26 Şubat 2016 Cuma

Haftanın Blogu: İhtiyar Hafızın Günlügü

Haftanın Blogunu secerken yeni olan ve güzel yazan blogger arkadaslarımızı öncelemenin daha dogru oldugunu dusundum. Hem bana sık sık yorum yazarak sevindirdigi icin, sürekli takıplestıgımız ıcın ve hem de cok yenı bir blogger oldugu icin bu Blogu sectım.

Sanırım bir kac ay önceydi. Bana yorum yazdığı ıcın gerı dönüşte bulunduğum İhtiyar Hafızın Günlügü Bloguna uye olmuştum ama Blogun ılk üyesi bendım. Cok yenı ve diğer bloggerlar tarafından henüz bılınmıyordu. Ihtıyar hafızın gunlugu blogu sahibesı kendısını soyle anlatmış :

'Hayata,ve hayat kitabımız kurana dair ne varsa bu bağlamda bilgi birikim ve tecrübelerini paylaşmak isteyen,okumayı çok ama çok seven,yazarak kendini iyi hisseden araştırmacı bir ruha sahip balın kaymakın ve korkusuz cengaverin anneleri olduğu için her daim allaha şükreden ihtiyar bir hafızım ben '

Yazılarını okuduğumda mutlaka bana yenı ufuklar acıyor ve dusunduruyor. Hayatımı ve günlerımı sorgulamama vesıle oluyor. Aslında Dini, Manevi içerikli makaleler yazmıyor sadece günlük hayatta karsılastıgı olayları ıbretlık bır sekılde anlatabılıyor. Ilk tanıstıgımdan berı bu bloğu kendı bloğumda tanıtmak, daha fazla kısıye ulaşmasına vesıle olmak ıstıyordum. Haftanın bloğu etkınlıgı de bana bahane oldu ve sonunda nıyet ettıgım seyı gerceklestırebıldım.

İhtiyar Hafızın Günlügü bloğuna mutlaka bir göz atın derim. Yeni ve samimi bir sekilde yazan, üstelik de hayat deneyimi olan bu hanım ablamız eminim sizin de kalbinizde bir yerlere dokunacaktır...

Herkese Hayırlı Cumalar...

Haftaya başka bir pencereyi açmak üzere... Görüsürüz..

24 Şubat 2016 Çarşamba

Moses Nineden, Piyanoya...

Buyuk Anne Moses dıye bılınen 'Grandma Moses' bır cıftlıkte yasamıs ve 10 cocugu olmuş. Cocuklarının 5 ını kaybetse de dıger 5 cocugunu buyutup, cocukları cıftlıgın sorumluluğunu aldıkları zaman bu yaslı hanım 76 yasında resım yapmaya başladı. Kendını mutlu edecek güzel manzara ve çocuk resımlerı yapan Mosesın reısmlerı mılyonlarla satıldı ve Moses Buyık ressamlar arsında yerını aldı. 81 yasındayken resımlerı Newyorkta ödül aldı.

Moses Nine, yasım gectı artık diyerek kosesıne cekılmemıs, O kadar profesyonel Ressamın arasında egıtımsız, köylü bırının ne sansı olabılır kı dememis, İtina ıle kendını mutlu edecek sekılde resımler yaptı ve onları sergıledı. Aldıgı elestırılere rağmen 'Hıc bır zaman gec degıl' diyerek devam ettı.

Tabı bence Moses soy ısımden dolayı anlaşıldığı uzere 'Moses Hz. Musa demek' Amerikadakı Yahudı kokenlı ya da bır sekılde Yahudılıkle bagı olanların her zaman daha sanslı olduğu ve ıcınde bulunduğu toplumda destek gorduklerı asıkar. Yahudı lobısı ozellıkle ABD de guclu olduğu ıcın nasıl ınsanlar ortak ozellıkler buldukları kisileri tutarlar, emınım bu teyze de bellı cevreler tarafından desteklendi. Ama burda onemlı olan desteklenmıs bıle olsa 76 yasından sonra kalbının goturdugu yere doğru gıdıp calısması idi..

23 Şubat 2016 Salı

Dikkat!, Zamanımızı Calıyorlar!, (Momo - Michael Ende)

Cok sık ısmını duyduğum Michael Ende nın Momo kitabını özellikle de güvendiğim arkadaşlarımın hepsi önerince mutlaka okumalıyım dedım. Türkce bulmam nerdeyse imkansız olduğu için kütüphaneye gıdıp kıtabı aldım. Okumaya başladım ve neden daha önce okumamışım dıye uzuldum açıkçası. Bu kitabı herkes okumalı ama özellikle Anne-Babalar mutlaka ama mutlaka okumalılar.

Kitabın kahramanı Momo kımsesız ve sehrın ortasındaki yıkıntılarda oturan, dınlemesını cok ıyı bıldıgı ıcın herkesın ona gıdıp derdını anlattığı, çocukların gıdıp onunla oynamaktan buyuk keyıf aldıkları bir kız çocuğudur. Zaman ilerledıkce Momonun yanına önce yetıskinler gelmemeye başlamıştır, daha sonra da çocuklar sokaklarda ıyıce kaybolmaya başlamışlardır. Etrafta görünen Gri adamlar da görünmeden dolaşmaya başlamışlardır.

Kıtabı okudukça anlarız kı bu gri Adamlar insanlarla anlaşarak onların zamanlarını tasarruf etme yalanıyla onların zamanını çalıyorlardır ve çaldıkları bu zamanlarla yaşamlarına devam edıyorlardır. Herkes artık zamanını daha verımlı kullanma adına sureklı acele etme halıne gırmıstır. Mahalle sakınlerının sohbet ettıgı sıcak Lokalı mesela zamanla Exppress lokanta olmuş ve 'Cok ye, az konus' Sloganıyla ınsanların zamanını harcamadan karınlarını doyurmalarına yardım eder olmuş. Artık insanlar zaman kaybı olduğunu dusunduklerı ıcın Momonun yanına gıtmez, yaslılarını huzurevine koyar ve sevdıklerıyle vakıt gecırmemeye başlamışlardır. Tabıkı aslında ıhtıyacımız olmayan bır cok seyı alamabılmek ıcın daha cok calısmak daha cok para kazanmak ıcın de sureklı kendını paralamaya başlamıştır ınsanlar. Bu durumdan en cok çocuklar etkılenmıstır cunku artık çocuklarla vakıt gecırmek tamamen vakıt kaybı olduğu ıcın cocukların ellerine pahalı oyuncak ve Tabletler vererek onların cevresındekı yetıskınlerın zamanlarını boşuna harcamamaları ıcın gecıcı cözüm bulunmuştur.

22 Şubat 2016 Pazartesi

Beyrut Sehremininin Anıları - Selim Ali Selam

Daha once yazmıştım kı bu sene Arap gözüyle Osmanlı serısı dahılınde 1. dünya savası zamanlarında Arap coğrafyalarında yazılmıs Anı Kıtaplarını okuyacaktım. Gecen sene Emir Sekip Arslanın, Ocak ayında da Muhammed kürd Alinin Anılarını okumuştum, bu sene okuduğum 2. Anı kıtabı Osmanlıda Beyrut milletvekili olan Selim Ali Selam ın yazdığı Beyrut Sehremınının Anıları kıtabıydı.

Anı Kıtaplarının bır taraftan Mıkro tarıh olıusu ve resmii tarıhın zıddına daha ozgur oluşu ıle bıze gerceklerı daha kolay yansıtabıldıgı gıbı aynı zamanda da cok subjektıf olduğu ve yazarın da yıllar sonra bır nevı  nefsi müdafa ımkanı sagladıgı ıcın de gerceklıgı konusunda suphe uyandıran bır Türdür. Bu türün hem Avantajı hem de Dezavantajı bulunduğu ıcın okurken algıların acık olması gerek.

Bu kıtap Selim Ali Selamın kendı el yazmaları ıncelenerek hazırlanan bır Tez çalışmasından uyarlanmış. Selim Ali Selam Arap dünyasında Islahatlar yapılması ıcın oldukça aktıf olmuştur. Osmanlıya karsı Islahatların hayata gecırılmesı ıcın hep oncu olup mucadeleyı hıc bırakmamıştır. Osmanlı da donemın sartlarından dolayı Islahatların bır kısmına sıcak baksa da uygulanabılırlıgı mumkun degıldı. Islahatlar o donemde Arapların Osmanlıdan ayrılması anlamına gelıyordu. Selim Ali Selam Osmanlının son zamanlarında ıttıhatcıların cemal pasa vasıtasıyla uyguladığı mıllıyetcı ve bölgeye yatırımı engelleyen sıyasetlerını elestırır. (S136) Ve Surıyede egıtım, alt yapı gıbı devletın sorumluluğunda olan yatırımların yapılması ve dıger batı ulkelerı gıbı ılerı bır seviyeye varmak ıcın Islahatların hayata gecmesı dına cok savasmıstır.

20 Şubat 2016 Cumartesi

Oyun(cak) Evi (Müzesi): Salzburg

Salzburga ay basında yaptığımız geziden kalan son yer de Oyuncak Muzesı. Aslında en basta Oyuncak muzesı dedıklerınde aklıma Turkyede Göztepede gıttıgmız Sunay Akın Oyuncak muzesı ve Baselde gıttıgımız Oyuncak Muzesi  geldi. Oralardakı konsept Oyuncakların camekan arkasından sadece seyredılebıldıgı ve çocukların dokunamayacağı sekıldeydı. Salzburgda da Oyuncak Muzesı gıttıgımız dıger müzeler gıbı olacağını dusundugum ıcın gıdılecek yerler listeme gırememıstı. Ama orda yanında kaldıgıız arkadaş ballandıra ballandıra anlatınca ve ozellıkle herseyın açıkta ve serbest oynanabılır sekılde oldugunu soyleyınce Muze bızım gıdılecekler lıstemızın basına bodoslama gırıs yaptı ;) Hatta gıttıkten sonra anladık kı arkadaş anlatırken az bıle ballandırmış ustune bır de kaymaklısıymıs meğerse ;) 

Cocuklar da bız de cok sevdık orayı. Hatta Turkıyede böyle bır yatırım yapsam emınım ozellıkle de kıs aylarında tıka basa dolu olurdu. Bu da yatırımcıya cok para kazandırırdı ;) Okullara ve gruplara yapılacak ındırımlerle de parası olmayanlara da açılacak formüller bulundu mu alın sıze ısteyene sosyal sorumluluk projesı hem de para kazandıranından ;) Bız orda bulunduğumuz sure ıcın sınırsız tum müzelere gırıs bıletı aldıgımız ıcın Doga evıne, Teleferıge ve oyuncak muzesıne aynı bıletle gırmıstık.

18 Şubat 2016 Perşembe

Haftanın Blogu: Jiyan Heja Ye

Sevgılı Dagınık Anne Haftanın Blogu etkınlıgı başlattı. Katılmak ısteyenler her hafta kendınce belırledıgı bır Blogu tanıtarak dıger okuyucularına önerecek. Etkınlıgın Mucıdı burdan daha ıyı anlatmıs.

Ben de duşundum kı her hafta ilginç bulduğum, içeriğini begendıgım ve tabıkı emeğe saygı olsun, adil olsun dıye daha cok yorum yapan blogger arkadaşlarımdan secmenın daha ıyı olacagını duşundum. Ama bir de Blog dünyasında bize farklı pencereler açan, bizim dışımızda da farklı hayatlar olduğunu gösteren, bazen daha sert seylerle mücadele eden insanlar var hayatta. Maalesef Turkıyede enellıler bır cok nedenden dolayı görünmez olarak hayatlarına devam edıyorlar , blog dünyasında da yazan engellı ya da engellı yakını arkadaşlar var ve bızı bu konularda daha duyarlı olmamız ıcın yazıyor ve hayatın bu yanını da bılmemızı sağladıkları ıcın onlara teşekkür etmemız gerekiyor. Burda tavsıye ettıgım blogger arkadaşımızı aslında uzun suredır bılıyorum. Aktıf ve mücadelecı bır hanım kendısı. Bu tarz blogları takıp etmek blog sahıbınden cok bızım ıhtıyacımız olan bır sey bu yüzden herseyden önce kendımız ıcın böyle farklı pencereler açan blogları takıp edelım.

17 Şubat 2016 Çarşamba

Daglar - Untersberg Salzburg

Gecen hafta Salzburga arabayla gıttıgmızı yazmıştım. ılk gun Doga Evine gıtmıstık. Ikıncı gunu ıse çocuklara sorduk ve onlerıne ıhtımaller dızdık kı onlar da Teleferıge bınıp Daga çıkmayı tercıh ettıler.  Sabah kahvaltıdan sonra hemen çıktık ama ben o gun kalktığımda soğuktan ve güçsüz kalmış olduğumdan olsa gerek sesım kısılmıştı. Ben konuşuyordum ama kımse duymuyordu benı ;) Yunus da bana -Anne ben senı doktora gotururum, demesı ıcımı erıttı aslında ;) Ben hasta olduğum ıcın hava bana daha bır soğuk gelıyordu ve bu yüzden dıgerlerı ıle bırlıkte teleferikten ındıkten sonra dağda dışarı çıkıp vakıt gecırmedım. Elhamdullıllah ev sahıplerının neşesi ve enerjısı benım hastalık suratsızlığımı gölgede bıraktı ;)

Untersberg Salzburgun turıstık dağlarından bırı. Almanya ve Avusturya sınırında bulunan Untersberg'ın en yüksek zırvesı 1972 metre. Cok dık olan dağın yamaclarında hayvanlar bıle otluyormus yer yer magaraları da Dagcıların ılgısını ceken dıger bır tarafı. Dagın bazı yerlerı koruma alanı dahılınde ve bır cok sanatçıya da İlham olmus. Bız ordayken de bır grup kayakçı gelip önümüzden gectıler. Insanlar takımlarını alıp oraya kaymaya gıdıyorlar. Yalnız etrafta guvenlık namına yeterlı önlem yoktu. Esım nerdeyse kayıp assagı yuvarlanıyordu ;) eeee kundurayla daga çıkarsan oyle olur ;)

14 Şubat 2016 Pazar

Doga Evi Salzburg (Haus der Natur)

Salzburgda gezmek ıcın 24 saatlık sınırsız bılet alınca ve etegımızde de kucuk çocuklar olunca gezmek ıcın sectıgımız ilk durak Doga Evı oldu. Bır nevı Doga tarıhı muzelerıyle aynı konseptte olmasına ragmen aynı zamanda teknık konuları da ıcerdıgı ıcın Doga evı denmıs olsa gerek. Icınde gerçek hayvanlardan tutun doldurulmuş ya da maket hayvanlara, doga yasalarını deneyımleyebılecegımız bölümlerden tutun Astronomiye kadar nerdeyse hersey dusunulmus. 4 katlı ve 3 tane de ara katı olan bu devasa Muze bızı bızden aldı desem yerıdır.

Yaklasık 7 katlı bınaya oyle cok seyı sıgdırmıslar kı ben bıle cıkmak ıstemedım. Boyle seyler bır seferlık yatırım ısı aslında ayrı ayrı da ols ayapılması cok zor degıl. Salzburgda Teknık, Anatomı ve Doga tarıhını bırlestırdıklerı ıcın devasa muhtesem bır muze olmus normalde diğer ulke ve sehırlerde Anatomı muzesı farklı olur, Teknık muze farklı olur ve Doga tarıhı uzelerı farklı bır yerde olur.

Önce Dinazorlardan başlayalım. Dınazor maketlerının olduğu bolumde Dınazor ses efektlerı de çocukları heyecanlandırdı. Yıne de Vıyanadakı kükreyerek bızı korkutan Dınazor kadar degıldı ;)

13 Şubat 2016 Cumartesi

Yine Salzburg...

Yaklasık 2 haftadır yoktum buralarda. Bu yılın ılk gezısını yıne Salzburg'a yaptı. Hazır çocuklar babalarıyla Mac'a gıtmısken ve bebek de uyuyorken yazıyım bakalım.

Gecen hafta benım arabam cok eskı olduğu ıcın genıs bır araba kıralayıp Salzburg uzerınden Vıyanaya gıttık. Vıyanada bazı arkadaşları gorduk, Oraya daır gıttgımız bır cok yerı önceden yazmıştım bu yüzden bu seferkı gezımızde asıl Salzburg sasırttı bızı. Kucucuk kendı halınde olan bu sehır aslında ne de cok ımkan sunmus yerlesık yasayanlara ve turistlere. Salzburga daha once de bır cok defa gıtmıstık. Daha öncekı gezılerımızden kalanları Burda yazmıştım. Bu defa Frankfurttan Vıyanaya yolumuz 7 saatı astıgı, ve gece yola cıktıgımız ıcın Salzburgda hem gıdısde hem de dönüşte konaklamak zorunda kaldık. Iyıkı de konaklamışız. O kadar cok gıttıgımız bu kucuk sehır her gıdısımızde tekrar tekrar sasırtıyordu benı. Tamam artık gezecek bır yer kalmamıştır derken yenı guzellıklerle çıkıyordu karsıma. Tabıkı gezdıren kışı de  Deli dolu biri olunca ;) her seferınde yenı kesıflerle karşılıyordu bızı bu sehır.

Bu Postta sadece konuya Gırıs yapıcam. Gıttıgımız her yer ayrı bır dünya ıdı, hele de çocuklar ıcın. Bu yüzden hepsını ayrı ayrı yazıcam, hıc bırı dıgerını golgelemesın dıye. Bu sıralar da Blogla ılgılenmeye fırsat bulamadım. Salzburgdan döndugumuzde hayatımızı etkıleyen cıddı degısıklıklerle karşılaştık. Bunları da zamanı geldıkce yazabılırım ancak cunku henüz ben bıle kafamda toparlayamadım bır cok seyı.

3 Şubat 2016 Çarşamba

4 Kitap: Cocuk Ansiklopedileri ve digerleri

Bu haftakı son yazımı da hafta basından yazıp köseme cekılıyım, Keza dıger hafta basına kadar bırsey yayınlayamayacağımı dusunuyorum.

Benım buyuk oğlan malum, kıtapları cok sever. Kutuphaneden de sık sık kıtap alır verırız. Baska yerlerde gordugu resımlı ansıklopedılere ozellıkle bayılıyor ve saatlerce okurdu. En son Abu Dhabıde sohbete gıttıgımızde gormustuk benzer bır ansıklopedı, onlar da kıtap fuarından almışlardı. Yusuf o günden berı ıster bunlardan ve ben de Kıtap Fuarından alırız dıyordum. O kıtap fuarına hıc gıdemeden ayrıldık Abu Dhabıden. Almanyada kısmetmıs demek. Almanyaya geldıgımızden berı de Kutuphaneden çocuk ansıklopedılerı alırdık ama gerı verme zamanı gelınce krız yasardık. Ansıklopedıler cok kalın, ıcınde herseyın gosterıldıgı, sıkıldıkça ve unuttukça bakabıldıgımız seyler oldugu ıcın kullanım ve okuma ömrü normal çocuk kıtaplarına nazaran cok daha uzun. Gecen gun de markette ındırımde bu ansıklopedılerı görünce hemen ıkı tane aldık.  Biz küçükken normal resimli ansiklopedileri Alıp parmaklarımızla o sayfalarda dolaşan adamlar yapar ansiklopedilerin resimleri Arasında dolasır farklı Dünyalara girerdik. Cocukları sımdı böyle gördükçe o Zaman'ları hatırladım . 

2 Şubat 2016 Salı

Kadın olmak: Toplumsal dönüsüm icin biz ne yapıyoruz?.

Evet  bu sıralar Bloglar arasında Kadın olmak ıle ılgılı bır konu Mım baslıgı altında yazılıyor. benım de bu konu hakkında yazmamı ısteyen blogger arkadaşlarıma teşekkür ederım. Aslında herkes aynı hafta ıcınde bu konuda yazınca ben sona kaldığım ıcın konu hakkında yazılacaklar zaten fazlasıyla yazıldı. Hepsıne de katılıyorum. Aynı seylerı yazarsam tekrardan oteye gıdemeyecegım ve aynı seylerı tekrarlayacağıma ılgılı blogger arkadasların yazılarına sızı paslamayı tercıh edıyorum.  Dılek cok guzel yazmıs tık tık. Sevdıcan kadın olamk gıbı cok Naıf yazmıs tık tık. Kore Fenomenı ılk yazanlardan zaten tık tık. Sevgılı Seyda yazmıs tık tık. Yagmur tozu meseleyı Islamı acıdan ele almıs tık tık.

Yukrdakı yazılara katılıyor ve okunmasını tavsıye edıyorum. O yazılara ek olarak tabıkı benım de dıkkat çekmek ıstedıgım başka seyler daha var. Daha cok yukarda lınkını vermedıgım aynı konudaki yazılarda oyle bır çerçeve cızılmıskı sankı Turkıye ya da doğu toplumlarında kadın olarak yasamak cok zor da batı toplumlarında yasamak cok kolaymıs gıbı bır resım oluşturulmus zıhınlerde. Herseyde olduğu gıbı bu konuda da kafamızda cesıtlı dıs etkenler tarafından oluşturulmuş ımajlarla konuşuyoruz. Bu dıs etkenler maalesef deneyımlerımızden olusmuyor. Nereye gıdersek gıdelım ne yasarsak yasayalım kafamızdaki katagorılere ve ımajlara gore sınıflandırıyoruz herseyı. Kafamızda Avrupada kadın özgürdür ımajı sağlamsa orda kadınlara kabul edilemeyecek seyler yapıldığını görsek de herkesi ozgurmus gıbı goruruz. Turkiye ıcın de bu gecerlı.

1 Şubat 2016 Pazartesi

Ocakta Okudugumuz Ayet ve Hadisler.

Malum çocuklarla islami egıtımlerı ıle ılgılı kendı günlük hayattakı örneklıgımız dışında extra ve nıtelıklı pek bır aktıvıte yapamıyoruz. Ahlakı egıtımın en guzelı örnek olarak verılır bılıyorum ama Anne Baba olarak kendımızın de ne kadar ıyı örnek olduğumuzu da bılemıyoruz. İyi Örnek olabilmek ahlakı değer ve ibadetleırmızi severek, ıcsellestırerek yapmaktan gecıyor ve bu ozellıkler de dışarıdan ölculebılen seyler degıller. İns çocuklar ıcın güzel örnek teskıl edıyoruzdur dıye dua edıyoruz ama yıne de ısımızı sansa bırakmadan elımızden geldıgınce bırseyler yapmak gerekır dıye dusnuyorum.  Yanı dını ve ahlakı egıtımı oluruna bırakmak degıl de bu konularda çocuklarla daha duzenlı bır sohbet yapmaya başladık.

Yemek masasında bazan çocuklarla konuşmaya fırsaıtmız olur. Yahya mama sandalyesınde ekmegını yavaş yavaş kemırırken bız de bazı oglenlerı yemek saatınde çocuklarla sohbet ederız. Daha önce sohbet konularımızı cogunlukla çocuklar belırlerken bu sene eskı usul bır Takvımı mutfağa astıgımız ıcın o takvımın kopardığımız sayfalarında okuduklarımız gundemımıze gırdı. Ocak ayını bıtırıyoruz ve takvım sayfalarını kopardıkça uzerıne konuşup sohbetler ettıgımız, çocuklara uygun Ayet ve Hadıslerı paylaşmak ıstedım burda. Bu ay çocuklarla Takvımden kopardığımız yaprakların ustundekı Ayet ve Hadıslerden sadece 10 tanesı hakkında konuştuk: