Gecenlerde turkiyeden dondugum gece esim hadi yarin cenevreye gidelim dedi ve sabah apar topar cocuklarin esyalarindan toparladim bir seyler yola ciktik. 2.5 saat yol gittik cenevreye varmak icin. oraya vardigimizda 2.5 saatlik yoldan dolayi aciktik ve bizi karsilayan arkadasimizin bizi goturdugu tren istasyonunun (Bahnhof) yaninda "Pasta" ci yani Makarnaciya gittik. dukkanda sadece makarna ve cesitleri vardi baska bir alternatif koymamislardi boyle bir lokanta turkiyede tutmazdi heralde ama makarnacida makarnalar cok lezzetliydi ki ertesi gun de oraya yemek yemeye gittik. yunus acikip aglayinca emzirmek icin garsonlardan yer olup olmadigini sorduk, aslinda bir koseye gecer emzirirdim ama makarnaci cok doluydu. tabi fransizca bilmedigimiz icin biraz zor anlastik ama sonunda emzirmek icin bir yer olup olmadiigni sordugumuzu anladilar ve Allah razi olsun ki herkesin yapmayacagi birseyi yapip kendi giyindikleri esyalarini koyduklari genis bir odayi gosterdiler bana emzirmek icin.
Isvicrede fransizca almanca romanisch italyanca gibi dillerin hepsi birden resmi dil olarak kabul edilmis ve bolge bolge degisik diller konusuluyor. cenevrede fransizca konusuyorlar , 1 saat uzaklikta olan zurichte almanca konusuluyor ama cenevrede kimse almanca bilmiyor. orda kimseyle almanca iletisim kuramadim hatta otelde bile almanca bilen birini bulamadim sagolsun esim ingilizce biliyordu ki isimizi halledebildik. makarnacida karnimizi doyurduktan sonra arabayla cevreyi gezerken az fotograf cekebildik zaten plansiz gitmistik.
Cenevre golunun ( Lac Léman) kenarinda inip dolastik biraz. orda 2. el esya satan tezgahlar kurmuslardi Tezgah sahiplerinin biri bizi yanina cagirdi fransizca birseyler soyledi ama ben fransizca bilmedigimi almanca bildigimi soyledim o da cevresinde almanca bilen birisni buldu zar zor iletisime gecebildik ben basta bisey satmak istedigini zannetmistim ama megerse o kadar ugrasip oglum yusufa ucretsiz oyuncak vermek istemis yusufa buyuk bir at ve mikrofonlu bir oyuncagi hediye etti. baska bir yerde de tahtadan gece lambasi gordum 3 frank a aldik yusuf o kadar mutlu oldu ki oyuncaklari koydugumuz torbayi kendisi tasidi yol boyunca. biraz da gol kenarinda gezdikten sonra otele gectik.
Ben bebegi alip cok rahat olan otelde biraz oynatip uyutmaya calisirken babasi da yusufu alip gezdirdi gece 11 e kadar. odada bir tane tek kisilik bir tane 2 kisilik yatak koymuslar. 1 kisilik yataga cocuklari yatirsam uyurkenn duserler diye tek kisilik yatagi esime verip 2 kisik yataga su sekilde sigdik: yusuf yatagin saginda yunus da solunda yatti aralarina yastiklar koydum ve ben de onlarin ayak ucunda kivrildim ve her 30 dakika da bir bebegi emzirmek icin uyandim :( anne olmak iste... eskiden 12 lere kadar uyurken simdi bu durumdayiz. bu yuzden gezmeyi sevmem cunku hem gun icinde hem gece cocuklarin ihtiyaclari icin hazir ve nazir olmaktan dinlenememekten dolayi gezmekten eglenmekten pek haz alamiyorum :(
Sehirde gezerken patenli polisler gorduk, daha once Universitede derse patenle gelen hocalari duymustum ama paten kullanan polisi ilk defa gorduk
Yolda bir anit mezar gorduk: 1879 da Brunswick duku II. Charles bu anit mezarin yapilmasi karsiliginda Cenevre sehrine tum servetini bagislamis. anit mezar Veronadaki Skaliger Ailesinin (1260 dan 1387 e kadar Italyanin Verona sehrine hakim olmus bir aile) yaptirdigi anit mezarin Aynisini yaptirtmis.
Donuste namazi kilmak icin netten cami arayip bulduk ve araplarin camiisini bulduk. hem buyuk hem de cok guzel olan camiiden oglum cikmak istemeyip agladi. Su ana kadar gittigim yerlerde gordugum camiilerin en guzeliydi. herseyden once abdest alma yeri tertemiz ve hersey dusunulmustu. camiden ciktik yolda yusufun camiye geri donelim diye aglamasini durdurana kadar binbir takla attim. yol boyunca yusufun uykuya direnmesiyle basetmeye calistim cok yorucu gecti benim icin ama degerdi. camiinin assagida gorundugu gibi uzaktan fotografini cektim ama agaclardan pek birsey anlasilamiyor maalesef kucuk de bir minare koyabilmisler zamaninda. darisi cogunlugun oyuyla azinligin haklarini sinirlama gibi sacma bir sekilde getirilmis minare yasaginin kaldirilip insaa edilebilecek diger sehirlerdeki camiilere ;)
cocuklarla gezmek gercekten bazen cok yorucu oluyor, dediginiz gibi cocuklarla ilgilenmek ve ihtiyaclarini gidermekten gezme zevkini alamiyor insan, anne baba olmak kolay degil tabi.Gittiginiz yerlerde karninizi doyuracaginiz zaman önceden lokantaya yemeklerin icerigini soruyormusunuz? bircok arkadasi disarda yemek yerken görüyorum nasil güveniyorlar icerigine bilmiyorum. bunu merak ettim?
YanıtlaSilcok yerinde bir soru sordunuz keza ben de cenevrede bununla ilgili talihsiz bir ani yasadim. otelde kahvaltiya gittigmizde omlet yapiyorlardi benim oglan da omlet yer diye once esim omlet yaptirdi masaya getirdi omleti mantarda kattirmis o yuzden oglum yemeyince ben de gidip kendimize ayri sade omlet yapptirtiyim dedim iyi ki de oglum yememis onu. gittigimde baktim omletin icine koymak icin secenekler arasinda kucuk kucuk dogranmis et vardi tabi ben fransizca bilmiyor ve onlar da almanca bilmedigi icin esimi cagirdim ve maalesef onun domuz eti oldugunu ogrendik. garsonlardan biri siyah bir arapti ve ne demek istedimgizi anladi arkadasina bisey dedi omlet yapan kakdinda peceteyle tavayi sildi ben onu da kabul etmemdim sonucta domuzun piserken yagi cikiyor tavaya bulasiyor mutfaktan sorumlu mudur geldi yeni tava alinmasini soyledi insanlari biraz sinir ettim snairim ama oglum zaten diarda bisey yemiyor bari bunu yesin diye yaptim bunu yoksa hic yemezdim. oysa arap musterilerin cok gittigi bior oteldi demek kimse farketmiyor. Makarnaciya da arkadasin onerisi diye gittik bazi makarna cesitlerine alkol koyuyorlardi tabi. ozellikle batida vejeteryan da olsa yiyecegimiz seyi iyi sorup sorusturmak gerek cunku herseye tatlilara pastalara vejeteryan yiyeceklere, ekmege bile alkol koyuyorlar.
YanıtlaSil