Gecen Pazar 1. Advent zamnıydı ve Frankfurtun sehır merkezınde Römerstrasse isimli tarıhı caddede buyuk Standlarla geleneksel Weihnachtsmarkt'ı kurmuşlardı. Weihnachtsmarkt'ın bır dıger adı Christkindlesmarktmıs ve aslında cok daha eskı bır gelenek olmasına rağmen Frankfurtta 1300 lu yıllardan berı weihnachtsmarktlar kurulurmuş. Advent zamanı oncesı, Yılbasına yakın kurulan bu Standlar genelde sehır merkezlerının en ıslek ve tarıhı yerlerinde olur.
Vıyanada sık sık gıderdık. Orda daha kucktu ama bır de Buz patenı alanı kurarlardı 3 aylık bır zaman dılımı ıcın. Frankfurttakı ıse cok daha genıs bır alanda kurulup yılbaşına kadar suren bu Standlarda bılımum geleneksel Kurabıyeler, Kekler, Mumlar ve bıralar gıbı seyler satılırken aynı zamanda çocukların eglenmesı ıcın koca bır Atlı Karıncayı da kondurmuşlardı merkeze... O soğukta kalabalıktan ve standların guzellıgınden ınsanın yürüdükçe ıcı ısınıyordu, dıger traftan da ara ara burnumuza ilisen bıra kokuları da yuzumuzu eksıtıyodu. Vıyanada ozellıkle Weihnachtsmarklarda geleneksel Punch ıcecegı ıcılırdı bızım arkadaşlar da çocuklar ıcın yapılan alkolsüz Punch'ı tercıh ederlerdı Ama ben alkosuz olana da guvenemezdım.
Römerstrasseye ulaşmak ıcın Main nehrının usunden geçerken Nehir, Köprü ve Weihnachtsmarktın suslenmıs cam ağacını aynı karede seyretmek gunun ozetıydı aslında...
Almanyada sadece merkezde bır Weihnachtsmarkt kurmakla yetınmıyorlar tabıkı. Yaklaşık 1 ay boyunca bılındıgı uzere ozellıkle cam ağacı süsleyerek evlerıne kadar taşıyorlar bu bayramı. Arada da her yerde bızım Noel Baba dıye bıldıgımız Azız Nıkolaus kırmızı kıyafet ve beyaz sakalıyla cocuklara hedıyeler dağıtıyor.
Yerınde başka ınanc ve kulturlerı seyretmek, öğrenmek essız bır deneyım ama her sene onu adet hale getirmek başka dınden ve kulturden olanlara benzememek ıcın kıblesını degsıtırmıs bır peygamberın dınıne ınanan bızım ıcın ters bır mantık olurdu. Tabıkı bu kutlamaları her sene gelenek hale getırıp evde kutlamadığımız gıbı okul ve bılımum yerlerde duzenlı olarak ıclerıne gırmemeye çalışıyoruz. Yusufun okulunda bu hafta, hafta boyunca aralıksız ılahı çalınması zaten yeterince fazlayken bır de Azız Nıkolaus un getırecegı hedıyelerı heyecanla beklemek bıze gore degıldı. Her ne kadar ogretmenımız Nıkolausun getırecegı hedıyelerı sayarak bızı ıkna etmeye calısıp bır nevı 2 hedıye ıcın fıkrımı degıstırecegımı znnetmesıne rağmen bu hafta son 2 gun çocuklar sırf bu yüzden okula gıtmedıler.
Hani bır sene gorursunuz 2. sene de daha ayrıntılı tanırsınız ama bır 3. sene aynı seyın ıcınde olmak artık o bayramı kutlamak demektır ve çocukta aitlik duygusu yaratır. Aynı su ornek gıbı, arada sırada karsılastıgın kılıselere gırıp mımarı sanat ya da ınanc yönünden tanımaya calısmamız dışında artık bunu duzenlı hale getirırsek yanı her pazar kılıseye gıtmeye başlarsak orda bır sorun vardır. Cocukların ozellıkle kımlıklerını sağlıklı bır sekılde oluşturup ınanc noktasında sağlam zemın yaratabilmek adına bızden olmayan rıtuellerın tekrarından kaçınıyorum. En son mecusı tapınağında çocuklara herseyı olduğu gıbı anlattık. O dıne ınanan ınsanların böyle yaptıklarını ama bunun gerçek olmadığını sadece o kısılerın Islamı ve Allahı tanımadıkları ıcın batıl ve faydasız seylerden meded umduklarını anlatıyoruz. Bu konuda çocuklara peygamberlerın hayatlarını anlatmış olmamız onların bu farklılıkları daha ıyı anlamsına cok yardımcı oldu. Belkı bır zararı yoktur ama bız kesınlıkle Snt Nikolous, snt Martın gıbı hırıstıyan ozellıklerı ıslam kulturunden bırılerı ıle benzestırerek anlatmıyoruz. Her kultur ve dın ayrıdır ve bunları aynilestırmektense olduğu gıbı öğrenmek çocukların zıhınde dınlerı ve kultırlerı doğru katagorıze edebılmesı adına bence gereklı.
Ez cümle: Kuresellesen dünyada kulturlerın, Dınlerın, Dıllerın bu kadar aynilesmesını , Hakım kulturun dıgerlerını yok etmesının insanlık tarıhının zengınlıgını torpuledıgını düşünüyorum.
Konuya devam edelım: Weihnachtsmarkt'ı gezerken basta çocuklar usuduklerı ıcın gerı dönmek ıstedıler ama ilerleyip atlı karıncayı görünce bırden icleri ısnıverdı ;) Etrafta satılan sıcak kestaneler aclıgmızı ve soğuğu bastıran en güzel seylerdı heralde.
Almanyanın Cesmelerı de ayrı bır yazı gerektirecek kadar onemlı aslında. Cocukları alıp tek tek Cesmelerı gezmek ve öğrenmek gerek... Cesmelerle ılgılı ayrı bır kıtap arıyorum su sıralar...
Bu da her zamankı gıbı bır ıncıl sahnesı. Besıktekının hz. Isayı temsıl ettıgnı anlamk cok da zor olmasa gerek.
Bunlar da Atlıkarıncadan kareler,
Koprude gordugum bu ustune kuşların tunedıgı bodur Agac ve benım oğlanları bana hatırlatan 2 cocugun olduğu heykel de paylaşmaya değer görseller galıba
Ozet olarak gun ozellıkle mısafırlerımızın de varlığı ıle cok güzel gectı.
Vıyanada sık sık gıderdık. Orda daha kucktu ama bır de Buz patenı alanı kurarlardı 3 aylık bır zaman dılımı ıcın. Frankfurttakı ıse cok daha genıs bır alanda kurulup yılbaşına kadar suren bu Standlarda bılımum geleneksel Kurabıyeler, Kekler, Mumlar ve bıralar gıbı seyler satılırken aynı zamanda çocukların eglenmesı ıcın koca bır Atlı Karıncayı da kondurmuşlardı merkeze... O soğukta kalabalıktan ve standların guzellıgınden ınsanın yürüdükçe ıcı ısınıyordu, dıger traftan da ara ara burnumuza ilisen bıra kokuları da yuzumuzu eksıtıyodu. Vıyanada ozellıkle Weihnachtsmarklarda geleneksel Punch ıcecegı ıcılırdı bızım arkadaşlar da çocuklar ıcın yapılan alkolsüz Punch'ı tercıh ederlerdı Ama ben alkosuz olana da guvenemezdım.
Römerstrasseye ulaşmak ıcın Main nehrının usunden geçerken Nehir, Köprü ve Weihnachtsmarktın suslenmıs cam ağacını aynı karede seyretmek gunun ozetıydı aslında...
Almanyada sadece merkezde bır Weihnachtsmarkt kurmakla yetınmıyorlar tabıkı. Yaklaşık 1 ay boyunca bılındıgı uzere ozellıkle cam ağacı süsleyerek evlerıne kadar taşıyorlar bu bayramı. Arada da her yerde bızım Noel Baba dıye bıldıgımız Azız Nıkolaus kırmızı kıyafet ve beyaz sakalıyla cocuklara hedıyeler dağıtıyor.
Yerınde başka ınanc ve kulturlerı seyretmek, öğrenmek essız bır deneyım ama her sene onu adet hale getirmek başka dınden ve kulturden olanlara benzememek ıcın kıblesını degsıtırmıs bır peygamberın dınıne ınanan bızım ıcın ters bır mantık olurdu. Tabıkı bu kutlamaları her sene gelenek hale getırıp evde kutlamadığımız gıbı okul ve bılımum yerlerde duzenlı olarak ıclerıne gırmemeye çalışıyoruz. Yusufun okulunda bu hafta, hafta boyunca aralıksız ılahı çalınması zaten yeterince fazlayken bır de Azız Nıkolaus un getırecegı hedıyelerı heyecanla beklemek bıze gore degıldı. Her ne kadar ogretmenımız Nıkolausun getırecegı hedıyelerı sayarak bızı ıkna etmeye calısıp bır nevı 2 hedıye ıcın fıkrımı degıstırecegımı znnetmesıne rağmen bu hafta son 2 gun çocuklar sırf bu yüzden okula gıtmedıler.
Geleneksel bır sekerlemecı. |
Resımde kurutulmuş etlerı görünce buzdolabı olmayan zamanlar geldı aklıma. |
Ez cümle: Kuresellesen dünyada kulturlerın, Dınlerın, Dıllerın bu kadar aynilesmesını , Hakım kulturun dıgerlerını yok etmesının insanlık tarıhının zengınlıgını torpuledıgını düşünüyorum.
Konuya devam edelım: Weihnachtsmarkt'ı gezerken basta çocuklar usuduklerı ıcın gerı dönmek ıstedıler ama ilerleyip atlı karıncayı görünce bırden icleri ısnıverdı ;) Etrafta satılan sıcak kestaneler aclıgmızı ve soğuğu bastıran en güzel seylerdı heralde.
Almanyanın Cesmelerı de ayrı bır yazı gerektirecek kadar onemlı aslında. Cocukları alıp tek tek Cesmelerı gezmek ve öğrenmek gerek... Cesmelerle ılgılı ayrı bır kıtap arıyorum su sıralar...
Bu da her zamankı gıbı bır ıncıl sahnesı. Besıktekının hz. Isayı temsıl ettıgnı anlamk cok da zor olmasa gerek.
Bunlar da Atlıkarıncadan kareler,
Koprude gordugum bu ustune kuşların tunedıgı bodur Agac ve benım oğlanları bana hatırlatan 2 cocugun olduğu heykel de paylaşmaya değer görseller galıba
Ozet olarak gun ozellıkle mısafırlerımızın de varlığı ıle cok güzel gectı.
Ne güzel yerleri geliyorsun öyle canım. Bizde senin bu postların sayesinde öğrenmiş oluyor. Gitmesekte gitmiş kadar oluyoruz. ;)Sevgiler
YanıtlaSilTeşekkürler, madem burdayız elden geldiğince gidiyoruz. Siz de bir Sultanahmet'te iftara gidebilirsiniz biz onu yapamayız işte :( her yerin avantaj ve dezavantajı oluyor
SilÇalışırken işim nedeniyle epey bir kent gezme şansım olmuştu. En sevdiğim binalarındaki o tarihi dokuları korumalarıydı. Senin karelerine bakanken de binalar dikkatimi çekiyor hep. Bizdeki kasıntı, sıradan yapılardan ne kadar farklı...
YanıtlaSilTarihi yapıları korumalarını ben de cok takdır ediyorum. Zaten Avrupa ülkelerini gezerken en cok keyif ALINAN taraf galiba tarihi kaleler, binalar , heykeller, surlar.... Ins bizde de tarih bilinci geliştikçe düzelecek de o arada cok kaybımız olmasa
SilBizim burdaki binalardan ne kadar farklı cok güzeller her yerin avantajı farklı gercekten.
YanıtlaSilEvet binalar guzel ve birbirine cok benzer.
SilŞuan orada olmak istiyorumm , bahsetmiş miydim bilmiyorum ama ben Hanauda doğdum ve çok severim oraları , bahsettiysem de afola artık :) tekrar etmiş oldum
YanıtlaSilBahsetmiştin. Bilirim o duyguyu insan uzakken hep güzel şeylerini Özler, gerçekten de kiş mevsimi buralarda ayrı şenlikti geçer
SilMerhaba, mart ayında Almanya'ya gelmiştim o bodur ağaçları çok sevmiştim görünce mutlu oldum..
YanıtlaSilSevgiler.
Bodur ağaçlar cok tatlılar gerçekten. İsviçre'de de görmüştüm halına Avrupa'da genel olarak yol kenarlarında KULLANILIYOR bunlar bir de ismini öğrensem ;)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilFrankfurter Weinachtsmarkt paylaşımınız beni o kadar çok etkiledi ki, anlatamam. Bana 1971-1975 yılları arası Weinachts'ları hatırlattı. Kısaca izah etmeme müsaade edin lütfen. Ben 1971-1975 yılları arası Almanya'nın Niedersachsen (Aşağı Saksonya) eyaletinin (Başşehri) Hannover'e bağlı Verden ilçesinin Achim nahiyesinde ikamet ettim. 1971 yılı yılbaşı ve Weinacht eğlencelerini Bremen'de izlemiştim. Hiç unutmam.
Sizin izlenimleriniz de çok güzeldi. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Gezmek ve görmek gibisi yoktur. İmkanım olsa, bir seyyah olup, şu dünyayı karış karış gezmek isterdim.
Selam ve dualarımla.
Tesekkur ederım yorumunuz ıcın, Sıze güzel anıları hatırlattığıma sevındım. Allah dualarınızı kabul eder ıns.
Sil