15 Temmuz 2020 Çarşamba

Rus Jeopolitigi - Avrasyacı Yaklasım ve Kudüs ey Kudüs

Rus Jeopolitiği - Avrasyaci Yaklaşım, Aleksandr Dugin


93 senesinde yazilan bu kitap, siyasal bilimlerde hatiri sayilir yer edinen yazarin Rus uluslararasi siyasi stratejisini tarihten bu yana yapilan hatalari da analiz ederek insaa ettigi Avrasya merkezli bir super guc olma tablosudur.

Rusyanin (aslinda tum eski dunyanin) jeopolitik merkezli bakis ile zorunlu dusmaninin ABD oldugu kabulu ile hareket eder. M.Ö. yapılan Pön savaşlarıni baz alarak, karasal güç olan Roma'nın deniz gücü olan fenikeliler (kartaca) ile yaptığı kara-deniz eksenli güç savaşlarini simdiki ABD- Rusya dualitesine benzetir. Incilde de yazdığı üzere Kartaca sadece cikarlari ve maddi kazanc uğruna sekillenmis, cocuklari kurban ettikleri gayriahlaki bir yasamlari vardir. Yazar bunu gunumuz bati ahlakı ile bagdastirarak nasil incile dayanarak Kartacanin mutlak olarak yok edilmesi ifade ediliyorsa gunumuzde de Kartacayi temsilen ABD yok edilmelidir der.

Kartaca ahlakı uzerine ahlaklanmis olan bati asil hıristiyanlığa hermetik kulturden gelen dunyevi anlayislarini yükleyerek protestan bir eskatolojiye sahip anglo sakson kulture dönüşmüştür ve bu süper gücün Avrasya merkezli bir jeopolitik strateji ile yikilabilecegini iddia eder. Yazarin iddiasi odur ki; eger biz ona karsi birlesmez isek o bizi kesinlikle yok edecektir.

Yazarin yukarda yaptigi teolojik ve teorik önkabullerden sonra olusturulacak Avrasya Birliginin zorunlu merkezinin Rusya olmasi noktasinda okuyucuyu ikna etmeye çalışır. Zorunlu merkez Rusyanin etrafinda olusturulan Avrasya birliginin zorunlu tali merkezleri Berlin-Moskova-Tokyo-Tahran-Delhi cizgisidir. Bu cizgiyi Avrasya tarafinda toplamanin zorluğu bir yana özellikle İslam dunyasini bir catida toplama gorevini Tahrana vermesi gibi gercek disi bazi senaryolar mevcuttir.

9 Temmuz 2020 Perşembe

Zihnin Gelecegi ve Gelecegin Fizigi - Michio Kaku

Evde bilime meraklı oglan çocukları olunca ozellıkle hızlanan ve cok hızlı degısen zamanımızda çocukların anlam ve bılgı dünyasını oncelıkle destekleyebilmek ve sonrasında da onlara yetısebılmek adına ben de bilim dünyasına merak salanlardan oldum. Bu minvalde cok deger verdıgım ve gunumuz Türk bilim adamlarından en ıyılerınden biri olduğunu dusundugum İsmail Hakkı Aydın Hocanın hararetle okumamızı tavsıye ettıgı Michio Kaku'nun kitaplarından 2 tanesini gözüme kestirdim.

Gelecegin Fizigi - Michio Kaku

Giriste bir Not dusmek ısterım kı Kaku afaki, fiziken olası olmayan ve bir Labratuvarda prptotipi denenmemis hicbir gelismeyi kitaplarına almamıstır.

Öncelikli olarak Gelecegin Fizigi kitabını okudum. Yazar kitapta Günümüz Fiziginin geldigi noktanın bilinenden daha ötede oldugu ama bir kesimin elinde kaldıgı gibi bir mesajla cıkar karsımıza. Aslında bilim labratuvarlarda öyle hızlı gelismistir ki halk kademeleri bu degısıklıge ayak uyduramıstır. Bu nedenle yazar her baslıgı sımdıye kadar geldıgımız nokta, onumuzdekı 50 senede varacagımız nokta ve 100 yıl sonrakı fızık olarak 3 asamada katagorıze etmıs.

Bilgisayarın gelecegınde Kuantum bilgisayarlarının sogutma sorununu cozme teorilerine, Yapay Zeka denemelerinde geldigimiz ve gelecegımız noktaya, Tıbbın erıstıgı noktadan Nanoteknolojıye, Enerjınin Geleceginden Yıldızlararası Yolculuga kadar bir cok konuya degınır yazar.

Benim en cok dikkatimi ceken alan Nanoteknoloji sayesinde olusan gelecek projeksyonu oldu. Gelecekte vucudumuza enjekte edılen Nano-Ajanlar tıp alanında doktorlarla birebir muhattap olmamızı engelleyecekler. Nano Robotlar ısık hızı sorununu asacagı ıcın uzayda bızden daha hızlı yolculuk yaparak uzak gezegenlere vardıklarında kendılerını cogaltarak ıstenen kolonılerı cok daha rahat kuracaklar. Nano robotlar, lensler ve kucuk gorunmeyen algılayıcılar sayesınde artık bılgısayarlar vucudumuzda olacak ve bu tam bir Tekillikle son bulacak (İnsanla Makınenın birlesmesi). Belki de bu Tekıllık dahılınde cogu ınsan yaratılan hologram dunyalarda Avatarlar aracılıgıyla yasamayı bile tercıh edebılecekler. Dilimizdeki ve cenemızın etrafındakı nanorobotlar aracılıgı ıle Türkce bir cumle kullandıgımızda Nano robotlar onu karsı tarafa ıngılızce olarak duymalarını saglayacaklar kı yabancı dıl ogrenımı tarıhe gececek. Yaslanma mekanızması cozulup nanorobotlar aracılıgı ıle bu mekanızma tersıne ısletılerek hucrelerın yaslanması engellenecek ve sonsuz bır yasam bızı bekleyecek....

1 Temmuz 2020 Çarşamba

Mitologya, Mayalar, Paganizm 1 ve 2

Mitologya, Edith Hamilton

Ozellikle Yunan ve Roma Mitolojisi ile ilgilenenlere hem akademik açıdan ders kitabı misali kaynaklarının güvenilir olmasindan dolayı tavsiye edilen, hem de olayları hikaye ederek anlattiği için konuya yeni başlayanların da anlayabileceği şekilde okuması rahat bir kitaptır.

Youtube'da Erhan Altunay'in her pazar 22 de yaptığı canlı Mitoloji derslerinden öğrenmiştim bu kitabı. Insanoğlunun tarih boyunca kendilerinden cok daha güçlü olduğunu hissettikleri doğa olaylari ve insan ilişkilerini ya da tarihi olayları anlamlandirmak için daha çok edebî bir kultur olarak baslayıp sehirlesme ile sekıllenen nesilden nesile aktardiklari bir unsur Mitoloji. Öyle ki yunan tanrıları aslinda evreni yaratmamistir tersine onlari da evren yaratmistir ve tanrilarin kendileri de acizdir. Bu nedenle mitololik tanrıları eskiden müslüman filozoflar melek olarak cevirmislerdir.

Bir de elimizdeki en eski mezopotamya tabletlerinde once yer ve gök vardı ve onlar ayrildi denmesi, yunan mitolojisinde ilk önce yer ve gök'ün olması, islamda da yaratilisda once yer ve gök vardı Allah onları ayirdi demesi gibi farklı zaman ve coğrafyalardaki inanc ve soylencelerin birbirine bu kadar benzemesi her millete peygamber gelmesi ve ayni vahyi aktarmis olmalari ile açıklanabilir.

Bir diger dikkatimi ceken 2 yunan miti de hz ibrahimin oglu ismaili (phriksos ve iphigeneia) tam kurban edecekken gokten bir koç indirilmesi ve tanriya ısmail (as) yerine koçun kurban edilmesi hikayesinin aynısını bu kitapta yunan isimleri ile okumus olmamdi (Altin Post Miti). Bu kadar birebir benzerlik rastlanti olamayacağına gore 2 ihtimal geliyor akla ya buyuk iskender zamanindaki kulturel etkileşimin etkisi ki zamansal olarak incelenmesi gereken bir teoridir ya da yunana gelen peygamberler de ayni kissalari vahyetmis ama zamanla bunlar nesilden nesile değişmiştir. Yada iki ihtimal de aynı anda mümkündür ;)

İbn Sina'nın Mirası, Yeni Atlantis ve Dünya Sinema Sanayii

Ibn Sina'nin Mirasi, Dimitri Gutas
 
Kitap simdiye kadar denedigim Islam Felsefesini anlama cabalari dahilinde edindigim kafa karisikligini oldukca silen bir kitap oldu keza ozellikle 19. Yy da yazilan ve cesitli nedenlerle! Bize yanlis aktarilan islam felsefesinin yolculugunu Ibn Sina ozelinde bize tam olarak asil kaynaklara dönüp ve metinleri egip bukmeden oldugu gibi anlayarak aktarmistir.
 
Yazar ibn sina'nin kendinden onceki arapca ve yunanca yazilan felsefe geleneginin halefi, kendinden etkilenip olusan osmanli, hindistan ve isfahan okulu gibi bir cok felsefe okulunun da selefi olmasi hasebiyle islam felsefesi alaninda Ibn Sina'nin bir kilometretasi oldugunu aktarır.
 
Ibn Sinanin doğumundan, mezhebinden (doğrusu hanefidir), fikirlerine kadar bir cok bilginin bize yanlis ulastigini iddia eder. Mesela genel kabul gordugu uzere ibn sinanin doğumu icin eldeki yazmalarin ve tarihi cevresel olaylarin analiz edilmesi sonrasi 980 degil 960 senesine kadar geri gidilmesi gerektigini soyler. Ibn sinanin klasik gorusleri olarak bize sunulan bir cok meselede aslinda el yazmalarini ve bu yazmalardaki meselelerin iceriginin zamansal degisikligi gozonunde bulundurdugumuzda yanlis oldugunu, ibn sinanin zamanla kendini yeniledigini ve zamansal olarak baslarda iddia ettigi bazi seylerin ileriki yillarda degistigini bize kanitlar.
 
Gununuze kadar gerek ibn tufeylin yaptigi gibi islam cografyasindaki yanlis ibn sina ontolojisi aktarimindan, gerekse oryantalist bati bakis acisinin "once teoiriyi olustur sonra kaniti bul" tarzinda gelisen vahim 19 yy doneminde gordugumuz bu bakis acisindan dolayi ibn sina cogunlukla yanlis anlasilmis bir filozoftur.
 
Islam Felsefesi (yazar arap"ca" felsefe olarak kullanir bu ifadeyi) okuyan ya da okumaya baslayacak herkesin mutlaka ama mutlaka yazarin cesitli dönemlerde kaleme aldigi makalelerden olusan bu kitabini okumasini tavsiye ederim.