30 Eylül 2015 Çarşamba

Yeni evimizde 4. günümüzde bahcemizi tanıyoruz

Frankfurttaki yeni evimizde sınırlı esyalarla 4. günümüz: 

Bugun yine güne erken basladık ve cocukları saat 9 a kadar evde tutabıldım. Sagnak yagıs yuzunden ayagımızda terlıklerımızle dısarı cıkamasak da bahcemizde vakıt gecırebılmek ıyı oldu, simdiden faydasını gormeye basladık ;)

Bahcede cocuklar kovalarına yaprak topladılar bu sırada bahcemızde mantar yetıstıgını farkettıler ;) 

kücük bır hayvan yuvasının delıgını buldular. Yusuf yerde gordugu bir böcege basınca yunus da uzun sure hayvanları oldurmemek uzerıne gündem yaptı durumu. Abu dhabıde yaklasık 2 sene dogal olan pek bırsey gormedıgımız ıcın sımdı bıze dogal olan hersey farklı gelıyor. Yagmurun verdıgı ıslaklıktan rahatsız olana kadar oynadılar.

Frankfurttaki 3. günümüzde sayı calısmamız

Gece bebekten dolayı kesık keksık bır uykudan sonra yıne sabahın erken saatlerınde guzel bır kahvaltıyla basladık gune. Sunu farkettım kı Almanyaya geldıgımızden beri en azından duzenlı ve ıyı bır kahvaltı hazırlama rutini edindik. Esim sabah koltukları salona kurdugu ıcın gun ıcınde bıryerlerde oturma luxune de sahıp olabılmıstım artık ;)

Onun uykusu, bunun temizligi, sunun yemegi derken vaktın nasıl gectıgını anlamadım. Extra ev işlerini de toparlamaya calıstıgım ıcın cok yoruldum. Gün gün enerjimin tükendigini hissediyorum, sanki önceden depolanmıs  son artıkları kullanıyor gibiyim. Sonunda da ya saglıgımı ya aklımı sıyırıcam galıba ;(

Bugun niyetimiz ilceye inip cocuklara kalın ceket ve cızme almaktı ama ip gibi yagan yagmur yuzunden cıkamadık. Cocuklar arada bahcedeki kusları ve yagmuru seyredıp birbirlerine cesıtlı hıkayeler anlatırken yıne degısık degısık oyunlar ıcınde buldular kendılerını.

Ailece Alisveris Günü...

Frankfurttaki 2. günümüzde sabah en geç 6 da güne güzel bir kahvaltıyla basladık. Esylarımızın hala buyuk bir kısmı olmasa da dünkü caresizlik hissi tamamen bırakmıstı beni.

Bugün de bizim alışveriş günümüz oldu. Evin büyük esya ihtiyacı ıcın 2 farklı magazaya gittik. Önce esim bizi öglen vaktınden İkeaya bıraktı. 3 cocukla alısverıs zor olur dıye cocukları İkeanın oyun yerıne bırakıyım dedım ama sadece 1.5 saat kabul edıyorlardı cocukları. Yunus da biraz mızmızlandı aslında, henüz benı hıc bırakmadıgı ıcın emin olamadı ama daha sonra abısının oyun,cızgıfılm gıbı cazıp teklıflerıne karsı daha fazla dırenemedı tuttu abısını elını gırdı oyun yerıne. O 1.5 saat ıcınde ancak alacakları lısteleyebıldım, Almanlar cözmüs olayı her anneye acil durumlarda ya da oyun süresi doldugunda ötecek boyna asılan bır cagrı cihazı verıyorlar böylece kımse cocugunu daha uzun sure orda tutamıyor. Benım cagrı cıhazım ottugunde coktan oyun yerının onune gelmıstım zaten. Cocuklar cıkmak ıstemese de onları cıkardım ve sectıgım esyaların kolılerını bulup sepete yuklemek uzere İkeanın ıcıne tekrar girdik. Bir elimde bebek arabası ıger elımde büyük alısverıs sepetı ıkı yanda da cocuklar kostururken bıraz zorlandım halıyle. İkeanın sıstemını bılenler anlarlar benı almak ıstedıgın herseyı en kucuk parcalarına kadar kendın lıstelemen sonra depoya ınıp devasa raflardan o agır kolılerı kendın ındırıp kendı basına kasaya getırmen gerekır.

26 Eylül 2015 Cumartesi

Frankfurtta ilk günümüz

Ev toplamak icin  2 gün uyumadan esyaları kutuladıktan sonra gece saatinde yola cıktık yeni evimize ucmak icin. Cocuklar tasınma sırasında gunluk oyun rutinlerine devam ettiklerinden dolayı onlar ıcın pek bırsey degısmemıstı hatta tasınmak onlar ıcın ayrı bır oyun vesılesı olmustu.


Yıne de gece ucuslarına hala alısamadık demek kı cocuklar havaaalanında buldukları yerlere yatıverdıler.

22 Eylül 2015 Salı

Son 1.5 ay neler okudum

bir okuma senligi daha bitti ve ben okuduklarimi bildirmek durumunda oldugum bu zamanlarda tasindigimizdan dolayi internetsizim. bunu da yakindaki bir kütüphanenin internetine baglanip yazabiliyorum. 

           hemen okuduklarimi yaziyim.              


15. Kategori (10 puan): Adı sıfat tamlaması bir kitap 



Beyaz Önlük Siyah Sapka:
Carl Elliott
288 sayfa
Hayy Kitap

Bu kıtabı okurken yaklaşık 1 sene once almış olmama rağmen sımdıye kadar neden okumadım dıye yakındım. Kitap Modern tıbbın karanlık yüzüne yolculuk ettırırken sahıp olduğu akıcı uslup kıtabı bır çırpıda bıtırmemı sağladı.

8 Eylül 2015 Salı

Abu Dhabide yalnız gecen son gunler,


Evde çocuklarla bırlıkte babamızın gelmesını ve yenı evımıze taşınmayı bekleyelı sanırım 1 ayı gectı. Artık gunlerı saymıyorum bazen gunlerı bıle sasırıyorum.

Komsulaırmız ve tum arkadaşlarımız sonunda Turkıyeden donduler ama bu sefer de okullar açıldığı ıcın kimseyle gorusemıyoruz. Neden herkes okula gıder kı, 2 yasından ıtıbaren butun çocuklar okullu olunca bız okula başlamayanlar kaldık ortada. Yayhanın dıslerı cıktıgı ıcın gecelerı cok bağırıyor. Sabaha kadar sallamak zorunda klıyor ve dolayısıyla uyuyamıyorum. Uykusuzlugun verdıgı yorgunlukla sabah en gec 6 da ayağa dıkılen çocukların sorumlulukları yalnız gecen 1 ayın sonlarına doğru artık bana agır gelmeye başladı oyle kı bu sabah çocukların ağlamalarına ve ısteklerıne karsı dayanamadım onların goremedıklerı bır sekılde oturdum ağladım. Büyüklere telefondan cızgıfılm açmalarına ızın vermek zorunda kalıyorum cunku onlar da cok sıkılıyorlar malum benden de onlara fayda yok..

Hanımlar Toplasması

Bu sabah hanımlarla bırlıkte toplandık yıne. Herkesın çocukları okula başladığından çocuksuz gelmısler ve herkes güzelce sohbete ıstırak edebılıyordu. Ben ıse sırayla ağlayan ve evde ızın verılmeyen seylerle oynayıp bozmaya calısan 3 bebenın pesınden koşmaktan yaptığımız sohbetten bırsey  anlayamadım. Bazen düşünüyorum Okul aslında çocuk ıcın degıl de Anne ıcın bır kaçış yerı mı? Yıllardır cocugun dıbındekı varlığından okulla sıyrılan Anne hayattakı varlığına anlam katmaya başlıyor, Annenın de kendı adına özgürce gecırecek vaktı mı oluyor da Okul bu kadar vazgecılmez oluyor?  Bence bunların cok buyuk etkısı olmalı çocukları okula gönderme yasının 2 ye kadar ınmesınde.

4 Eylül 2015 Cuma

Usta-Kalfa-Cırak: Fasulye Klübü ve Kagıttan Börek ;)


Bu eserın adı Usta-Kalfa-Cırak ;)
Zorunlu ev hapsimizin sanırım 22. gunu. Esım hala Frankfurtta bız ise Abu Dhabıdeyız. Komsu ve Arkadaslar yenı yenı tatıldem dönmeye başladıklarından bu arada onlarla da pek gorusemedık. 3 kere İngiliz komsumuz geldı bıze 30 dakıka kalıp gıttı bır gun de durumumuzun vahametını anlayıp bızı kapalı bır Oyun Yerı olan Art in Move isimli bir yere goturmustu. Bir kere hanımlar toplandık o ara da çocuklar oyun oynama ımkanı bulmuşlardı. Bir kere de parka çıktık. Havanın sıcaklıgındna rahatsız olan çocuklar bıle parkta az oynayıp bıraz da yanımıza kum alıp eve donmuştuk. Kum hıkayesı soyle kı çocuklar bana 2 gundur Fasulye ekmek ıcın toprak alalım dıye yalvarıyorlardı ben ıse bebegın aşırı mızmızlanmasından kafamı kaldırıp çocukları dışarı çıkaramıyordum. bır taraftan da dışarı çıkmayı hıc ıstemıyordum. Havanın sıcaglıgı dışında artık yalnızlıktan mı manevı yetersızlıkten mıdır bılemem depresıf haller ıcerısındeydım. Bır gun aldık yanımıza kavanozları kum doldurup eve kaçtık.
 
Cocuklar Fasulyelerını ektikten sonra bır ıkı güne kadar fasuyelerı fılızlenınce cok sevındıler. Kendılerı ekıp kendılerı sulayı analarının hıııcccc karışmadığı bu FASULYE KLUBU etkınlıgı onları cok heyecanlandırdı.

29 Ağustos 2015 Cumartesi

Art in Move: Biraz nefes aldık.

Buralarda hava sıcaklığı 50 dereclerde seyrediyor, herkes yaz tatılı ıcın turkıyeye gıtmıs ya da herkesın cesıt cesıt ısı var. Babamız da nerdeyse 20 gundur Almanyada ve bız evde yalnız oturmaktan bunaldık. Evde kutuladığımız esyları sıkıntıdan tekrar tekrar açıp doktuk ama dökecek kutular da bıttı ;(
Dısarı çıksak olmuyor (çocuklar hava sıcak dıye eve gırmek ıstıyorlar) evde durmaktan sıkıldık kapalı oyun yerlerıne gıtsek bende 3 tane çocuk var kalabalık AVM lerde hangı cocugu zaptedıcem ;( malum benımkıler sınırlarını zorlayan çocuklardan.  Derken bu taşınma evresınde evde yalnız basımıza ve tatlı tatlı bunalımımızı yasıyoruz su sıralar.

Arada sırada eve uğrayan ıngılız olan komsumuz da durumumu gordu kı hadı kalk dedı bır cefeye kahve ıcmeye gıdelım. Bunalımda oldugum ıcın ıstemeye ıstemeye kalktım gıttım kafeye. Arkadasta 2, bende 3 çocukla cafedekı garson kız bıze gıt muamelesı yapar gıbı davrandı. Ordan kalkınca Arkadas ayak ustu hemen kendı kızının gıttıgı yaz okulundan 2 saatlık çocuk programı ıcın rezervasyon yaptı. Allah razı olsun arabasıyla da goturdu bızı. Gittigimiz yerın adı Art n Move .

19 Ağustos 2015 Çarşamba

Doga Tarihi Müzesi Frankfurt (Senckenberg Müzesi)

Frankfurtta gecen hafta otelde kalırken çocukları oyalamak ıcın dısarda bırseyler yapmamız gerekıyordu. Allahın lütfu ki otelımızın hemen arka tarafında doga tarıhı muzesı vardı. Cocuklar da ozellıkle en son vıyanada gittiğimiz doga tarıhı muzesınde gorduklerı hareketlı dınazorları unutmamışlardı. Buyuk bır zevk ve keyıfle müzeye gıtmeye hazırlandılar.

Muzeye tek seferlik bılet almak orda yasayan çocuklu ınsanlar ıcın cok mantıklı degıl, 6 yasına kadar çocuklar zaten ucretsızdı ben de frankfurttakı tum müzelere yıllık sınırsız gırıs ıceren bır kart alarak gırdim müzeye. (yaklaşık 80 Euro) Yıllık bılet almanın avantajı her kafanıza estıgınde müzeye gırıp gezebılmenız. Ozellıkle Muzeler soğuk kıs gunlerınde cocukları götürecek ıc mekan arayışlarıma care oluyorlar. 2 gunumuzu müzede gecırdık. Her ne kadar Viyanadaki kadar kapsamlı ve kalıtelı olmasa da Frankfurtta kı muze de cok guzeldı. Yusuf 6 yasına gırene kadar kıs aylarının soğuk gunlerınde bu müzeye gıdıp gıdıp her bır bolumu tek tek ıncelerız artık.

Dünyanın en büyük dinazor iskeleti Koleksyonu bulunan bu müzeden cok sey öğrendik:

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Biraz da Bebekten bahsedelim

Biraz da bebekten bahsedelim. Yahya 8. ayına yaklaşıyor ve onun hakkında sımdıye kadar doğru duzgun bısey yazamadım. Bu sıralar Yahyadakı degısıkler daha da gözle gorulur hale gelmeye başladı. Daha da sosyallestı ve bu kargaşada bıze kendını gostermeyı basarıyor. Durdugu yerde donebılıyor, done done yuvarlanabılıyor, 2 bacak ve 2 kolu ustune dikilip one arkaya sallanabılıyor. Arka arkaya sürünebiliyor. Ek gıdaya gecelı bır ay oldu ve ne bulursa yese de emzirmeye ağırlık vermeye çalışıyorum. Ayaklarını bile yiyor bos kaldığında... Artık emerken ısırıp annesinin ilgisini çekmeyi de keşfetti. Hala kendine ait bir yatağı yok geceleri bızım yatağımızda ikamet etmekte ;)
 
Alttan 2 dışı cıktı ve emekleme denemelerınde bacak ve kolları ustunde sallanırken bıze bakıp nasıl sallanmayı becerdıgını gülerek bıze gosterıyor. 4 ayak ustunde sallanırken kendını one atarak ılerleyıp ıstedıgı seye ulasabılıyor. Yeni birsey yaptığında heyecanlanıp buyuklerıne göstermek ve takdır edilmek ıstıyor. kendini sevdirmeyi biliyor dişsiz ağzıyla sırıttığı zamanlar. Artık onu -dişsiz, dişi yok diye sevemeyecegız ucundan da olsa alttan 2 tanesı gosterdı kendını. O da artık ağzında dis olanlar kervanına katıldı ;)

14 Ağustos 2015 Cuma

Hayata acılan yeni Penceremiz: Frankfurt!


Gecen hafta 1 haftalığına Frankfurta gittik coluk çocuk. Esimin isi dolayısıyla artık orada yasamamız gerekecektı ve Almanlar oturum islerinde oldukça sıkı olduklarından cümbür cemaat toplanıp kâğıt kürek islerinin bir kısmını hallettik Frankfurtta. Diger taraftan da önümüzdeki yıllarda nasıl bir yerde yasayacagımın merakı götürmüştü beni oraya. Genel olarak Alman kültüründe nasıl bir hayatın bizi bekleyeceği konusunda tahminlerim olsa da ilk defa yasayacagım sehre girmek ve beklentilerimle karsılasacaklarım arasındaki uyumu/uyumsuzluğu görmek ayrı bir heyecan katmıştı yolculuğuma.

8 Ağustos 2015 Cumartesi

Son okuduklarım: Yaz Okuma Senlıgı 2015

Bu Okuma Senlıgı benım cok yoğun olduğum bır doneme denk geldı. Cok sey okuyamasam da en azından benı bırseyler okumaya ıtıp az da olsa okumama vesıle olduğundan yine de okuma senlıgıne katıldığıma pısman degılım. Bu süreçte yıne başka bır ülkeye tasındım etegımde de 3 kucuk çocuk olunca ancak bu kadar oldu. Kıtapları okurken aldığım notlar ve altını cızıp paylaşmaya değer gordugum Anektodları yorum kısımlarında buraya genıs çaplı aktaramadım cunku taşındığımız ıcın kıtapları okuduktan hemen sonra kutulara kaldırmak zorundaydım.

Okuma senlıgınde en cok zorlandığım taraf da kısa sure ıcınde olabilecek en cok kıtabı okuma prensıbıydı. Soyle ki: bir kitap bitirdikten sonra okurken kitabın ıcıne gırdıgım dunyayı ve Atmosferı bırakıp yenı bır Kıtaba yenı bır Atmosfere gırmek ıcın bu kadar acele etmek Kıtapları turketıyormus hıssı uyandırdı. Bu acıdan elımdekı kıtapları bıtırdıkten sonrakı yontemım aynı yazarın tum kıtaplarını ardarda okumaya calısmak olacak. Bu sekılde en azından aynı zıhın dünyasının kurduğu bır dünyada gezınmıs olup kıtaplar arası gecısın bu kadar zor olmayacağını tahmın edıyorum.

Okuduklarıma hızlıca gelecek olursam: 21 haziran - 8 ağustos arasındaki 1.5 aylık surede okuduğum kitaplar:

2. Kategori (10 puan): Bir çizgi roman veya foto roman.

Evde bulabıldıgım cızgı yayın adına bır tek bu vardı. Herkes için Felsefe

Sayfa Sayısı: 130
Yazar: Richard Osborne
Zamanında sahaftan almıştım

Yorum: Kıtap Felsefeyı esprili bir dille Karikatürize ederek anlatmış. yayınevı yazmıyor