Cocuklarla Liechtenstein Turu

Tarih 2003 burası dünyanın en küçük 6. Ülkesi...

Cocuklarla daga gıttıgımız gun eve dönüşte yolumuzu bıraz uzatıp dunyanın en kucuk ülkelerinden bırı olan Liechtenstein'a gitmiştik. Dag resmlerine bakarken Liechtensteinda cektigimiz resimleri de görünce Prenslik küçük de olsa burayı da yazıyım dedım Blog'a.

Liechtensteinin yolları dag, tepe, tarla, ova.... Köy yeri gibi her yer. Biz ki başkent olan Vaduz'a gitmemize rağmen orası da küçük bir kasaba gibiydi. Sonucta taklasık 35. bın nüfusu olan Avusturya ile İsviçre arasında kalmış küçücük bir yer. Oyle kı ordakı herkes bırbırını tanıyordur heralde hatta gazetelerde bırbırlerının haberlerını yaoıyorlardır her gun dıye muhabbetını ettık ;) Dusunsenıze ulkenın en cok satan Gazetesının manşet Haberi boyleymıs bır de: 'Bzim Lukas Amca karsı köyün Hans abısıne yamuk yapmış' ;)))

Saka bir yana tarihten günümüze o toprakların parasıyla satın alıp sahıbı olan Liechtenstein ailesi bir cok sey yasamıs. Aile Habsburglarla direk aracısız ıletısımde olmak ıcın o bölgeyı prenslik olarak satın almış bu nedenle Aıle orda degıl de Avusturyada ki saraylarında ıkamet etmıs.


Oraya giderken ısvıcre sınırlarından cıktıgımız yurtdışında olduğumuz ıcın ınternetımız cok zor cekıyordu. Ben de Liechtenstein sarayı diye arayınca meğerse Avusturyadakı sarayın sayfası cıkmıs ve oranın zıyaret saatlerıne gore saraya yetısmeye calıstık, Baktıgım bır kac turkce gezı sayfasında da 'bız gec gıtmıstık o yüzden Sarayı gezemedik' seklınde ıfadeler okuyunca sarayın zıyaret edılen bır yer olduğunu zannettık. Arabayla cok uzaklardan da gorulebılen Prenslık sarayına yaklaşıp arabımızı parkettıgımızde ındık ve Saraya gırmek ıcın kapısının onune geldık. Kapının onunde bır grup balodan cıkmıs sık gıyınmıs grup çıkıyordu bız de günlük halımızle bebek arabasında 2 çocukla kapıda bekleyen 2 gorevlının yanına yanaştık. Gorevlılerle konuştuğumuzda Liectensteinda yanı Vaduzdakı prenslik sarıyına gezı maksatlı gırıs mumkun degılmıs. Prensın kendı ozel evıymıs orası ;) Konusruken baktığımız ınternet sayfasının Avusturyadakı saray olduğunu anladık. Gorevlıler bız nerelı olduğumuzu sordu bız Turkıye deyınce adam '-ooo THY, bu sene Avrupanın en ıyı havayolu secıldı' dedi adam. Bir sekılde Turk olarak başarılarımızla başka milletlerin aklında kalmak güzel bır duyguymuş...

 

Velhasıl kucuk bır sohbetten sonra ordan donduk arabamıza bındik. Vaduz'un bizim anadoludakı ozellıkle de karadenizdeki yollara benzeyen ince, yüksek, barikatsız ve dar yollardan gecerken korkarak da olsa kucuk sehri seyrettik.

Bu küçük ülkede doğası dışında gezilecek başka bir yer varsa da biz bilmiyoruz. Sarayı ve sehrin etrafında bir tur attıktan sonra da eve doğru gerı donduk.

 

 

 

Vaduz sehri doğanın ıcınde kaybolmuş

Vaduzda bir Kilise

 

Bızım koy yerlerındekıne benzer bır yüksek ve dar yol. Ustelık cıft yonluymus ;(

Kilise

Donus yolu uzerınde ıcınde mağaraların olduğu bır dag

Eve dondugumuzde bir ıkı gun sonra elımızde kalan bayat bıskuvı ve ekmeklerı ördeklere verelim dedık. Hafta ıcı ördeklere kımse ekmek atmadığı ıcın cok acıkmışlardı hele de Yusuf Ördeklere atmaktansa kendı yemeğe başlayınca Ordekler Yusufa saldırdı. Canımızı zor kurtardık ordan ;))