30 Haziran 2020 Salı

Beyaz Gemi, Kitab-ı Endülüs ve Kızılderililer Nasıl Yokedildi?

Beyaz Gemi, Cengiz Aytmatov

Kırgız edebiyatından Cengiz Aytmatovu lise yıllarında Toprak Ana ve Dişi Kurdun Rüyaları isimli iki kitabıyla tanımıştım. O zamanlar bile öyle çok beğenmiştim ki, Aytmatovu her zaman aceleye getirmeden dingin bir kafayla okumalıyım diyerek cok hareketli olan hayatımda uzun süre onun eserlerini okumayı hep ertelemiştim. Karantina zamanlarinda özellikle Tefsir, Tarih ve Mitoloji okuduğum bu günlerde Aytmatov kitaplarindan bir iki tane daha okumaya karar verdim.


Beyaz Gemi eski turk mitolojilerinden Geyik Ana motifini iceren Boynuzlu Maral Ana mitini kullanarak doga ile bütünleşmiş insanin iyilik ve kötülük arasinda kaldığı tabiri caizse insanoglunun varoluşundan bu yana yasadigi döngüyü gözümüzün önune sermiş. Kötülüğe karşı pasif durusun olaylari daha da kotuye götürdüğünü, kötülükle yapılacak olan her türlü mucadelenin içinde bir nebze de olsa kötü eylemler barindiracagini iddia eder yazar. Masum bir cocuk karakteri ile insan oglunun baslangicda karşılaştığı bir kehanete karşı durur.

Velhasıl Aytmatovun kitaplarini tabiki herkese tavsiye ediyorum.


Kitab-ı Endülüs, Ahmed Dag

Eger roman okuyorsam tarihi roman olmasini tercih ederim cunku kitabi okurken bahsi konu dönemi bilmiyor isem kitapla paralel olarak o dönemi de okurum. Bu kitap da benim son yillarda derinlestigim tarihi dönemi konu edindigi icin ayrica ilgi alanima girdi.
Kitap boyunca yazar kirli Isabel Ispanyasinda yakilan kitaplardan hareketle paralel kurgu yaparak birden farkli karakterin hikayesini anlatirken finalde tum karakterlerin yazgisini dramatik bir sekilde birlestirir. Tarihi roman severlere tavsiye ederim.

Arka kapak yazisi:

1481-1517 yılları arasında
İspanya’da 15 bine yakın insan yakıldı.
Yüz binlerce Yahudi ve Müslüman
Din değiştirme,
Sürgün ve insanlık dışı acımasız cezalara çarptırıldı .
Bunların yanı sıra, sayısız
Kadim bilgi içeren kitap yakıldı.
Ama yakılan bu kitaplar arasından bazıları,
Kimliği belirsiz kişiler tarafından
Bilinmeyen yerlere götürüldü.
Ahmet Dağ tarafından kaleme alınan bu roman,
Yüz binlerce insana dayatılan insanlık dışı
Tavrın, dayatmaların ve işkencelerin sonucunda
Ortaya çıkan tablonun ve acıların edebi bir yansıması


Kızılderililer Nasıl Yokedildi?, Bartolome de las Casas

Gecen sene Kolomb'un Seyir Defterlerini okurken yerlilere olan bakisinda "bunlar koyun gibi isimizi kolayca yaptirabiliriz bunlara" yaziyordu ve onlarin altinlari peşinde oldugunu cok net bir sekilde ifade ediyodu.

Kolomb'dan sonra bu kitap hemen ilgimi cekti. Amerikanin kesfinden (1492) yaklasik 50 sene sonra orda bulunan bir tarikat uyesinin artık kitada yerlilere karsi yapilan zulum ve soykirimdan rahatsiz olarak ispanya kralina yazdığı mektuplardan olusuyor.

Uzun suredir bir kitabi bu kadar zor okuduğumu hatirlamiyorum. Öyle ki midem bulanarak kalktim her seferinde kitabin başından. Bir taraftan 1. Hacli seferlerinde haclilarin Antakya civarinda musluman cocuklari ailelerinin gozu önünde sise geçirip canli canli kızartıp yemeleri gibi bazi vahşet içerikli olaylarin tarihte yasandigini bilsem de bunlarin doldurusa getirilen hayvanlasmis insanlarin yaptigi bölgesel histeriler şeklinde gerceklestigini dusunerek gelecege dair umidi her zaman güçlü tutardim. Bir bolgeyi yoketmek yanında, savas nedir bilmeyen size tanri gözüyle bakan herseylerini veren insanlarla tika basa dolu koskocaman bir kitayi sistemli bir sekilde yok etmek asla birbiri ile karsilastirilamayacak derecede ayrı şeylermis.

Kitapta kitaya giden avrupalilarin yerliler hizli ve en verimli sekilde ölsün diye geliştirdikleri yontemlerin sadece çok azından bahsettiği halde okuması bile zor satırlardı, kaldi ki bunlar bu işi yaparken zevk alıyorlardı.

Vahsetin ayrintisina girmeyecegim ama bu vahşetten rahatsiz olup krala mektup yazan rahibin de asıl derdinin yerlilerin vaftiz edilmeden cehenneme gidiyor oluslari oldugunu gordugunuzde ayrica sasiriyorsunuz.

Yerlilerden birinin vahşi bir idamdan once vaftiz etmeye calisan yazara yerli söyle der: "Eger cennet dediginiz yerde siz varsaniz ben oraya gitmek istemiyorum!"

Dikkatimi ceken bir husus da yerli kadınları toplayıp öldürdükleri bir sirada yerli erkeklerin kiyamet kopacakmis gibi korktukları idi. Yazar bu durumu şöyle aciklar: bir kadına siddet uygulayıp öldurmek yerlilerin dunyasinda yapilabilecek en büyük vahsetmiş.

Batılılar zaman sonra anlamislar ki boyle giderse iyice seyreklesen yerli nüfusu biterse emirlerinde calisacak ya da onları eğlendirecek yerli köle kalmayacak, o zaman öldürmeyi kanun ile sınırlıyorlar.
Zaman sonra da zaten amerika yerlileri zayif yapida oldukları icin verilen ağır işlerde hemen ölüyorlar. Avrupali medenilerimiz de! afrikadan guclu kole getirmek gibi bir çözüm buluyorlar. Afrikalilar amerika yerlilerinden daha dayanaikli koleler. O hikaye ise bambaşka.....

Velhasıl tarih, özellikle de hak hukuk bilmeyen ve kendilerini özellikle pozitivist akim sonrası ustun gören avrupalıların tarihini okudukça yaşasın cehennem diyorum. Ve hayatta kalmak ve kendini korumak icin her daim güçlü olmak gerektiği konusunda daha da emin oluyorum.

Ayrica benim okurken iğrendiğim bu olaylari su an hala ispanyada kolomb gunu diye okullarda kutlarken bu insanlar utanmiyorlar. !!!

5 yorum:

  1. Cengiz Aytmatov benim de okuma listemde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aytmatovun sembolik dili ve retoriği cok güçlü. Icinden çıktığı toprakları, tarihini, kültürünü vs... kalemine çok basarili bir sekilde işlemiş. Ben de tüm aytmatov kitaplarini alıp kutuphanemde basucu kitaplari olarak bulundurmak istiyorum. Cocuklarin buyudugu evlerde iyi yazarlarin kitaplarinin kutuphanelerdeki görselleri bile ise yarar :) size de iyi okumalar

      Sil
    2. Bu arada sayfaniza cikan reklamlardan sıyrılıp zorla girsem de yorum yazmak istedigim konulari acamiyorum. Cafe esperanza kitabinin yorumunu acamadim ama ben de tam Mayalarda Esperanza Kültünü okuyordum :) sayfanizdaki aksama ins kisa sürede hallolur

      Sil
    3. Reklamlar otomatik çıkıyor ben yerleştirme yapmıyorum ve düzeltemedim de:(

      Sil
    4. Biliyorum, maalesef reklam verenler bu konuda cok agresif eğilimdeler. Sayfanin önüne geçmeyecek şekilde en azından temasal olarak sayfaya uygun reklamlar tercih etniyorlar. Simdi bilgisayardan denedim yine ilgili yazıyı açamadım. Belki bir süre sonra düzelir.

      Sil

Yorumlariniz icin