Yazar: İsrafil Balcı
Bazı görüşlerini ve bu görüşlere ulasma metodlarını daha önce çeşitli vesilelerle dinleyip beğendiğim yazarın 1 den 6 ya kadar devam eden Siyer serisini alıp ramazanda okumaya başladım elh.
Klasik siyer eserleri genel olarak standart ve herkesin kendi inancına göre seçmece rivayetlerle yazıldığı için ciddi sorunlar içerdiği, bu nedenle de rivayetlerin hepsini tamamen inkar etmeden (ki rivayetsiz tarih yazılamaz) aynı zamanda da tüm rivayetleri bir torbaya doldurup hepsini kabul de etmeden, bize ulaşmış elimizdeki verilerin belli bir tarihi süreçten, belli gündemlerle uğraşan kişilerin zihninden geçerek derlendiği gerçeğini hesaba katarak Siyeri tekrar ele almış İsrafil Balcı.
Hem konu itibariyle hem de kronolojik olarak kuranı kerimin nuzulüne göre bir index hazırlanması dolayısıyla alışik olduğumuz içerik düzenini bulamıyoruz ama kuranın nuzulu gibi tekrarlar içerse de ilginç bir şekilde kitabın dili oldukça akıcıydı.
Şimdiye kadar mutlaka her sene bir siyer okumaya çalışmama rağmen İsrafil Balcının siyerinin mekke dònemi cildinde benim de daha önce duymadığım bir çok bilgiyle karşılaştım. Balcı genellikle bahse konu ile ilgili bir meselede bize aktarılmış yaklaşık tüm rivayetlerden bahsedip en sonunda kurana uygun bir kurgu oluşturup gerçeğe yaklaşmaya çalışarak hem her tür veriyi paylaşarak okuyucusuna saygı duymuş hem de vardığı sonuca kendisini götüren yolu gözler önüne sererek okuyucusuna da aktif bir düşünce alanı oluşturmuş.
Serinin 2. Kitabını da bitirdim elh. 8 kitaplık serinin ilk 4 ünün mekke dönemini anlatmasından hareketle yazarın içerikte ne şekilde geniş çaplı bir kaynak sunduğu anlaşılıyordur zannımca.
2. Kitapta peygamberin akrabalarına ve çevresine vahyi anlatmaya başladığı dönem ele alınmış. Özellik peygamberin de içinde bulunduğu Hilful Fudül cemiyetinin peygamberin zor zamanlarında onu koruyarak vahyin yayılmasında ne kadar işe yaradığını ilk defa bu kitapta okudum. Geleneğin eğilimi genelde peygamberin risalet öncesi hayatını flulaştırmak olduğu için bize verilen genel geçer siyer kurgusunda hilful fudül dan genelde genişçe bahsedilmez. Bu nedenle yazarın bir konuda varolan tüm yaklaşımlari sunup daha sonra aralarından akla mantığa ve risalete en uygun olanı tercih etmesi okuyucuya da aldığı bilginin tek alternatif olmadığını vermiş oluyor.
Mesela miraç ayeti diye ünlü olan "biz kulumuzu mescidi haramdan mescidi aksaya bir gecede yürüttük" manalı ayet için rivayetlerde ve ilk siyer kitaplarında bahsi konu olan "kul" un Musa peygamber olduğu bilgisi bulunduğu halde yahudi tarihine uymadığı için mantıken bu kişinin Muhammed peygamber olduğu çıkarımının yapıldığını ilk defa israfil balcıdan okudum ve daha önce de özellikle ramazan demir gibi gramer merkezli kuran okuyan kişilerin iddialarından olan bu konunun aslında rivayetlere çok da ters olmadığını ilk defa farketmiş oldum.
İsrafil balcının siyer anlayışları içerisinde bize mümküm mertebe her türlü alternatifi sunması özellikle kendi şahsımda çok ufuk açıcı oldu.
Bunların yanında bahsi konu dönemde indiği tahmin edilen sürelerin de içerikleri baz alındığı için kitabın çokça tekrar içerdiğini de vurgulamak isterim.
Herkese iyi okumalar
Kitap: Vahyin Gölgesinde Siyer 3
Yazar: İsrafil Balcı
Serinin 3. Kitabını da bitirdim. Yazar bu cild'de mekke döneminde yaşanan boykot yılları, hüzün yılı, Habeşistana göç gibi Resul ve ashabının yaşadığı zor dönemleri konu almış. Özellikle bu dönem hakkında geriye dönük tarih kurgulama süreci aktif bir şekilde uygulandığını bize ulaşan rivayetlerin kişi ve tarih bilgilerinin birbirleri ile uyuşmamasından anlıyoruz.
Burda ayrıntıya girmeden kısaca üstünden geçiyorum. Igilenenlerin İsrafil Balcı gibi digerlerine nazaran açık ara iyi bir siyerciden konuyu okumalarını tavsiye ederim.
Şimdi gelsin 4. Cild.....
Herkese iyi okumalar.
Daha önce ilk 3 cildi hakkında kısaca yorum yazmış olduğum serinin 4. Cildini de bitirdim. Mekke döneminin ele alındığı bu son cilt
- Mekkeli Müşriklerin Müslümanlara uyguladığı boykot yıllarını,
- Rasul'ün Akabe görüşmelerini, Hicret hazırlığını ve Hicreti,
- Bu dönemlerde inzal olunan sürelerin ve genel olarak mekkj sürelerin muhtevasını
ele almış.
Yazarın uslubu hakkında daha önce diğer ciltler hakkında yazdığım yorumlarda bahsettiğim için bu ciltte farkettiğim yeni bir şeyi ayrıca eklemek istiyorum. Yazar alanı dolayısıyla tarihi verilerle çok fazla içli dışlı olduğu için olsa gerek (bence) ayetlere anlam verirken baskın bir şekilde tarihselci bir yöntem kullandığını söyleyebilirim.
Kişisel olarak da yine bu ciltte de çok iyi bildiğimi zannettiğim bazi populer konuların aslını öğrenmiş oldum; mesela: 1. Akabe biatı, Hazrec kabilesi çok uzun yıllardır savaş halinde olduğu Evs kabilesinin bölgede yaşayan yahudilerin de desteğini alması ve son yaptıklari savaşta Evs'e karşı yenilmelerinden sonra Hazrecliler önce mekkelilerden destek almak istemiş, alamayınca Taife gitmişler ve ordan da destek bulamayınca son çare olarak zaten anne tarafından akraba oldukları peygamberle anlaşma yapmayı kabul etmişler. Bunu duyan Evs kabilesi düşmanları Kureyşten biri ile anlaşma yaptığı için medinedeki hakimiyetlerini kaybetme korkusu ile sonraki sene 2. Akabe biati dediğimiz akitleşmeyi yapmışlar. Her ne kadar peygamber Medineye göç ettikten sonra bu iki kabileyi barıştırmış gibi görünüyorsa da klasik siyer kaynaklarında bu verilerin bayağı bir süslenerek anlatıldığını farkettim.
Önümüzdeki günlerde de Medine dönemini anlatan 5. Cilde başlayacağım.
Herkese iyi okumalar.
Israfil Balcı'nın Siyer serisinin Medine Dönemini ele alan 5. cildini ozel sebeplerden ötürü çok zor bitirebildim.
Kitap dönemin Medinesini farklı açılardan ve birbirine zıt olan farklı kaynaklardan okuyucuya aktarırken Yesrib ve Kabile Yapısı, Muhammed Resulun orda ilk teşkilatlanması ve faaliyetleri, Medine Sözleşmesi ve güvenliğin tesisi, siyasal mücadele ve savaşın ön temeli başlıkları ile "ben siyeri çok iyi bilirim" diyecek kadar siyer okumus birini bile şaşırtacak populer siyer okumalarında bilinçli olarak arka planda bırakılmış bir çok veriyi de okuyucuya sunuyor.
Bilinçli olarak içeriğe girmeden yorumu bitirip, konuyla ilgilenen kisilerin Israfil Balcıyı mutlaka okumasını tavsiye ederim.
Herkese iyi okumalar.
Satın aldığım sırada sadece 6 cildi olan ve sonrasındaki aylarda son 2 cildi daha çıkan serinin eksik de olsa elimdeki son kitabını da bitirdim elh.
6. Ciltte Bakara suresi ışığında Medine Dönemi, Bedir Savaşı ve Yahudilerle Ilişkiler gibi konuları ele alan yazar daha önceki kitaplarının yorumlarında da ifade ettiğim gibi sadece bazı seçmece rivayetler ile kendi kafasına göre bir seneryo oluşturmayıp bize ulaşan bir çok rivayeti paylaşarak olası kurguyu tahmin etmeye çalışıyor ve okuyucu da siyer konusunda ana metaryal olan rivayetler arasında nasıl tarih okunur görmüş olduğu için sadece dönemin olaylarını yaklaşık olarak öğrenmiş olmuyor aynı zamanda da akademisyenlerin yaptığı işin zorluğunu da görmüş oluyor.
Kısaca ifade edecek olursam her konuda mutlaka birbirine zıt aynı sağlamlıkta rivayetler mevcut. Yani bir tarihçi özellikle de islam tarihçisi elindeki malzemeden seçme yaparak herşeyi iddia edebilir. Bu da Israfil Balcının işinin ne kadar zor olduğunu gösterdi bana.
Seride tarihselci bakış açısına oldukça fazla yer verilmiş olması bana göre kitapların eksi bir yönü. Yine bu alanda yazarın akademik yöntemi kullanması hasebiyle siyer okurken amacı gerçeğe yaklaşmaya çalışmak olan okuyucular için güzel bir kaynak
Ez cümle: Hikaye anlatarak insanları uyutmaktan ziyade işine bilimsel titizlikle yaklaşan ve özellikle kuranı merkez alarak bakan islam tarihçilerimizin çoğalması dilegi ile.
Herkese iyi okumalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlariniz icin