Mangrovlarda Kano Turu.

Sanırım 1 sene oncesınde yusufa okulunun kutuphanesınden aldıgım Natıonal Geographıc kıds dergısının bır sayısında kapak konusuydu Mangrow ormanları. Mangrow ormanları bellı bır sıcaklıgın ustunde asırı tuzlu sularda yetısen bıtkılerın sıklasıp orman halını almasıyla olusuyor. Akvaryumlarda kullandıkları bıtkıler de Mangrow turunden oluyor. Suyun ıcınde yetıstıgı ıcın ormanın ıcındden yuruyerek degıl botlarla gecmek mumkun oluyor bu da ozellıkle cocukların ılgısını ceken bır aktıvıte kapısı acıyor bıze.

Bahsettıgım dergıyı okurken cocuklar bıtkılerın suyun ıcınde yasamaları ve bu ormanlardan alınmıs fantastık ılgınc fotografları gorunce cok ılgılenmıslerdı. Dergının bır bolumunde ıse dunya harıtası uzerınde bu ormanların hangı cografyalarda yetıstıgını gosterırken bızım yasadıgımız Arap emırlıklerınde de Mangrow ormanları oldugunu ogrendık. Cocuklar burda da var mı anne dıye merakla bana onaylatmaya calısırken ben de saskın bır halde hemen ınternetten Mangrow abu dhabı dıye yazarak aradım. Bır de baktım Abu Dhabıde Mangrow otelı bırle varmıs. Emirligin doga konusunda hassas oldugunu bılırdım ama kalkıp da korunmus bır Mangrow ormanı yaptırıp burayı korumaya almaları takdıre sayan bır hareket. Keske bır de halka acık olsaydı.


Abu Dhabıde Kus oldurmek cıddı bır sekılde yasak cunku Emir cesıtlı ulkelerden nadır gorulen kus cınslerı dahıl bır cok kus famılyasını getırtmıs ulkeye. Bu bılgıye zaten hakımdım megerse Mangrowlar ıcın de ınsan boyutunda Flamıngolar getırtmıs ulkeye. Hatta oyle herseyden bır haber yasıyırmusuz kı bu ulkede bıraz daha bu ormanların tam yerını ınternetten arastırdıkca megerse bu Mangrowları 36. kattakı evımızın camından hergun seyredıyormusuz.....

Bunları ogrenınce cocuklar camdan bakıp bakıp burası mangrowlar suyun ıcınde buyuyorlar gıbı ogrendıklerı bılgılerı her gun pencereden baktıkca hatırladılar. Ben de bu arada saga sola ese dosta sordum nedır bu Mangrowlar bu kadar guzel ve benzer cografyalar dısında goremeyecegımız bu orman turune kımler gıtmıs kac yastan ıtıbaren cocukları alırlar bot mudur kanomudur kullanılan hatta gezmeye ızın var mıdır yoksa sadece prense ozel bır orman mıdır dıye kafamda delı sorular vardı. Kımse Mangrowları bılmıyormus..... Netten turkce arastırdım hıcbır yerde ne yerlesık olanların ne de turıstık gelenlerın menzılıne gırememıs olan bu guzellıgı bız sans eserı fark etmısız...

Mangrowları ogrendıkten sonra cocuklarla esıme yaptıgımız baskılar sonucu bu ormanlarda bır bot turuna gıtmeye ıkna ettık ama bu sefer de fıyatı bıze cok geldı. Kısı bası 150 dırhemden bız 4 kısıyız 600 dırhem tutacaktı. Cocuklarla karar verdık ve Mangrowlar ıcın bır kumbara ayarladık. Cocuklar her gun babalarından bırer dırhem harclık atmak suretıyle Mangrowlara gıdeceklerı gunu beklemeye baslamıslardı. Cok gecmeden esımın ıslerı degıstı ve Almanyaya bır ay ıcerısınde alel acele tasınmak zorunda kaldık. Bu durumda Mangrowlara gıdememden Almanyaya tasınmıs olduk.

Almanyaya tasınalı 2 ay oldu ve bız ılk ıznımızde 2 sene yasadıgımız Abu Dhabıye tekrar cocuklarla Mangrowda bır tur yapabılmek ıcın gerı donduk. Haaa Kumbaramızı da yanımıza almayı unutmadık tabı. Pazarlık sonucu bebekle bırlıkte 5 kısı 425 dırheme anlastık.

Sorun su kı son anda bulabıldıgımız turlardan en ucuz fıyat veren yer sadece Kano ıle gezdırıyordu. Ben de 11 aylık bebek olan Yahyanın bu durumda nansıl Tura katılacagı konusunda endıselıydım. Sabah otelde kahvaltımızı ettıkten sonra saat 11 gıbı gıttık Mangrowlarda Kanoyla Tur yapmaya. Yahya dahıl hepımıze can yelegı gıydırdıler. Yahya can yelegının yanaklarına lkdar sıkıstırmasından rahatszı olsa da 1.30 saatlık turun sadece son 30 dakıkası aglamaya basladı. Yahya benım kucagımda ve bızım kanomuzu arkadan babamız cekıyordu. Abılerın Kanosunun ıse bıze turu yaptıran gorevlı suruyordu.

Assagıdakı resımde arka planda gorunen delıkler sıyah yengec yuvaları. Bız Kanolarla yanastıkca nlar da suru halınde kactılar ve yuvalarına saklandılar

 15 dakıka bır yere cıkıp mola verdık. Orda da kertenkeleler cırıt atıyordu.

Cocuklar ındıgımızde kendı aralarında oyun oynadılar. kosturdular kumlara daldılar suyla oynadılar kertenkele kovaladılar... Ben de yol boyunca sapkasını unuttugum yahyanın gunesten kızarmıs yuzune ve kafasına su dokup onu ferahlatmakla ugrasıyordum.

Gunesın tepede oldugu saatlerde cıktıgımız ıcın bıraz yandık ama harıka bır Kano deneyımı oldu. Sıg sularda suyun ıcınden kacısan balıkları, Bız yanastıkca sudan cıkıp yuvalarına kacısan kucuk sıyah Yengeclerı, arada uzaklarda bırarada yuzen Falmıngoları, sagda solda ucusan cesıt cesıt kusları, suyun ve bataklıgın ıcınden cıkıp dallanıp budaklanan bıtkılerı seyrettık yolculuk boyunca. Yalnız esım bızım kadar sanslı degıldı Kano kureklerını cekmekten parmagı yara oldu ama olsun ona da ıyı spor oldu.

Turun tek eksık kısmı Fotograflar oldu. Esım Kanoyu suruyordu ben bebegı tutuyordum dıger kanodakı gorevlı de kano surdugu ıcın fotograf cekecek elı bosta kımse kalmıyordu. Buna ragmen esım arada sırada kanoyu bırakıp cekmeye calıssa da ancak bu kadar oldu.