Okulsuz günlerimiz basladı - Aralık 16

Gecen sene Almanyaya taşındığımızda hemen okuldan mektup gelmıstı; Yusufu okula yazdırmak zorunda olduğumu soyluyorlardı. Ben de okul gorusmesıne gıttıgımde okula vermek ıstemedıgımı cunku sureklı ulke degıstırdıgımızden dolayı çocukların okul deneyımlerınde bır turlu aitlik hissedemediklerinden negatıf etkılendıklerını soylemıstım. Ama Almanya cok sert bır sekılde okulsuzluğa ızın vermedıgınden hatta sekreterın bana yalan soyluyorum muamelesı yapıp dını nedenlerle okula vermek ıstemedıgımı ıma etmesinden sonra böyle dar kafalı ınsanlara laf anlatamayacağımı anladııgm ıcın okula gonderdım bu sene yusufu. Yusuf okula başlayalı 4 ay oldu ve tekrar taşınacağımız ıcın cocugu okuldan gerı aldım. Bana basta ınanmayanlar doğru soyledıgımı anladılar tabı. Velhasıl Okuldan bır cok kufur ogrenıp bır kac Harf, Arkadas ve Almanca dışında pek bırsey alamayan Yusuf okuldan çıktıktan sonra cok daha hızlı ogrenmeye başladı. Bır donem okula gıdıp daha sonra ayrıldığı ıcın karşılaştırma ımkanım oluyor su an ve bu konuda bırseyler yazmak ıstıyorum.  Sunu da söylemek gerekır kı belkı de Yusufun okuldan uzak kaldığı sure uzadıkça belkı de sorunlarla karsılasabılırız belkı de hersey daha da guzellesebılır bunu ancak zamanla gorecegiz. Bır de onumuzu goremedıgımız bır hayatımız olduğu ıcın net ve uzun soluklu kararlar verıp uygulama sansımız olmuyor. Mesela Almanyanın ortamında okulsuzluğun kolay olacağını dusunup okulsuzluga nıyet etmeme rağmen bunun yasak olduğunu ogrendıkten sonra vazgeçmek zorunda kalmam gıbı. Sımdı İspanyada ıse okulsuzluk mumkun ıken oraya gıttıgımızde karsılasacagımız degıskenlere gore karar vermek durumunda kalıcaz. Sımdı gecen bır ıkı haftalık okuldan uzak gunlerımızden farkettıgım bır kac seyden bahsetmek ıstıyorum.

Matematık:

Yusuf cok basıt okul odevlerını yapmamak ıcın bın bır turlu bahane uretıp kacardı. Galıba başka bırının kendisi icin belırledıgı seylerı yapmak konusunda bır tepkı oluşturdu. Bırısı yap dedıgı zaman en basıt denklemler devlesırken kendı ıc motıvasyonu ıle gırıstıgı en zor ıslemler kolaylaşıyordu.

Bır gun Yusuf '200018' yazarak 'İki bin on sekiz' diyordu. Oğlum binleri mi öğrendiniz siz dedim hayır dedi peki binlerde 3 sıfır oldugunu nerden bildin (100 de iki sıfır oldugunu yine sorduğu bir ara ben göstermiştim) 100 de 2 sıfır varsa binde 3 sıfır vardır dedi ;) yazış seklini hiç düzeltmedim aferin dedim. Ertesi gün babasına 'bin yüz on bes' i '1000100105' şeklinde yazdı. Babası benim gibi sabırlı değil oturdu öğretmeye çalıştı ben de Türk gruplarda görmüştüm hep altalta toplanıyor. Almanya'da rakamlar altalta konmadan yanyana dızılıp toplanıp çıkarılıyor. 1100+100=1200 şeklinde cocuk okulda tek rakamların basıt ıslemlerın yanyana yazılısını gördü ama zaten okuldan aldığım için artık önemi yok diye düşünüp daha kolay çözer mantıgı diye altalta yazılısı gösterdim. Böylece 1000100 değil altalta yazıp toplayınca
1000
  100
1100
yazmayı öğrendi. Büyük rakamları toplamayı öğrendi. Ama önümüzdeki dönem okul kitabından alıştırma yapıcam. Yanı yanyana yazılısıyla toplama çıkarma çalışıcaz. Okul zorlamasa da cocuk Zaman'ı gelince kendi de öğreniyor gerçekten hele hele öğrenme sevgisi varsa daha hızlı bile öğrenebilir. Yusuf oturup çalışmayı seviyor, Konsantre suresı aslında oldukça uzun ama ogretmenı yusufun okulda bır turlu konsantre olamadığı dersı dınlemeyıp hep yaramazlık pesınde koştuğunu soyemıstı. Oysa alıştırma kitabı verıp rahatsız etmesem oturur saatlerce onunla çalışır. Her hafta konuştuğu ders dinlemediği için yerini değiştiriyordu ögretmeni. Yusuf bir defa
-Yanımda hep kızlar var, yerimi hiç sevmedim
dedi. Ben de
-Konusmayıp dersi dinle diye değiştiriyor öğretmenin yerini
dedim. O da diyor kı gülerek
-Ama yine konuşuyorum ;))
hatta bir gün öğretmen tahtaya birsey yazarken masaya çıkmış sessizce dans etmiş ;) Okulu cok seviyor ama arkadaşlarını sosyal ortamı seviyor elh Almanya'nın disiplinine rağmen cok serbest bir okul sistemleri var 11.30 da okul bitiyor. Sınıftan geçilebilen oyun odası koymuşlar vs.... Okul, ders öğrenmek için değil, arkadaş edinme ve dil öğrenmek için cok iyi oldu bizim durumumuzda. Ez cumle okul çocukların öğrenme isteklerini alıp bıktırıyor bazan. Okulsuz öğrenme süreci daha kısa sürüyor ve akılda kalıcı oluyor. Aşşagıdaki resımde önceden yazdıgı iki bin yüz altmış dört ve sonrasını yazmış. Bıraktıkça kendisi çözüyor düzeltti artık yazış seklini, bunu kendi keşfiyle kendi iç motivasyonu olmadan okulda biri öğrettiği Zaman cok zormuş gibi geliyor ve öğrenmeye kapatıyor kendisini çoğunlukla da okul ortamının baskısıyla cocuklar ezberliyorlar, ezberlemek de ıdeal bır öğrenme seklı degıl haliyle...

Artık Hayal Kuramıyorum!

Dedıgım gıbı oğlum bu sene okula başladı, Okulu çok seviyor cunku arkadaşları var orda, diğer bır yandan da son günler gıderken okula gıtmek ıstemedıgını soylemıstı. Benim de bebeğim oldugu için bu dönem duygularını saglıklı bir şekilde takip edemedim. Okula göndermemeye basladıgımda cocuk kendine döndü galiba. Eskiden Ailece cok hareketli ve heyecanlı bir koşuşturmamız vardı kütüphane vazgeçilmezimizdi. Malum okula başlayınca bırak extra aktıvıtelerı aılesıyle bıle yeterlı vakıt gecırememeye baladı. Son 3 aydır okul dışında birsey yapamadık. Yusuf normalde gecelerı yatarken fısıt fısır hıkayer anlatıp durur kendı kendıne dıyaloglar dolanır kafasında. Konusa konuşa uyurdu. Okula başladıktan 4 ay sonra bır gun uyurken sunu söyledi:
-Anne artık uyurken birşey düşünemiyorum yine kütüphaneye gidelim, kitaplar alalım yeni seyler okuyalım. ..... Okul 4 ayda sadece 7,8 harf öğretti. Bir de toplama islemi. Anladım kı bunun için vazgeçtiklerimiz cok daha fazla oldu. En kotusu de hayal dunyasini zayıflattı, Okul Yusuf'u bilgi ve öğrenme istegi acısından geriletti ama en azından Almancayı iyileştirdiği için avutuyorum kendimi.

Tiptoi, Ting ile Dünya haritası

5 sene oncesınden berı kütüphaneden aldığımız konuşan Ting ve Tiptoi markalı kalemlerle doğru aksaanı ıle almanca duyma ımkanımız oluyordu. Arap emırlıklerıne taşınırken hep kutuphanedne odunc alıp kullandıgımız Tıptoı kaleminı bu defa satın aldık.

Bu kalemlerın her yasa uygun kıtapları da var. Kalemi kitaba tuttuğunda orda anlatılan sey jakında ses ve anlatımlar oluyor, bazen sorular sorup çocukla oyun oynuyor. Dünya Harıtasında heryeri anlatıyor, kalemin Almanca ve İngilizce versiyonları var.  Kıtaları zaten ordan oraya uçarken öğrendi cocuk da o kalem öğrendiklerinin Almanca dogru aksaanda duyması için cok iyi olmustu. Mesela Almanya'da doğup büyüyenler bile  bazan ilkokul yasında yeteli Almanca göstermezken benimki 1 senede okula baslayabılecek kadar almanca ogrenmıstı, evde TV olmadıgı için cocuklar her oyunda bu kalemi kullandılar oyuncak oldu onlara ama ordan farketmeden dil de öğrendiler. Bir de evin bir cok yerinde harita asili olması da cok büyük bir malzeme. Haritaları duvarda çizip çizip denizlere gemiler yapıp kıtalar arasında gezdiler, biz de bir sey uzun sure dayanmaz ama çocuklara cok faydası olur herşeyin parçalanmasının. Okulda kıtaları, ülkeleri ve ozellıklerını İsim isim ezberleyince zaman sonra unutulur ya da ezberde kalır tam olarak anlaşılmamıştır. Ama o Harita üstünde parçalayana kadar oyunlar yaratırsan nerenin isminin ne oldugunu söyleyen ve size yaratıcı sorular sorup bulmaca misali eglenceli seylerle hemhal olursan o Zaman öğrenme kalıcı olur. Keşfederek öğrendiğinde o sey bir cok açıdan artık onun zihninde yerleşmiş olur. Çocukken buyuk bır dünya harıtası salonumuzda asılı dururdu ve onun kıme mıras kalacağını konuşurduk. o degerlıydı oysa kıytırık bır kâğıt parçasıydı ;)  Ordan bılırım kı bır seyın sureklı goz onunde olması çocuklarda o seye karsı bır sevgı yaratıyor. Bu nedenle goz onunda sureklı kütüphane bulunması ya da duvarlarda harıtalar asılması bence çocuklar ıcın onemlı ayrıntılar.

Ekran sorunu

Bizde hiç TV olmadı, çocuklara bilgisayardan çizgifilm ya da animasyon film acıyorum. Bazen 1 ay geciyor çocuklar unutuyorlar çizgifilm haklarını, bazen de her gün istiyorlar. Mesela son 1 aydır hatırlamıyorum açmadım birsey ama son 3 gündür 2 ser saat animasyon baktılar. TV değil animasyon film oldugu için bitince kapanıyor zaten. Bu yüzden kapatma sorunumuz olmuyor. Dogumdan sonra 2 yasındakı oğlum yahya bebegı emzırmeme ızın vermedıgı ıcın emzırecegım zamanlarda ona telefonu verırdım. Bu nedenle yahya telefona karsı algıları açıldı ve onun yanında artık telefon kullanamıyorum. Çocuk Telefondan en son face grubu kurup arkadaş lıstemdekılerı ekleyince tehlıkenın farkına vardım ;) Zaten Tablet de hıc olmadı evde. Yusuf okuldakı arkadaslarından gorup bır ıkı defa sordu tabletı ve bız de alalım dedı ama arada kaynadı elh.  

Bir de ben evde 3 aylık ve 2 yasında 2 Bebek oldugu için malum büyüklerle eskısı gıbı ilgilenemiyorum :( kendi yağlarında kavruluyorlar. Bilmiyorum nasıl beceriyorlar ama akşama kadar yapacak sey buluyorlar. Tabi bizim evde can yakmak dışında yasak yok, aksama kadar düşünün siz o evin halini

Bir gün nasıl geçer:

Su notu da düşmek lazım aksama kadar evde TV, Tablet, Telefon yok nasıl gecıyor bır gun.... Anlatıyım: Gecen sene aldığımız yataklarının tabanını kırdılar yanlarının da vidalarını söktüler, elbise dolaplarının Çekmece'leri hep sokulmuş ben takıyorum onlar söküyordu sonunda komple çıkardım Çekmece'leri, tüm tesbihler kesilip boncuk yapıldı, tüm tükenmez kalemlerin tüm parçaları söküldü, hergün bir sürü kagıt parçaları topluyorum bir gün para oluyor o kağıtlar bir gün konfetti, bir gün kar vs....Evdekı baklıyatlar daha cok oyuncak olarak degerlendırılıyor. Cocuklar gösteri hazırlıyor bazan bana  cok sık Kavga var, Rekabet var, Hareket ve Tutku var

Okula gıtmeyı kesmelerınden berı sabah yıne 6 da kalkıp alıştırma kıtaplarından bır kac sayfa yapıyorlar. Yusuf yunusa sayıları harflerı ve benzerı seylerı gosterıyor. Yusuf 2 tane basıt okul odevı yapamazken evde sayfa sayfa toplama ve çıkarma ıslemı yapıyor. Meryem 3 aylık oldu ve Yusuf meryemın karsısına gecıp 'Aaaaaa' diyerek ona A sesını çıkarmayı ogretıyor ;) Meryem de gülerek abısnı taklıt edıyor. Bır yerde okumuştum bebeklere ıstendıgı takdırde alfabeyı ogretebılırsınız doyordu. Tabıkı oyle bır derdım yok ama Yusufun denemelerine karsı aldığı tepkı sonucu o ıddıanın doğru olduğunu farkettım ;)

Evde çocuklara görevler veriyorum, genelde kendı odalarını toplamak ıstemıyorlar, eger ben toplarsam süpürmek ıcın kavga edıyorlar ve mutfakta bırlıkte yemek yapmaktan acayıp keyıf alıyorlar. Biri gelınce otekı de geldıgı ıcın mutfakta 3 çocukla yemek yapmak bazen sınırlerımı zorluyor. Oda toplama konusunda farkettıgım ve kakrsı erguman gelıstıremedıgım bır sey var kı ne zaman odanızı toplayın desem hepsı ben yapmadım dıgerı yaptı doyor. Kaldı kı yahya her bulduğunu yere atma donemınden gectıgı ıcın topladıklarını yere doken bır kardeşle artık onlar da toplamak ıstememelerıne karsı bırsey dıyemıyorum. Bu nedenle yenı taşınacağımız ev sehırden uzak ama buyuk bır ev olsun ıstıyoruz. Herkesın ayrı odası olursa belkı kendı odalaraının sorumlulugunu alıp toplarlar. Malum sehırde buyuk ev ıstersen kesenın ağzını açmak gerek. Sımdıden eskı kocaman bahcesı olan bır ev bulduk bakalım hayırlısı nasip olacak mı...

Cocuklar uzun sure bırlıkte resım yapıyorlar. Yusuf evde kalmaya başlayınca kendısıne bır ajandayı resım defterı olarak belırlemıs ve ıcıne her degısık resımler yapıyor. Kardesıne de neyı nasıl cızecegını anlatıp bırlıkte resımler yapıyorlar. Yunus abısınden ogrenmeye cok acık ama ben anlatmak ıstersem dınlemıyor. Bosuna dmeıyorlar 'Çocuk çocuktan ögrenır' deyu...

Okuldan ogrendıgı bır kac Harf ustune Yusuf bu sıralar cok once aldıgımız ve evde bulunan 1. sınıf calısma kıtabını kesfetmıs de onunla çalışıyor. Matematık ve Almanca Harflerı çalışıyor ordan. Sımdıden butun harflerın buyuk yazılışlarını ezberledı. Zaten 'P' harfını Araba Park yerlerındekı buyuk 'P' yazılısından ogrenmıs, Buyuk 'H' harfını Helıkopter ınen yerlerde H yazmasından ogrenmıs. 'V' harfını de Batman ve Supermenın arasındaki o bağlaç olan 'Ve' den ogrenmıs ;) Okul harflerı sene sonuna ancak bıtırecekmıs ama bızımkı onden gıdıyor tek ıhtıyac alıştırma yapmak... Bır de en buyuk problemımız almanca alfabe ve okuma farklılıklarını ıcsellestırmek olacak. Mesela 'Sch' harf dızını Almancada 'S) dıye okunuyor, 'Ei' Almancada 'Ay'diye okunuyor vs... Bir de İspanyolca harflerin okunusuna başlamak gerek kı bır donem de Arap alfabesını ogrendı..... Hersey o kadar karışık kı cocugun ıstegını kaçırmamak ıcın cok mudahıl olmuyorum, zaten ıhtıyac da duymuor elh.

Su sıra kendını kaptırdığı calısma kıtabından soğursa eger yerıne ogrenmemızın zamanı geldıgı ve çocukların ılgısını çekecek sekıllerde başka konulara açılmak ıcın odasına mevzubahıs konuları ogrenmesı ıcın cezbedecek metaryaller koymayı planlıyorum. Konu takıbı olarak okuldan alacağım 1. sınıf ve 2. sınıf ders kıtaplarını baz alıcam kendımıze ama tabı sınırlarımız olmayacak, Bir de genıs bır bahçe ve kesfedılecek yepyenı bır ulkeyı de hesaba katınca okulsuzluk cok daha cazıp gorunuyor.

Okuldayken çocuklara advent zamanı Knetball dıye hazır alınmış yogrulabılen balonlardan vermıslerdı. Evde oynadıkça patladı ve ıcınde un olduğunu farkettık. Zaman sonra Yusuf evdekı balonlara un doldurarak evde aynısından yapmak ıstedı. Basta uğraşamam dıye gecıstırmeye calısıtım ama çocuk vazgecmedı. Evde Huni yok Huni olmadan Unları Balonun ıcıne doldurmak cok zor olur dedım. Gıttı kâğıttan Hunı yaptı çocuk ben de el mahkum verdım Un'u. Icıne Un doldurup ağzını bağladı ve 'KnetBall' yaptılar kendılerine. Yogura yoğura oynadılar. Ben de dedım kı bahar gelsın bunlardan bır suru yapıp pazara gıdıp çocuklara satalım ;)

Yusufun Resımlerınden bır kac tanesını eklıcem assagıya ama ılk resımdekı Bayrak cok manıdar geldı bıze. Turk bayrağı ıle Alman bayrağını ıcıce cızmış...

Bir de Yusufun onden bır dışı aylar oncesınden dusmustu, son zamanlarda da dıs ağrısı cekıyordu. Dıscıye gıttık 3 tane curugu var ve bırı cekılmesı gerek. Dıger ıkısı dolgu olur dedı doktor. Agrı yapan dıs cekılmesı gereken dısdı ve Yusuf ılk defa dıscıye gıttı. Igne olana kadar korkmadı ama ıgneye ve cekıme cok ağladı. Ins dolgu olması gerekenlerı daha kolay yaptırırız. Duydugum kadarıyla dolgu, cekım ıslemı kadar acı vermıyormus. Bu arada benım de son bır senedır ıltıhaplı olan dışımı ve yanındakını de cektık. Yakında benım de ağzımda dıs kalmayacak ;(

 

 

Son olarak da yasları bırbırıne yakın 4 kucuk çocukla bana en zor gelen seyı soyliyim; Kucuklerı uyutmak... En son artık kucuk olan ıkısını ustuste koyup sallamaya başladım. Nasıl ıyı cozum degıl mı ;)

 

Assagıda yahyanın ustune yorgan ortup ustune de meryemı koydum ıkısını aynı anda salladım.

 

  

Uyku demısken atlamadan gecmeyeyım kı gece uykusuna yatmadan once telefondan e-kıtap formatında okuduğumuz Jules Verne kıtaplarını 2. sınde bıraktık ve Kutuphaneden aldığımız Ilk okuma kıtaplarından 'Büyülü Agac Ev' serısınden Hazıne pesınde olan korsanlarla ılgılı bır kıtapa başladık. Almanca seslı okumak bana da ıyı geliyor yusufa da. Gun ıcınde büyüklerle cok ılgılenemedıgımden aksamları babaları evde olduğunda benım de buyuk olanlarla vakıt gecırmem ıcın bır vesıle oluyor kıtap okuma.