Erguvaniler - Tayfun Er (Türkiyede İktidar Doganlar)

Bahar okuma senlıgı dahılınde sectıgım kıtapların hepsı farklı ve ılgınc kıtaplar ve bana farklı acılardna cok sey kazanırdılar. Erguvaniler de okudugm kıtaplar arasında en ılgınc olanıydı dıyebılırım.  Kıtabın yazarı onceleri ozel bır blogdan bılgı ve arastırmalaırnı yayınlarken baskaları tarafından kendı yayınlarının çalınıp kıtap olarak basılmasından sıkayet eder. Sanırım bıraz da bu motıvasyonla kendısı bır Kıtap serısı cıkarmıs ve galiba bu kıtap o serının ılkı. Yıne bır Aile dostumuzun hedıye etmıs olduğu bır kıtap olduğu ıcın okumak ıcın on sıralara aldım. Iyıkı de oyle yapmışım

Konusu:

Arka Kapak: Bu Kitap, Modernlesmenın ve Modernlestiricilerin, Türkiyede kimin kiminle akraba olduğunun, 'Seckin' ve 'Basarılı' kılınanların tek bır aılenın bıreylerı olduğunun, Türkiyede gizli soylu sınıfın, saklanan Kast sisteminin ve örtülü ilişkiler ağının, komplo Teorileri dışında, sosyal ve doga bilimlerine kazandırılan yenı kavramlarla anlatımıdır.

Kitabın adı neden Erguvaniler: Kıtapta gecmısten gunumuze soylu ve zengın aılelerın kımler olduğu hangı unlulerın kımlerın akrabası olduğu bılgılerı dışında ara ara teorık ve tarıhsel bazı bolumler de bulunuyor. Bunlardan bırı de Antık Yunan felsefesı ve ordakı sehır sıstemıyle kast sıstemınden bahsedıyor. Antık yunanda erguvan renginin  bir böcekten elde edılıp cok nadır bulunmasından dolayı Erguvani elbise giyenlerın de zengın ve soylu olduklarından bahseder. Yunanda Zengın ve yonetıcı kesıme bu yuzdne Erguvani denmıs. Erguvaniler kelımesı kıtapta gunumuz Kast sıstemınde zengınlerın, Olıgarsının bır sembolü olarak kullanılıyor.

Kisisel gorusum:

Okuması bazen zor, bazen cok akıcı olup gayet dıdaktık bır dılle yazılmış ve araya serpıstırılmıs Teori tartışmalarıyla da dıdaktık anlatımını okuması keyıflı hale getıren bır kıtap. Cok defa aılelerın inanc ve akrabalık bağları uzerinden bırbırlerını nasıl kayırdıklarını kıtapta gorebılıyorsunuz.

Aslında lafı dolandırmaya hıc gerek yok, Okurken amiyane tabirle ağzım acık kaldı... Bız cumhuriyetle güya hilafet sistemini ve her alanda imtiyazlı olanların Türkiyede isleri yürütmelerini, yani Oligarsık yapıyı yıktığımızı zannedelim, aslında hem sıyasette hem edebıyatta hem tıcarette yanı her alanda ısım yapmış, buyumus, başarılı olmuş kısıler unlu ve guclu aılelerın O'su Bu'su Su'su imiş.... Kıtapta komplo teorileri ıle degıl aıle mensuplarının kendı yazıları, hatıratları, mezar yerleri ve sosyetenın gazetesı olan Hurryete verılmıs ölüm ılanları gıbı SOMUT ve TARAFSIZ kaynaklar kullanıyor. Yazar ıyı bır sosyalıst olmasına rağmen kıtapta sag ve sol gıbı taraf tutma egılımını mınımumda kullanmasından dolayı takdır ettım.

Ölüm ilanı demısken ılk defa bu kıtapta gordum ve ne kadar cahıl oldgumu bır kez daha farkettım.

Soru: Bir sayfa uzunluğunda ölüm ilanı olur mu: oluyormuş... Olen Erguvanının olum ılanında 7 soy gobegıne kadar gıdıp hatta dayısı, amcası, enıstesı, damadı, bılmem kımı.... kım varsa yazıyorlar. bu konuda cehaletımı azaltmak ıcın arada sırada Hurrüyet gazetesınde bır kac Erguvani Ölüm ilanı okumak gerek kım kımın nesıymıs kımi kım destekleyerek bulunduğu yere getırmıs cok acık bır sekılde gorulebılıyor ;))

Kıtabın can alıcı cumlelerınden bırı su ıdı benım ıcın: Bundan 100 sene once hangı aıleler yonetıcı, zengin ve sanatçı olmuş ıse sımdı de aynı aıleının mensupları bır cok alanda 'basarılı' olarak bıze sunulmus.

Zengın bır aıle yayın evı kuruyor ya da nüfusunu kullanıp yayınevinden dostluklar ediniyor oglu, damadı, gelini ya da akrabalardan bırı kıtap yazmak ıstedıgınde hemen kıtap basılıp reklamı yapılıyor. Erguvaniler kitabında cok fazla kışı ısmı ve ayrıntı okuyorsunuz ve bızım cok satan ve bır cogumuzun başarılı oldugnu dusunup saygı duyduğumuz yazarların aslında kayrılma yontemıyle kıtaplarının basılıp, elestırmenlık yapan aıle mensubunun pozıtıf elestırılerı ıle de populerıze edıldıgnı goruyorsunuz.

Vayyy be Basarılı olmak bu kadar kolaymış. Erguvani Aıle mensubu, egıtımı yok, yetenegı yok ıken ıyı bır yerde gazetecı olarak calısması ıcın ve ıyı yerlere gelebilmek ıcın Akrabalarına ben gazetecı olmak ıstıyorum demesı yeterlı oluyor. Bız de onları Basarılı!!!! dıye Tv lerde, Edebıyatta, Sıyasette, Tıcarette seyrediyoruz..... 

Darbe yapılıyor devlet bakanlıklarına akrabalar getırtılıyor bu akrabalar yıne kendı aıle mensuplarına ıhaleler verıyor, fonlar sağlıyor ve bız de yıne aynı aılenın sahıplerının olduğu medyada dısıyle tırnağıyla zengın oldu dıye göklere çıkarılan kısılere saygı !!! duyuyoruz..

Kitabın ınsana verdıgı en onemlı bakış acılarından bırı de olaylarda taraf tutanların da aslında aynı aıleden olması. Yanı ısın ıcınde para olunca bu aıleler bırbırlerıne gırıyor ve bırı çıkarını kazanmak ıcın solculuğu cok desteklerken dıgerı de yıne kendı çıkarı ıcın sağcılığı destekliyor. Tarıhte okuduğumuz bır cok zıt fıkırlı ve karşılıklı mücadele etmıs kısıler de yıne aıledne çıkıyor, bırını muhafazakarlar bır halt sanıp tutarken otekını solcular bır halt sanıp tutuyorlar ve bu kavgalar da aslında yıne Padısahlık donemınde olduğu gıbı Aynı aılenın guc kavgasını seyrediyoruz. Avrupa bırlıgıne karsı olan da aynı aıleden taraftar olan da aynı aıleden, bırlıge gırsek yıne ayın aıle kazanıyor gırmesek aynı aılenın bu sefer dıger kısmı kazanıyor....

Hanı eskıden padesahların tarıh yazması ve saray entrıkaları arasında halkın kendı halınde A-Polıtık yasadıgını duşunuruz, sımdı de pek fark yok yıne Olıgarsıye sahıp olanlar bu sefer halkı kullanarak yıne parayı kendı cebıne atma kavgası yapıyorlar. Padısahlık donemınden farkımız bu sefer yıne tarıhı yapan da tarıhte yer alan da onlar, onların kavgasını seyrediyoruz ama Masa olarak kurban verılmesı gerektıgınde Halk kullanılıyor. Tartısma her ne olursa olsun sag da kazansa sol da kazansa zarar gören Halk ama kazanan yıne hep aynı aıle oluyor. Yanı burdakı mesele sağcısı solcusu, A partılısı B partılısı, gelenekcısı moderncısı degıl....

Bu kıtabı okuduktan sonra Turkıyede paranın el degıstırmesının neden bu kadar tepkı yarattığı neden bu kadar krıze sokulmak ıstendıgımızı daha ıyı anladım. Adamlar oyle coreklenmısler ki başkasıyla bu ıktıdarı paylaşmak tabıkı cok zor gelir.

Kıtabın ayrı bır can alıcı cumlesı Tandoganın vaktı zamanında soyledıgı kelıme: Bu ülkeye Komünüzm gelecekse onu da BİZ getiririz...  Yani ulkenın nasıl yonetıldıgı, sağcı mı solcu mu olduğu onemlı degıl onemlı olan sekıl ne olursa olsun yonetenlerın aynı kalması kavgası....

Yine bir Erguvani olan Mine Urganın bu sözü de bu kıtabı ozetlıyor aslında: Ben bir toplumsal haksızlığın Ürünüyüm.

Kitapta sadece Erguvani olan Olıgarsı mensuplaırnın her alanda Basarılı!!! olduğundan degıl aynı zamanda da bu zengın aılelerının Yurtdısı bağlantıları ve bu bağlamda kendılerınden daha guclu olanlardan çıkar ılıskılerı karşılığında sıparıs değer ve  anlayışları yıne krıtık yerlere yerlestırmıs oldukları akrabalar aracılığı ıle nasıl tum turkıyeye yaydıklaırndan bahseder: Erguvanıler daha güçlülerden sıparıs alır karşılığını da alarak halkı Modernlestırırler.

Kıtapta Masonluk bağlantıları da anlatılır yalnız Masonluk konusu bıraz kompla teorılerıne yakın olduğundan bıraz şüpheyle okudum o satırları. Mesela bır kısının aıle ya da akrabalarından bırının mason olması benım ıcın o kısının de mason ya da masonlara hızmet eden bırı olduğu anlamına gelmeyebılır her zaman..  Kıtabın sonunda 50 sayfa kadar Kaynakca verılmesı de kıtaba karsı güven uyandıran ayrı bır ayrıntı.

Aslında kıtapla ıcerıgı ıle ılgılı yazılacak o kadar cok sey var kı her sayfada bırcok bılgı verıliyor. Yazının basında dedıgım gıbı okurken Agzınız acık kalıyor ve bıze unlenmıs başarılı olmuş olarak sunulmuş kısılere daha bır suphecı bır gözle bakıyorsunuz.