Ahkaf 15: ...... İnsan nihayet olgunluk çağına ulaştığı ve kırk yaşını tamamladığında: "Ey Rabbim! Bana, anne ve babama bağışladığın nimetlerin karşılığında şükretmede ve hoşnut olacağın işler yapmada beni başarılı kıl. Ve soyuma da düzgün ve düzeltici olmayı nasip et. Kuşkusuz ben, Sana yöneldim. Ve kuşkusuz ben, Sana teslim olanlardanım." dedi.
Ben son bir kaç sene sürekli Kuran okuyarak(1) salat ve zikrederim. Bu ayeti de daha önce defalarca okudum ama 40 yasımda olduğum bu günlerde bilinçli olarak ayeti fark ettim diyebilirim. Kuran bazen zamanı gelince kısıye kendını acıyor keza Bakara 2 de 'Bu kitap Mutlak gercegin ta kendisidir. O, Muttakiler için yol göstericidir.' der. Yani Kuranı anlamak için muttaki (kuranı bir bütün olarak koruyup sadece ona tabi) olmak gerekir. (bakara 177)
Ben de bazı konularda her bir kavrama tek tek nufus ettikçe hayatım değişiyor. Özellikle 40 yaşın farkını iliklerime kadar hissedebiliyorum. Sürekli farklı ülkelere tasınmak zorunda kaldıgım ıcın tarihi ve kültürel geziler dısında son 15 senedır evden burnumu cıkarmayan biri olarak cok kitap okudum, 4 cocuk dogurdum, farklı seviyelerde olsa da Almanca, İspanyolca, İngilizce, Arapça ögrendim, Bu arada eve yeni dogmus ve tek basına kalmıs cami avlusunda 2 gun boyunca bagıra bagıra sesı kılısmıs bir bebek kedi daha getirdik. Arabistanda bir kac ayda bir sokakta ölmek üzere bir kedi bulmanız çok olası. Ya bu sekılde sahiplene sahiplene eviniz kedi doluyor ya da siz de zamanla onların cıglıklarına kulak kapayıp ölüme terketmeyi öğreniyorsunuz. inş. zamanla 2. lerden olmayız biz de. Velhasıl hayatımda hiç insan olmadı, hep yalnızdım ama hep kosturacak ilgilenecek birşeyler buldum kendıme.
Cocukların en kücügü 7 yasında oldu ve artık bana bagımlılıkları kalmadı, hatta bireyselleşip kendi ayakları üstünde durmaya calısıp kendilerine aile dısında bir çevre kurma pesine bile dustuler halıyle. İlk oglum dogdugunda ona aşık olmus buldumcuk gibi kendini cocukların her anına adayan bir anne olmustum. Blogumu ilk o zamanlar acmıstım. Oglum gazını cıkardı, yok ilk harfını ogrendı, bugun kar oynadık vs gibi farklı farklı aktıvıtelere bogmustum cocukları. O zamanlar bana ihtiyacları o sekıldeydı belkıde ama sımdı fiziki olarak bana ıhtıyacları yok. Zihnen onları destekleyici olarak ömür boyu yanlarındayım ama su donemde benim pasıf durmam gereken zamanlar cok daha fazla.
Hergün 1 saat tempolu yürüyorum yürüme bandında. Onlar da iyidir ama bunu zayıflamak ya da sağlıklı olmak için yapmıyorum, Hızlı hızlı yürürken düşüncelerimi daha net bir şekilde odaklayabildiğimi farkettim ve kendime dışarıdan bakan bir göz olabiliyorum. Bazı şeyleri o zaman daha net görebiliyorum. Günde 20 sayfadan 200 sayfaya kadar degısen bir sekilde her gün mutlaka genelde de fikir kitapları olmak üzere sürekli okuyorum. Ama artık okumak alıskanlık ve kücük farklar olusturması dısında bana birsey vermemeye basladı diyebilirim. Zaten insan beyni 40 yasına kadar aldıgı her yeni bilgiyi kabul edip işlerken 40 yasından sonra o zamana kadar beyninde olusan Elekten eleyerek her okudugunu sorgulamaya baslarmıs. Okuyup bitirdigim kitaplar o kadar birikti ki artık buraya bile yazmak istemiyorum. Sanırım gecmem gereken yeni bir kırılma noktasının eşiğindeyim.
Takip ettiğim birçok online dersi de bıraktım, Zaten son 15 senesi yalnız gecmıs ama kafasını kuma gömüp hep birşeylerle kendini oylamıs biri olarak kendi iç dünyama dönmeye ne kadar çok ihtiyacım oldugunu Allahın Ayetlerini (2) okudukca farkettim. Zaten kendimi bildim bileli anhedonist biriyim. Maddi şeyler beni oldum olası zevk, keyif vs. gibi hiçbir şekilde etkilememiştir. Bu nedenle son zamanlarda son 15 senemi dusundugumde ve kafamı o kumdan cıkarıp realist bir sekilde hayatıma uzaktan baktıgımda ne kadar bos beleş bir hayat yasadıgımı farkettim. Denklemden kendimi çıkardıgımda dünya pek de birşey kaybetmiyor. Biliyorum amacımız zaten dünyayı değiştirmek değil ama ben son 15 senedir cocuklarımla gecırdıgım bazı özel zamanlar dısında hiç mutlu da olmamısım. Nerdeyse hissetmeyen bir robot gibi görevlerimi ifa etmişim sadece. Yapay zekanın gelısecegı zamanlarda insanlar mı daha cok robot gibi yoksa robotlar mı daha cok insan gibi? diye tartısacagız gelecekte. Simdi biz insanlar mukemmellik olarak gördugumuz robotlaşmıs bir hayatı başarı olarak bile tanımlayabılıyoruz ama yapay zeka aramıza katıldıkca bizi onlardan ayıran insani özelliklerimiz o zaman değere binecek anlaşılan.
Yas 40 diye baslamısken yazıya....Yaşlandıkca vucudumuz bizimle konusur. Yaslılıgı bir hastalık gibi belleyerek ceşitli yöntemlerle yaşlılıgın önüne gecmeye onu altetmeye calısıyoruz. Yazık kı yaslılıgı anlamamaya devam ettikce kaybeden biz oluyoruz aynı 'Doga ile savastayız, Eger kazanırsak kaybedecegız' sözü gibi savaştıgımız yaslılıgı da anlamaya calısmadıkca bedenen güzel görünen ama varlık karsısında anlayısını kaybetmıs bir nesil olacagız.
Hayatın oyalanmalarından, anlamsız mecburiyetlerinden, en önemlisi hayatımdaki yalanlardan sıyrılıp, belki acı olsa da daha gerçek bir yaşam inşaa etmek istiyorum. İnsani yönlerimi keşfedip daha çok hissedeceğim bir döneme giriyorum galiba. Varoldugum ve dönüştüğüm halimle kendim olarak bu dünyada varlıgımın kabul edılmesını istiyorum, Bir eş, bir anne ya da bir kadın vs. gibi toplumsal rollerimle değil, ben olarak değerli olduğumu hissetmek istiyorum.
40. yaşda nice toplum önderleri, yazarlar şairler dönüşümler geçirmiş, intihar etmiş ya da ürün vermeye başlamış.... Bu yaşlardaki kırılma insanı önce bir Arafda bırakıyor. Ne devam edecek bir yer bulabiliyorsunuz ne de olduğunuz yerde kalmanın bir anlamı oluyor!!! Ama Allah kulunu asla yalnız bırakmıyor...
Yardım sadece Allahtan istenir ve sadece ama sadece Allahın sevgisine muhtacız. Eger Allahın sevgisi bizimleyse herşey bizimledir. Çünkü onun nufuz etmediği hiçbirşey yoktur.
Talak 3: 'Ve Allah, ona ummadıgı yerden rızık verır. Kim Allaha tavekkül ederse, O, ona yeter. Kuşkusuz Allah, buyruğunu yerine getirir. Allah, herşey için bir ölçü belirlemiştir'
Vekil olarak Allah yeter.....
Not: Bundan sonraki yazılarımda öncekiler gibi uzun uzun analizler yapmaya ne enerjim, ne zamanım ne de isteğim kaldı. Bu nedenle bundan sonra kısa kısa notlar seklınde paylasım yapıp gecegım galıba.
(1) Okumak kelimesi anlamayı da icinde zorunlu olarak barındıran bır kelımedır. Anlamadıgımız seyı okumamısızdır sadece seslendırmısızdır. Benim kuranı okuma eylemım ise her kelımenın kuranda gectıgı dıger tum ayetlerı sıyak sıbakıyla bırlıkte tanımaya calısıp kendi nefsimi ve dıger tum herkesı susturup her ayetı ve kelımeyı Allahın acıklamasına ızın vererek anlama nufus etmeye calısmaktır.
(2) Ayet kelimesi kuranda işaret demektir. Mesela ormanın ortasından yükselen bir duman gördüğünüzde ateşi görmesiniz de o duman Ateşin varlıgının ayetidir. Ateşi görmezsiniz ama duman ayeti ateşin varlıgını size kanıtlar. Kuran ayetleri gibi insan eli karısmamıs her bir doga olgusu da ayettir ve akleden (ayetleri birbirine baglayan) her insan için arkasında önce Allahın kuranda kader kelimesi ile ifade ettiği doga kanunlarını sonra da arkasında Allahın varlıgına işaret ederler.
Yeni yaşınız size güzellikler getirsin :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim
Silhımmm maşallah sana ve hayatına. yaa senin ülke değiştirmeler, çocukların, kitaplar, evet yani bayağı bir şey yaşadın :) bundan sonraki hayatın da hep huzurlu olsun :) yürüyüş bandı yerine varsa doğada ormanda yürürsen ne güzel oluuur :)
YanıtlaSilSorun da o zaten, arabistana tasindik burda caddeler sokaklar vs. Hicbirsekilde yaya yurumeye gore uygun tasarlanmamis yine de ben hep az da olsa yururdum. Gecen aydan beri buranin sicagi dayanilmaz oldu. Baktim hareket edemiyorum yuruyus bandıni bir deneyeyim dedim. Betonların arasinda yürümektense yurume bandinda tempolu yurumek cok daha guzelmis. Tabi burasi icin durum bu... tesekkur ederim yorumun icin. Hayatim boyunca suruklendim durdum artik dumeni elime alma vakti
Sil40 yaş benim için bir sorgulama süreci oldu. Gereksiz ne varsa hayatımdan uzaklaştırmaya ve kendimi özellikle iç dünyamı bu zamanki birikim ve sorgulamalarımla yeniden inşaa etmeye başladım. Hala devam ediyor. Ve elhamdülüllah bu noktaya gelmeye, bir sürü yara ve bere olsa da şimdilik olduğum kişiden memnunum. Şimdi ben de yeni bir onlu yaş diliminin başına hızla ilerliyorum ve iyi, kötü ne yaşadıysam Allah'ın bir nimeti olarak görüyorum. Hatta bu yaşa kadar yaşamak başlı başına bir nimet. Kendi içimde hissettiğim bu memnuniyet hissine sizinde ulaşmanızı dilerim. Bu arada kötü şeylerde iyi şeylerde olmaya devam ediyor:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim samimi ve sıcak yorumunuz için.
SilInsanın kodlarında bu dünyaya ait olmayan birşeylerin kayıtlı olduğunu ve o şeylerin özlemini duyup bu dünyada ulaşamadığımızı düşünüyorum. Yaşlanmak aslında bir nevi Allahın insana verdiği bir hediye ki bunun sayesinde kodlarımızda bu dunyaya ait olmayan o şeylere doğru hazırlanmayı bize hatırlatıyor. Ölüme yani asıl hayata geçişe hazırlanmamız için yaşlilik insana bir hediye bir firsat gibi birsey. Dunya metasının dortbir yanimizi istila ettigi o genclik yıllarında farketmemizin daha zor oldugu seyleri yaslilik aracılığı farketmemiz icin yeni bir sans. Huzur bulmak ancak hazir olmakla vaki olur. Huzur da hazir da aslinda ayni koktur, varolmak demek aslinda. Ne zaman ki asil hayat icin hazir oluruz, o zaman tamamlanmis olmaya baslariz. Benim sorunum da tam bu noktada hazir oldugum hayat icin tam huzur duyacakken dunya matelarina dair ivirzivirlarin beni geriye dogru cekip rahatsiz etmesi.... bilerek cok teorik bir sekilde yazip gectim. Rabbim hepimize asil hayatta memnuniyet duyacak sekilde kendimizi inşaa etmemiz noktasında çok daha fazla firsatlar versin...
"Ve Allah, ona ummadıgı yerden rızık verır" elinize sağlık.
YanıtlaSilHer donem, her durumda bambaska ayetler bana yoldas oluyor. Şu sıralar bana güç veren ayetlerden biri de bu. Sizin de yüreğinize sağlık
SilUfak kedinin bakışına bittim:)) şu an bahçemde 6 tane yavru kedi var, her iki anneyide ben büyüttüm yavrularını da hep bana getiriyorlar. Okuduğun kitapları ismende olsa paylaşırsan sevinirim belki faydalanırız bazı konularda.
YanıtlaSilCinsi ne olursa olsun her yavru annesiyle buyumeli. Bizimki hep siginacak bir anne sicakligi ariyor. Sizinkilere de ne mutlu ki siz varsiniz....
SilMutlaka yazacagim ins. birseyler kitaplar konusunda kisa kisa da olsa.
Sen çok güzelsin Deniz..
YanıtlaSilGeçen yılalr da hiç boş değildi emin ol.
Sana kattıklarına ben şahidim umarım en güzel ve en dolu haliyle bunu sen de anlarsın canım.
Bütün sevgimle bendeki yerinin ve değerinin sürekli olduğunu dile getirerek seni kocaman kucaklıyorum canım