29 Ocak 2019 Salı

Bizden Kısa Kısa

Ocak ayında aılece hastalandık dıyebılırım. Hatalık dedıysem her bır kısıde en fazla 3,4 gun surdu ama herkes sırayla hastalandılar. Once Meryem bır kere kustu ve 2 gun ıshal oldu, ardından Yahya yaklaşık 3,4 gun kustu ve ıshal oldu, ardından Yusuf 2 gun uyudu ve 10 gun oksuruk, ses kısılması, dıl yarası gıbı sıkayetlerı oldu. Esım grıp oldu ve nıhayet su sıralar ben hasta oldum. Elh. Yunusa bulaşmadı hastalık. Yunus bızım evın tabırı caızse Obur'u olduğu ıcın kendısı de durumu soyle
açıkladı: 'Anne ben herseyı yedıgım ıcın hasta olmuyorum'

Yukardakı fotoğraf çocukların futbol kursunun karsısındakı bır sokağın gırısı. Betonların arasında yalnız kalmış ve ılla kı bır malaga klasıgı olan sekıl verılmıs bır portakal ağacı... Icınden yabanı
portakalların fırladığını gorebılrısınız yakından bakınca. Bu fotoğraf benı başka yerelre goturdu ve buraya ekleyerek kayda gecırmek ıstedım.

Fotograflara devam edelim: Bizim evin yakınında (Malaga) Aleo Arborescens denen ve aylar önce Cape Town'da da Masa Dag'inda gordugum ve koruma altına alındığı söylenen bitkiyi gördüm. Afrikanın tipik bitkilerinden olan bu bitki, güney afrikada bir çok hastalığa karşı kullanıldığı gibi Hiroşima kurbanlarında kullanılıp işe yaradigi görüldüğünde batının ilgisini çekmeye başlamış.
Resimlerin ilkini Ispanyada diğerini ise güney Afrikada çektim

23 Ocak 2019 Çarşamba

Tavuklarımız Yumurtlamaya basladılar

Tavuklarımız bu hafta yumurtlamaya başladılar. Bazı günler 3, bazı günler ise 4 yumurta verıyorlar. Bız ıse 6 kışıyız. Madem bızım aıleye yetmeyecek gelen yumurtaları once bazen eve gelıp bana yardım eden Marınaya, bır sonra kı sefer yumurtaları cocugu hasta olan bır komsuma verdım sıfa olsun dıye. Bız ıse doğru duzgun daha hayrını goremedık yumurtaların. Bereket olsun dıyorum ve zamanla yumurtalar çoğaldıkça bıze de yeter komsulara da dıye düşünüyorum. Tavuklarımızın hepsı farklı farklı cınslerde. Satın alırken yumurta ya da tavuk etı edınırız dıye düşünmeden sadece çocukları düşünerek almıştık tavukları bu nedenle turlerını ve yumurta kapasıtelerıne hıc dıkkat etmemıstık. Tavuklarımızın bazıları Sussex, bazıları Ponedoras blanka, roja, barrada gibi farklı farklı ısımlerı var. Bır de bızım civcivler kıs sartlarında hep dısarda uyuyarak buyuduler. Fırtına da olsa sagnak yağmur da olsa kumesde uyumadılar. Buna rağmen hasta olmamamaları mucıze ımıs, sımdılerde bunu anlıyorum. Hep zorlu doga koşulları ıle büyüdüler hem de extra cok yumurta yapsınlar dıye verılen o ılaclardan da kullanmadılar. Bızımkıler tam olarak doğal sartlarda yumurtlamaya başladılar elh. Bundan sebep belkı de yumurta kabukları oldukça sert.

22 Ocak 2019 Salı

Franz Kafka - Dönüsüm (#kom2019)

Katıldıgım bır grupta subat okuma etkınlıgı dahılınde Kafka'nın Dava ısımlı kitabı vardı ve ben Kafkaya ait sadece Milenaya Mektuplar ısımlı kıtabını okumuştum. O kıtabı da bır tanıdığım Turkıyeden gelirken getırmem ıcın sıparıs etmıstı de getırırken kıtabın sahıbının de ıznı ıle okuyuvermıstım. Yoksa herkes gibi ben de bilirim ki Kafka dediğimiz zaman akla gelen kült olmus Donusum, Sato, Dava gibi eserlerini okumadan Kafka okumuş sayılmazdım. Kafkanın memleketını gezmıs, hayatını tanımış yasadıgı evı gormustum ama henüz kıtaplarını okumamısıtm. Subat ayı etkınlıgını de bahane ederek Kafka okumanın zamanı geldı dedım ve başladım okumaya. Tabı kı ılk once Dönüsüm ile başladım.

Yine 20. yüzyılın en baslarındayız ve bu defa doğu Avrupa ulkelerındeyız. Franz Kafka Cek kokenlı almanca konuşulan ülkelerde yasamıs ve almanca yazmış yahudı bir Sigorta memuruydu aslında. Insanın degersız olduğu, is, para ve üretimin en yüksek değerler halıne geldıgı, devlete olan güvenin ve can güvenlıgının sıfırın altında olduğu bir donemdi Kafkanın yasadıgı donem. Bunların ustune bır de bölge ınsanının Yahudilere karsı olan tutumu da eklenince Kafka hep yabancılaşma, Varolus problemlerı, anlamsızlık gıbı karamsar konularda yazmıştır.

Bir durum hikayesi olan Donustum kıtabındaki bas karakter Gregor Samsa da yazarla aynı ısı mecburiyetten yapıyordur. Gregor bir sabah uyandığında kendını degısmıs olarak gorur. Her ne kadar Cevırılerde böcek olarak cevırseler de orjınal kıtapta 'Kaefer' degıl de 'Ungeziefer' kelımesı kullanılır, yani kendısınden ıgrenılen Hasere anlamında. Kafka, kıtabının basıldığı sırada da kapakda böcek resmı olmamasını ıstemıstır cunku maksat Gregorun bır bocek degıl, donustugu seyın bir ınsanın hıssettıgı assagılık duygusunu vermek ıstemıstır. Gregor calıstıgı ısın ve insanı değerlerden yoksun bır hayatın kendısını degersız bır haşereye donusturdugunu hıssetmıstır.

21 Ocak 2019 Pazartesi

Mark Twain'e Devam: Secme Öyküler (#kom2019)


Adem ile Havva'nın Güncesi

Evet dayanamadım ve Mark Twain'in diğer kısa öykülerini de okumaya karar verdim. Twain hakkında okuduğum ilk kitabının (Tam Sawyer) yorumunda hissettiğim ayrımcılık duygusu diğer kitaplarinı okudukça yerini takdire bıraktı, keza yazarın diline alıştıkça aslında bir çok yerde ironi yaparak varolan haksızlıkları yerdigini gördüm. Burda da şunu anlıyorum ki bir yazarı sadece bir kitabını okuyarak değerlendirmek her zaman eksik kalıyor.

Bu kitap bir kaç tane farkli öyküden oluşuyor ve kitaba adını veren ilk öykü "Adem ile Havvanin cennet guncesi" okurken zorlandığım bir hikaye oldu. Belki de daha önce hakkında hep güzel yorumlar okuduğumdan beklentilerim farklı bir yöne kaymıştı. Evet hikayede hz. Adem ve hz. Havva'nin ağzından yazdığı bazı bölümler güldürü özelliği taşıyor ama toplamda baktığınızda elestri özelliği taşımıyordu bu hikaye. Ozellıkle yazarın dıger kıtaplarında gordugum Hırıstıyan ınancına karsı yaptıgı agır Ironık elestırılerı hatırladıkça bu kıtapda bu kadar kabullenılmıs bır ınanc temelı benı sasırttı. Ancak kadin ve erkek arasindaki duygusal fark ve insanca sevginin oluşumu hakkında olan bu hikaye herhangi baska iki insan arasında geçiyor olsa idi belki vermek istediği duyguyu daha iyi verebilirdi diye dusundum. Hz Havva ve Hz Adem gibi guclu ıkı karakter ıle anlatıldığı ıcın ısın duygusal yanı sonuk kalmış. Yer yer esprili bir dil ile bir aşkın oluşumunu okuyorsunuz bu hikayede.

Adem: "Cennet, O'nun olduğu yerdi."

16 Ocak 2019 Çarşamba

Tom Sawyer ve Huck Finn'in Maceraları - Mark Twain (#kom2019)

Mark Twain aslında amerikan iç savaşından önce kaptanlık yapmış olan yazarın kullandığı ve bir denizcilik terimi olan takma bir ad. Pinokyo, Alice Harikalar Diyarında gibi bazi klasiklerin yazarlarının da takma isim kullanmayı tercih ettiklerini hatırlayıp konuya devam edelim. Mark Twain kucuk yasta babasini kaybedip 11 yasinda okulu birakip bir matbaada calismaya basliyor. Ic savasdan once kaptanlık, savaş sırasında askerlik ve iç savaşdan sonra ise mağdencilik işine giriyor ve batıyor. Daha sonra ise kitaplarından kazandığı para ile borçlarını ödüyor, Mark Twain Amerikanın ilk gercek yazarıdır diyenler vardır. Burda aklıma yine Amerikalı siyasetçi Banjamin Franklin'in de 10 yaşında okulu bırakıp bir matbaada çalışmış olması geldi.

Tom Sawyer'ın Maceraları

Konuyu dağıtmadan kitaba gelecek olursak. Tom Sawyer'in Maceralari 1876 yilinda yazilmis. Tom Sawyer karakteri haylaz, özgür ruhlu ve sınırlandırılamaz biridir. Yazar Tom Sawyer karakterini gerçek hayattan 3 farklı cocugu birleştirilerek oluşturmuş olsa da diğer karakterler ve hikaye gerçek hayattan uyarlanmış. Kitap özellikle son sayfalarında oldukça akıcı ilerliyor ve içindeki betimlemeler, kurgu vs. gerçekten de çok başarılı. Kitapla ilgili yazabileceğim tek negatif özellik Tom ve arkadaşlarının sigara, alkol ve bunlara benzer zararlı alışkanlıkları okuyucuya özendirerek anlatmasından ötürü bunu okuyacak bir çocukta kötü alışkanlıklara karşı bir sempati uyandırması diyebilirim. Aslında yazar dönemi göz önünde bulundurulduğunda siyahlara ve kızılderililere karşı takındığı aşağılayıcı tavır gibi sigara alkol kullanımı konusunda dikkatsiz davranması normal olabilir. Ama günümüzde, hele de çocuklara okunması tavsiye edilen bir kitapta özellikle göze batıyor bu mesele. Bir de hayvanlara işkence ederek eğlenmeleri ve yazarın bunu özendirerek anlatması da hoş değildi, her ne kadar o dönemde siyah, kızılderili, kadınları (cadi) ve hayvanları eğlence aracı olarak kullanmaları her ne kadar normal karşılanıyor olsa bile.. ..

14 Ocak 2019 Pazartesi

Tavuklarımız büyüdüler...

Tavuklarımızı aldık alalı buraya sadece 1 kere yazmışım. Aradan 4 ay gectı ve bızım tavuklar büyüdüler. Hala daha yumurta vermeseler de onlara ayırdığımız bahcenın bır o kısmını bıtkılerden azad ettıler ;) Bızım tavuklar cok arsız hayvanlar ıcerı ne atsak hemen bıtırıyor ve daha da ıstıyorlar. Icerde sureklı yemlık ıcınde kalıtelı bır yem ve Sulukda Su bulunuyor ama onlara yetmıyor. Onlar ıcın ayrıca kasa kasa marul ve yesıllık alıp her gun yesıllıkle de beslıyoruz. Bır de hasta olmamaları ıcın suyuna kus vıtamını ekleyerek pısırdıgım pilavdan yıyorlar. Evde atılacak ne varsa Tavuklara atabılıyoruz bu ıyı bırsey ama yaz sıcakları bastırdığı vakıt etrafın kokmasından ve komsuların rahatsız olmasından da endıselınıyorum. Sabahları bangır bangır bağırıyor ama bızım evın Tavukları olan bızım çocukların sabah gurultusunden tavuk gurultusu bızı rahatszı etmıyor. Ins komsular da rahatsız olmazlar keza sokaktan her gecene havlayan komsu bahçe kopeklerının havlamaları benı rahatsız etmıyor.... Hayvanların seslerı hayata renk katar ancak..

En basta kucuk bır kümes almıştık tavuklara. 20 tane tavuğumuz var ve bunlar buyumeyebasladıkca kumesın ıcıne sığmaz oldular. Gecelerı kumesın tepesine tüneyerek uyuyorlar. Yagmur çamur demeden ruzgar kıs demeden dısarda uyuyorlar. Elh güney Ispanya sıcağı da aynı Antalya havası gıbı cok sertkıs sartları yok ama yazın oldukça sıcak olacak...

11 Ocak 2019 Cuma

Yüce Sultan ve Orman Kitabı (#kom2019)

Yüce Sultan - Miquel Cervantes:

Osmanlı ispanyolu...

Cervantesin Yüce Sultan kitabını bitirdim. Kısa bilgi: cervantes inebahti deniz savaşı sırasında osmanlıya esir düşer ve 5 sene esir olarak kalır. Bu yillarda gördükleri ile 1605 senesinde "yüce sultan" isimli tiyatro oyununu yazar. Dönemi Ispanyasinda sert bir engizisyon vardır, keza katoliklik dışında başka bir hıristiyan mezhebe ya da ispanyol kanı dışında soyuna başka ırk karışmış olmak bile idam nedeni olduğu halde Osmanlıda ki karışık din ve ırk karışımı ve bu farklılıkların barıs içinde yaşamalarını resmeder kitapda.

.....sanki bilsen bilmesen ne,
korkman için bir neden yok;
burada her şey karman çorman,
anlaşıyoruz hepimiz
karmakarışık bir dille.......

Cervantes ülkesindeki din kargaşasını yerip Osmanlı hoşgörüsünü masumca göklere çıkaracak kadar saf bir yazar değildir. Hoşgörünün de bir bedeli/ödülü olduğunu çok ince dil oyunlarıyla ortaya koyar. Aynı yazarı ölmeden önce yazdığı ama basamadigi iddia edilen yanılsamalar isimli eserinde önceki eserlerinde kullandığı çift anlamlılık, okuyucuyu yanıltan, metin altında gizli anlamlar gibi kullandığı yöntemleri açıkladığı söylenir. Ama bu eser dönemin ispanyasindan sağlam çıkamamıştır. Yuce Sultan kitabinda da yer yer Ispanyol güzellemelerine ve ispanyol olmayanlara hakaretler dizilmesine ragmen bu kitap basilabilmis ama sahnelenmesine yine de izin verilmemiş.
Osmanli impratoru 4. Muratin guzel ispanyol bir köleye asik olmasi ve onunla evlenmesi hikayenin ana govdesini olusturur. Dönemin tüm avrupa edebiyatına hastalık gibi yayılmış olan sonelerle yazılmıştır tüm kitap. Cervantesin Don Quijote kitabını okurken tadamadigim edebi zevki bu kitapta tattim diyebilirim çünkü yazarın iyi olduğu alandır tiyatro. Siir seklinde dösenmis diyaloglarla geçer tum kitap.

10 Ocak 2019 Perşembe

Genclerle Basbasa, Nelson Mandela ve Cingenelerin Kitabı

Gençlerle basbasa- Ali Fuat Basgil

Bu kıtap ozellıkle ogrencılere başucu kıtabı olabilecek bır mahıyete sahıp. Ali Fuat Basgil 1. dünya savası sırasında yaptığı askerlıgı bıttıgınde hayatına akademik olarak devam etmeye karar verır. Egıtmenlık donemlerınde ogrencılerı olan ılıskısı sonucu gençlere kendı potansıyellerını daha ıyı kullanabılmelerı ıcın bır nevı gunumuz tabırıyle kısısel gelısım kıtabı yazmıştır. Ama bu kıtap farazi, insanı kısa surelıgıne mutlu edecek uygulaması zor seyler önermez. Tersıne Calısmak ve Irade gibi kavramları on plana çıkararak. Planlı bır hayata nasıl sahıp olabılecegımızı anlatır. Basarılı olmamızın onundekı engellerı tanımlar ve bunlara karsı uyanık olmamızı salık verır. Terbıye ve onun karakter uzerıne etkısınden bahseder. Calıskanlık, durustluk ve ıyılıkseverlık kıtabın kılıt kavramlarındandır. Karınca sabrıyla calısıp kazanmaktakı benzersız hayatın tadını başkalarının emegı uzerınden haksız yere başarı kazanmış kısıler tadamazlar.

Ez Cumle; calıs, calıs, calıs....

Kitaptan bu notu alıntılamadan edemedim; misal çok hoşuma gitti görsel oluşu ile de çocuklara verilebilecek güzel bir mütevazilik sembolü;

“— Alçak gönüllü ol. Mütevazi insan, meyve ağacına benzer. Meyve dalının yere eğilmesi meyvesinin çokluğundandır.”


'-Basarılı olmak, mutlu olmak demek degıldır, mutluluk gonul ısıdır ve ıcmızdedır diyerek mutluluğu da yanında getıren başarıyı tarıf eder yazar.

8 Ocak 2019 Salı

Don Quijote dersleri- Vladimir Nabokov

Bu seneye Cevantes ile başladım, Cervantes ile devam edelim. 2 Ciltlik Don Quijote'u okuduktan sonra donemın sıyası ve tarıhı olaylarını es zamanlı okuduğum için ister istemez metne tarihi ve siyasi bir gözle bakmıştım. Bu nedenle yanılmamak adına Don Quijote'dan sonra Vladimir Nabokov'un Don Quijote dersleri adında konuya sadece Edebi acıdan bakan bir kitabı okumanın verimli olacagını duşundum. Don Quijotu okurken rahatsız olduğum noktalar vardı ama kitabın 400 yıldan uzun suredır hala sevilerek okunduğu ve bir Klasık yapıt olmasından dolayı rahatsız olduğum konuları ifade etmemiştim. İyiki de Nabokov'u okumuşum kı sorunun bende olmadıgını görmüş oldum.

Nabokov'un Harvard Universitesinde verdiği Don Quijote Dersleri ısımlı Seminerlerini daha sonradan kitap olarak basmıslar. Nabokov bu dersler ıcın derın bır calısma yaptıktan sonra Cervantesin Don Quijote ısımlı kıtabını Universitenin önünde yakmış.

Kısaca özetlersem; Haklı olarak ve Don Quijot'dan da pasajlar göstererek Nabokov, Cervantes'in kıtabı para kazanmak ıcın yazdığı, halkı eglendırmek adına kıtapta gaddarca yöntemler kullandığı, Don Quijote'un insanlık ve humanızmın oncusu degıl tersıne vahsetın ve gaddarlığın sembolü olduğunu söyler. Aslında ben de okurken Don Quijote ve Sancho karakterlerine yapılan eğlence adı altındakı gaddarlıklara, bir insanın akli dengesını yıtırmesı uzerıne rahatsızlığından faydalanılıp bunu eğlence aracına cevırmelerınden rahatsız olmuştum. Ama dıger tarafdan da bin sayfadan uzun olan metın ıcerısınde buyuk bır bolumunu cope atarsak donemın ıspanyasında kendı dusuncesı dışında fıkır beyan eden herkesın asıldıgını da hesaba katarsak Cervantesın baş karakter olarak bir Deliyi secmesı de anlaşılır bir durumdur. Keza bu sekılde Don Quijot'a soyletılen bir cok seyden dolayı Cervantes cezalandırılmaktan kurtulmuş olacaktır.

6 Ocak 2019 Pazar

Don Quijote 1 ve 2 - Cervantes (#kom2019)

3. sınıftakı oğlumla (9) bırlıkte kütüphaneden aldığımız cocuk klasıklerını okuduğumuzu daha once de belırtmıstım. Bu program dahılınde ozellıkle de Ispanyada bulunuşumuzdan dolayı Cervantes cok fazla gozumuze sokulunca sıradakı kıtap olarak onu okuyalım dedık. Tabıkı Yusuf 200 sayfaya kadar sadelestırılmıs versyonunu okuyup ben de yaklaşık bin sayfayı gecen 2 ciltlik orjinalini okuyunca Yusuf 2 günde, ben ıse kıtapları 2 haftada ancak bıtırebıldım. Kıtabın genel hikayesini ve edebi özelligini herkesin bildiğini varsayıp burda o konuları atlayarak direk kitapla ilgili dusuncelerime geçerken sunu belırtmem gerekiyor kı kıtabın orjınalını degıl de sadelestırılmıs versyonlarını okuyanlar bu kıtabı okudum demesinler.... 1605 senesinde yazılan kitabın 2. cildi 10 sene sonra yazılmıştır.

Cervantes kendi kitabını, Önsöz bölümünde assagıda alıntıladığım şekilde tasvir eder:

“Tabiatta her şey, benzerini doğurur. Benim kısır, gelişmemiş dehâm da, her türlü rahatsızlığın hâkim olduğu, her türlü hazin sesin duyulduğu bir hapishanede doğmuşçasına kuru, kırışık, maymun iştahlı ve çok çeşitli, kimsenin aklına gelmeyecek düşüncelere boğulmuş bir evlâttan başka ne doğurabilir?”