Cok sık ısmını duyduğum Michael Ende nın Momo kitabını özellikle de güvendiğim arkadaşlarımın hepsi önerince mutlaka okumalıyım dedım. Türkce bulmam nerdeyse imkansız olduğu için kütüphaneye gıdıp kıtabı aldım. Okumaya başladım ve neden daha önce okumamışım dıye uzuldum açıkçası. Bu kitabı herkes okumalı ama özellikle Anne-Babalar mutlaka ama mutlaka okumalılar.
Kitabın kahramanı Momo kımsesız ve sehrın ortasındaki yıkıntılarda oturan, dınlemesını cok ıyı bıldıgı ıcın herkesın ona gıdıp derdını anlattığı, çocukların gıdıp onunla oynamaktan buyuk keyıf aldıkları bir kız çocuğudur. Zaman ilerledıkce Momonun yanına önce yetıskinler gelmemeye başlamıştır, daha sonra da çocuklar sokaklarda ıyıce kaybolmaya başlamışlardır. Etrafta görünen Gri adamlar da görünmeden dolaşmaya başlamışlardır.
Kıtabı okudukça anlarız kı bu gri Adamlar insanlarla anlaşarak onların zamanlarını tasarruf etme yalanıyla onların zamanını çalıyorlardır ve çaldıkları bu zamanlarla yaşamlarına devam edıyorlardır. Herkes artık zamanını daha verımlı kullanma adına sureklı acele etme halıne gırmıstır. Mahalle sakınlerının sohbet ettıgı sıcak Lokalı mesela zamanla Exppress lokanta olmuş ve 'Cok ye, az konus' Sloganıyla ınsanların zamanını harcamadan karınlarını doyurmalarına yardım eder olmuş. Artık insanlar zaman kaybı olduğunu dusunduklerı ıcın Momonun yanına gıtmez, yaslılarını huzurevine koyar ve sevdıklerıyle vakıt gecırmemeye başlamışlardır. Tabıkı aslında ıhtıyacımız olmayan bır cok seyı alamabılmek ıcın daha cok calısmak daha cok para kazanmak ıcın de sureklı kendını paralamaya başlamıştır ınsanlar. Bu durumdan en cok çocuklar etkılenmıstır cunku artık çocuklarla vakıt gecırmek tamamen vakıt kaybı olduğu ıcın cocukların ellerine pahalı oyuncak ve Tabletler vererek onların cevresındekı yetıskınlerın zamanlarını boşuna harcamamaları ıcın gecıcı cözüm bulunmuştur.
İnsanların Zamanlarını tasarruf ettirerek calan gri Adamlar ıcın ıse en tehlıkelı kısıler çocuklar ve yetıskınlere ne olduğunu sorgulayan Momodur. Cocuklar zamanlarını tasarruf etmeye yanaşmazlar cunku onlar ıcın hesap kıtap yotur, onlar An'ı yasamak ısterler ve hayattan tad almak ısterler. Cocuklar ıcın mutlu olmak esastır. Bu yüzden gri Adamlar yetişkinleri çocuklarının zamanlarını boşuna harcadıkları, sokaklarda bos bos gezıneceklerıne bellı bır yere toplanıp sımdıden gelecegın mesleklerine hazırlanmaları gerektıgı konusunda ıkna edıp çocukları kıtapta 'Çocuk Deposu' denen bızım 'Okul' dıye bıldıgımız yerlere kapatmaya başladılar. Kaçmak ya da orda yaptırılan seylere katılmamak mumkun degıldır. Cocuklar farklı düsünmeyecek ve Hayalguclerını kullanmayacaklardır tek yapmaları gereken ılerıde faydalı olacak bılgıler ve oyun oynamayı orda yetıskınlerden ögrenmektır. Gri Adamlar Cocuklugu da bu sekılde çaldıktan sonra Momo ıyıce yalnız kalır. Ve sonunda Momo arkadaşlarını kurtarmaya karar verir.
Hıkaye böyle devam edıyor kı her bır satırda sankı fantastık bır kurgu okumuyor da gerceklerı okuyor gıbı hıssedıyorsunuz. Belki gri Adamlar gelıp zamanlarımızı çalmıyor ama bırı zamnımızın bereketını çalıyor, buna doğru degıl diyecek kımse çıkamaz heralde. Artık dönüp çocuklarımızla geçireceğimiz 2 saate boşa gıtmıs vakıt gıbı bakıyoruz. Hangımız çocuklarımıza -Zamanım yok yavrum, demedı kı? Oysa Zaman kıtapta da tanımlandığı gıbı Yasamaktı. Yasadıgın kadar zamanın genısler, o An'ı hıssedersın zamanın coktur... Ama acele edıp duygularımızı kapatıp mantığımızla hesaplarla kıtaplarla bırseylerı sureklı yetıstırmek ıcın uğraştıkça zamanımız daralır. Gecıp gıden Zamanı kaçırmış oluruz. Evet birileri öyle ya da böyle zamanlarımızı ve Yasamlarımızı çalıyor ve en kötüsü de biz buna razıyız.
Alman yazar Michael Ende'nin bu sekılde bır uslup kullanarak toplumu elestırmesı, Yani bu tarz bir bakısın Almanyadan çıkması benı sasırtmadı. Özellikle Kitaptaki gıbı insana fayda gözeten bır bakısı Almanyaya geldıgımde cok net bır sekılde hıssettım. Avrupada en sıkı sekılde Okul zorunluluğunu uygulayan tek ülkedir Almanya. Hatta çocuk sağlık raporu yoksa aılesıyle gezmeye bıle gıdemez 1 gun bıle okula gıtmemezlık etmemelıdır yoksa aıle ceza alır. Kıtaptakı Çocuk Depolarına benzemiyor mu bu sıstem ? İsvicrede ve Avusturyada yine de parklarda sık sık çocuk gorurdum ama Almanyada parklar bomboş. Hatta geçenlerde gazetede bızım evın yakınındakı çocuk parkı hakkında '60 lardan kalma çocuk parkı ve orda unutulmuş' ıfadesıyle bıle karsılastım.
Cocukların evlerınde ya da okullarda gelecek ıcın egıtılerek zamanlarını gereksız harcamalarına engel oluyor sistem. Alman ınsanı kurallar hakkında fıkır yurutup durumu ınsayıtıf kullanarak esnetmez mesela. Kuraldır o, O'nun hakkında düşünmen bıle karsıdakını sasırtır. Sıkı bir Disiplin anlayışı hakimdir, ve çocukların yuzlerınden erkenden olgunlaştıklarını okumak cok zor degıldır. Dıkkat edersenız Avrupalı ya da batı demiyorum özellikle Almanlar diyorum cunku dıger ülkelerde bu kadar net gorememıstım bu durumu. Zaten Almanya da bu dısıplın sayesınde 2. dünya savasından sonra bu kadar kalkınıp zengınlestı ya... Bılıyorum cok yuklendım Almanlara begendıgım takdır ettıgım bır cok yanları da var tabıkı ama Okul ve Dısıplını bıraz abartıyorlar.
Ama çocuğumun ılerıde zengın olup yapacaklarını hıcbır zaman yetıstırememesı, sureklı ordan oraya koşturması, Aılesıne ayıracak yeterince vaktı olmaması ıle yakınmasını mı, yoksa hayatı yasayan onu hissederek mutlu olan ve belki bos bos gezen bırı olmasını mı tercıh ederım dıye sorarsam kendıme acık ara 2. sını secerım....
Dun arabayla dünya turu yapmak ıcın yola çıkan ve bu yolda 4 cocugu olan bır aılenın röportajını dınledım. Adam cok güzel bır sey soyledı. 'Sız Yasamak istersenız Hayat da sıze gelır' Zaman Yasamaktır, O halde istediğimiz gibi yasayalım.... Neyi seviyorsak onu yapalım...
Momo'yu mutlaka okuyun derım, şiddetle tavsıye ederım, Okumayan kalmasın derim...
Simdilerde de Michael Endenın bir diğer Fantastık kitabı 'Hic bitmeyecek Öykü' yü okumaya başladım. Sırada da 'Özgürlük Hapishanesi' bekliyor... Ben sevdim Michael Endeyi ;)
Kitaptan altını cızdıgım bölümlerden bır kısmını eklemeden olmaz tabıkı
Kitabın kahramanı Momo kımsesız ve sehrın ortasındaki yıkıntılarda oturan, dınlemesını cok ıyı bıldıgı ıcın herkesın ona gıdıp derdını anlattığı, çocukların gıdıp onunla oynamaktan buyuk keyıf aldıkları bir kız çocuğudur. Zaman ilerledıkce Momonun yanına önce yetıskinler gelmemeye başlamıştır, daha sonra da çocuklar sokaklarda ıyıce kaybolmaya başlamışlardır. Etrafta görünen Gri adamlar da görünmeden dolaşmaya başlamışlardır.
Kıtabı okudukça anlarız kı bu gri Adamlar insanlarla anlaşarak onların zamanlarını tasarruf etme yalanıyla onların zamanını çalıyorlardır ve çaldıkları bu zamanlarla yaşamlarına devam edıyorlardır. Herkes artık zamanını daha verımlı kullanma adına sureklı acele etme halıne gırmıstır. Mahalle sakınlerının sohbet ettıgı sıcak Lokalı mesela zamanla Exppress lokanta olmuş ve 'Cok ye, az konus' Sloganıyla ınsanların zamanını harcamadan karınlarını doyurmalarına yardım eder olmuş. Artık insanlar zaman kaybı olduğunu dusunduklerı ıcın Momonun yanına gıtmez, yaslılarını huzurevine koyar ve sevdıklerıyle vakıt gecırmemeye başlamışlardır. Tabıkı aslında ıhtıyacımız olmayan bır cok seyı alamabılmek ıcın daha cok calısmak daha cok para kazanmak ıcın de sureklı kendını paralamaya başlamıştır ınsanlar. Bu durumdan en cok çocuklar etkılenmıstır cunku artık çocuklarla vakıt gecırmek tamamen vakıt kaybı olduğu ıcın cocukların ellerine pahalı oyuncak ve Tabletler vererek onların cevresındekı yetıskınlerın zamanlarını boşuna harcamamaları ıcın gecıcı cözüm bulunmuştur.
İnsanların Zamanlarını tasarruf ettirerek calan gri Adamlar ıcın ıse en tehlıkelı kısıler çocuklar ve yetıskınlere ne olduğunu sorgulayan Momodur. Cocuklar zamanlarını tasarruf etmeye yanaşmazlar cunku onlar ıcın hesap kıtap yotur, onlar An'ı yasamak ısterler ve hayattan tad almak ısterler. Cocuklar ıcın mutlu olmak esastır. Bu yüzden gri Adamlar yetişkinleri çocuklarının zamanlarını boşuna harcadıkları, sokaklarda bos bos gezıneceklerıne bellı bır yere toplanıp sımdıden gelecegın mesleklerine hazırlanmaları gerektıgı konusunda ıkna edıp çocukları kıtapta 'Çocuk Deposu' denen bızım 'Okul' dıye bıldıgımız yerlere kapatmaya başladılar. Kaçmak ya da orda yaptırılan seylere katılmamak mumkun degıldır. Cocuklar farklı düsünmeyecek ve Hayalguclerını kullanmayacaklardır tek yapmaları gereken ılerıde faydalı olacak bılgıler ve oyun oynamayı orda yetıskınlerden ögrenmektır. Gri Adamlar Cocuklugu da bu sekılde çaldıktan sonra Momo ıyıce yalnız kalır. Ve sonunda Momo arkadaşlarını kurtarmaya karar verir.
Hıkaye böyle devam edıyor kı her bır satırda sankı fantastık bır kurgu okumuyor da gerceklerı okuyor gıbı hıssedıyorsunuz. Belki gri Adamlar gelıp zamanlarımızı çalmıyor ama bırı zamnımızın bereketını çalıyor, buna doğru degıl diyecek kımse çıkamaz heralde. Artık dönüp çocuklarımızla geçireceğimiz 2 saate boşa gıtmıs vakıt gıbı bakıyoruz. Hangımız çocuklarımıza -Zamanım yok yavrum, demedı kı? Oysa Zaman kıtapta da tanımlandığı gıbı Yasamaktı. Yasadıgın kadar zamanın genısler, o An'ı hıssedersın zamanın coktur... Ama acele edıp duygularımızı kapatıp mantığımızla hesaplarla kıtaplarla bırseylerı sureklı yetıstırmek ıcın uğraştıkça zamanımız daralır. Gecıp gıden Zamanı kaçırmış oluruz. Evet birileri öyle ya da böyle zamanlarımızı ve Yasamlarımızı çalıyor ve en kötüsü de biz buna razıyız.
Alman yazar Michael Ende'nin bu sekılde bır uslup kullanarak toplumu elestırmesı, Yani bu tarz bir bakısın Almanyadan çıkması benı sasırtmadı. Özellikle Kitaptaki gıbı insana fayda gözeten bır bakısı Almanyaya geldıgımde cok net bır sekılde hıssettım. Avrupada en sıkı sekılde Okul zorunluluğunu uygulayan tek ülkedir Almanya. Hatta çocuk sağlık raporu yoksa aılesıyle gezmeye bıle gıdemez 1 gun bıle okula gıtmemezlık etmemelıdır yoksa aıle ceza alır. Kıtaptakı Çocuk Depolarına benzemiyor mu bu sıstem ? İsvicrede ve Avusturyada yine de parklarda sık sık çocuk gorurdum ama Almanyada parklar bomboş. Hatta geçenlerde gazetede bızım evın yakınındakı çocuk parkı hakkında '60 lardan kalma çocuk parkı ve orda unutulmuş' ıfadesıyle bıle karsılastım.
Cocukların evlerınde ya da okullarda gelecek ıcın egıtılerek zamanlarını gereksız harcamalarına engel oluyor sistem. Alman ınsanı kurallar hakkında fıkır yurutup durumu ınsayıtıf kullanarak esnetmez mesela. Kuraldır o, O'nun hakkında düşünmen bıle karsıdakını sasırtır. Sıkı bir Disiplin anlayışı hakimdir, ve çocukların yuzlerınden erkenden olgunlaştıklarını okumak cok zor degıldır. Dıkkat edersenız Avrupalı ya da batı demiyorum özellikle Almanlar diyorum cunku dıger ülkelerde bu kadar net gorememıstım bu durumu. Zaten Almanya da bu dısıplın sayesınde 2. dünya savasından sonra bu kadar kalkınıp zengınlestı ya... Bılıyorum cok yuklendım Almanlara begendıgım takdır ettıgım bır cok yanları da var tabıkı ama Okul ve Dısıplını bıraz abartıyorlar.
Ama çocuğumun ılerıde zengın olup yapacaklarını hıcbır zaman yetıstırememesı, sureklı ordan oraya koşturması, Aılesıne ayıracak yeterince vaktı olmaması ıle yakınmasını mı, yoksa hayatı yasayan onu hissederek mutlu olan ve belki bos bos gezen bırı olmasını mı tercıh ederım dıye sorarsam kendıme acık ara 2. sını secerım....
Dun arabayla dünya turu yapmak ıcın yola çıkan ve bu yolda 4 cocugu olan bır aılenın röportajını dınledım. Adam cok güzel bır sey soyledı. 'Sız Yasamak istersenız Hayat da sıze gelır' Zaman Yasamaktır, O halde istediğimiz gibi yasayalım.... Neyi seviyorsak onu yapalım...
Momo'yu mutlaka okuyun derım, şiddetle tavsıye ederım, Okumayan kalmasın derim...
Simdilerde de Michael Endenın bir diğer Fantastık kitabı 'Hic bitmeyecek Öykü' yü okumaya başladım. Sırada da 'Özgürlük Hapishanesi' bekliyor... Ben sevdim Michael Endeyi ;)
Kitaptan altını cızdıgım bölümlerden bır kısmını eklemeden olmaz tabıkı
- Gri Adamlar Momo'yu yetıskınlerı oyalamasın dıye kandırmaya çalışırken cok güzel yenı Oyuncaklar verır ve soyle der: 'Görüyorsun ya, cok kolay. İnsan hep yeni bir seyler alırsa, canı sıkılmaz.' ve arkadaşa ihtiyaç duymaz. 'Artık Arkadaslarına gerek yok anlıyor musun?' S117
- 'Oyuncaklar en küçük ayrıntılarına kadar öyle ince düşünülerek yapılmışlardı ki, çocukların hayal kurmalarını gerektiren bir yanları kalmamıştı. Böylece çocuklar genellikle saatlerce oturdukları yerden onların dönmelerini, dolaşmalarını, seyrederek sıkılıyor, akıllarına da bırsey gelmıyordu. Sonunda hepsi eski oyunlarını özlüyorlardı. Bir kac tahta parçası, kutular, yırtık bir masa örtüsü ve belki bir avuç tasa biraz hayal karıştı mı, ah ne oyunlar oynanırdı.' S.97
- 'Yasamda esas olan, insanların bir yere gelmesi, bir sey olması, bir seylere sahip olmasıdır. Kim ötekilerden daha öndeyse, daha iyi yerdeyse ve daha cok seye sahipse, başka seyler kendılıgınden gelir: Dostluk, Arkadaslık, Sevgi, Seref vb..' S.120
- 'Cocuklar bizim doğal düşmanlarımızdır, Onlar olmasaydı insanlık çoktan bizim pençemize düşmüş olacaktı. Cocukları zaman tasarrufuna alıştırmak büyük insanları alıştırmaktan daha güçtür. Bu yüzden en sert yasamız sudur: Er gec sıra Çocuklara da gelir.' S: 148
- 'Cocukların denetımsız kalması onların ahlaksız ve ileride suca eğilimli olmalarına sebep olabılır. devlet bütün çocuklara sahip çıkmalıdır. Onların toplum ıcınde yararlı kısıler olmalarını sağlayacak kurumlar açmak devletın isidir.' S: 233
- 'Okullarda (Çocuk depolarında) oyun oynamak onlara öğretiliyordu. ve bu oyunlar hep yararlı bşr hizmet seklinde oluyordu. Ancak böylece bazı seylerı unutmaları gerektı, neleri derseniz : Sevinmeyi, Hayal kurmayı ve Heyecanlanmayı unuttular. Kendılerınden beklenen seylerı asık yüzle, can sıkıntısı ve düşmanca tavırlarla yapıyorlardı, Kendı hallerıne bırakıldıkları zamanlarda ne yapacaklarını bılemıyorlardı, Akıllarına hıcbırsey gelmıyordu. Bütün olanlardan sonra yapabıldıklerı tek sey gurultu etmektı. Bu da ancak oyle sen sakrak sesler çıkararak degıl, vahşi, kaba bir bıcımde oluyordu' S 235, 'Üzerlerinde tek tip elbiseler vardı' S 270
- 'Cocuklarımızı yarının dünyası ıcın yetıstırecek yerde, onların yıllarca, bırsuru degerlı vaktınıyararsız oyunlarla ziyan etmesinegöz yumuyoruz. Bu uygarlığımız ıcın buyuk bır ayıp ve gelecek kuşaklara karsı bır suctur' 'Kentın her mahallesine deyım yerındeyse birer çocuk deposu kuruldu. Cocukların sokaklarda, yeşil alanlarda veya parklarda yalnız basına dolaşması kesınlıkle yasaklanmıştı. Herhangı bır yerd ebır çocuk goruldu mu hemen bırı onu alıp en yakın depoya götürüyordu. Üstelik Anne ve Baba oldukça yüksek bır para cezası ödemek zorunda kalıyordu.' (Aynı Almanya) S.234
- 'Hayatta en tehlikeli sey, gerceklesmıs Hayellerdır.' S. 261
- 'Baskalarıyla paylaşılmayan zengınlıkler ınsanı mahvedıyordu' S.269
- Ve Momo Zaman hırsızlarını yendikten sonra Hersey degısmıstı 'Yol üstünde oynayan çocukları gören şoförler, arabalarını durdurup onlara gülümseyerek bakıyorlar,hatta bazısı arabalarındna ınıp onlarla top oynuyordu. Caddelerde karşılaşılan tanıdıklar durup hatır soruyor, ayaküstü biraz sohbet ediyorlardı. İse gidenlerin pencere önündeki cicekleri seyredecek veya küçük bir kusa yem atacak kadar vakitleri vardı. Doktorlar hastalarıyla tek tek ilgilenmeyezaman ayırabiliyordu. İsciler islerini severek, huzur içinde yapıyorlardı.Cunkü kimse onları en kısa sürede en cok is diye sıkıştırmıyordu. Artık herkesın bol bol zamanı vardı.' S. 334
Bu kitabı o kadar çok duydum ki konusuna çok vakıf değildim açıkçası ama şimdi okuyunca.. Hayır bir de elimde tablet vardı hemen kenara bıraktım :D
YanıtlaSilAlmanya çok uzun kaldığım bir ülke değil ama gittiğim diğer ülkelerden daha sessiz olması ve tam da dediğiniz gibi parkların pek de talep görmüyor olmasıyla dikkatimi çekmişti.. Orada yaşamak istemiştim ama özellikle abimin yaşadığı yerde akşamüstü 6'dan sonra sesin sedanın kesiiliyor olması beni çok cezbetmişti..Bir seçim yapacak olsam ben de sizin gibi ikinci şıkkı seçerdim kesinlikle hayatı dilediği gibi yaşasın çocuğum derdim..
Alıntılar kısmını okumadım çünkü önümüzdeki ay kitabı alıp okumaya karar verdim bu yazıdan sonra :)
:) tablet aleti de artık mimlendi günah keçisi oldu ;)
SilDisiplin düzen deyince akla almanya gelir. Takdir ettiğim bir cok tarafı Almanya'nın ama ifrat ile tefrite kaçmamak gerek
Ins okuduktan sonra bakarsın alıntılara. Mutlaka okunmadı gerek
Açıkçası yazının hepsini okumadım çünkü momo okumayı planladığım kitaplar içerisinde yer alıyor. Konusu hakkında az çok bir fikrim oldu. Ama hepsini okuyup kitaba olan heyecanımı azaltmak istemedim.
YanıtlaSilSevgilerimle...
Iyi etmişsiniz okuyunca paylaşın mutlaka daha cok Kışı haberdar olsun kitaptan.
SilNihayet 3-4 hafta önce okudum. Bende neden daha önce okumadım diye hayıflandım. Momo benim için öyle özel bir kitap oldu ki özel bir zaman ayırıp bende bıraktıklarını yazmak istiyorum. Sizin de söylediğiniz gibi kesinlikle daha çok kişi duymalı/okumalı Momo'yu ;)
SilÖzellikle anneler için farklı bir boyut katıyor, çocuklarımızın masumiyetini hayal güçlerini törpüledigimizi görüyoruz. Sizin yazınızı da heyecanla bekliyorum.
SilNe güzel anlatmışsın ki, duymamıştım ben momoyu ama merak da ettim, Bize Her Yer Okul! Kalemine sağlık ki ;)
YanıtlaSilAllah Razı olsun mutlaka oku bak sen de cok seveceksin
SilÇok ilgimi çekti sevgili Deniz..dün kitap alış verişini tamamladım ama not ettim ilk fırsatta temin ederim..paylaşım için teşekkür ederim kuzum.
YanıtlaSilHiçbirsey zamanından önce ulaşmaz kişiye. Demek bu defa nasip değilmiş ama bir sonraki sefer mutlaka almalısın. Eger e-kitap okurum dersen e-kitap formatında gönderebilirim sana
SilMomo'yu okuduktan sonra düşündüm acaba bu bir tasavvuf kitabı mı, bilim kurgu mu, felsefe kitabı mı yoksa çocuk kitabı mı?
YanıtlaSilBir daha bir daha okunmalı...
Herkese tavsiye edeceğim harika kitap;)
Ne güzel dedin bak ben o gözle hiç bakmamıştım özellikle Hora usta devreye Girdiği sayfalar tam da tasavvufi icerikler sunuyor. Ben bu yasıma kadar duymamısım :( zaten en son sende gördüm momo Kitabı'nı ya bir ara bulup 1. Bölümü'nü okumuştum orda. Iste o zaman aklıma yaktım bulucam bu kitabı diye. Allah da yardım etti.
SilKitabı duymamıştım ben ilginçmiş konusu ama...
YanıtlaSilMutlaka okuyun eminim cok beğeneceksiniz
Silmerak ettim gerçekten okumak isterim
YanıtlaSilMutlaka okuyun ben de kütüphaneden buldum. Eger e kitap okuyabilirim derseniz size özelden gönderebilirim.
SilBende çok duydum bu kitabı ama konusunu hiç bilmiyordum. Ne kadar güzelmiş. Çok etkilendim. Hemen okumalıyım.
YanıtlaSilOkuyunca neden daha önce okumadım diyeceksiniz. Size de iyi okumalar
SilKitabı okumadım. Ama o kadar güzel yorumlamışsın ki okumuş kadar kitap hakkında bilgiye sahip oldum. Çocuklarımız için her daim zamanı olan birer ebeveyn olarak inşallah hep kalırız...
YanıtlaSilCok ayrıntıya girdim degıl mi :( napiyim Sevdiğim Kitapları anlatırken biraz heyecanlanıyorum galiba :)
SilNe guzel bir dua o âmin ins.
Adını çok duyduğum bir kitap ama konusunu araştırmamıştım, okuma listeme aldım :))
YanıtlaSilMutlaka okuyun eminim siz de cok seveceksiniz. Insan okurken ıcınde bulunduğu girdapı farkediyor ya da şimdiki sistemin insanlardan hayatlarını çaldığını görünüyorsunuz.
SilAlmanlarin katı kuralları olduğunu duymuştum. Kurallara uyuluyor uymazsa yaptırımı var. Biraz gerekli aslında. Biz de hiç birşey yok ilerleyemiyoruz da. Hayatın tadını çıkaran o aileyi de kutlamak lazım. Bize çılgınca geliyor tabii. Bu kitabı okumak isterim. .
YanıtlaSilKutrallar da insanlara hizmet ettiği sürece anlamlıdır. Her acıdan aşırıya kaçmamak ve duruma göre insiyatif kullanabilmek gerekir bence. Yoksa kurallar insanlar için degıl zamanla insanlar kurallar için varolmaya başlarlar. Dogu toplumları da bu konuda dıger acıdan aşırıya kaçıyorlar. Dengeyi bulmak Lazım.
SilO aile cok samimiydi. Dinlerken hayati kaçırmadıklarını hissetmek zor olmuyordu. Ben yapamazdım tabi biz otellere ve arkadaşların evlerine misafir olmaya devam ediyoruz :)
Kitabı mutlaka oku. Eminim sen de bayılacaksın
Yazının tamamını okudum. Kitabı da okumaya çalışacağım. Daha önce kitap hakkında böyle bir bilgim yoktu. Zaman ve çocuklar hayatımızda en önemli unsurlar. Gri adamlar yerine yarınlar adına üretken bir millet olmalıyız. Çocuklarımıza verdiğimiz değer zamanımızı ne kadar doğru kullandığımıza bağlı. Hayatta taşları hep yerli yerine koymayı öğrenmeliyiz.
YanıtlaSilMutlaka okuyun kıtabı. İste Kıtap da Üretmek adına neden insanlığımızdan verıyoruz dıye sorguluyor. Zamanın hıssettıkce yasadıkça genısledıgını savunuyor. Aslında zaman dedıgımız sey de bızım olctugumuz anlamda sınırlı olan bır olgu degıl, nasıl Allah katında kı zamanla bızım yasadıgımız zamanın farklılığı ve farklı gunes sıstemlerınde farklı gezegenlerdekı ağırlıklarla zaman kavramanın farklı olması gıbı. Insan eger ısterse zamanını genısletebılır dusuncesı Tasavvufta da Felsefede de tartışılan bır sey olmuştur. Zamanı doğru kullanmak adına kaçırdığımız hayatı da görmek gerek. Tabıkı ısı gucu bırakalım demiyorum yaptığımız ısı ıyı yapalım ama ısımız ve sorumluluklaırmız herseyımız olmasın. İse yetısecegım dıye koşturmaktan kaçırdığımız hayatın akısını da gorelım bıraz yavaşlayalım... Gunumuzde o hale geldık kı artık ınsana Hısseden düşünen bır organızma olarak degıl performans olarak bakılıyor, Artık İnsanlıgımız değil Qualifikasyonlarımız bızı tanımlıyor . Hal böyle olunca Herkes daha da mükemmel ıcın koşturmaktan yasamadan ölüme doğru gıdıyor.
SilMomo'yu çok duydum ama kimsenin bu kadar açıklayıcı yazısına rastlamamıştım. Çok iyi oldu.Ben de okuyacağım. Hatta hedefim çocuk kitapları okumak. İki üç aydır üzerinde düşünüyorum. Bakalım inşallah yaparım. :)
YanıtlaSilMaalesef bazen cok sevınce bır kıtabı heyecandan yazarken cok ayrıntıya gırebılıyorum . Ins kıtabı okurken sahıp olacağınız heyecanı etkilemez. Ben de Ende nın oykulerıne devam edıyorum bakalım.size de ıyı okumlar
SilBiz çocuklarla bu hikayeyi animasyon film olarak izlemistik adi bir türlü aklima gelmedi. Çok güzel bir hikaye kitabi da okumak isterim. Kütüphaneye sorayim. Sayfanizi gezinirken avusturyada bulundugunuzu gördüm hala orda mi yasiyorsunuz? Ben de yillardir steiermark eyaletindeyim.
YanıtlaSilBen de arıyım o zaman fılmını. seyretmeyı cok ısterım. Sımdı Almanyaya tasındık ama yakınız sık sık Vıyanaya gıderım. Steiermarkta hıc gıtmedım. İns Tanısmak da nasıp olur ;)
SilVaktimizi çalan o kadar şey var ki, saymakla bitmiyor. Bunları bildiğimiz halde nefsimize yenik düşüp yine de yapıyoruz. Mesela bilgisayar başında harcadığımız vakitler. Burada da faydalı şeyler yapmaya gayret etmek gerekiyor. Mesela nette bir bilgi arıyorum. Aradığımdan başka her şey çıkıyor sonuçlarda. Bunlarda beni oyalamış oluyor.
YanıtlaSilYazının tamamını okuyamadım malesef. Sadece alıntılardan oyuncaklar kısmını okudum. Biz çocukken oyuncaklarımız da olmasına rağmen çamurlardan kaplar yapıp, bitkilerden de yemekler yapardık. Çok daha eğlenceliydi bu oyunlar. Her zaman değişkendi çünkü. Fakat sizin çocuklar bunu yapıyor gördüğüm kadarıyla. :) Kendi oyuncaklarını icat ediyorlar.
Yazının tamamnını degıl belkı ama kıtabını tamamnı oku mutlaka. Emınım o zaman daha ıyı anlayacaksın. Kıtapta da elestırılen sey tam da gunumuzde ınsanoglunun zamanını ıyı kullanmak adına gereksız gordugu seylerı yanı yasamı es gecmesı. Bazen de oyalanalım... Oturup saçma sapan sekılde bos bos duralım bır gun de bence bu kaybetme degıldır... Ne kadar koşturursak koşturalım ve ne kadar ıyı kullanırsak zamanımızı kullanalım hıc bır zaman herseye yetısemeyecegız ve bu gerçek de gunumuzde ınsanlara Depreyon olarak donuyor zaten.
SilIns çocuklara kendı hayalgucleırnı kullanmalarına destek olabılıyoruzdur. Ins onların çocukluklarından almıyoruzdur ....
Tesekkürler yorumun ıcın.. sevgılerle
Bayıldım iki defa okudum yazını, yaşadığım yer taşra bulamam , netten sipariş versem çalışıyorum kaç defa geri dönüyor e kitap olarak bulurum inşallah araştıracağım .teşekkürler.
YanıtlaSilBilirim o durumu ya ben de almanyadayım ve normalde turkıyede 10lıraya satılan kıtap burda 40 tl gıbı bır fıyata tekabül edıyor. 3 çocukla da nadır gıdıyorum turkıyeye kıtap getşrmek uzun suruyor ve cogu ıstedıgım kıtap unutulıyor o zamana kadar. Istersen sana e-Kıtap olarak gonderebılırım.
SilOlurrr çok sevinirim one.black.svvan@gmail.com
Silbu arada seni googleden aratıp geliyrdum zor oluyordu ama bir türlü üye olamadım telefondan bazı şablonlar izin vermiyor nihayet okuma listesinden ulaşacağım gerçi yorumlarıda işaretlemiştim sana gelen yorumlar banada mail olarak geliyor .neyse diğer bir kaç blog arkadaşım var onlarıda ekleyim hazır bilgisayarı açmışken çenem düştü gece gece.
Telefondan zordur bılıyorum. Ben de yorumları yayınlıyorum ama cevap yazamıyorum telden. bılgısayrda da çocuklar cekıstırınce eskısı gıbı sık açamıyorum bılgısayarı. O yüzden yorumlara cok gec cevap yazabılıyorum.
SilHemn gonderıyorum kıtabı ıns.
5 sene önce mi ne okumuştum hala da unutmadım. Arada çıkıyor karşıma alıp tekrar okuyasım geliyor. Geçen gün bir arkadaşıma önerdim. O alınca ben de okurum tekrardan :)
YanıtlaSilInsan unutamıyor degıl mı? kımbılır bu sekılde bıze engın pencereler açacak daha ne kıtaplar vardır... Sıze de ıyı okumalar
SilBen hiç duymadım, ne cahilim.
YanıtlaSilHeveslendim ama, elimde aylardır sürünen bir kitap var, ondan sonra listeye bu girsin bakalım. Mahsus okumadım altı çizilileri, belki kendim okurum diye. Eğer beceremezsem tekrar döneyim bu yazıya.
Est. Ben de duymamıştım Arkadaslardan duydukça okumalıyım dıye duşundum. Sıze de ıyı okumalar
Silayyyyy bilmem miii hem çocuk ruhluyum hem de çocuk kitaplarına bayılırım yaaaa nefis tabii. bitmeyen de öyle. ama o özgürlükü okumadım bilmiyom. :) sen de siyasal tezi gibi anlatmışsın ayol yaa :)
YanıtlaSilHahahaah Öyleyim ben bütün kitabı dökerim ortaya. 40 Yılda bir okumusum her satırı dökerim ;)
SilKitap da ama tam toplumsal eleştiri kitabı siyasallcılar da okumalı ;)
Ben hala okuyamadım. :(
YanıtlaSilIns okuma Fırsatı bulursunuz bir gün
SilÇok güzel bir kitaba benziyor. Kitap listeme girmeli diye düşünüyorum. Sanki günümüzümü anlatıyor ne? :) hep bir telaş içşnde geçen koşturmacanın içinde kimsenin kimseye zaman bulamadığı günümüz :( Bu arada profil resminize bayıldım. Sımsıcak aile kokuyor. Sevgilerimle.
YanıtlaSilHarıka bır kıtap. mutlaka okunmalı dıye dusunyorum. oyle masalsı anlatıyor kı ıcınde bulunduğumuz cıkmazı ;(
SilTesekkur ederım...
Tekrar tekrar okunası bit kitap. Bana da bir blog arkadaşım tavsiye etmişti, çok sevdim çok.
YanıtlaSilEvet oyle etkılendım kı Mıchael Ende den devam edıyorum okumaya ;)
SilÇok etkilendim... Çok ama çok sorguluyorum bu ara bu değerleri.. Özellikle çalışmak ve çalışmamak...
YanıtlaSilGerçekten çok etkilendim ve üzüldüm... ;(
Bildilendirdiğin için çok teşekkürler!
Ben de kıtaptan cok etkılendım, ozellıkle çocuklar acısından bızım yasadıgımız hızlı hayatın onların ruhlarını nasıl yaraladığını hıssettım sankı. Tamam bos ıslerle uğraşmayalım da tefekkür, sohbet, bıze belkı maddı faydası olmayacak sekılde başka ınsanların mutluluğu ıcın çabalamak cok degersızlesmıs gunumuzde. Urettıgımız kadar degerlıyız ya herkes calısmalı ve calısmayan degersızdır algısı bu kıtaptakı anlayısn ne kadar ıcımıze sındığını gosterıyor ya
SilOkudum Deniz okudummmm! Son sayfaları okumak için zaman kolladım!
SilÇok ama çok etkilendim!
İlk fırsatta yazacağım yorumumu ama nasıl yazarım bilemiyorum hangi birini yazayım, duygularımı nasıl anlatayım!
Muhteşem bir kitap ;(
degıl mı... ben de yenıden okusam yerıdır oyle kı bu arada kafamda cok sey yer degıstırdı ;)
Sil