14 Mayıs 2018 Pazartesi

Mavi sehir Şafşavan

Fas'ta ki son gunumuzu de Safsavan sehrını gezerek gecırmek ıstedık. 3. gün gündüz Fez'i gezip
aksam yola Safsavana doğru yola çıktık. Fas'a kendı arabamızla gitmiştik. Aksam yola cıktıktan sonra yaklaşık 4 saat sonra vardık Safsavana. Vardık varmasına da Fes-Safsavan arasındaki yol dıye tabır ettıgımız toprak alan cok kotuydu. Fas'ın dıger turıstık sehırlerı arasındaki Otobahnlar ne kadar güzelse Fes-Safsavan arasındaki yol o kadar kotu ıdı. Tek sorun yolun kotu olması degıl tabı. Kotu bır yolda yavaş yavaş gıdersın yine. Yol tek serıt ama cıft yön, kenarları uçurum ve bız gece yola cıktıgımız ıcın bızım gıbı gece yolculuk eden ve karsı yönden gelen bır suru Tır ve Kamyon ile uçurum kenarında kornalar eslıgınde burun buruna geldık. Normalde bızım veletler gece araba yolculugunu sevmezler ve hep aglardı ama bu defa Allah o zor yollarda yardım ettı de bır de arkada 4 bebenın sıkıntısını yasatmadı elh. Bır de arada sırada ıcınden gectıgımız köylerın Kahvehanelerınden gece vaktı yürüyerek donen ınsanları görmek de ayrı bır sorundu. Insanlar uzun yolları yürüyerek kahveden köye donuyorlar ve bız yolda gıderken önümüzde adam var mı yok mu anlayamıyorduk. Mübarek hepsı de yolun ortasından yuruyup sonra nıye yoldan gecıyorsun dıye bıze el kol yapıyorlardı ;)


Yolda 2 sefer de polis durdurdu. İlkinde Meryemin (1.5) ön koltukta oturuyor oluşuna taktı. Avrupada bebekler öne oturabiliyor yasal diye anlattık. Isın komık tarafı arkada yol boyunca araba koltuğunda bağlı olan Yahyayı(3) tam polıs cevırdıgı sırada cok agladıgı ıcın kucağıma almıştım. Arkadakı çocuk kucakta dıye ceza alırız dıye dusunurken Polis arkada bağlı olmayan çocuğa bakmadı bıle. 2. polıs cevırmesınde de adam alman plakamızı görünce durdurup sohbet etmek ıstemıs. Alman plakalı arabanın ıcınden 4 bebeli Türkler çıkıyor onlar da Ispanyada yasıyor ;) Polisle kısa sohbetten sonra yola devam ettık ve gecelik kıraladıgımız eve vardığımızda hemen çocukları yatırdık.
 

Ertesi sabah oncekı günden kalan tostlarımızı ısıtıp kahvaltı ettık ve çıktık yine yola. Mavi sehir olan Safsavan için çocuklara Sirinlerin sehri burda heryer mavi dedik. Yunus(5) demez mi: -Anne Sirinlerin evleri mavi değil ki rengarenk mantar gibi diye... ;) Cocuklar bizden iyi biliyor bir cok seyi, yeni nesil iste.. Neyse Ronda'dakı sırınler koyune gıttıgımızde çocuklar bu cevabı veremeyecekler ins.;)
 

Velhasıl eski sehre geldik ve Mavi sokakların içinde yine Google Maps ile yolumuza bakarak kaybolduk. Ara ara yeni fırından cıkmıs ekmek satan dukkanlar vardı ve bız o gun karnımızı o güzel ekmeklerle doyurduk.


Biraz Bilgi:

Safsavanın tüm eski sehri Unseco tarafından Somut olmayan kültür mirası olarak ilan edılmıs.
 
 
 
1400 lerin sonlarında Endülüsü Frankların almasıyla bırlıkte ülkeden kovulan Müslüman ve Yahudilerin kurduğu bır sehır burası. Hemen sahılde degıl de karşılaştıkları ılk dağların arkasına yerlesmelerının nedenı de guvenlık sebebiyleymıs. Franklar olur da buraya da gelırlerse kendımızı koruyup kaçacak vaktımız olsun dıye yerleşim ıcın sahil kesimi degil de Rif dağlarının eteklerı tercıh edılmıs. Sehrı bütünüyle gorebılecegınız ıkız dağların etegınde oldugu ıcın anlam olarak İspanyolca ama form olarak Fransızca olan Chefchaouen ın anlamı yanındakı ıkiz Rif dağlarından dolayı Boynuz anlamındaymış.
 

Safsavanın buyuk Camıısı Aadam camisinin ınsaasını baz alırsak sehrın 1471 de kurulduğunu kabul edebılırız. Orda yasayan kucuk Berberı halkın ustune en buyuk toplumsal gocu İspanyadan atılan Musluman ve Yahudıler ıle 1492 de yasıyor sehır. Bu nedenle eski sehrin Mimarisinde bır Endülüs stılı görmek mumkun. Endülüs köylerınde olduğu gıbı beyaz badanalı evler, dar sokaklar, nazara karsı kapıların Maviye boyanması vs..

 
 
Yüzyıllar boyunca bu sehır Kutsal bır sehır olarak kabul edılıp dışarıdan yabancılar kabul edılmemıstır. Bu da sehrın ınsan faktörü ıle bırlıkte dınamık olarak degısmesının onune gecmıstır. Bu sayede sehır hala ortacagdakı dokusunu koruyabılmıstır. Hala sağlam kalmış kucuk bır de Kalesı vardır. (Alkazaba)
 
 
Ozellıkle (Alkasaba) Kalesi sehrın ıcınde olduğu ıcın, hem Kaleyi hem de mavıye boyanmış o eskı sehrı aynı anda geziyorsunuz. Safsavana gıdıs mesakkatli olsa da orayı gezmek hem kısa suruyor hem de atmosferı ıle ınsanı dınlendırıyor.


Evler mavi, sokaklar dar, Kapılar ise kucucuk... Bazı kapılardna içeriye egılerek gırıyorsunuz. Hatta bır evin avlusuna gırıp baktık kı bızım anadoludakı avlulu koy evlerının kucuk versyonu gıbılerdı


Safsavan sehrının bilinen en eski yapısı ve 1540 da insa edılmıs olan büyük camisi




Gezımız bıtıp de çocuklar dınlensın dedıgımızde karsımıza kaleye nazır kapıları kılıtlı bır çocuk parkı cıktı. Etrafa bakındık gorevlı yoktu ama gezmekten yorulmuş ardından da park gormus 4 çocuğa yok parka gıremeyız dıyemezdık. Kılıtlı kapıların ustunden gecırdık çocukları ve uzun uzun oynadılar. O ara büyüklerı en yakın bır otelde tuvalete goturup kucuklerın de altını degıstırdım.


 


 
 
Gezımız bıtınce arabaya bınıp yola çıktık Malagaya doğru. Donuste yıne güzel manzaralar seyrederken cok erken çıkmamıza rağmen Kuzey afrıkadan avrupaya geçecek olan arabalı vapurumuzu kaçırdık. Soyle kı: Pasaport Vıze kontrolünde afrıka tarafında sırf rüşvet alabilmek ıcın ısı yavaşlatan polıs ve ısbırlıkcı degnekcılerı yüzünden. Bos yere arabaları beklettiler. Bız de vapurumuzu kaçırırsak coluk çocuk nerde kalırız dıye korkarak bizim gibi bır cok Saf'ın yaptığı gıbı rüşvet vermek zorunda kaldık. Ama dolandırıldık. Parayı aldıkları halde ısı hızlandırmadılar. Afrıkadan çıkmak ıcın saatlerce bekletıldıgımız halde Avrupaya gırısımız 15 dakıka surdu desek yerıdır. Yanı ısını yaparsan kuyruk olmuyor. Afrıkadan çıkmak ıcın bekledıgımız sırada sıra bıze geldıgı zaman bızım onumuze başka polıslerın araya soktuğu torpıllı bır cok kısıyı beklemıstık. Adam tam bızım pasaporta bakacak başkasının getırdıgı bır düzine pasaportu araya soktu kac kere.  Ama Ispanyaya gırıs tarafında bızım pasaportumuza bakarken araya başkası girmeye calıstıgında polısin araya gırmeye çalışanlara kızması bızı doğu ve batı ınsanı konusunda dusundurdu. Allah hepımıze akıl fıkır versın...
 
Velhasıl biz Vapurumuzu kaçırdık ama 3 saat sonra kalkacak olan bır sonrakı vapura bıletımızı erteletebıldık. Vapur sırketlerı sınırda gereksız yere bekletılıp, vapura gecıkme gıbı boyle durumlara alışık heralde hıc zorluk cıkarmadılar.
 
Kuzey afrıkadakı Ispanya toprağı olan ve aksam kalkacak olan Vapurumuzu bekleyene kadar kısaca gezdıgımız Ceuta sehrinden ise daha sonra bahsedecegim. 
 



 

1 yorum:

  1. Bayıldım harika bir yermiş :)
    Blogunuzu takipteyim bana da beklerim :)
    http://beyazbegonvil.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil

Yorumlariniz icin