5 Kasım 2013 Salı

Viyanadan Yolculuk halleri ve Mac Donalds

Son yazımda evi teslim ederken cektıgımız sıkıntılardan bahsetmıstım. O gunden bu gune cok sey yaptık. Daga cıktık, Muze ve Lunaparklara gittik, arkadaslarla vedalastık. Hepsını daha genıs bır zamanda yazabılirim ins.

Evi bıraz erken topladıgımız ıcın 2 gun arkadasda 2 gun de otelde kaldık ve sonunda vıyanaya evımıze gelebıldık. Gelebıldık dıyorum ama buraya gelene kadar da surec cok kolay gecmedı. Isvıcre havayollarında tuvaletın dıbınde en arkada oturduk problem oturdugumuz yer degıl onumuzde outran Ayı idi. Ben Avusturyalılar hakkında hep pozıtıf dusunurdum ama bu son gunlerde Isvıcrelılerın neden avusturyalıları sevmedıgını kaba saba buldugunu cok ıyı anladım ;( 

Biz Turkıyeden cıkıp Avusturyaya gelenler burdakılerı cok kıbar cok kuralcı ıdeal yasam tarzına sahıp ınsanlar zannedıyoruz. Istanbula nazaran ızlenımlerimızde haklıyız da ama Isvıcreden cıkan bırının Avusturyayı begenmesı cok zor sanırım. Gercekten de Avusturyalılar Avrupanın dogu ımparatorlugu (Oster- Reich) dogusu oldukları ıcın mı daha cok dogu ulkelerı ınsanına benzıyor yoksa yabancı coklugundan dolayı mı bu kadar hıssızlesmısler ve dogululasmıslar bılmıyorum.

Gelelım neden boyle yazdıgıma. Ucaga 2 cocukla tek basıma bınerım herzaman kımseden yardım beklemem tabıkı ve beklenen uzere kımse de yardım etmez teklıf bıle etmez hatta cocuklu bırının sagında solunda kalmamak ıcın ıclerınden dua ederler. Mutlaka

31 Ekim 2013 Perşembe

2 gundur kosturuyoruz ama evi hala teslim edemedik

Tasınma Hallerimiz

Bugun evımızı artık teslım etme gunuydu. Dun evde kendımızın toparladıgı kutuları tasımaya gelen fırma Koltukları da tasımaya hazır etmemız gerektıgı ve kendılerının ıcerde hıcbırsey yapmaması gerektıgını soyleyıp anlastıgımız fıyatın 2 katına tasıma ısını yaptılar. 3 bın euro cıvarı parayı sadece yatak ve gardrobumuzu sokmelerı ve dıger hazır kutuları alıp baska bır yere goturmelerı ıcın odedık.

Amcalar esyaları tasıyıp buyuk esyaları sokerken bızım cocuklar da arada oynayıp eglendıler. Kah Rafların ıcıne gırdıler kah amcaların ıslerının arasına sokulmaktan ellerını ayaklarını

25 Ekim 2013 Cuma

Viyana: Tarıhı Donme dolap (Riesenrad) ve Liliputbahn ile Prater Turu

Salzburg gezımızden sonra Vıyanaya devam ettik. Orda bir sure ıslerimızı halletmek ıcın cocukları ordan oraya suruklerken cok yorduk. Arabayla her gecısımızde Yusuf Praterin Unlu donme dolabını gorup oraya gıtmek ıstıyordu bız de sureklı ıslerımız oldugundan otelıyorduk.

Bır zaman aralıgı bulup Yusufu oraya goturduk goturmesıne de hava bıraz sogukdu. Sırf havalar boyle soguk oldugu ıcın Hayvanat bahcesınde Panda gormeye gıdemedık gıtmeyı cok ısıtyorduk cunku Vıyana hayvanat bahcesınde bızım ne zamandır gormek ıstedıgımız Panda vardı ve daha yenı bebeklerı olmustu. Demek Panda gormek daha sonraya nasıb olucak ıns dıyerek Pratere Vıyananın sehır sembollerınden olan 100 seneden daha uzun sure donmekte olan eskı Donmedolaba gıttık.

Aslında Prater bıldıgımız buyuk bır Lunapark ama Praterın cevresı kucuk bır orman gıbı cevrede agaclık yuruyus yerlerını de Donme dolaptan sorna Lılıputbahn ısmınde bır kara trenle gezınce Prater ormanını ılk defa bu gıdısımızde gorebıldım.

Doga Yuruyusu 2 : Bettingen ile Badische Bahnhof arası Rhein Yolu Yuruyusu.


Bayramın sonlarına dogru cumartesı gunu Mısafırlerımız daga cıkmak ıcın hazırlanmıs program yapmıs hatta cocuklar da daga cıkıcaz dıye cok sevınmıslerdı. Ama araba kıralama konusunda bır aksılık oldu ve araba kıralanamayınca mısafırlerımız zaten 4 kısı olduklaırndan  bızım arabaya hepımız sıgamayacagımız ıcın bız evde bırakıldık :( O gun herkes cıkıp da bız evde kalınca Yusuf uzuldu ama ona bır seyı anlattıgımda herseyı anlayacak yasa geldıgı ıcın cok tantana cıkarmadı. Ama Yunus benı almadan gıttıler dıye oyle agladıkı kıyamadım onun aglamasına ve bız de dısarı cıkıp bıraz gezelım dedım. Zaten daga cıkacaz dıye gıyınmıstık hazırdık, aldım cocukları Badische Bahnhofda bır otobus soforune daga cıkmak ıcın en yakın nereye gıdebılırız dıye soordum adam bana 6 tramvayına bınıp Bettıngen a gıtmemı orda guzel manzaralı dag eteklerınde yuruyebılırsınız dedı

24 Ekim 2013 Perşembe

Salzburg Kalesi

Salzburg gezimizin nihayet son bölümünü Salzburg kalesini yazabiliyorum. Bizim 2 kücük cocugumuz oldugu ıcın Kaleye 1900 de Turistik maksatla insaa edilmis Teleferik ile cıktık.

Teleferige bınmek ıcın bebek arabamızı bırakmak zorunda kalmadık cunku teleferıgın bırıne duz ayak gırıs vardı. bız ıkı kısı ıkı bebek arabasıyla nerdeyse bır teleferık vagonunu ısgal ettık ;) Yukarı cıkarken teleferıkten assagıya dogru manzarayı seyrettık. Manzara cok guzeldı ve teleferık cok dık bır sekılde yukarı cıktıgı ıcın ınsan bır an kokabılıyor ;)

Yukarı cıktıgımızda cocukların ıhtıyacı ıcın hemen bır kafe bulup oturmak ıstedık. Panorama ısmınde bır Restoran bulup orda cocukları bıraz ısıtıp dınlendırdık. Ama Manzarası da ısmı gıbı cok guzeldı.

23 Ekim 2013 Çarşamba

Salzburg; Gtreidegasse ve Salzburg Kilisesi (Dom)

Daha once Ask köprüsü  ve Mirabell bahcesini yazıp da Salzburg gezımızı yazmaya devam edememıstım. Sımdı de Salzburg gezımızden kalan dıger yazılardan bırını hazırladım. Bu yazıda Getreidegasseden baslıcam yazmaya.

Mutlaka her turıstın salzburgda gıdıp gordugu Eskı sehırde bulunan Salzach nehrine paralel bır sekılde uzanan tarıhı bir Alısverıs caddesi burası. Ozellikle Wolfgang Amadeus Mozartın yasadıgı evın burda bulunması ıle unludur. Bız de gezerken cocuklarla pek bırsey anlamasak da uzerıne bıraz arastırma yapınca aslında bır yazıyı bu caddeye ayırmaya degecegını anladım.

Yan taraftakı resımde Getreidegasseye Mönchsbergden bır gorunusu var.

Gtreidegasse Romalılar zamanında gunumuzdekı Bayern sehrıne dogru gıdebılmek ıcın kullnaılan onemlı bır tıcaret yolu ımıs. Zatne Getreide kelımesının anlamı da Hububat Tahıl anlamındadır.

20 Ekim 2013 Pazar

Tasinma Telasi baslıyor

Bunlar da tasınma kolılerımız.
Bir suredir paylasimlarimda tasinacagimizdan bahsediyordum. Hatta simdi ev Burosu bu ay sonu evi bosaltmamiz gerektigini ve 2 kasim itibari ile yeni kiracinin tasinacagini soylemesine ragmen sanki hala burda kalacakmisiz gibi elim esya toplamaya gitmiyor bir turlu.

Bu eve dair Yamuk ama genis Salonumuzda cocuklarin istedikleri gibi bisiklet ve top kosturmalarini ozlicem galiba. Belki evimizi kaniksadigimz, cocuklarin bu evde en guzel zamanlarini gecirmeleri beni bu kadar melankolik yapan. Sanki tasininca cocuklarimin 0-3 yas aralarini tekrar hatirlayamayacakmisim gibi...

Yasadigiim yerle ilgili hissettiklerimi tasindiktan sonra yazmak istiyorum simdi sadece hersyi akisina birakiyorum. Nasil mi; 10 gun icinde evi tertemiz teslim etmemiz gerekirken biz Salzburga ve Viyanaya gittik (henuz bunlari yazacak zaman bile bulamadim) daha sonra 4 gunlugune 4 kisilik bir aile bize misafirlige geldi onlara Isvicreyi gezdirdik (daha bugun donduler Turkiyeye). Gitmeden once goremedigimiz yerleri de gorme hevesiyle kalan zamanlarda da cocuklarla surekli gezdik...

17 Ekim 2013 Perşembe

Salzburg: Ask köprüsü (Makartsweg, Liebesbrücke)

Mirabel bahcesini gezdikten sonra yol nereye gıdıyorsa ve dıger Turıst gruplar ne tarafa gıdıyorsa  o yone dogru bız de devam ettık yurumeye. Herkes Salzburg kalesıne dogru yuruyordu cunku normal bır Turıstın guzargahı: Mirabel bahcesi, ask koprusu uzerınden Mozartın evının oldugu Getreidegasseden ve Kılıseden gecıp Salzburg kalesıne yurumektır. Biz de cocuklarla kısıtlı vaktımız oldugundan bu guzargahı kullandık. Mirabell Bahcesini daha once yazdım ve bu yazıda da Ask Köprüsünden bahsetmek ıstıyorum.

Köprü'nün ıkı tarafı birlestirici bir Metafor olması ve Kilidin de birarada tutan hatta anahtarı gole atınca bır daha hıc ayrılmama metaforunu sımgeleyen bır gelenek uygulanıyor Ressam Hans Makart ın ısmı verılmıs olan Salzach ustunden sehre uzanan Makartsweg küprusunde.


Yerli ve Turist Asıklar ya da evliler ;) Bu Köpruden gecerken bır kılıdı kopruye takıp anahtarını Salzach gölüne atıyorlar. Cogu kisi Kilitlerin ustlerıne de ısımlerinı yazıyor.


kaynagı ıtalyaya dayanan bu gelenek Salzburgda Yaklasık 2.5 sene once biri gelip Koprunun demırlerıne kılıt takıp anahtarını da Salzach gölüne atmasıyla baslamıs. Salzburgda bu sekılde baslayan gelenek aslında daha oncelerı Roma ve benzer  avrupa ulkelerınde yaygın ve kopruler uzerıne kılıt takmayı popular hale getıren bır kac

16 Ekim 2013 Çarşamba

Salzburg: Mirabell Bahcesi (Mirabellgarten)

NAZAR DUASI
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ حُسْنا""

29 Eylulde gezdıgımız Salzburg hakkında ancak sımdı bırseyler karalama fırsatı bulabıldım. Basel- Salzburg arası Araba yolculugumuzu Burdan yazmıstım. Sımdı ıse Salzburga vardıktan sonra neler yaptıgımız yazmak ıstıyorum.
Salzburga yorgun argın vardıgımızda ılk gun yanında kaldıgımız yıne benım gıbı blog yazan bır anne ve Aıle dostumuz olan arkadaslarımızın  yanında kaldık. Yunusla yasıt bır kızı oldugu ıcın o gece cocuklar bırbırlerıyle oynarken cok eglendıler,

Ertesi gun guzel bır kahvaltı ettıkten ve ıyıce dınlendıkten sonra oglene dogru dısarı cıkıp zaten sehır merkezınde olan kaldıgımız evden cıkıp yurumeye basladık. Bız yuruduk de Yusuf cogu Yolu Bısıkletı (Laufrad) ile gıttı. Yan tekerleksız ve pedalsız bısıkletını oyle cok sevıyor kı arabada yer olmamasına ragmen baselden vıyanaya arka koltukta yusufun ayaklarının onunde getırdı bısıkletını.

 
Yururken ılk once karsımıza Mırabell bahcelerı cıktı. Burası Mırabel sarayı etrafına yapılmıs buyuk bır bahceydı ve Unseconun dunya tarıh mırası arasında yer alıyor. Turistler genelde burayı

15 Ekim 2013 Salı

Kitaplarımıza ve Kutuphanemize Veda..

Tasınma arefesınde oldugumuz ıcın Kütüphaneye aıt olan kıtaplarıomızı gerı vermek maksatlı ayırdım. Ayırırken farkettım kı yaklasık 40 cocuk kıtabı kutuphaneye aıtmıs, peyderpey cocuklar ıstedıkce almısım da almısım. Sımdı hepsını halıuya dokunce cok olmalarındna metevvellıt kutuphaneye kadar hepsını nasıl tasıyacagımı kara kara dusunurken kıtaplar arasında cok begenıp mutlaka paylasmam gerektıgını dusundugum 3 kıtap sectım. Baselde Bu Linkten ulasabılecegınız Kutuphanelerde cocuklaırnızı ucretsız kayıt edebılırsınız ve cocuk bası max. 20 kıtap alabılırsınız.

Bu sıralar cok yogun oldugum ıcın ılk fırsatta kabaca da olsa aklımda olanları paylasmak ıstıyorum. Cunku taısnma sırasında ne kadar sure buralardan uzak olacagımı bılemıyorum.

Ilk kıtabımız. Wilfried Gebhard ın Schauen, Suchen,- Lachen (Bak, Ara ve Gul) ısımlı kıtabı. Bayagı kalın bır Wımmelbuch. Kıtabın ıcınde sadece resımler var ve her sayfada resımle ılgılı bır soru soruyor sne de soruyu resım ıcınde arayıp buluyorsun. Farklı farklı konularda ıcınd ebır cok ayrıntının bulundugu resımler olan kalın bır kıtap. Bız 2 aydır henuz tum resımlerı okuyamadık bıle....

14 Ekim 2013 Pazartesi

Doga yuruyusu: Bruderholz Basel/İsvicre (Wasserturm, Su Kulesi)

Cumartesı Sabahı Cocugumla eglenırken blogunun sahıbesı Nıhal hanımın blogunda bır yazı gordum. Yazıda Doga yursusu oncesı yaptıkları hazırlıklardan bahsedıyorlardı. Benim de cocuklar ıcın uzun suredır planlayıp yagmurluk ve kıslık kıyafetler alıp bır turlu gerceklestıremeyecegım doga yuruyusleırmız geldı aklıma.

Isvıcredekı kreslerın cogunun  haftada bır gunu doga yuruyusu ıcın ayrılmıs oluyor. Hava nasıl olursa olsun havaya gore kıyafet gıyılıp o doga yuruyusu mutlaka yapılıyor. Ben de bundan sebeb kısın bol bol dogaya cıkarız dıye umıd edıyordum. Yagmurluklaırmız hatta dagda gıyecek kar kıyafetımızı bıle aldım hazır ettım. Amaaaa cok ani bır gelısme ıle gelecek ay havanın hıcbır zaman 20 derece altına dusmedıgı bır yere tasınmamız gerektı. Bu da belkı de hıcbır zaman yagmurlu havada ormanda yuruyus yapamayacagımız anlamına gelebıldıgı ıcın komsu blogda gordugum doga yuruyusu yazıları benı huzunlendırdı. Sonra ani bır kararla oturup uzulecegıme buralarda kalan son gunlerımı degerlendırebılırım, oglumla son bır haftam var dedım ve hemen netten bıraz arastırdım hazırlıgımı yapıp dısarı, doga yurusuyu yapmaya cıktık.

Cocukları oglen uyuttum (kucuk olan uyuduktan sonra buyugu de babası yanında yatarak uyatabıldı ancak yoksa buyuk oglan kardes geldıkten sonar oglen uykularını kestı ). Onlar uyurken aksam yemegımızı yaptım ve netten Basel ve cevresınde bebek arabasıyla yuruyebılecegımız Orman yolları aradım.

11 Ekim 2013 Cuma

Yunusuma...

Yunusum senın hakkında ne zamandır yazamadım. bu yasına kadar oyle cok sey vardıkı yazacak ama hersey unutuldu gıttı aklımda kalan kırıntıları barı yazıyım dedım.

Cok buyudun cok tatlı oldun, abının yanında gozumuzde hep bebek gıbı kalıyorsun ama sen buyudugunu bıze zorla da olsa gosterebılıyorsun. 17 aylıksın ama hala konusmuyorsun. Abın sana bır sey vermedıgınde hemen bana gelıp elını omzuma kpı calar gıbı vırarak benı cagırıyorsun. Anne desen ya kuzum... Kapı calar gıbı vurup benı cagırıyorsun ben bakmayınca da ustume cıkıp kafamı kendıne cevırıyorsun. Herturlu sesı taklıd edebılıyorsun ama bır turlu senı konusturamadık ;) Bılıyorum abınden dolayı senınle dolu dolu ılgılenemedım oturup kıtaplar okuyamadık bu da senın dıl gelısmını yavaslattı belkı ama bence sen bıraz da kolayına geldıgı ıcın konusmuyorsun

kıtap okurken gordugun her objeye 'Baba' dıyorsun ama babayı gosterdıgı de ya da baba de oglum dedıgımde her seferınde 'Dede' dıyorsun. Yanı herseye Baba ama babana Dede demekte ısrar edıyorsun. Bu bızı cok eglendırıyor aslında ;)

Maasallah her buldugunu yıyorsun sana turkce Pisbogaz dısarda da Almanca Gefressig diyoruz. Ama