Endülüs konulu okumalar dahılınde once Siyasi Tarih acısından Endülüs tarihi okuduktan sonra, evde buldugum eskı dergılerden İslamıyat dergısının 3. sayısında Endulusün konu edınıldıgını gorunce cok sevındım. Bu dergı Esımın kıtaplıgından oldugu ıcın ben okumamıstım. Bana da esım gosterdı zaten ;)
Konuya gırmeden once belırtmelıyım kı İslamıyat dergısı akademık yazıların toplandıgı bır dergı, yanı gunumuz kapıtalıst carkın ıcınde ıcerıgını oyun egleneceye cevıren popular ve kar amacı guden dergılerden degıl. Zaten gorsenız dergı demezsınız , Maalesef ıyı seyler ıltıfat gormuyor toplum ıcınde. Dergı kapandı ama eskı sayılarını bulma ımkanınız olur mu bılmıyorum.
Dergının daha 20 sayfalık ılk makalesının ozetı 10 sayfa surdu. Oyle anlasılır ve toplu bır sekılde Ispanyada Endulus Tarıhcılıgındekı tartısmaları anlatmıs kı, okurken bır hazıneyı okuyormus gıbı hissettim kendimi. Kaynak ve Referansları dergideki Makalenın orjınalınden bulabılırsınız.
Elden geldıgınce ılk makalenın özetını yazmaya calısıcam burda;
İspanya Tarihinde Dogululasma ve Batılılasma Tartısmaları. Tuleytula Örnegi /Mehmet Özdemir
İspanyada Milliyetciligin zirve yaptıgı 19. yy lın sonu ve 20. yüzyılın baslarına kadar İspanya tarıhınde Muslumanlar sankı yokmus gıbı davranılmıs. 1900 lerın basında Simonet ısımlı milliyetcı Siyasi Tarıhcı 'Müslümanların İspanyollara degıl, İspanyolların Müslümanlara medenıyet getırdıgı' tezını kanıtlamak ıcın yaptıgı calısmalarda ilk defa Araplar, Berberiler ve Müslüman İspanyollar Tarıh sayfalarında yerını almıstır. Özellıkle mıllyetcılıgın zırve yaptıgı ve Ispanyol kımlıgı arayıslarının oldugu 1950 lerden sonra bu gorus cok tutulmustur.
Milliyetcı bakısın tersıne Castro ısımlı Tarıhcı ıse Fetıhın İberık yarımadada Tarıhsel devamlılıgı boldugu, ve Ispanyayı Avrupa tarıhınden kopardıgını ıddıa eder. İslami ve Doguya ait olan hayat tarzı üstünlük kazandı der. Castroya gore bölgede gerceklesen Araplasma İspanyol kimliginin olusmasında 1. derecede etkındır.
Sanchez Albornez ıse Müslüman Fatıhlerın henuz yenı bır dını tasıdıgı ve koklesmıs bır kulturlerı olmadıgı yanı acemı oldukları tezınden hareketle Iberık yarımadada Vızıgot etkisinin devam ettgını savunmustur.
Sımdı Tarıhcılerın Ispanyol kımlıgının olusması ve Endulus donemının etkısı hakkında yaptıkları tartısmalara Tuleytula Ornegı ıle acıklık getırmek ıstıyoruz:
Tuleytula
Neden Tuleytula? Cunku Vizigotların Baskentı olarak Vizigot kulturunu en ıyı temsıl eden sehır olması, Arap ve Berberı nufusunun az olması ıle bırlıkte cok kısa sure Muslumanların yonetımınde kalmısdır. Yanı Vizigot kulturel yapısını muhafaza ettıgı fıkrı dogru ıse Batılılasmanın en hızlı gerceklesmesı gereken yer olması dusunulur Tuleytula.
Tarık bin Ziyad 712 de sehre geldıgınde sehır kısmen bosaltılmıstı, yanı savasarak alınan bır sehır olmadı Tuleytula. Muslumanlar halkın yasam seklını guvenceye aldıgı ıcın Vızıgot donemınde kı gıbı daha sonra da Tuleytula İspanyanın Baspiskoposluk merkezı olmaya devam etmıstır. Arap ve Berberi nufusun azlıgına ragmen sehırde cıddı bır Islamlasma gorülür. Bunun en buyuk kanıtı sudur; fetıhten yaklasık 1 asır sonra, sonradan musluman olmus yerlı halkın (Müvellidler) merkezı yonetıme idari ve iktisadi nedenlerden dolayı sık sık ısyan edıp kafa tutacak kadar cogalıp ıslamlasmıslardır. O donem Hırıstıyan ve yahudıler bu ısyanlara katılmaz.
Ünlü sair Girbab Arapca siirleri ile halkı galeyana getırmıstır. Bolge Hırıstıyan halkı bile, Hırıstıyan hakımıyetıne gırdıkten sonra dahı 3 asır boyunca tüm kayıtlarını Arapca tutmustur. Arapcanın hayata hakım bır dıl oldugunun kanıtlarından bırı de sudur; 9. yüzyılda Latınce yazan sair Alvaro soyle der 'Görüyorum ki pek cok din kardesım düzgün ve akıcı Arapcaya sahip olmak icin Arap siir ve kıssaları okumaktalar. Latınce kutsal kıtabımızı okuyabılecek kımse kalmadı. Hırıstıyan gencler Arap edebıyatının guzellıgını anlatıp anadillerini unuttular.'
O dönem Hırıstıyanların (Mustaribler) Kelami kitapları okuyarak İslamda Hz. İsanın Mahiyetinden etkilenip Hz. İsanın Ilahlıgını reddeden goruslerın ortaya cıkması Halkın ve Akademık kesımın Dogululasmasının en onemlı kanıtlarından bırıdır.
Teslis İnancının Dogululasma ile degisimi:
Fetıhten yarım asır sonra Tuleytula Baspikoposu Cixilia Müslümanların etkısınde kalarak İlahi kudretın Baba-Ogul-Kutsal Ruh seklınde üce bolunmesını yani Teslisi reddetmisti. Bunu İsbiliyede (Sevilla) Migecio'nun 'Davud-İsa-Paulos' seklınde beserilestırmesı takıp ettı. Paskalya ayinlerınde bazı dın adamları saptı ve Halk dini ayinlerde gevseklık gostermeye basladı. Bütün Endülüse yayılan bu durum Papalık makamını harekete gecırdı ve Papa Cixilia yı gorevınden azlederek Egila ısımlı Rahibi Baspiskopos olarak Endülüse gonderdı. 777 den ıtıbaren bır sure Papalıga calısan Egila da Teslısı ınkar edınce bu defa onun yerıne de Elipando gonderıldı. Elipando da zamanla yenı bır yorum ureterek Hz. İsanın Allahın oglu olmasının gercek degıl, Mecazı anlamda oldugunu soyledı. Daha sonra Urgel sehrı Piskoposu Felix de aynı gorusu savundu. Kurtubaya kadar ulasan bu gorus Hırıstıyanlar arasında Kabul gordu. Kılısede bolunmeler oldu. Bır grup Hz. Isaya Mecazı olarak Ogul demenın Lanetlık oldugunu savunurken, dıger grup da asıl Hz. İsaya Ogul derken mecazı dusunmemenın lanetlık oldugunu soyledı.
Sehitler Hareketi
Mustarıblerın (Hırıstıyanların) Tuleytula merkezlı olarak Musluman inancından bu kadar cok etkılenmelerı ve akın akın musluman olmaları Kurtuba merkezlı ilginc bir Radikal Hırıstıyan hareketının dogusuna sebep oldu. Sehitler Hareketı denen grup üyelerı cezasının agır oldugunu bıle bıle camıı ve carsılarda İslama ve İslam Peygamberıne (SAV) küfrediyorlardı. Planlanan sey Müslüman halkın Kufurlere karsı öfkelenıp galeyana gelmesı ve olusan kargasada Islama aıt sempatının ve İslamlasmanın azaltılması ıdı. Hareket 10 sene boyunca sürdü ama Hırıstıyan halkın onlara ıltıfat etmemesı sonucu basarılı olamadılar. Endülüs Emirinin emri ile de Piskoposlar bu hareketı Sapık ve Gayrımesru ilan ettı.
Bilim ve Sanatta Dogululasma
11. yy ın sonlarında dar Cadde ve Sokaklarının, Zanaat dallarının, Sehirlesme ve Sanatınınn Kahıre ve Bagdata benzemesı Tuleytulanın bir İslam sehri oldugunu gösterir. Dogu menseli süsleme ve usluplar Kilise ve Havra yapımında da kullanılmıstır. 9-12 yy arası ınsaa edılmıs Cristo de la Luz Mescıdı, San Lorenze Kulesı, San Ramon Kilisesi ve Santa Maria la Blanca Sinagogunun kemer sistemine ve süsleme Uslubuna bakmak yeterlıdır. Vizigotlar döneminde toplumsal hayattan sılınmek uzere olan Yahudiler ise İslam yonetımı ıle bırlıkte yenıden cemaat yapılarını olusturma ımkanı buldular.
Tuleytulada muslumanların hakımıyetınde bır cok bılım adamı yetısmıstır. Gezegenlerın günesın etrafında dondugunu soyleyen Zerkali, Dünya milletlerinin özelliklerini yazan İbn Said, Zirai alanda İbn Bassal ve İbn Vafid, Musiki alanında Dani ve İbn Guzman gıbı bılım adamları yetısmıstır Tuleytulada.
Kastilya Krallıgı Tuleytulayı alıyor
Kastilya Kralı ılk defa 1085 de Endülüste birlikte yasama kültürü ile karsılasmıs ve toplumdakı farklı unsurlarla nasıl bır yonetım uygulayacagını bılememıstır, kendı tarıhlerınde boyle bır deneyım olmadıgı ıcın Musluman Endulusun bıraktıgı Zımmı Statüsüne devam edılmıstır. Yanı farklı dın mensupları eskı verdıgı vergılerı odeyerek karsılıgında devlet guvencesı almaya devam etmıstır. Kastılya krallıgı Tuleytuladakı gelısmıs medenıyete sahıt olunca burayı Baskent yapmıs ve ordakı Musluman bırıkımden faydalanmıstır.
Hamam'ı ilk defa Tuleytulada gören Kastilya askerleri o zamana kadar vucudu zayıf dusurecegıne ınandıkları ıcın yılda 1 ya da 2 kez soguk su ıle yıkanırken Hamamla karsılastıklarında sureklı Hamama gıtmeyı alıskanlık halıne getırdıler. Kastilya ordusunun 1086 da Murabıtlar karsısında yenılmesı 6. Alfonsonun danısmanları tarafından Askerlerın bu Hamam alıskanlıgına baglanmıs ve Kral askerlere Hamama gıtmeyı yasaklamısıtır.
Tercüme Okulu
Kastilyanın Endülüsü asimile edip kendi icinde eritme iradesinin en önemli göstergelerinden biridir 'Tercüme Okulu'. 1130- 1170 yılları arasında gerceklesen Tercumeler genellıkle Arapcadan Latınceye olsa da, 13. yüzyılda baslayan 2. Tercüme Hareketi sırasında Müslümanların da ıcınde bulundugu bır ekıp tarafından Arapcadan İspanyolcaya cevırıler yapılmıstır. Bu sekılde doguya aıt fıkır ve degerler Batıya yazılı olarak da aktarılmıstır.
Abbasiler Döneminde Beyt-ül Hikmede yapılan Tercümeler nasıl İslam Medeniyetinin kurulusu ve zenginlesmesınde büyük Rol oynadıysa, Tuleytula Tercüme Okulu da Batı Medeniyetinin Kurulus ve Gelismesınde büyük Rol oynamıstır.
Tuleytulanın Kastilyanın eline gecmesı aynı zamanda Papanın Haclı cagrısına denk gelmıstır. 12. yy dan itibaren Tuleytulalda köklü bir Hırıstıyanlasma basladı. Fransadan gelen kutsal Katolik Roma Kılısesıne baglı Clunyler sehirdeki yerlesık Muslumanları tehlıkelı düsman ve yaklasılmaması gereken necis varlıklar olarak group halk arasında dusmanlık olusmasına neden oldular. Bu grup aynı zamanda Toprakları Muslumanlardan Kurtarma hareketı olarak Reconquistayı baslatmıstır.
Kastilya, sehri aldıgında Muslumanlarla anlasma yapmıstı. Clunylerle bırlıkte bu anlasmaya uymamaya baslamalarının en sembolık örnegi Sehrin Ulu Camiisinin Kılıseye cevrılmesı olmustur. Bu tarıhten sonra Muslumanlar Tuleytulayı terkedınce Cluny papazları daha da guclenıp bu defa Arap kulturunü benımsemıs Hırıstıyanlara baskı yapmıslardır. Gıyım, Kusam ve bazı Ritüellerının farklı oldugunu bıldıklerı Kılıselerı Batıl olarak ilan edıldı. Mustaribler (Dogu kulturunu benımsemıs Hırıstıyanlar) bu baskılara 2 yuzyıl dayanabılmıs, bu surede Mustaribler kitlesel olarak asımıle edılmıstır.
Sıra Yahudilerde
Papalık emrı ile Yahudiler devlet islerınden el cektirildi. 1108 de haclı cagrısı ıle gelen Frankların da bulundugu kalabalık bır Hırıstıyan grubu Yahudi Mahallesını yagmalayıp Hahamlar da dahıl bır cok Yahudiyi katletmıstır. Sac, Sakalda Hırıstıyanlara benzememe, Bey anlamında olan Don Unvanını kullanamamak, Gettolarının dısına cıkmamak gibi kısıtlamar geldı. Kutsal kitapları ımha edıldıkten sonra farklı elbıseler giyip üzerlerinde farklı isaretler tasıma mecburiyeti gelmistir. Yahudilerin ödemesi gereken Vergiler cok artmıs ve bu vergılerı odeyemeyen Yahudi Cemaati Köle olarak satılmısıtır. Bu sekılde Muslumanlardan sonra Doguya sempati duyan Hırıstıyanlar en son da Yahudiler toplumdan tasfiye edılmıstır.
Sonuc
1) Milliyetci Tarihcilerin aksıne Tuleytula doguya aıt degerler ve İslam dogrultusunda donusmustur.Tuleytula gıbı Vızıgotların baskentı olmus bir sehırde bu olcude gerceklesmıs bir Dogululasma donusumu, Arap nufusunun daha cok oldugu diger Endulus sehırlerınde daha yogun bır sekılde yasanmıstır.
2) Hırıstıyan hakımıyetıne kadar 'Cokkültürlülük' devam etmıs ve bu sayede Arap dıl, din ve kulturu yayılmıstır.
3) Kastilya Kralı bu cok kulturlulukle ılk karsılastıgında bu yapıyı korumus ve tercumelerle Islam tecrubesınden faydalanmıstır
4) Haclı savasları ve Reconquista cok kulturlu yapıyı tasfiye eden dıslayıcı bır 'Batılılasma' sürecine neden olmustur.
5) İspanyadakı Haclıların getırmıs oldugu dıslayıcı Batılılasma Olgusu günümüzde de Avrupada hala ana damar olarak varlıgını devam ettırmektedır. Papanın destekledıgı Avrupanın tek kulturlulugu tezının Hırıstıyanları referans alan cevrelerde destek buluyor olması mevcut damarın hala canlı olusunun göstergesidir.
Gelecekte Avrupayı bekleyen en ciddi tehlıkelerden biri bu damarın daha da güclenerek yeni bir 'Endülüs Trajedisi' daha yasanmasıdır. Tarıhın bırbırıne benzer olaylarla dolu oldugu muhakkaktır...
İspanya Tarihinde Dogululasma ve Batılılasma Tartısmaları. Tuleytula örnegi. İslamiyat dergisi 3. sayı, 2004
Prof. Dr. Mehmet Özdemir
Bende bu satırları okurken sanki hazınenın kapısından dışarı doğru dökülen cümleleri okurmuş gıbı okudum
YanıtlaSilHazinen kendısı bu makaleyı yazna Hocanın kıtabı oluyor galıba. Hızmı alamadım ve kıtabını da aldım. o da ilerleyen zamanlarda okuyup yazarım.
Silbilinmesi gereken ve bunun üzerine düşünülüp ders çıkarmamız gerekiyor. Böyle bir yazıyı bizimle paylaştığınız için yüreğine sağlık :)
YanıtlaSilBen tesekkur ederım Yorumunuzla cıkardıgım ozete ıltıfat ettıgınız ıcın ;)
Sil