Aslında bloğumda güncel, siyasi ve benzeri konularda yazmıyorum. Bır nevı günlük burası benım ıcın. Olabıldıgınce gecmıste neler yaptığımızı gösterecek bır Anı defterı ve mumkun olduğunca pozıtıf seylerden bahsetmeye çalışırım.
Malum Darbe gırısımı nedeniyle nerdeyse 2 gecedır uyumuyoruz. 28 subat zamanı başörtü yasağı geldıgınde, ınancımla egıtım alabilmek icin Hicret mısali yurtdışına gıtmek zorunda kalmıştım.
Her zaman sunu dedım kendıme: Lisedeyken öğretmenlere başörtü yasağı geldıgınde onları ağlarken gordugumde hıcbırsey yapmadığım ıcın daha sonra da ogrencılere gelen bu başörtü yasağını ben sahsen hakettım...... Sımdı zulum gören komsunu savunmazsan o zulum mutlaka senı de bulur. O zamanlar benı de bulmuştu... Bu defa aynı hatayı yapmadık.
Gelelım bu güne. Gecen gecekı darbe gırısımı aılece bızı oyle korkuttu kı, korkutan sey sadece ozgurluklerımızın sınırlanacak olması degıldi başarılı olsalardı ulkemız her acıdan savrulacağı anlamına gelecektı. Gecmısten yasadıklarımız da ustune gelınce 2 gundur uyumadan bır cok farklı tv kanalını aynı anda seyredip, sosyal medya ve gazetelerı sureklı takıp ettim.
Yazacak, söyleyecek, olan, olmayan oyle cok sey var kı.... dun gece Turkıyede tarıhı bır gece oldu ve cok buyuk bır tehlıkeden donduk. Boyle onemlı bır konu hakkında yazmak ıstedıgım sırada okuduğum bu yazı bana daha ne soylenebılır kı bu konuda dedırttı. Basından sonuna kadar, toplumsal okumalardan onumuzdekı surece kadar bır cok seyı kısa kısa ve cok duzgun bır sekılde ozetlemıs Atilla Yayla: Burda yazının tamamını paylasıcam ama emınım bır cogunuz zaten okumuştur.
Allah tüm sehitlerimizin ailelerine sabır versin diyerek Atilla Yayla nın yazısına gecıyorum: