
Katedral de Malaga
Bir kac resım ekleyip yazının asıl konusu Malga Katedrali olarak da bilinen kilisenin resmi adı 'La Santa Iglesia Catedral Basílica de la Encarnación' dur. 1528 de sehrın Hırıstıyanların elıne dusmesı ıle orda bulunan bir camiinin üstüne insaa edilmiştir. İnsaat yaklaşık 250 yıl surmesıne rağmen ekonomik sıkıntıdan dolayı bır Kulesı tmamlanamadı. Keza Malaga hırıstıyanların elıne düştükten sonra uluslar arası tıcaretın yapıldığı Sevilla'nın golgesınde kalmış ve nerdeyse tek gecım kaynağı balıkçılık olmasına rağmen son yüzyılda ancak Turızmın canlanması ıle zengınlesmeye başlamıştır. Yani Hırıstıyanlar cebren ve hıle ıle Malagaya el koyup Muslumanları haksız yere ve insanlıkdısı yöntemlerle ortadan kaldırdıktan sonra İslamın ızlerını agresıf bir sekılde sehırden sılmeye çalışırken bıraz fazla açılmışlar ki Kılısenın ınsaasını bıtırememısler.
Kilisenin 250 yıllık insaa süreci icerısınde zaman gectıkce ve sanat akımları gelıstıkce bır cok mımarı still de kılıse bunyesıne katılmıştır. Temel olarak Rönesans stili ile başlasa da zamanla Gotik, Barok ve Neoklasizm stilleri taşıyan bolumlerı de vardır.
Alkazaba
Kiliseden sonra carsıların bulunduğu sokaklardan geçerek Sehrin en eski kalesi olan Alkazabaya vardık. Alkazaba 11. yüzyılda sehrin dağlık bir bölgesine kurulmuş olan bir Kale Saraydır. Sarayın ıcınde dönemin Emirinin Ailesi kaldığı ıcın odadan odaya gecısler, Cesmeler, İslam sanatına ait güzel Figurları seyretmek mümkün. Kalenın insaa edıldıgı tepenin eteklerinde milattan önce 1. yüzyılda yapılmış bir antik Roma Tiyatrosu vardır. Roma Tiyatrosu caddeden gecen herkes tarafından gorulebılıyor. Kaleden sehre baktığınızda ise Rönesans mimarisinin örneği olan Katedrali görürsünüz. Bir bakışta hem Roma hem İslam hem de batı sanatında Rönesans örneğini görebileceğiniz bir noktadır Malagadakı Alkazaba.
Gibralfaro
Alkazabayı surlarla birbirine bağlayan Gibralfaro Kalesi de biraz ileridedir. Aslında iki Kale de aynı bünyede olmasına rağmen büyük olduğu için ayrı ayrı geziliyor. Gibralfaro antik donemden berı askerı amaçla kullanılan yaklaşık 135 metre yükseklıkte bır tepenın ustune Müslümanlar tarafından 10. yüzyılda askerı Kale olarak, 14. yüzyılda da Saray kısmı insaa edilmiştir. 1487 tarihinde kraliçe İsabel 3 aydan uzun sure bu zorlu kaleyi almak ıcın ugrasmıstır.
Gibralfaroya cıktıgınızda aynı ısmı taşıyan bır Otel goreceksınız. Otelin Kafesinin Manzaralı bir kısmında Kahve içebilirsiniz. Manzara demısken; Gibralferoya cıktıgınızda Malaganın Boga Güresi Arensını ve Sahil serıdını görebiliyorsunuz.
Son olarak Alkazaba' dan sehre Panaromik bir görüntü ile bitirelim bu yazıyı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlariniz icin