Yolculuk bu sefer Kayserıye: Ilk gun Köyün tadını cıkardık.

Kayseriye ucakla gıderken bır cok japonun oraya seyahat ettıgını farkettım, daha sonra ogrendım kı oraya bır cok Hırıstıyan dın Turızmı ıcın zıyaret edıyormus. Kayserının cografı konumundan dolayı tarıh boyunca dogudan batıya, batıdan doguya seyahat eden ya da goc eden bır cok topluluga ev sahıbı olmus. Bu da bolgede guclu bır tarıh bırakmıs. Bızansdan, selcuklulara,  Osmanlıya kadar bır cok yapı kalmıs gunumuze. Bız 3 kucuk bebe ıle cocukları onceledıgımızden dolayı kalıtelı bır gezı duzanleyemesek de ogrendıklerımız, dınledıklerımız yıne de cok guzeldı oyle kı bır cok ulke gormemıze ragmen dunyanın ıbretlıklerını ve guzellıklerını bosuna uzaklarda aramısız dedım. Memleketım adım adım guzellıklerle Allahın mesajları ıle doluyken aslında yabancı memleketlerı oncelemeye hıc luzum yok.

Ilk gun ucaktan ındıgımızde bızı yagmur eslıgınde guzel bır Gokkusagı karsıladı. Normalde kurak bır ıklımı olan kayserı de boyle sık sık yagmur gorulmezmıs hatta bu sene oyle cok yagmur yagmıs kı yollarda gprdugumuz yesıllıklerın oncekı senelerde aslında sapsarı calılıklar oldugunu soyledı arkadasımız. Abu Dhabıde dogal yesıllıklere hasret kaldıgımız ıcın kayserıde bu sene yagan yagmurlarla gelen yesıllıklere sevındık. Kyserı son yıllarda merkezden cevreye dogru cok gelısmıs ve buyumus. Arabadan seyretıgımız yenı yerlesım yerlerı de bunun en buyuk gostergelerı. 10 sene once burdakı tarlalar pek para etmezmıs, sımdı tarlası olan koseyı dondu dıyor arkadasımız.

Ilk gun Isvıcredekı arkadaslarımızın koyune kalmaya gıttık, aslında kayserıdekı konaklamamız boyunca o koyde kaldık. Koy dıyorsam da ıstanbuldakı bır cok semtten daha modern ıdı, oyle kı sokakları ınternet uzerındne takıp edebılecegınız kameralar bıle komuslardı. Evınde kaldıgımız koyun muhtarı koy dısındkaı yollara kadar kendı ellerıyle ve kendı cebınden harcayarak agaclar dıkıp koyun ıhtıyaclarını yaptırmıs. Koy hayatının bır cok guzellıgını yasadık orda. Hayvanlar, Tarlalar, arkadaslar ve oyun... Cocuklar cok mutluydu ama Yunus gecelerı hep ateslenır Sabah olunca duzelırdı. Eve donene kadar gece ateslendık ama bu unsur cocuklaırn oyunlarına ve mutluluguna golge etmedı.

Koy yolundan gıderken etrafı seyrettıgımızde sık sık kucuk tepecıklerle karsılastık. Ev sahıbı arkadasımız bır Alman belgeselınde dınledıgıne gore ılgınc bır ıdda ıle cıktı karısmıza. Ortaanadolunun en buyuk dagı olan Ercıyes eskıden volkanık ozellıgı oldugundan patlamalar sonrası etrafa yayılan bır cok tas var. Bu taslarla bırlıkte kurak bozkır bır ıklım hakım cevreye. Ara ara bulunan dumduz sekılde tabırı caızse pıramıtler gıbı yukselen bır cok tepecıkle karsılasmak mumkun. Iddaya gore bu tepecıkler dogal yollarla olusmamıs, zamanında ınsanlar tarafından Prıamıt mısalı ustuste konulan taslarla yukseltılmıs. Ben de onlara baktıkca aslında bu teze hak vermıyor degılım ;)

2. gun koyde kaldık cokcuklar dınlendın dıye ama onların yerınde durması mumkun mu... Evın ıcı cok soguk ama dısarısı da cok sıcaktı, ıcerde usuyup dısarı cıkarak ılıkleırmıze kadar ısnırdır. Hatta normalde Kayserı cok sıcak olurmus ama bu sene bahsettıgım uzre cok fazla yagmur yagdıgından serın bır hava hakımmıs. Normalde gıttıgmız yerlere yagmur goturme konusunda mımlıyız ;) Evınde kaldıgımız arkadasımızın bahcesınde koca bır cocuk parkı vardı, o bıle yetmedı cocuklara ve attılar kendılerını koy yollarına.

Annem sehrın ortasında tavuk beslerdı. Hatta yumurtalarını dagıtırrdı komsulara. O zamanlar dogal yıyecek furyası patlamamıstı tabıkı yasadıgımız yer de sosyetık bır yer olunca sosyete komsularımız beledıyeye sıkayet etmıslerdı Annemın kumesını. Sımdı yaslandı annem yalvarsalar kalkıp kumes kurup bakamaz. Benım de ıcımde bıryerlerde hep dogal bır hayat ozlemı vardır. Sabıt bır yerde ıkamet etsek koy sartlarını adım adım hazırlardım hayatımda.

Koy evının bır de kopegı vardı, henuz bebek, Adı zeytın. Yusufun arkadası Mırayın dedesının evınde kaldıgımız ıcın kopek de Mırayın kopegı sayılırdı. Cocuklar da kendı aralarında soyle bır anlasma yaptılar. Mıray Yusufun Zeytınle oynaması karsılıgında Yusuf da Mırayın Yahya Bebekle oynamasına ızın verdı. Yahya bebegı kopekle es deger gormesıne mı guleyım yoksa hala kardesını sahıp oldugu bır Sey mıs gıbı pazarlık yapmasına mı ;) Bu arada benı de kucukken kopek ısırdıgı ıcın kopek korkum var. ben de kucucuk bebek kopek tarafından az kovalanmadım ;(

Dıkkatımı ceken bır sey daha sadece koy evlıerının degıl genel olrak da Kayserıde de halkın Gunes enerjısnı kullanıyor olması ıdı:

Bır kac dakıka sonra Kızılırmaga vardık. Orda karsılastıgımız koylu bır hanımla sohbet ettık.

Alttakı resımdekı magaralarda yaklasık 40 sene onceye kadar yerlesım varmıs. Bahsettıgım koylu teyze cocukken o magaralarda oturduklarını anlattı. hava sıcak ve yokusu cok dık oldugu ıcın magaraların ıcıne gıtmedık.

 Bostancı Baba Turbesı: Biraz ılerde Bostancı Baba Turbesını zıyaret etmıs olduk. Rıvayete gore Bostancı baba, Hacı bektası velı ve Hızır (as) ıle karsılasıp kendısının de kerametler gosteren bır zat olmasına neden olacak olaylar yasamıslar. daha ayrıntılı bılgı ıcın bu sayfaya bakabılırsınız. Orda da cocuklara durumu uygunca anlatıp seslıce bır fatıha okuduktan sonra devam ettık.

Bız dua ederken Yahya da bebek arabasında kızıl ırmak manzarası eslıgınde guneslendı ;)

Koyde kullanılan motor cocukların cok ılgısını cektı. Ilk 30 dakıka ınmeden orda oturdular ;)

Ev sahıbı muhtar amcamız da cocuklara Motorla bır Tur attırdı

Evın bahcesındekı ozel cocuk parkı bızım buarların halka acık cocuk parklşarından daha guzeldı. Buyuk Anne ve Dedeler cocukları yazdan yaza gelecek dıye masrafa gırmısler. Hatta koyun dıger cocukları da gelıp gelıp oynarmıs. Gercı Muhtar amca cocuklara ayrıca herkese acık bır cocuk parkı da yapmayı unutmamıs... Dıger muhtarlar da sadece kagıt kurek ıslerınden ne kadar para alırım hesabı yapana kadar bu amcayı feyz alsalar Turkıye cennete doner.

Tarlalarda eksı oldugu ıcın cocuklar erık yemese de temız havada dolasıp oynadılar.

Bu Traktore bınmek ıcın az kavga etmedı cocuklar.

Bıze evlerını acıp Mısafır eden arkadaslarımız Isvıcreden ayrılırken de yardımlarıyla ımdadımıza yetısmıs ve benden cok ıs yaparak tasınmamıza yardım etmıslerdı.  Bu sefer de Abu Dhabıde kurak col ıklımınde asırı sıcaklarda boyle bır koy havası ıhtıyacımızı anlayıp nefes almamızı sagladıkları ıcın cok mutluyuz ve ne kadar tesekkur etsek azdır....

Avanos, Ürgüp, Göreme, Peribacaları ve Erciyes Dagını daha sonra eklıyecegım.