"Kisi bilmediğinin düşmanıdır ve bilmek, bize dostluğun cennet kokusunu vaat eder." S:107

"Yaşlanmakla birlikte bedenimizde meydana gelen değişimleri hissedemeyecek isek hayatın geçip gitmekte olduğunun ve kaçınılmaz sonun yaklaştığının nasıl farkına varacağız?.....,.... Yaşlılığın reddi ile nesiller arası süreklilik duygusu aşınıyor...,....ölümü durdurma şapkınlığı, modern tıbb kisvesine bürünerek büyük bir endüstriye dönüşüyor." S:116

"Yedi günahtan biri olan tamahkarlık, artık girişimcilik adı altında alkışlanıyor." S;127

"Anne babaların çok uzaklarda ve hep meşgul olduğu evlerin yalnız çocukları, duygularını yerli yerinde düzenlemeyi öğrenemeden büyüyor." S;145

"Gerektiğinde çocuğun yanında olmak ama bazen de ona gölge etmemek gerekir." S:165

"Görme bizi düşünme ve hatırlama derdinden kurtarır. Hız unutturur. Seyirciye dönüşen varlığımız, herhangi bir eylemde bulunma imkanımızı felce uğratır.....,.... düş ve uyanıklık arasındaki çizgi muğlaklaşıyor....., ..... çocuklarınızı bir ruh konuşmasına çağırın." S:180

"Koca bir ülke, adeta herkes birbirinin suçunu bildiği için kimsenin konuşmadığı bir suç şebekesi." S:194

"Insan yüzünün görülüp hissedilmediği bir ilişki, içinde gerçek bir ahlaki öz barındırmıyor." S:213

"Hayata maruz kalmak, hepimiz için bir tehdit ve bir fırsattır. Çok incinebilir olduğumuzu hissettiğimiz anlar, ayni zamanda hayatta yeni bir role geçebileceğimiz fırsat anlarıdır." S:241

Kitaptaki teknoloji, egoizm ve ırkçılık gibi konulardan, yazılan her cümlenin altını çizdiğim için burda o sayfaları uzun uzun yazamadım, bu nedenle kitabı kendiniz okumanızı da tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlariniz icin