Balagay Tekkesi Bosna

Bosnada ki 3. günümüz bayağı hareketlı gectı. Daha önce yazdığım gıbı Saraybosndan yola çıkıp önce Konjic daha sonra da Pocitel isimli iki tarihi sehri gezdik. Simdi ise Mostar yolunda Osmanlıdan kalma Bektasi Balagay Tekkesinde idi sıra.

Balagay Tekkesi Fatih sultan mehmet zamanında 1465 senesinde Osmanlı bunyesıne katılıyor. Bosnaya oldukça yogun yatırım yapan Osmanlı, Mostara yakın bır bölgede Neretva nehrinin onemlı kollarından bırı olan Buna nehrının dogdugu yere ise o donem Osmanlıda Yenıcerılerın de bağlı olduğu bir Bektasi Tekkesi kurdu. Bulundugu harika Doga içerisinde ibadet edenlere huşu içinde tefekkür etme imkanı sağlayan bu doğal guzellık ıcınde kurulan Tekke, günümüzde Naksibendi tarikatı tarafından kullanılıp aktif olarak yasamaya devam etmektedir. Turistler cok yoğun bir sekilde ziyaret ettikleri için gezerken tefekkür etme imkanınız pek olmuyor. Bu tarz tarihi ve kültürel değer taşıyan ve doğal guzellıkler içerinde kurulmuş olan yerlere gıden turıstleri, Srebrenitsa gibi kimsenin rağbet etmediği akla negatif seyler getiren yerelere de gitmelerini temenni ederiz ki Hitlerden sonra gerceklesmıs olan dünyanın en buyuk soykırımı unutturulmasın....

 

Balagay Tekkesinin yapılmasından ve ibadete açılmasından sonra o bölgede kı yerel halk, özelde Baktasi tarikatı aracılığı ile tanıştıkları İslam dininin butunlestırıcı ve hosgörülü tarafından etkılenıp cok kolay ve gonullu bır sekılde Musluman olmuşlardır. Hala daha Türkiyede Osmanlıyı sadece kotu cümleler ıle ananlar olduğu halde Bosnada ki yerel halk 'Biz Osmanlıyız' diyerek o günlere olan özlemlerını dıle getırıyorlar.

 

Balagay teknesınde 13. yüzyılda yasamıs ve 12 ayrı yerde türbesı olan balkanları gezerek ıslamı anlatan ve adına cem Sultanın sehzadelık zamanında yazdırdığı Saltukname destanı bulunan Bektasi dervişi Sarı Saltuk'un türbelerınden bırı bulunur.

 

Son olarak da Buna nehrının cıkıs noktasında bulunması nedeniyle nehrın suyunun sıfalı olduğu soylenır (Halk arasında Sarı Saltugun yerden sifalı Su çıkarma ile ilgili bır kerametinden bahsedilir).

Buna Nehrinin cıkıs noktasına nazır kurulmuş olan bır cok Balık restoranından bırında balık yıyebılırsınız. Balıgı güzel olsa da rağbet cok olduğu ıcın hızmet konusunu pek önemsemeyen restoranlar bunlar. Buraya 12 sene once geldıgımde ögrecı halimızle bır gruba katılmış ve balık restoranında hesabı grubun odemesıne ızın vermemiştik de son paramızı ordakı Balık yemegıne odemıstık. Akabınde grup bızı Saraybosnaya gerı bıraktığı vakıt toplu taşımaya verecek paramız kalmadığı ıcın trene kacak bınmıs ve polıse yakalanmıştık.   Bu defa ise 4 tane çocukla geldık ve eskı anıları düşünerek rahat rahat yemek yedık. (rahat rahat demısken kucuklerın cıkardıgı tantanaya artık alıştık ondan bahsetmıyorum bıle ;))

Kale: Balagay Tekkesının etegıne yaslandıgı daglardan bırının en tepesinde bır de Tarıhı kale bulunuyor. Bu kaleyı Tekkeye gıderken arabadan gorsenız bıle oyle sarp bır dağın tepesine kondurulmuş kı Kaleye çıkmak cok zor. Bız çıkamasak da assagıda kı Vıdeoda Kalenın Drone ıle cekılmıs halını gorebılırsınız.

Tekkeden çıkıp Mostara doğru yola devam ettik....