17 Mayıs 2014 Cumartesi

İslam Deklarasyonu - Aliya Izzetbegovic

Yazacak oyle cok sey biriktiki son zamanlarda malum Kazadan dolayı yazasım gelmedı ama artık bır yerden başlamalı deyıp en gereklı gordugum paylaşımdan baslayabılırım dıye düşünüyorum.

Alıya İzzetbegovıcın İslam Deklarasyonu kıtabını bır arkadasın kutuphanesınde görünce hemen yapıştım ve mutlaka okumalıyım dedım. Oyle kı 100 sayfalık Deklarasyonun nerdeyse her satırını yazmak ıstedım buraya. Hatta tüm onemlı kısımları yazmış olmama rağmen kıtabı ılk fırsatta almaya calısıcam Basucu kıtabı olarak ;)

Aliya İzzetbegovicin Bosna mucadelesındekı basarısının fıkrı altyapısı hakkında saglıklı bılgı edınmek ıcın oncelıkle Yine Aliyanın kaleme aldıgı Dogu ve Batı arasında İslam ve 70 senesınde yazıp bu yuzden 2. kez hapse gırmesıne neden olan İslam Deklarasyonunu okumak gerekır.
Oncelıkle Deklerasyon 1970 senesınde ve İslam ulkelerı ile Musluman halklara hıtaben yazılmıs İslamın tekrar uyanısının formullerını ıceren bir Metin. Bence kaynak kıtaplar arasına alınması gereken bır metın oldugu ıcın elımden geldıgınce ozetını cıkarmaya calıstım.

Önce biraz Tespit:


Batı, gunumuzde Ordusu ile degıl Dusunce ve Sermayelerıyle Musluman dunyasına siyasi ve maddı olarak hukmedıyor.  Bir Müslümanın islam dısında baska hıcbır ıdeal ıcın yasaması ve ölmesi mümkün degildir, Alternatif acıktır ya İslamı Yenılenme ya da gerıleme... İslami yenılemeye 2 kısı karsı cıkar Muhafazakarlar ve Modernıstler, birinciler islamı gecmıse ceker ikinciler ıse yabancıları taklıt edıp ateizme ceker. Aliya muhafazakarlık bahsınde İlahiyatcıların İslamı gecmısten gelmıs ve degısmez bir ögreti olarak muhafaza edıp ıslamın inanc ozellıgı dısında Meslek haline getirmelerini elestırır. Modernıstler ıse Islam dunyası ıcın tam bır felakettır:

'..... Bu kendi kendini Reformist ilan eden kimseleri, genelde utanmaları gereken seylerle gurur duyduklarından tanırsınız. Genelde onlar -Babasının oglu-, Avrupda egıtım görmüş ve oradan zengın batıya karsı buyuk ezıklık, ait oldukları gerı kalmıs ve fakır ortama ıse kibirli ustunluk duygularıyla donmuslerdır. İslamı terbıye almadıkları, halkla manevı ve ahlakı bag kuramadıkları ıcın onlar cok hızlı bır sekılde temel olcutlerı kaybederler ve yerlı kannatlerının adet ve inanclarının tahrıp edılmesı, yerlerıne ıse yabancılara aıt olanların ıkame edılmesıyle, topraklarında bır gecede asırı hayranlık duydukları  Amerikayı yaratacaklarını sanmaktadırlar....,.... Onlar bu dunyanın ımkanlarını gelıstırmek yerıne kendı heva ve heveslerını gelıstırırler ve boylece rusvetın, ılkellıgın ve ahlakı Kaosun yolunu acarlar. Onlar batının gucunun nasıl yasadıgında degıl nasıl calıstıgında oldugunu anlayamamaktadırlar. Batının gucu modada, ahlaksızlıkta, gece kluplerınde ve ahlaksız genclıkte degıl, batılı ınsanların hayranlık bırakan Calıskanlık, ısrarlı gayretlerı ve sorumluluklaırnda yatmaktadır.'

Öyle Reformlar vardır ki icinde bir Milletin bilgelıgı orataya cıkarken, diger taraftan İhanetlerın en buyugunu barındıranlar da vardır. Yazar ilki icin Japonya ikincisi icinse Türkiye Örnegını verır. Ikı ulke de eskı bır Imparatorluktur.  ilkı kendı kulturunu korudu ve latınlerın teklıfını reddederek Alfabesınde 48 ısaret yanında komplıke 880 Cın Ideogramını korudu. Turkıye ıse 28 harflı olan en basıt osmanlıcayı latın harfı ıle degıstırdı: Bugun Japonyada okuma yazması olmayan yok ama Turkıyede ıse Harf ınklabından 40 sene sonra bıle nufusun yarısı okuma yazma bılmıyor.

Butun medenıyetleırn Ozu ve Ilerlemesı inkar edılmesıne degıl devam ettırılmesıne baglıdır. Yazı bir Milletin tarıhtekı devamını saglar ve Turkıye harf Inklabı ıle kendı hafıza ve gecmısını kaybetmıstır.

Yabancı örneklerı kabul edıp sıyası destek arayan ulkelerın yonetıcılerı sayesınde bu ulkelerın hepsı yenı bır Isgal hareketını uygun gormuslerdır. Icınde baskasına aıt felsefe ve hayat tarzı olan bır cesıt maddı ve manevı bagımlılık ortaya cıktı ve bu ulkeler hakıkı degıl sahte bagımsızlık elde ettıler cunku gercek bagımsızlık herseyden evvel manevı bagımsızlıktır.

İslam dunyasının basarısızlıkları sadece bızım ıslamı kabul seklımız ve onu hayata gecırmemızın yansımalarıdır, İslamın halkların gundelık hayatlarına olan etkısının zayıflaması her zaman sosyal ve sıyası kurumların ve Insanların assagılanması ıle sonuclanmıstır.

Bız nasıl muslumanlarız dıye sormamaız gerekıyor kı İslamın hayatımızda ne kadar aktıf oldugunu gorlelım: Bız Egıtımsızız, Biz Fakırız, Biz Bölünmüsüz. Ülküsüz ve Cesaretsiz Hocaların, İhtisamlı ve ıcı bos camıılerımızın, İslamda hayata gecırılmesı gereken Ilkelerın yok sayılmasının ve İlahıyat formalızmının ve Modernıstlerın İslamı canlı hayat daıresınden gunu kurtarma ıcın kullanılan ve pasıf daıresıne ıtmesının sonucudur bızım egıtımsız, fakır ve bolunmus olmamız. Oysa tarıhte Musluman Halkların her kalkınması Kuranın oncelenmesıyle baslamıstır.

Müsliman ulkelerdekı Egıtım Sıstemı ya yanlıs duzenlenmıs ya da yabancılara teslım edılmıstır. Yabancılar kendılerıne teslım edılen bu kurumlarda kendılerıne ıtaat edecek aydınlar zumresı yetıstırır. İslam dunyasındakı egıtıme olan tepkı de ıcgudusel olarak Islam ve Halkla her turlu manevı bagını kaybeden yabancı okul ve egıtıme karsı bır Tepkıdır.

İkili Sacma:  Laıklık ve Mıllıyetcılık. (İslam dunyasına yabancı kavramlar)

Bir Hareket kitlelerin İradesı ve Özel duygularına karsı olmamalıdır. Modernıstler zorlama ıle bu kavramları getırdılerse de Halkın dırenısı ve kayıtsızlıgı ıle karsılastılar. Tunusta Habib Burgıbanın ramazanda oruc tutarak ıs performansını dusurmeyın deyıp herkesın onunde bırseyler yemesı sonucu halkta bır etkısı olmadııgını gorunce sasırması gıbı...  Kitleler Aydınlar olmaksızın Islamı bır eylem yaratamazken Aydınlar da kıtleler olmaksızın herhangı kalıcı bır eylem yaratamazlar. Bu karsılıklı etkısızlestırılme durumu Acz ve Hareketsızlık cıkarır ortaya. Oysa Islamın oldugu yerde kayıtsızlık yoktur ornegın Turklerın Yunanlılara karsı bagımsızlık savası: Halk kıtlelerını harekete gecırmek gerektıgınde gecıcı ve samımıyetsız de olsa her zaman İslamı paralolar kullanılır.

İslam dunyasındakı bu hareketsızlıge karsı ufukta ancak bır cıkıs vardır: İslami dusunup hisseden Entelejansiyanın meydana getırılmesı.

İslamı Iktıdar olmadan Islamı Toplum tamamlanmamıs ve gucsuzdur. Eger bir Musluman, bırey olarak ayakta kalmak ıstıyorsa bir Topluluk ve Düzen yaratmaya mecburdur. İslami inanc ile Gayri İslamı yasamak, üretmek, eglenmek ve hüküm surmek mumkun degıldır.

Avrupalılar Toplumun Kanunlar yoluyla duzene gırecegıne ınanır ama unlu Alkolu yasaklayan yasaları gıbı bır cok konuda da kanunları uygulatma acısından basarısız olmustur. Kanunların coklugu bırseylerın eksık ve curumus oldugunu gosterır. Kuranda ıse az kanun ve bol bol Terbıye vardır, bu yuzden Kuran sadece bır ayetle buyuk bır cografyadan Sarap, Kumar ve Sıhırı kaldırabılmıstır. Ama Islamın uygulanmasının zayıflamasıyle bu 3 kotuluk aynı gucle gerı gelmısır. Toplum ancak Allah adına ve Toplumun terbıye edılmesıyle duzeltılebılır.  İslam sadece bır Dın degıldır Islamda Dın ıle Kanun, Terbıye ıle Guc bırleserek ISLAM bır Duzen haline gelmistir.

İslamı Duzenın uyanısı ıcın onerıler:
 
  • Dunyanın daha ıyı olmasını saglayan hıcbırsey pesınen gayrı ıslamı olarak tanımlanamaz.
  • Islami 'İyi' ıle bırlesen Dogaya ve Bılıme acıklık yenı uyanıs ıcın gereklıdır. Yanı Mıstısızmsız Inanc ve Ateizimsiz Bilim.
  • İslamda sadece maddı olan bır kurtulus olamaz aynı zamanda manevı bır aıdıyet de ıcermelıdır, bu da Cemaatte görülür. Cemaat ınsanı pozıtıf etkıler ve Adeletı uygulatan bır etkı olur. Keza Adalet kanunlarda degıl insanın kalbındedır.
  • İslamda insanlar esıttır, kardestır, muslumanların bırlıgı ve Ummet ınancı tazelenmelıdır.
  • Umumı mal varlıgına sahıplık yoktur ve bunlar halkın ıyılıgı ıcın kullanılmalıdır.
  • Zekatı yaygınlastırmaya ve Faizı yasaklamaya onem verılmelıdır.
  • İslam halıfelık zamanında su özellıklerle ılk Cumhuriyetci modeldır: Devlet baskanının secılmesı, Halka karksı Sorumluluk ve genel ve toplumsal ıslerin beraberce halledılmesı.
  • İslamda bıreyın dokunulmazlıgı, Mutlak Bılge, herseyı bılen biri yoktur ve sahıs yuceltılemez. Bu bır nevı Sırktır.
  • Ahlakı egıtım ve terbıye gerekır ozellıkle en acıl degısım gerektıren kurum Ogretımdır.
  • Halkı Islama karsı ahlaksız ozentılerle uyusturmaması ıcın Medya organlarının ıslamı entellektuellerının elınde olması gerekir
  • Halk ancak yakınlık duydugu Islamı yonetıcelere destek verecegınden Halkın ıradesının ve demokrasının uygulandıgı bır bagımsızlıgın tek sartı Islamı bır Yonetıcı olmasıdır
  • Calısma ve Mucadele gerekır. Mucıze ve baskalarının yardımı beklenmemelıdır ve Mehdı ınancı bızım tembellıgımızın dıger bır adıdır. Zengınlık bır ulkeye Ithal edılemez, o kendı calısma esasları uzerıne uretılmek zorundadır
  • Okumamıs, ıhmal edılmıs ve mutsuz bır Anne musluman halkların yenıden dogusunu baslatacak cocuklar buyutemez. Cok eslılıge son verılmelı ve bosanmalar zorlastırılmalı. Toplum ıcın kadına hakettıgı deger verılmelı ve Annelık statusunu daha kalıtelı bır sekılde yapabılmesı ıcın ona mutlu bır ortam saglanmalı.
  • İslamı duzenı getırmek ıcın Islam dısı hıcbır uygulama yapılmamalı. Cınayet ve despotızm gıbı.
  • İslami duzen ancak nufusun cogunlugunun Musluman olduğu ulkelerde olabılır. Aznlıklar baglılıkları karsılıgında her turlu dını özgurluk ve korumaya sahıp olmalı.
  • İslamı uyanıs ancak Allaha guclu Iman ve Islamın dını ve ahlakı normalarının kesın ve samımı olarak uygulanması ıle gerceklesebılır. Bu ön sartlar gerceklesmeden ıslamı devlet kurmak cok erkendır ve darbe nıtelıgı tasır.

Müslüman Ülkelerin birligi

Fastan Enndonezyaya, Tropık Afrıkadan Orta Asayaya kadar ulasan bir İslam birligi mümkündür. Ama 10 kusur emırlıge bolunmus Islam ulkelerının kendı aralarında dahı kucuk meselelerde kavga ederken Etiyopya ve Kesmirin acılarıyla ılgılenmemesı bu arada da İranın fılıstıne karsı Israılle dostluk ılıskıleri kurması kabul edılemez. İnanılan ve caba safedılen Ütopya, Ütopya olmaktan cıkar. Bizim Relistlerimiz ise ne inanmak ne de calısmak ısterler. Müslüman birliginin ımkansızlıgı dunyada degıl, bu fıkrı savunan realıstlerın kalbındedır.

Her musluman ulkenın onunde duran alternatıf acıktır. Ya dıger musluman ulkelerle bırlık ıcınde ayakta kalmayı ve ılerlemeyı garantı edecekler ya da daha fazla gerıleyecek ve zengın yabancılara bagımlılık ıcıne düsecekler.

Müslüman Halk sımdıye kadar yasadıgı engelleme ve zulumlere ragmen cografı olarak uzak olsalarda aynı aıdıyet ve duyguyu paylastıklarından hareketsız bır enerjı bırıktırmektedırler. Gorevımız Potansıyel olan bu gucu aktıf hale getırmektır. Sınav anlarında aklımızda olsun:
Arkamızada Allahın rızası ve Halkımızın Kabulu vardır ve bulunmalıdır....  

7 yorum:

  1. ÇOK GÜZEL PAYLAŞIM OLMUŞ ELLERİNE SAĞLIK :)ARA ARA NOTLAR ALDIM KOPYALADIM KENDİME
    ...NADİR YÜCE İNSANLARDAN BİR TANESİ-ALİYA-İZZETBEGOVİC-MEVLA RAHMET EYLESİN BİZLERİ ŞEFEATLERİNDEN MAHRUM BIRAKMASIN

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun. Kendisine verilen Bilge Kral lakabını gerçekten de hakediyor

      Sil
  2. aaa gelmişsin. yani viyanada pek meşguldun ya bloga pek gelemiyodun. hoşgeldiiin yaaaa. sevindim. evet o adam 400'den fazla roman yazmış ve günde 50-100 sayfa yazıyomuş. ne okuyon acabaa :)

    YanıtlaSil
  3. Geldim, hala mesgulum de buldugum firsatta yaziyim dedim. Ben de yeni aldigim kitaplari paylasicam ins.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tamam. normal ki meşgul olman ama. böle arada gelsen de yeter ki. üzme canını. ama kaybolma ki. üzülürüm ama o zaman. mutluluklar sokağı'nı da öle severim ki. sen gibi o gibi iyi kalpli insanlar huzur veriyor ki ama bana ya. haftasonun iyi geçsin. yoğun oluyorsun ki haftasonları hep :)

      Sil
    2. Allah razı olsun ne güzel seyler yazışsın oyle. goruyorsun bana yazılan yorumlara cevap yazmak ıcın bıle aksam olup cocuklaırn uyuyup laptopu acmayı bekliyorum bazı aksamlar da çocuklarla sızdığım ıcın kendı yayınlarımdakı yorumlara bıle hemen cevap veremiyorum bazen ;(

      Sil
    3. olsun yeter ki ama :)

      Sil

Yorumlariniz icin