Blogları Canlandırma Projesi adı altında her ay belirlenmiş bir konuda istediğimiz birseyler karalıyoruz. Normalde her zaman tarih içerikli okumalar yapsam da bu sene nerdeyse hep tarih okudum diyebilirim. O nedenle buraya yazacak bu ay okumuş olduğum çok kitap var. Begendiğim kitaplar hakkında çok uzun yazdığım için bu yazıya da birden fazla yayım eklemem gerektiği için daha kısa yazabileceğim 2 kitabı bir film ve bir dergiyi ele aldìm.
Fatih sultan mehmet hakkında önemli Tarihçilerimizden Koçu'nun kitabını kısaca bahsedip geçebildiğim için buraya aldım, Boleyn Kızını ise beğenmediğim için nispeten kısa yazdığımı düşündüğümden buraya aldım.
Kitap: Fatih Sultan MehmetYazar: Reşat Ekrem Koçu
Yazar devasa içeriğe sahip İstanbul Ansiklopedisi ile cumhuriyet döneminin en iyi tarihçilerinden biri olarak bilinir.
Reşat Ekrem, bazı Osmanlı dönemi kaynaklarını bugünkü dile aktarıp herkesin okuyup zevk alabileceği bir hale getirdi. Yazdıklarında tarihî gerçekleri değiştirmeyen Reşat Ekrem kaynaklardaki bilgi ve tasvirlerin bir araya getirilmesi, bunların bir hikâye örgüsü içinde ustalıkla toplanması suretiyle meydana getirilmiş tarihî romanlar ve belirli bir tarihî şahsiyeti anlatan romanlaştırılmış tarihi monografyalarını yazdı. Reşat Ekrem’in bir özelliği de Osmanlı tarihinin basılı kaynaklarını ve yakın geçmişteki gazeteleri büyük bir dikkatle tarayıp bunların içinden meraklı olayları, hikâyeleri, pek akla gelmeyecek ayrıntı ve yaşantıları çıkarmış olmasıdır.1
Yazarın 1965 senesinde yazdigi Fatih Sultan Mehmet kitabını da dönem romanları bağlamında seçip okumak istedim. Koçu her ne kadar iyi bir tarihci olsa da bu kitap bilimsel bir eser olmakla birlikte, epik bir dil ile okuyucuyu coşturan zaman zaman efsanevi içeriklere yer vererek çok önemli tarihi bir kesit olan Istanbulun fethi sürecini aktarmış.
Baba oğluna sağlam bir taht hazırlıyor, genç başkumandan boğazkesen limanı ve toplar, Konstantiniyye, Istanbulun fethi, Imparatorluk Kurulurken, Son Yıllar ve Ölüm gibi bazi başlıklarla kronolojik sıraya göre Fethi ve Fatihi klasik bir düzenle aktarmis.
1:https://islamansiklopedisi.org.tr/kocu-resat-ekrem
Kitap: Boleyn kızı Yazar: Philippa Gregory
8. Hanry zamanini dònem romanları bağlamında ve Ingiltere Saray entrikalari özelinde yapılmış bir tavsiye üzerine okuduğum bu romanı hacminin kalınlığına rağmen çok yetersiz buldum. Normelde bu kitap bir serinin ilk kitabı ama bu kitap beni tatmin etmedigi icin digerlerini hic okumadim. Kitapta olaylara sadece taht mücadelesi gözlüğü ile bakılmış olsa da ana karakter olan Anne Boleynin tarihteki hedeflerinin kitapta verildigi kadar sığ olmadığını düşünüyorum.
Özellikle Anne'in Ispanyollarla sınır olup her daim onlarla mücadele içinde olan Fransada egitim alıp, katolik kilisesinin Ispanyol önderliginde yürüttüğü engizisyon dahilinde düşünce ve yeniliklerin yasaklanmasi gibi uygulamalara karşı eleştiri getirebilen, daha çok ispanyolların domine etttiği kitapların yasaklanması eylemine karşı bu kitaplari çekinmeden okuyan ve kadınların görünüşleri ile değil, akıllarını kullanarak bir şeyler yapabilecegini söylemesi gibi ayrıntılar. 8. Hanry'nin de ispanyol olan karısına karşı Anne'nin neden savaş açtığını bence sıradan bir taht kavgasöndan daha akla yatkın bir şekilde açıklıyor. Kaldı ki, 8. Hanry'nin Katolik mezhebinden ülkece ayrılıp, Anglikan mezhebini kurması ile sonuçlanan olaylara baktığımızda dönemin öncü fikir insanı ve siyasetçisi olan Thomas More'un bile başlangıçta Anne'den yana konum almasının nedeninin aslında meselenin sıradan bir kraliçe olma sevdasından çok Vatikan üzerinden Ispanyolların Ingiltereyi de domine etmesi olduğu bence cok acik. Yine 1492 de son müslüman emir Boabdili ispanyadan çıkardığı için kilise tatafından kutsanan ve aynı yil ele geçirdikleri Endülüsün zenginlikleri ile Kristof Kolombu finanse ederek zenginleşen, engizisyonu en vahşi şekilde uygulamış kadının, yani ispanyol kraliçesi kirli Isabelin kızı Aragonlu Catherine'in 8. Hanry ile olan evliliği aracılığı ile Ispanyanın ingiltereyi Katolik kilisesini de kullanarak pençesine almaya çalışması gibi siyasi, ekonomik nedenleri görmezden gelmiş bu kitap. Kitabı değil de tarihe snoptik bir bakiş attigimda Anne'nin bir nevi dini, fikri, ekonomik ve siyasal özgürlükler için mücadele ettiğini düşünmek, her önüne gelenin bire bin kattığı dedikodu malzemesi olarak ağızdan ağıza yayılmış ve Anne'i idam ettiren muhafazakar güçer için onu kötülemenin iyi bir yöntemi olarak yaymayi tercih edecekleri saray içi abartılmış entrikalardan çok daha mantıklı geliyor. Keza anlaşılan o ki bu özgürlük hareketi başlangıçta Thomas More'a da gerekli gelmiş ve Anne'yi desteklemis olsa da olayların vatikandan tamamen ayrılıp kiliselerin kapatilmasına kadar giden o hızlı paradigma kaymasından belli ki korkmuş olmalı ya da dindar bir adam olarak özgürlüğümüzü kazanmak için vatikanı tamamen reddetmenin gerekli olmadığını düşünüyor olabilir ki olayların sonlarina dogru Anne'e olan desteğini çeker.
Daha sonra Thomas More'un Ütopyasını da adamın fikri dünyasını anlamak için okudum ama ondan burda bahsetmeyeceğim.
Velhasıl dönem, tarihi dönüm noktaları açısından muazzam bir dönem ama bu roman 820 sayfalik hacmine rağmen sadece ama sadece olayı "-banane banane ben kraliçe olucaaaaammm" basitliğine indirgeyerek anlatmiş.
Boleyn Kızı Filmi
Kitaptan sonra filmini de izledim ama maalesef filim de kitaptan uyarlandığı için kitaptan daha beter bir durumda olmuş diyebilirim.
Tarih, bize ulaşmış resmi ya da gayri resmi verilerin altındaki mekanizmalari okuma sanatıdır. Eğer bir kişi idam edilmişse resmi kaynaklar o kişiyi doğru ya da yanliş olmasi onemli olmadan kötüleyeceklerdir. Her devlet, her yönetim otomatik olarak kendi eylemini haklı göstermek için gerekli kılıfı hazırlayacaktır. Bu nedenle Anne hakkındaki veriler her ne olursa olsun bütüncül olarak neden-sonuc ilişkileri hakkında düşündüğümüzde bu kadının bize yansıtıldığından çok daha öncü, cesur ve milliyetçi olduğunu görüyorum.
All About History dergisi Temmuz-Ağustos sayısı
Daha önce All About Space dergisini arada sırada alıp benim büyük oğlan ve ben okurduk. Bu defa All About History başlığı ile Tarih içerikli versiyonunu görünce hemen benim diger oğlanla okumaya başladık. Bu derginin en güzel özelliği büyük resimlerle dolu olması ve yazılarının basit, kısa ve anlaşılır bir dille yazılmış olması. Özellikle 11 yaşındaki oğlumla birlikte okuyacağım için böyle dili hafif dergiler oldukça rahat oluyor. Özellikle kapak konusu olan Fransız devrimi hakkında temel bilgileri akılda kalıcı şekilde vermiş olmasi konuyu okuldan da tanıyan oğlum için verimli oldu. Japonyaya gitmeyi hayal ettiğimiz bir dönemde Samuraylar hakkında bilgi vererek Japon insanını inşaa eden bir faktörü öğrenmiş olduk ve özellikle 47 Ronin hikayesi üzerinden çocukların Matrixten de hayran oldukları Keaun Reeves'in oynadığı 47 Ronin filmini tabiki seyretmedik :) siz hikayesini dergiden okuyun, içerik olarak şiddet barındırdığı için büyüyünce filmine bakarsınız desem de bu sefer de ayni konuyu işleyen bir netflix dizisi bulup seyretmek istediler. Bu filimlere önceden bakıp gerekli yerlere sansür yaparak seyretmek lazım, yine iş bana düştü yani. Sonuçta farklı yollardan aynı ya da benzer bilgiler edinmek bilginin kalıcı olmasını sağlar.
Ez cümle; Bu dergiyi dünya tarihini çocuklarına sevdirmek isteyen ebeveynler ve tarihi kolay bir dil ile eğlenceli ve kabaca okumak istiyorum diyen yetişkinler için tavsiye ederim.
all about history evet arada bir okuyorum iyi dergi :) boleyn kızı pek ünlü idi bir süre önce :) koçu nun kitabı eh okunabilir herhalde demek ki keyif için :)
YanıtlaSilEvet hepsi keyif icin okunacak seyler. Aslında Koçu zamanına göre çok kaliteli bir tarihçi, istanbul ansiklopedisi en unlu eserlerinden, cumhuriyet donemine has bazı akademisyen karakterleri vardir. O donemde tarihcilik yapanlardan mesela gunumuzdeki kaynak hassasiyetini beklemek zor olur keza sartlar ayni degil. Akedemik olarak gunumuz profesyonelligini tasimasa da zamaninin en iyi tarihcilerinden oldugu kesin.
SilDergiye mutlaka göz atacağım ve yeğenlerim için de eğlenceli olacağını düşünüyorum.
YanıtlaSilFatih Sultan Mehmet kitabı da ilgimi çekti açıkçası. :)
O zaman şimdiden iyi okumalar olsun diyim ben. Eskiden dergi ve köşe yazılarını okumak ayrı ve popüler bir katagori idi. Şimdilerde dergiler okumaktan sayılmıyor gibi sanki
SilFatih Sultan Mehmet kitabını bende ne zamandır okumaya düşünüyordum. Arada baksam fena olmaz. Dergiler eskisi gibi okunmuyor ne yazık ki. Ama dünya tarihi için arada bakmak eğlenceli olur diye düşünüyorum. 😊
YanıtlaSilÖyle dergilerin zamanı geçti, gelecekte kitapların da zamanı geçecek. Şimdiden yeni nesil pdf olarak okumaya başladı bile. Görsel bilgi kaynakları hakim olacak gibi görünüyor
SilAhh o Boleyn Kızı ilk çıktığında Akmar'dan tesadüfen almıştım sonra devamı da geldi oku oku bitmedi. :D
YanıtlaSilEvet, hacmine bakınca geniş bir spektrumda meseleye bakacagini zannetmiştim ben de... bir de serinin yine boyle kalin devam kitaplari var ama ben almayayim ilki bana yeterince fikir verdi. Bazi kitaplar popülaritesini kalitesinden almıyorlar maalesef
SilBuradan bana bir film bir kitap çıktı :) FSM kitabını okuyacağım ve hem Keaun Reeves'u hem de Japonya'yı sevdiğim için 47 Ronin'i izleyeceğim. Yaş sınırım tutuyor hehe :) Yazı için teşekkürler
YanıtlaSilIyi seyirler o halde size de...
Sil