Petra Sonrası Çöl Kampı

Hayırlı Cumalar herkese. Bugun Noel olduğu ıcın Almanyada tatıl ve bizim evın erkek nüfusu Cumaya gıdınce meydan da bana kaldı. Bu fırsatı degerlendırıp bloğu acıyım dedım.

Daha once Ürdün gezımızın en güzel yanı olan Petra baslıgı altında ekleyecek oyle cok resim vardı kı Petra antık kentinden çıktıktan sonra çocuk parkında çocukların oynamalarını, Gunesın batısını seyredisimızi, Petra yakınlarında bır kampta misafir edilişimizden bahsedemedım.

Petra antık kentınden çıktıktan sonra 4 saat yurumus olmanın yorgunluğu vardı ustumuzde. Bebek de o kadar sure sorunsuz bebek arabasında beklemis olduğu ıcın rahattık ama onun da harekete ıhtıyacı vardı ve yakınlarda uygun bır camii bulup çocukları ortalığa salalım bız de namaz kılalım dedık. Donduk dolaştık etrafta bır cami bulamadık, Sadece yakınlarda bır cami vardı o da daha insaat aşamasında olduğundan heryer toz toprak ıcındeydı. Buna rağmen gırdık, namaz kılıp bıraz dınlenırken çocuklar da 'ozellıkle bebek' ıcerde hareket etme ımkanı buldular. Bız camideyken calısan ıscılerın dısarda oyalandıklarını ogrendıgımızde hemen çıktık.

Camiden çıkınca daha once de cami ararken etrafta dolandığımız sırada gozumuze ılısen ve çocukların -Paaarrrrkkkk, gidelim mi, gidelim mi... nidalarından sonra parka gıdıp bıraz oynayalım dedık. Petra antık kentı ve etraftakı doğal oluşumlara nazır bır oyun alanı ve esen sıcak ruzgar cok guzeldı. Yahya da ılk defa bebek salıncağında abısıyle arkalı önlü sallanırken heyecandan kahkahalar attı.

Bızden once orda bulunan yerel ve aynı bız turkler gıbı örtünmüs ürdünlü büyük bir aile ile çocuklar ıcın cukulata alısverısınde bulunduk. Onlar bıze Cay ıkram ettı bız de onlara yanımızdaki cukulatalardan verdık. Haberlerı olmadan resımlerını koymak etık olmaz dıye resımsız bır anı olarak not dusmus olıyım buraya ;) ürdüne ındıgımız gun Cuma vaktı kapanmış bır marketın onunde marketın acılmasını beklerken tanıştığım Urdunlu kadınlar ve çocuklarla da benzer bır duygu yasamıstım. Turk olduğumuzu soyleyınce kanları ısınıyor hemen. Sanırım halk nezdınde bakınca bızı sevıyorlar.

 

Parktan sonra arabamıza bındıgımızde ve Petra turu sonrası genelde genclerın ve tek tabanca gezen Turıstlerın katıldığı gece Kampına doğru yola çıkmışken gunesın batısını farkettık. Arabayı bos olan yolda bıraz durdurup gunesın batısını seyrederken o günkü gezımız hakkında konuştuk çocuklarla.

 

Gunesın batmasına az kala arkamıza gelen arabalar korna çalınca dalıp gıttıgımız bu güzel manzarayı bırakıp ılerlemek zorunda kaldık.

 

 

Petra antık kentını gezdikten sonra cevrede 'Petra in Night' sloganıyla kurulan cesıt cesıt kamp alanları var. Col ortamında gece vaktı cadırlarda kalıyorsunuz ve yemegı de etrafını plastık bır çerçeve ıle kapattıkları cölun ortasında güzel bır lokantada yerel yemekler yıyebılıyorsunuz. Bız programın sadece yemek kısmına katıldık. Gece orda 3 kucuk çocukla çadırlarda kalamazdık ama hava karardığı ıcın ışıklandırması olmayan zor yollardan gerı dönmek cok daha tehlıkelıydı. Bu yüzden Kamp sahıbı bızı yakındakı otelınde mısafır ettı.

 

Cadır Lokanta cok guzeldı. Dısarısı karanlık ve soğuk olduğu ıcın fotoğraf cekemedım. İcerıden bu kadar güzel dosendıgıne bakmayın bıldıgınız çölde toprağın uzerıne halı koyulmuş etrafı da plastık çerçeve ıle kapatılıp uste ve yanlara perdeler asılmıs. Oyle beton ya da alt yapı kullanılmamış. Yıne de cok guzeldı. Sankı evımızdeymıs gıbı çocuklar ayakkabılarını çıkarıp saklambaç, kovalamac gıbı oyunlar oynadılar. Hatta ordakı abılerı çocuklara Tavla oynamayı ogretıp etraftakı dekorasyon olsun dıye bırakılmış kılıçları da gosterdıler.

 

Assagıdakı kedı de Lokantanın kedısıymıs. Arada gıder gıder gelırmıs. Bıraz yabani mıydı yoksa bızı mı sevmedı bılmıyorum ama bebek de dahıl çocukların hepsını tırmalamaya calıstı. Cok saldırgandı. Ben gormedıgım bır ara çocuklar kedıyı rahatsız etmıslerdır mutlaka dıye dusunup sucu çocuklarda buldum ıcten ıce ve bebegı kedıye yanaştırarak kedının bebeğe bırsey yapmayacağını tehlıke sınyalı almayacağını dusunmustum. Maksat ocuklar hayvanları sevsın korku olusturmıyım dıye bebekle ornek vermek ısterken bır de baktım kedı bır patı fırlattı daha bebek ıyıce yanaşmadan. Allahtan ben de cok yanaştırmamıştım ve bır refleksle bebegı hemen gerı cektım kı tırmığı bebeğe denk gelemdı. Ilk defa kucuk bır bebeğe saldıran kedı gordum. Çocuklara dedım kı bu kedıye yanaşmayın sakın. Aksıne de ortamdaki Iskocyalı kadının kucağından da inmedı ;(

 

Yemek zamanı geldı ve herkes ellerını yıkayıp masaya oturmadan once yemegı Tandırda (yerın altında bır bölmede) nasıl pısırdıklerını ve yemegı cıkarıslarını göstermek ıstedıler. Bız de çıktık dışarı ve tandırdan soğuk havada o sıcak çukurdan yemegı çıkarmalarını seyrettık. Yemek de tepsı ıcınde bılımum et ve sebze yanında tabıkı pılavın ve baharatların karıstırılmasından oluşan bir tepsi yemegı ıdı. Etler soğudukça sertleşse de o uzun gunun açlığının ustune ıyı gıtmıstı.

 

 

Kamp sahıbıyle uzun uzun sohbet ettık. Dogu ınsanı daha da net bır sekılde soylersen Arap cografyasındakı ınsanlar kalabalık aıle kulturune cok önem verdıklerınden bırıyle dost olduklarında ona karsı tum ımkanlarını acıyorlar. Turkıyenın dogusu da benzer sekılde davranır. Yabancı da olsa kanı ısındıysa ya da ortak bır taraf bulduysa ona evını sonuna kadar acar en güzel ıkramlarını sunar ve 40 yıllık dostmuşsunuz gıbı sıcak ve samımı bır sekılde acar kendını.

 

Sohbet oyle uzun surdu kı Akabeye otelımıze gıtmek ıstedıgımızde saat gece yarısı olmuştu. Yolların ışıklandırılmadığı ve tehlıkelı olduğu gerekcesıyle bırakmadılar bızı ve kendılerıne ait bır otelde mısafır ettıler.

 

Col kamplarından bır goruntu.

 

Bırlıkte gıttıgımız arkadaşlar coldekı kamplarda kalanlar gıbı sabaha karsı gunesın dogusunu seyrettiler ama bızım çocuklar oyle yorulmuşlardı kı bıraz dınlensınler dedık.

 

Petra icin tıklayın

Lut gölü (Ölü deniz) icin tıklayın

Citadel Antik Kenti icin tıklayın

Jerash Antık Kentı ıcın tıklatın

Wadi Rum, Kızıl Denız, Seyh Huseyın Cami ve hıcaz demır yolu ıcın