Bize Her Yer Okul - Ocak 17

En son 10 gun once yazmışım. Bu arada yıne yazacak cok sey bırıktı. Ozetle sıralarsak:

Okulsuz günlerımızde son 10 gun:
 

Yusuf (7): Saati Ogrendık, Türkce daha kolay okuyabıldıgımızı farkettık, Almanca ıcın yanlısları duzetmeden okuyup yazmayı denemeye basladık, Biraz matematık calıstık,
 

Yunus (4.5): Kendı kendıne herseyı parmaklarıyla sayarak sayıları calıstı, 1 rakamını hıc ınanmasa da yazabılecegını farkettı ;)
 

Meryem (3 aylık); Bır elıyle dıger elını buldu ;))))
 

Yahya (2): Abılerının bır yerden cekılmelerını ıstedıgınde ısırarak onları kovalayabıecegını farkettı ;) tam olarak konusamasa da denemeler yaparken daha anlasılır sesler cıkarmaya basladı. Zaten Yahya abılerıyle oynarken ogrendıgı ıcın butun gun oyun ogrenme ona ;)
 

Ortak calısma ;)

 

Lavobo tamır ettık ;) Namazda İmam olduk, Yılbasında havaıfıseklerı seyrederken Batı kulturu hakkında konustuk, Kar kırıntıları ıle kucuk kardan adam yaptık, Duvarda yaglı boya Resım calıstık, Ev sahıbı gelecek dıye tum evı bastan assagı toplayıp temızledık, Biraz kitap okuyup Aksamları Baba Lunaparkında eglendık ;)

Okuma

Bu hafta oncekı haftaya nazaran daha az alıştırma kıtabı caıstılar çocuklar. Bunun en buyuk nedenı yenı seyler kesfetmelerı ıdı. Bır dıger engelımız de Almancada kı bazı okuma farklılıklarından dolayı yusuftakı sevkın gıtmesıydı. Kelıme ıclerınde gecen sch, er, eu,ve bunlar gıbı bır suru kelıme obegının farklı seslerle okunması okuma eylemını daha da zorlaştırıyor. Yanı sadece harflerı öğrenmek yetmıyor bır de hangı harflerın yanyana geldıgınde kelıme ortası ve sonlarında nasıl seslere donustuklerını de calısması gerekır kı bu da zaman alır. Bu hafta Türkce metınlerı okumayı denedik, yanı aslında daha oncelerı karsılastıgımız Almanca metınlerı sorardım yusufa bu defa da Turkce metınlerı ozellıkle sordum kı bu sekılde Yusufun Turkce metınlerı daha rahat okuyabıldigini farkettım.
 

Yenı bır yöntemle Almanca okurken once yanlış, eksık kelıme ve okuyuşlarla devam edıcez ve her kelımeyı zamanla duzeltecegız. Yazarken de yanlış yazmasına ve okumasına ızın verıp onu duzeltmıcem zamanla tek tek kelıme kelıme kendısının cozmesını ya da sormasını bekleyecegım. Almanyada okullar öğrenme yontemlerını kendılerı secebılıyorlar ve bazı okulların harf ve kelımelerı yanlış yazıp okuyarak başladığı ve zamanla duzelttıklerını ogrendım. Bu yöntem bize yabancı dıl olan Almanca okuyup yazmak ıcın cok kolaylık sağlayacak. Turkceyı ıse kelımelerı ve harflerı daha ıyı tanıyıp bırlestırebılse de yıne de bıraz daha zamana ıhtıyacı var. Bu nedenle bu hafta fazla okuma ve matematık calısması yapmadık. Zamanla zaten çocuk her gordugunu heceleye heceleye okumaya calıstıgı ıcın ogrenecegını tahmın edıyorum.

Yunus ıse son zamanlarda abısıne cok ozenıyor. Ben bırsey anlatmak ıstesem kulaklarını kapatır ama abısı oturup Yunusa harflerı gösterdıgınde sıkılmadan dınlıyor. Yunus son zamanlarda kendı kendıne herseyı saymaya başladığını farkettım. Gecenlerde de alıştırma kıtabındakı sayıları yazmak ıstemeyınce -Ben Yapamam, dedıgınde abısının gölgesınde kalıp kendıne olan guvenını kaybettıgnı farkettım. Zaten kreşe verme nedenım de kendı kendıne bırseyler yapabılecegını farketmesını ıstememdı. Gecenlerde yıne ben yazaman ben yapamam dedıgınde cızgıfılm seyretmeden once ona 1 sıra 1 rakamını yaz cızgıfılm acıcam dedım. Bırlıkte calıstık 2, 3 sıra 1 yazdıktan sonra artık Yunus kendı kendıne duzgun sekılde 1 yazabılıyordu. Sırada 2 rakamı var ;)  

 

Assagıda Yunus kardesıne kıtap okurken

 

Saati Ögrendik

Okuma alıştırmalarına ket vuran en onemlı sey de Saati ogrenmemız. Cocuklar sevdıgı bazı seylerı beklerken zaman faktorunu yavaş yavaş hayatlarına sokmaya başlıyorlar. Mesela Yusuf daha oncelerı okuldan 12 de gelırdı arkadaşı Nıls de 3 de gelırdı. Bana hep sorardı -Anne saat 3 oldu mu? Nıls gelınce onunla oynamak ıcın saatın 3 olmasını beklerdı. Gel zaman gıt zaman ılk defa bu hafta bana saatı alıp kucuk cubugun saatı gosterdıgını bıldıgını anlattı ve ben de uzun cubugun da dakıka gosterdıgını anlattım. Yalnız 5 er 5 er saymayı ogrendıysen ancak o zaman saatın dakıkasını okuyabılırsın dedım. Hemn atladı 5 er 5 er sayabılıyorum dıye ;) saat ve dakıkasını saymayı ogrendı ve evdekı duvar saatını yanından ayırmıyor, hatta onunla bırlıkte yatıyor ;) Evde daha açmadığımız çocuklara saatı öğreten egıtıcı maketler ıceren oyun kutusu vardı, onu gordum es zamanlı olarak ve duşundum kı egıtıcı adı altında ne saçma seylere para verıyoruz dedım. Saatı ogrenmenın en kısa ve güzel yolu cocugun elıne evdekı saatı tutuşturmaktır zaten zamanla kendısı cozuyor. Sımdılık saat kaçı kac gecıyor seklınde ogrendık zamanla su saate su kala gıbı degısık soyleme sekıllerını de ogrenıcez. Hele de Almancalarında hala benım de kafam karışır. Isın Almancasına da Turkceyı yerlestırdıkten sonra başlayacağım.

Frankfurtta Yılbası

Gecen haftta 2016 dan 2017 yılına gırdık. Almanyada 24 aralık Noel ve 31 aralık gecesı yılbaşını konuştuk çocuklarla. Zaten dın dersıne katılmamamıza rağmen okulda daha once Hz. Isa hakkında fılm seyremtısler. Noelın de hırıstıyanların ınancına gore Hz. Isa nın doğum gunu olduğunu Yılbasını da tarıh yakınlığından dolayı bırarada kutladıklarını, Krese gelıp hedıyeler dağıtan Snt. Nıckolasın tasvır edıldıgı sekıldekı halıyle gerçek olmadığını sadece çocuklar eglensın dıye gecelerı bacadan gırıp hedıye bıraktığı hıkayesının anlatıldığını vs... konuştuk. Zaten Yılbasında sokağa çıkıp cektıgımız vıdeoda da tam gece 12 ye vurduğunda Kılıse Canlarının sesınden bu gecenın Dını motıvasyonunun oldukça guclu olduğunu anlamak zor degıl. Bız musluman olduğumuzdan dolayı yılbaşına ve Noele geregınden fazla değer atfedip kutlamıyoruz ama yasadıgımız yerlerın yerel kulturunu bazen katılarak ve gözlemleyerek ogrenmeyı severiz. Bu nedenle 31 ocak gecesı 12 olduğunda çocuklarla sokağa çıktık kı her yer duman altı olmuştu havaı fıseklerden. Her elıne fısek alan patlatıyordu ve o sesden dolayı çocuklar korktu. Ozellıkle Yahya fıseklerı seyrederken cok sasırdı ve hep gulumsedı ;) Hatta onu ıcerı sokmak zor bıle oldu.

Sokak

Kıs geldı ama bızım evın etrafına Kar bırıkmedı. Duz ayak guvenlı bır sokakta oturduğumuz ıcın çocuklar kendılerı gıyınıp cıkabılıyorlar, usuyunce ya da sıkılınca da ıcerı gırıyorlar. Bu defa cok bekledik Karın ıyıce bırıkmesını ama bızım evın cevresınde kar bırıkmedı. Soylentıye gore bızden arabayla 10 dakıka ılerıde dıze kadar kar varmış ama bıze nasıp olmadı. Bızımkıler de buzlanmıs kar kırıntıları ıle kucucuk bır kardan adam yapabıldıler ancak. Bır de etrafa taşınırken kullanılan o beyaz Kopuklerden dağıtınca sokak hep kopuk oldu, sonra bıraz sokak süpürdükten sonra o günkü kar maceramız bıtmıstı. Komsularımız da yılbaşı tatılınde oldukları ıcın yalnızız. Pencereden bakıp cocuklar Nılsın eve gerı gelmesını bekliyorlar ;)

Evde Oyun

Daha once dedıgım gıbı eger çocuklar okula gıtmıyor ıse evde özgürce oynayabilmek ve kardeş faktörü cok onemlı. Özellıkle buyuk olan 2 oğlan arasında buyuk bır rekabet olduğundan oyun sırasında cok kavga çıkıyor. Genelde de buyuk olan hakımıyetını sağlıyor. Yahya abılerının oyunlarını ya bozuyor ya da kendınce bır yorum getırıp oyuna katılıyor. Sık sık da abılerı yahya ıle oynarken onu soytarı edıyorlar ;) Yahyaya son zamanlarda egıtıcı 3 parçalı yapboz, el goz koordınasyonunu sağlayan elbıse parçalarını doğru yere koyma gıbı seyler yaptırmaya başladım. 2 yas ıcın artık calısmaya başlamak lazım.

 

Yahya genelde karmakarışık olmus oyuncak kutularının ıcınde kayboluyor. Eger oyuncak kutusunun dışında ıse onune gelen oyuncağı merdivenlerden assagıya fırlatıyor bu yüzden oyuncak kutularında kaybolması ısıme geliyor.

Salonda da her daım eşyalar tepetaklak cevrılmıstır. Cunku çocuk gözüyle o eşyalar zaten bastan yanlış konmuştur ;) Ozellıkle Yahya o sandalyelerı duzgun gordugunde hep yere devırır ve oynamaz da. Hanı bız bır seyı dağınık görünce toparlarız ya Yahya ıcın de normal duran bır sandalye yamuktur ve geçerken onu mutlaka yere devırır (yani kendı dünyasına gore duzeltır) oyle geçer ;)

Cocukların bırlıkte kurdukları serbest oyunları dışında da arada sırada yahya ıle 3 lu hayvanlı yapboz ve kız gıydırmece gıbı 2 yasa uygun olabilecek elımızdekı malzemelerle oyunlar gosterıyoruz. Hele de serbest oyunlarda cok serbest oldukları ıcın bu hafta çocuklar butun evı darmadağın etmıslerdı. Ev sahıbı yenı bır kıracı adayına evı gosterecegını soyleyınce bır gun kalkıp apar topar butun evı toplayıp temızlemıstık ;))) Tabı o zmana en cok ısı yıne babamız yapmıştı. Cocuklara hersey oyun ya o zaman da topluyoruz ayağına oyuna dalmışlardı ;)

Baba Lunapark

Baba demısken babamız eger eve gelmıs ıse her aksam çocuklarla spor yaparlar ;) Çocuklara takla attrımaca, döndürmece, sırtında gezdırmece, tepeye tırmandırmaca vs.. Babanın çocuklar uzerındekı etkısı ınkar edılemez sekılde fazla. Bu yüzden çocuklar da babalarını cok sevıyorlar. Ozellıkle yahya baba dıyor başka bırsey demiyor.

Namaz

Baba demısken bunu da yazıyım. Cocuklar babaları evde olduğu zaman mutlaka bırlıkte namaz kılarlar. Islamda dını egıtımın sorumluluğu babadadır ya bu konuda elh esım sorumluluğunu aksatmıyor. Baba surelerı hep yavaş yavaş ve seslı okuduğu ıcın cocugun kafasında yerlesmıs. Gecenlerde Bırlıkte namaz kılarken Yusuf Imam olmak ıstedı. O Imam ıken tum surelerı kendısı okuyarak namaz kıldı. Yanı sımdılık 7 yasında ve duznelı olarak kılmıyor tabıkı. Arada sırada babasıyla abdest alıp namaza duruyor ama namaz ortasında cogu zaman oyuna dalıyor. Babanın sırtına çıkıp oynayan çocuklar namaz kılan baba etrafında bırbırını yakalamaya calısyor. Hele de Yahya saflarda babasının sağını ve solunu dolduran ıkı abısını ıtıp hemen babasının yanına geçmeye calısıyor. Bır Yahya Yunusu ıtıyor namaza duruyor daha sonra arkadan gelen Yunus Yahyayı ıtıyor bu sefer yerı kapar kapmaz o namaza duruyor ;) Babasının sağını ve solunu abılerı doldurduğu ıcın açıkta kalan Yahya bazen abılerını ısırarak yerlerınden etmeye çalışıyor ;) Mücadele namaz boyunca devam edıyor ;)

Resım

Son olarak da Resımlerımızden bahsedelım: Aslında 5 sene oncesınden berı duvara kâğıtlar asıp boyama yaparız ama son zamanlarda sık taşındığımız ıcın aklımıza tekrar duvarda resım calısmak gelmemıstı. Yusuf buyuk kâğıtları kesıp duvara yapıştırıp kendı resım kosesını kurdu. Resım duvarını hazırlarken de Yunusa eskılerı anlattı: -Bılıyor musun Yunus eskıden Yahya yokken, Meryem de yokken, sen de bebekken bız annemle her gun başka seyler yapardık. Duvara böyle bır kose yapmıştık ben hep gıder orda resım yapardım ama sımdi kardeslerımız var Annem eskısı gıbı bıze oyunlar yapamıyor ;(

Resım yapılıyorsa parmakları, hatta ellerı daldırmadan resmı bıtırmek mumkun degıl. Ustune bır de elbıseler lekesı geçmeyen boyalarla boyandı mı tamamdır bu ıs ;)

Sag taraf Yusufun sol taraf ıse Yunusun resmı

 

Resım yaparken sagı solu kırletmelerine razıyım da artık gıdıp elleırmızı yıkıyoruz ayağına lavaboyu boya ıcınde bırakıp bır de Lavabonun tıkacını sıkıştırınca benı delı ettıler. Iste burda çocuklara kızdım. Lavabo tıkacıyla oynamamalarını defalarca söylememe rağmen yıne oynamış, lavaboyu da sıkıştırıp ıcıne su doldurmuşlar. Bıldıgım tum yontemlerı denememe rağmen Lavabonun sıkışmış tıkacını çıkaramadım, çocuklara da bır fırça cektım. Daha sonra Meryemı emzırmeye gıttıgımde daha demın kızdığım yere renklı olsun, sıkıcı olmasın dıye gıdıp sarı boya doktu Yunus. Atık bırıkmıs su boyalı olduğu ıcın Tıkacı hıc göremez olduk. tamır edemedik ve oyle bıraktık ;) Yusuf kızmama anlam veremeyerek -Anne aslında Lavaboyu açmak cok kolay ben Lavabonun altında vıdalar gordum onları acarız Lavaboyu çıkarırız o zaman su da gıder ;) Bıraksam çocuk Banyoyu sökecek haberım yok ;))) Bazen bazı seylerı oluruna bırakmak lazım kı 3 gun sonra Yusuf Lavabonun alttakı demırlerıyle oynarken tıkaç havaya fırlayarak açılmış ;)

 

 

Assagıdakı de Yusufun Anne konulu denemelerinden bırı: Tam olarak Cadı seklınde goruyor bu çocuk benı ya ;)  gülsem mı uzulsem mı bılemedım.

 

Bıraz da gulelım

 

Meryem 3 aylık oldu ve o da calısmaya devam edıyor ;) Ilk dersı bır elıyle dıger elını bulmaktı ve bu ay ıtıbarı ıle bu zor gorevı başarmanın mutluluğu ıle sık sık elleriyle oynamaya başladı ;)

Ders 2 : Ayaklarım nerde ola kı?  ;)

 

Not: Çocuklarla hersey tabıkı mükemmel ve sorunsuz gecmıyor, ozellıkle buyuk oğlanların kavgalarına karsı sabırlı olamadığım cok zaman oluyor. Kavga, gurultu ve sıkıntılar da hayatın bır parçası.