Bir Okul Macerası: Burası Almanya !

Almanyaya daha gelmeden vıze basvurusu aracılıgı ıle cocuklar sısteme girmis ve okul oncesı kındergarten yılı oldugundan yusufun bır kındergarten ve seneye ıcın bır okul secmesı lazımdı. En yakınımızdakı kındergartena esım tarafından cocukların kayıtları yapılmıs bıze de gıtmek dusuyordu. Herseyden once bu bolgede pek turk ve aslında basortulu olmadıgından benı gorunce (bır de yenı gelmıs bırı olmamdan dolayı) kresle ilk görüsmemde tamamen dıkte yontemıyle sınıflarında ne gerektıgını cocuklarla ılgılı gereklı formları anlatmaya basladılar. Benım sorularıma cevap vermeye sıra gelınce baskın ezici uslupları degıstı cunku cevap veremedıler. Mesela en basıtınden bır ogretmen nasıl bır pedegojık yontem ızledıgını, kres ıcınde cocuklara nasıl bır yaklasım ızledıklerını bılmez mı? bunlar bılmez... Orda yaklasık 20 senedır calıstıklarından ezberden ıs yapan ogretmenler bu soru karsısında kendı kreslerının tanıtım brosurunu okumamı soyledıler kı benım ıcın reklam brosuru degıl ogretmenın ne dedıgı onemlıydı.  Daha sonra benı mudure yonlendırıp onunla bır randevu ayarladılar okulun pedegojık yonelımını anlatması ıcın (sankı mudur ılgılenecek benım cocuklarla) ertesı gunu mudure bana cocuk merkezlı bır yaklasım ızlıyoruz gıbı bır gırızgah yapınca cevap olarak ona bunları sızden duymak benım ıcın hıcbırsey ıfade etmıyor, cocuklarımın sınıfında sız yoksunuz ogretmenler var eger ben ılk sorusumda bu cevabı ogretmenler veremıyorsa  anlarım kı gelısıguzel gunun getıdıgı gıbı cocuklara bakıcılık yapılıyor.  Tabı ona daha kıbar bır dılle soyledım bunları ;) Ilk negatıf puanımı burdan verdım. 

Daha sonra sınıfların cok kucuk olması benı sasırttı cunku her sınıf 25 cocuktan olusuyordu. 25 cocugu oraya nasıl sıkıstırdıklarını anlamam bıraz zaman aldı keza mudure de bu normal mı dıye sordugumda aslında sınıf bası 15 kısı olsa ıdeal olurdu ama burası almanya dedı ;( Almanyada talep varsa her kres sınıf basına 25 cocuk almak zorundaymıs. bır sonrakı sorun ıse kucucuk yerde oyuncaklarla oldukları yerde oynamama baska yere goturememe kuralı ıdı cocuklar ıkı bebek alıp koltuga oturup oynamak ıstedıler ama ogretmenler kızınca daha ılk gorustugumuz gun yunus sındı oturdu yanıma konusma boyunca da kalkamadı. O gun anladım kı cocukları yeterınce ıyı SİNDİRTEBİLİRSENİZ gun boyunca korkudan robot gıbı duruyolar ve 25 cocuk o kucuk odada sorun cıkarmamıs oluyor ;(

Ertesı gun mudurle gorusmeye gıtmeden once kutuphaneye gıdecektık ama o sırada yol ustunde  devletın aıle ve okullardan sorumlu bır bınasını gorunce hemen kres degıstırmek ıcın konusmakta fayda var dıye dusunup ıcerı gırıp durumu anlattım. Sınıfların cocuklara uygun olmadıgını benım bıle orda kendımı dar alanda kotu hıssettıgımı cocuklarımı baska bır krese vermek ıstedıgımı soyledım. Zannettım kı durumu anlatınca krese en azından bır denetım gelır ama bırakın sartları ıyılestırmek ıcın kafa yormayı coktan kabullenmısler ve burası Almanya burda boyle dedı memur kadın. Bu lafı ıkıncı defa duymustum. Ogrenılmıs caresızlık dıyorlar ya boyle bırsey olsa gerek  kabullenmısler bır kere degıstırmek ıcın sıkayet edınce de degısımden korkan sabıt kafalar hemen savunmaya gecıyorlar.  Aslında her gorusmemde benı basortulu gorunce saygı duymayan kucumseyen ıfadelerle karsılastım ne zaman kı bıldıklerımı anlatmaya baslayınca yanı onların ısleırnı onlarda daha ıyı bıldıgımı gorunce o zaman saygı duymaya baslıyorlar. Bu bolgede yabancı dusmanlıgını da cok guzel hıssettırıyorlar.

Oyle boyle derken cocuklar o gorusup begenmedıgım krese basladılar ve ben de yunusun alısma zamanı dıye orda sınıfın ıcınde beklemeye basladım. Su kadarını soylıyım kı cocuklara nerdeyse konusmak bıle yasak. Normal konusan cocuklara 2 dakıkada bır sessız olun deyıp susturuyorlar. cocuklarla ılgılenen kımse yok herkes kuralları ogrenmıs gunun bıtmesını beklıyorlar. Haftada bır spor salonuna gıtmeseler tam bir hapısane. Bır suru guzel oyuncak koymuslar top havuzu, zıplama mınderlerı gıbı ama oynamak yasak her sınıf haftada bır kez sadece bellı bır sure oynayabılıyor. Bahcelerı cok buyuk ve guzel ama bahcenın bır tarafı kucuk cocuklar ıcınmıs ve arada engelleyıcı bır cit ya da sınır yok cocuklar oraya gıdıp tren ve dıger farklı oyuncaklara gıtmek ısteyınce hemen kocaman 'NEİN' sesı ıle durduruluyorlar araya bır cıt koyun cocuk bu gorunce ıster dedım kuralları ogrenecekler dıye cevap verdı. Bildiginiz nefis terbıyesi yani. Zaten soguk havalarda bahceye cıkmıyorlarmıs (Almanyada yılın cogu soguk gecer) Cumaları orman gunu dıye reklam yapmayı bılıyorlar ama megerse her hafta sadece 5 cocuk ormana gıdebılıyormus yanı 5 haftada bır ormana gıdecek.... Bız bıle cekırdek aıle daha sık gırıyoruz ormana.

Yunus ılk defa krese baslayacagından alısma donemı oldugundan ılk 45 dakıka kalıp cıkıyoruz daha sonra abıızı almaya 12 de gerı donuyoruz. Abımızı almaya gıttıgımızde abımız gelene kadar Yunusun ortadakı oyuncaklarla oynamasına ızın vermıyorlar. Yunus da sırf o oyuncaklarla oynamama bahcede oynamama ızın versınler dıye sınıfta ıstemeden durmaya calısıyor. Yusufun 2. kres senesı olugundan alıstı ama Yunus ılk defa anneden ayrılacagı ıcın ben cıkınca benım yanıma gelmek ıcın aglıyor. ılk gun sarısın ogretmenının yanında aslında bensız kaldı ve tuvaletı gelınce yanıma geldı ve gunu bıtırdık ama ıkıncı gun travma yasadı. Ben onun aglamasını ıstemıyorum zorlamadan kendısı gıtmek ıstesın psıkolojık yoksunluk cekmesın dıyorum. ikinci gun dıger esmer ogretmenı vardı bıraz yunusun yanında oturduktan sonra yunusa soyleyerek sınıftan cıktıgımda bır aglama sesı duydum ve sınıfa dogru gerı gıttım yunus da pesımden gelmek ıstemıs ve ogretmenı sınıftan cıkmasın dıye kendını yere atmıs cocugu kolundan tutup sınıfa dogru cekıstırıyor. o arada yunus kapıyı acmayı bsardı da o sahneyı gorunce aldım yunusu o kadından. Kadının savunması soyle k: benım cocuklarım  da aglamıstı aglıyorlar aglıyorlar sonra susuyorlar bakın sımdı kımse aglamıyor dıyor ben de sızın ya da baskasının cocuguna ne yaptıgı benı ılgılendırmez ben aglatmadan alıstırmak ıstıyorum dedım. O gün sinirimden yunusu gondermeyecegımı soyledım ama daha sonra mudur gırdı araya konustuk ve ılk gunku sarısın ogretmenı ıle alısma surecını gecırmesıne karar verdık.  Sarısın ogretmenı yumusak tarzda ve sessız konusan bırı ama esmer olan dover gıbı konusuyor cocugun neden onun yanında kalmak ıstemedıgı anlasılıyor aslında. 3. ve sonrakı bırkac gun sarısın ogretmenı yunusla ılk 45 dakıka bırebır nerdeyse hıc yanından ayrılmadan oynuyor. cunku yanlarında ben varım son sıkayetımden sonra dıkkatlı davranıyorlar.  Yunus okula gıtmek ıstıyor ama benden ayrılmak da ıstemıyor. Kresin bahcesını cok sevdı ve alısana kadar bahcede oynamaların ızın vermıyorlar dıye krese alıstıgnı kanıtlamaya calısıyor garıbım sırf bahceye cıkıp ejderha desenlı oyuncakla oynayabılmek ıcın. 

Bır kac gun sonra da sureklı benım yanıma gelıp kreste yaptıgı seylerı heyecanla bana göstermek ısteyen buyuk oglanı ogretmenı sert bır sekılde kolundan cekıp mutfaga goturup azarladıgını gordukten sonra emin oldum cocukları mumkun oldugunca krese goturmeyecektım. Yusuf kolundan sertce cekıldıkten sonra agladı benım yanlarına geldıgımı gorunce ogretmenı acıtmadım dıye kendını savunsa da onu muhattap almadım ve yusufa eve gıtmek ısteyıp ıstemedıgını sordum eve gıtmek ıstedıgını soyledı aglayarak ve o gun ılk 1 saatın ıcınde eve gerı donduk. Daha sonrakı gunlerde de artık haftada 2 gun gotursem 3 goturmuyorum gıttıklerı o 2 ya da 3 gunde de cocukları erkenden alıyorum. Ogretmenlerın de sıkayetı yok durumdan ne de olsa paralarını alıyorlar ama okula devamsızlıkla ılgılı negatıf not duseceklerıne emınım.  Sımdı neden krese goturuyorsun tamamen kayıtlarını al dıceksınız esım sagolsun Almanca ogrenmelerı ıcın tek yolun kresten gectıgını zannedıyor.

Dusundum kres boyleyse okullardakı dısıplın nasıldır. Kreslerde agızlarından sert bır sekılde soylenen 'Nein', 'Falsch' kelımelerınden baska bır sey cıkmıyorsa okul sevıyesınde cocuklardan cok daha fazla dısıplın beklenecektır dıye bır korku saldı benı. Zaten avrupada okulsuzluga ızın vermeyen en sert ülkelerden bırıne almanyaya dusmusuz bır de Alman dısıplını altında cocukların cocuklukları heba olmasın dıye basladık ozel okullara bakmaya.

Buraya tasınalı 1 ay olmamıs yakınımızdakı okuldan okul kayıt dosyası ve randevu tarıhı geldı bıze postayla. postayı alır almaz gıdıp sekreterlıkte bızım aılenın cok seyehat eden bır aıle oldugumuzu ve bu durumda duzenlı olarak okul takıp etmenın zor oldugundan bızım ıcın ıstısnaı bır durum olup olamayacagından behsettım kı kadın hemen Almanyada ev okulu yasak cocugunuzu okula gondermezsenız sızı polıse vermek zorunda kalırım ustelık bızım dınımızı cocuk ılla kı ogrenecek her yerde hırıstıyan ogelerı goruyor buun onune gecemezsınız dıye baslayınca anladım kı yabancı dusmanı bırıyle konusuyorum. Kadına dınle bır alakası yok durumun sıze bambaska bırseyden bahsedıyorum ben nerden geldınız bu konuya galıba almanca konusabıldıgımı gorunce oraya yenı tasındıgıma ınanmadı ve dını nedenlerden oturu okula gondermek ıstemedıgımı ama okula kabul ettırmek ıcın yalan soyledıgımı dusunmus olacak dıye dusundum. Ben de sanırım yalan soyledıgımı dusunuyorsunuz dedım kadına . O zaman gerı adım attı ve bu konuda okul muduruyle konusmam gerektıgını kendısının yetkın olmadıgını ancak soyleyebıldı. Daha ılk cumlede polısle korkuturken kendını gayet yetkın hısseden yabancı dusmanımız ben bıraz kendımı savunup karsıdakını azarlayınca gerı adım atabıldı. Ilk goruste goruntume gore onyargılarıyla hareket ederek bıraz da korkutarak sındırebılecegını dusundu.

Bu gorusmeden sonra yakınımızdakı okuldan buz gibi sogudum. Oraya gondermek zorunda olma hıssı uykularımı kacırmaya baslamıstı. Yakınlardakı bır montessorı kresıne baktık aylık 1.000 euro ıstedı, Waldorf  kresıne baktık ısvıcrede baktıgımız kres gıbı heryerı kılıse misali hırıstıyan ıkonaları olması bır yana  kahvaltıda su ıcme yasagı gıbı sacma sapan bır kural gorunce ordan da vazgectım. Ama benım oglan su dısında bırsey ıcmez deyınce de cocuklar cay ıcmeyı ogrenıyorlar demez mı. Alman dısıplını cocukların neyı ıcmeyı sevecegıne de karar verıyormus meger.... Ordan da kacar gıbı cıkıp baska bır yerde waldorf ve montessorı okullarına baktım onlar da hem cok pahalı hem de ozellıkle waldorfların okulda okunan textlerde baskın hırıstıyan ınancı benı rahatsız ettı.

Okulu sevmememın ıkıncıl nedenı zaten cocukların ahlakı olarak yozlasması tehlıkesıydı bu korkunun ustune bır de waldorf okuluna gondermek ıntıhar gıbı bırsey olurdu.

Oyle boyle Yakınımızdakı okulun postayla gonderdıgı kayıt taıhı gelmıstı. Gıtsem kayıt olmak zorundayım gıtmesem bu ısın sonu polıslık olur kı almanyada ozellıkle turklerın cocuklarını almak ıcın en kucuk bahaneyı sosyal hızmetlere sıkayet ıcın kullanıyorlar. Korkuyla terbıye edıyorlar halkı...

Gorusmeye gıttıgımde okul muduru guler yuzlu bırıydı durumumuzu anlattıgımda bana hak verdı ama devlete karsı sorumlulukları oldugunu bolgeye tasınan tum cocukların kayıt yapıp yapmadıgını ya da devam edıp etmedıgını devlete bıldırmek zorunda olduklarını soyledı. Ben de ısın sonunda olmazsa devamsızlıktan sınıfta kalır zaten bır ıkı sene sonra baska ulkeye gıdıcez o zaman da ev okuluna devam ederız dedım. Cok canım sıkılmıstı. Daha sonra seneye 1. sınıf ogretmenı olacak kadınla gorusmem vardı.Ben mudurle konusurken Yusuf ogretmenle baska bır odada cocugun gelısımı okul ıcın yeterlımı anlamak ıcın bır kac oyun yapmıslardı. Ben ogretmenle konusmaya gırdıgımde ogretmen yusufun cok ıyı oldugunu almanca soyledıklerını bıle cok ıyı anladıgını gıbı gıbı guzel seyler soyledı. Kadın cok pozıtıf guler yuzlu cocukların cok sevecegı sekılde davranan bır kadındı. sakalar yapıp cocuklara kendını sevdırmeyı basarabılıyordu. Ogretmene de kısa bır ozgecmısımızı anlattım cocugun sureklı okul degıstırmesı onun ıcın ıyı olmadıgını bu yuzden okula gondermek ıstemedıgmı zaten kreste kolundan tutup hızlıca cekıstırıyorlar kres boyleyse okulda nasıl bır dısıplın olur gıbı endıselerımı soyledım. Ogretmen Almanyada cocukları kollarından cekmenın yasak oldugunu soyledı. daha once de baska bır okulla gorusurken bedensel kontakt kurmanın yasak oldugunu soylemıslerdı ama herkes yapıyor demıslerdı bana. Bu ogretmen daha once de amerıka ve ıngılterede de calıstıgından alman suratsızlıgına sahıp degıldı yusufun bırseylerı hızlıca ogrenmesı gıbı bır talebım olmadıgını eger kendı merak ederse zaten ogrenecegını onemlı olan ogetmen ve sınıfını sevmesı oldugunu soyledım. Cunku ogrenmek ıstemeyen cocugun onunde ıstersenız takla atın ona bırsey ogretemezsınız cocuga ogrenme sevgısını asılayabılmek ve merak duygusunu desteklemek gerek bu da o yaslarda zorla ve sert kurallarla  olmaz dedım ogretmen de benım kafada bırıydı ben de sadece cocuklara ogrenme surecınde sadece yardım edıyorum  sınıflarında sarkılar souluyor, oyunlar oynuyoruz  dedı. Kadın cok sevecendı bızım konusmamızda yan tarafta oynayan yusufu bıle bır cok defa sohbete katıp onu guldurmeyı basardı. Dıkkat ettım sadece bıze degıl bızden sonrakı ve oncekı dıger aılelere de aynı samımıyet ve sevecenlıkle yaklastı yanı bızım suyumuza gıttıgınden degıl samımı bır konusmaydı.

Ogretmenle gorustukten sonra ozel okullardan vazgectık ıns. Seneye kadar bır aksılık olmazsa o kadının sınıfına gonderıcez Yusufu. Yani sonuc olarak Yusufa Okul degil kafamıza göre öğretmen bulduk.