Yüce Sultan - Miquel Cervantes:
Osmanlı ispanyolu...
Cervantesin Yüce Sultan kitabını bitirdim. Kısa bilgi: cervantes inebahti deniz savaşı sırasında osmanlıya esir düşer ve 5 sene esir olarak kalır. Bu yillarda gördükleri ile 1605 senesinde "yüce sultan" isimli tiyatro oyununu yazar. Dönemi Ispanyasinda sert bir engizisyon vardır, keza katoliklik dışında başka bir hıristiyan mezhebe ya da ispanyol kanı dışında soyuna başka ırk karışmış olmak bile idam nedeni olduğu halde Osmanlıda ki karışık din ve ırk karışımı ve bu farklılıkların barıs içinde yaşamalarını resmeder kitapda.
.....sanki bilsen bilmesen ne,
korkman için bir neden yok;
burada her şey karman çorman,
anlaşıyoruz hepimiz
karmakarışık bir dille.......
Cervantes ülkesindeki din kargaşasını yerip Osmanlı hoşgörüsünü masumca göklere çıkaracak kadar saf bir yazar değildir. Hoşgörünün de bir bedeli/ödülü olduğunu çok ince dil oyunlarıyla ortaya koyar. Aynı yazarı ölmeden önce yazdığı ama basamadigi iddia edilen yanılsamalar isimli eserinde önceki eserlerinde kullandığı çift anlamlılık, okuyucuyu yanıltan, metin altında gizli anlamlar gibi kullandığı yöntemleri açıkladığı söylenir. Ama bu eser dönemin ispanyasindan sağlam çıkamamıştır. Yuce Sultan kitabinda da yer yer Ispanyol güzellemelerine ve ispanyol olmayanlara hakaretler dizilmesine ragmen bu kitap basilabilmis ama sahnelenmesine yine de izin verilmemiş.
Osmanli impratoru 4. Muratin guzel ispanyol bir köleye asik olmasi ve onunla evlenmesi hikayenin ana govdesini olusturur. Dönemin tüm avrupa edebiyatına hastalık gibi yayılmış olan sonelerle yazılmıştır tüm kitap. Cervantesin Don Quijote kitabını okurken tadamadigim edebi zevki bu kitapta tattim diyebilirim çünkü yazarın iyi olduğu alandır tiyatro. Siir seklinde dösenmis diyaloglarla geçer tum kitap.
......Aşk bilir eşit kılmayı sizinle,
Ben hükümdarı......
......Nerede görülmüş, hünkârım,
Iki kişi bir yatakta;
Birinin gönlünde İsa,
Ötekindeyse Muhammed?.....
.....Ulu hakan geliyor
işte şimdi camiye,
haşmetine yürekten
hayran olduğum hünkâr.......
.......ben düşündüm bunu,
Asla abartmam yok bu konuda,
benim Osmanlı kanımla
senin Hıristiyan
kanın birbirine karışınca
meydana gelir
en yüce varlığı bütün dünyanın.
Senden beklediğim meyve
Istediğim gibi olsa
dünya âlem görecektir,
bir ikinciyi istemem;
vereceğin bir tek yeter.
Güneş dolanıp durdukça
görmeyecek hiç kimsenin
daha üstün olduğunu
Osmanlı İspanyoluna,
Eşit bile olmayacak.....
Orman Kitabı - Rudyard Kipling
Orman Kitabi, 1895 de ingiliz yazar Kipling tarafından yazılmış klasik bir eser. Kitapta 3 bolumde anlatilan Mowgli'nin hikayesi disinda bir kac tane daha farkli hikayeler bulunsa da kitabi meshur eden asil hikaye Mowglinin hikayesidir.
Ormanda buyuyen Mowgliye zaman sonra ait oldugu kurt surusunun kendi guvenligi icin Insan koyune gitmesi gerektigi soylenir. Mowgli insanlarin arasina gitmek istemese de pesinde olan kaplandan kurtulmanin tek yolu budur ve insan koyune mecburen gider. Zamanla insanlar mowglinin kurtlarla konusabildigini gorduklerinde onu seytan olmakla suclayip yine kovarlar. Mowgli iki suruden de kovulmustur ve artik ne bir kurttur ne de insan.... Bu hikaye ilginc bir sekilde yazarin kendi hikayesidir aslinda; Kipling hindistanda doğmuş ama zamanla ailesi tarafından hindistanin çocuklara uygun olmadığı gerekçesiyle ingiltereye gönderilmiştir. Hindistanda kalmak isteyen yazar guvenlik gerekcesiyle doğduğu yerden kovulmuştur. Ingilterede geçirdiği kötü zamanlardan sonra bir yolunu bulup tekrar hindistana dönmüş, daha sonra yazar neler yaşadığına dair bilgim olmamakla birlikte kitaptaki ayrıntılarla bağlantısı olduğu mutlaktır.
Mowgli dışında fok balıklarını konu alan bir hikayesinde yazar siyah foklar arasında bir tane beyaz fok karakteri çizer ve bu beyaz fok siyah fokların kurtaricisi olmuştur! 19. Yüzyıla geri döndüğümüzde bu olgu çok da yabancı gelmiyor aslında.
Mowgliye geri dönecek olursak hikayede ormanın bir kanunu olması ve tüm hayvanların bu kanuna göre hareket etmesi, yani hayvanların aslında o dönem baskın olan pozitivist, darwinist anlayışin iddia ettigi gibi vahşi bir düzen içinde yaşamadığını soylemek 19. Yuzyil gözönünde bulundurulduğunda oldukça farklı ve özgün bir yaklaşımdır.
Ayrıca hem Mowgli'nin hem de son hikayede başka bir karakterin hayvanların dilinden anlamasi akla ister istemez hz Süleymanı getirmiyor değil....
Kitabın 2016 ve 2018 de çekilen iki farklı versiyonunu da çocuklarla seyredip tartıştıktan sonra bir sonraki klasik esere geçebiliriz.
#okumayadevam #cocukklasikleri #kom2019
Osmanlı ispanyolu...
Cervantesin Yüce Sultan kitabını bitirdim. Kısa bilgi: cervantes inebahti deniz savaşı sırasında osmanlıya esir düşer ve 5 sene esir olarak kalır. Bu yillarda gördükleri ile 1605 senesinde "yüce sultan" isimli tiyatro oyununu yazar. Dönemi Ispanyasinda sert bir engizisyon vardır, keza katoliklik dışında başka bir hıristiyan mezhebe ya da ispanyol kanı dışında soyuna başka ırk karışmış olmak bile idam nedeni olduğu halde Osmanlıda ki karışık din ve ırk karışımı ve bu farklılıkların barıs içinde yaşamalarını resmeder kitapda.
.....sanki bilsen bilmesen ne,
korkman için bir neden yok;
burada her şey karman çorman,
anlaşıyoruz hepimiz
karmakarışık bir dille.......
Cervantes ülkesindeki din kargaşasını yerip Osmanlı hoşgörüsünü masumca göklere çıkaracak kadar saf bir yazar değildir. Hoşgörünün de bir bedeli/ödülü olduğunu çok ince dil oyunlarıyla ortaya koyar. Aynı yazarı ölmeden önce yazdığı ama basamadigi iddia edilen yanılsamalar isimli eserinde önceki eserlerinde kullandığı çift anlamlılık, okuyucuyu yanıltan, metin altında gizli anlamlar gibi kullandığı yöntemleri açıkladığı söylenir. Ama bu eser dönemin ispanyasindan sağlam çıkamamıştır. Yuce Sultan kitabinda da yer yer Ispanyol güzellemelerine ve ispanyol olmayanlara hakaretler dizilmesine ragmen bu kitap basilabilmis ama sahnelenmesine yine de izin verilmemiş.
Osmanli impratoru 4. Muratin guzel ispanyol bir köleye asik olmasi ve onunla evlenmesi hikayenin ana govdesini olusturur. Dönemin tüm avrupa edebiyatına hastalık gibi yayılmış olan sonelerle yazılmıştır tüm kitap. Cervantesin Don Quijote kitabını okurken tadamadigim edebi zevki bu kitapta tattim diyebilirim çünkü yazarın iyi olduğu alandır tiyatro. Siir seklinde dösenmis diyaloglarla geçer tum kitap.
......Aşk bilir eşit kılmayı sizinle,
Ben hükümdarı......
......Nerede görülmüş, hünkârım,
Iki kişi bir yatakta;
Birinin gönlünde İsa,
Ötekindeyse Muhammed?.....
.....Ulu hakan geliyor
işte şimdi camiye,
haşmetine yürekten
hayran olduğum hünkâr.......
.......ben düşündüm bunu,
Asla abartmam yok bu konuda,
benim Osmanlı kanımla
senin Hıristiyan
kanın birbirine karışınca
meydana gelir
en yüce varlığı bütün dünyanın.
Senden beklediğim meyve
Istediğim gibi olsa
dünya âlem görecektir,
bir ikinciyi istemem;
vereceğin bir tek yeter.
Güneş dolanıp durdukça
görmeyecek hiç kimsenin
daha üstün olduğunu
Osmanlı İspanyoluna,
Eşit bile olmayacak.....
Orman Kitabı - Rudyard Kipling
Orman Kitabi, 1895 de ingiliz yazar Kipling tarafından yazılmış klasik bir eser. Kitapta 3 bolumde anlatilan Mowgli'nin hikayesi disinda bir kac tane daha farkli hikayeler bulunsa da kitabi meshur eden asil hikaye Mowglinin hikayesidir.
Ormanda buyuyen Mowgliye zaman sonra ait oldugu kurt surusunun kendi guvenligi icin Insan koyune gitmesi gerektigi soylenir. Mowgli insanlarin arasina gitmek istemese de pesinde olan kaplandan kurtulmanin tek yolu budur ve insan koyune mecburen gider. Zamanla insanlar mowglinin kurtlarla konusabildigini gorduklerinde onu seytan olmakla suclayip yine kovarlar. Mowgli iki suruden de kovulmustur ve artik ne bir kurttur ne de insan.... Bu hikaye ilginc bir sekilde yazarin kendi hikayesidir aslinda; Kipling hindistanda doğmuş ama zamanla ailesi tarafından hindistanin çocuklara uygun olmadığı gerekçesiyle ingiltereye gönderilmiştir. Hindistanda kalmak isteyen yazar guvenlik gerekcesiyle doğduğu yerden kovulmuştur. Ingilterede geçirdiği kötü zamanlardan sonra bir yolunu bulup tekrar hindistana dönmüş, daha sonra yazar neler yaşadığına dair bilgim olmamakla birlikte kitaptaki ayrıntılarla bağlantısı olduğu mutlaktır.
Mowgli dışında fok balıklarını konu alan bir hikayesinde yazar siyah foklar arasında bir tane beyaz fok karakteri çizer ve bu beyaz fok siyah fokların kurtaricisi olmuştur! 19. Yüzyıla geri döndüğümüzde bu olgu çok da yabancı gelmiyor aslında.
Mowgliye geri dönecek olursak hikayede ormanın bir kanunu olması ve tüm hayvanların bu kanuna göre hareket etmesi, yani hayvanların aslında o dönem baskın olan pozitivist, darwinist anlayışin iddia ettigi gibi vahşi bir düzen içinde yaşamadığını soylemek 19. Yuzyil gözönünde bulundurulduğunda oldukça farklı ve özgün bir yaklaşımdır.
Ayrıca hem Mowgli'nin hem de son hikayede başka bir karakterin hayvanların dilinden anlamasi akla ister istemez hz Süleymanı getirmiyor değil....
Kitabın 2016 ve 2018 de çekilen iki farklı versiyonunu da çocuklarla seyredip tartıştıktan sonra bir sonraki klasik esere geçebiliriz.
#okumayadevam #cocukklasikleri #kom2019
Merhabalar.
YanıtlaSilBu güzel kitap tanıtımlarınız için teşekkür eder, emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim. Yüce Sultan kitabı gerçekten ilgimi çekti. Kitabın tanıtımını o kadar güzel kaleme almışınız ki, kitaba ilgisi olmayan insanların bile bu kitabı alıp okuyası gelir.
Selam ve saygılarımla.
Hoşgeldiniz, teşekkür ederim. Kitap sonelerden oluştuğu için ve malum şiirin çevirisi her zaman şiiri tam yansitmadigindan dolayı kitabın orjinal dili olan ispanyolcadan okumak sıradaki hedefim. Güzel yorumunuz bana kitap okuma ve paylaşma konusunda sevk verdi. Teşekkürler
Silheey orman kitabı okudumdu da cervantesin kitabını duymadım. hasan ali yüceldeymiş bulmak kolay yanii. eh en sevdiğim romanın yazarı yaniii :)
YanıtlaSilBen sevdim dilini madem don quijoteyi seviyorsun bence bu kitabi da seversin. Oyu okumalar
Sil