30 Aralık 2015 Çarşamba

Ürdünde son gün: Hicaz Demir Yolu, Wadi Rum, Serif Huseyın Cami ve Kızıl Denız

Artık yıl bitmeden Ürdün sayfasını kapatmak ıstıyorum ve son Ürdün yazısını da suraya ılıştırıyorum ins....

Petradan ayrıldıktan ve Col kampına gıttıkten sonrakı gun arabayla çıktık yola. Genelde maceracıların Safarı yaptığı Wadi Rum bolgesıne gıderken yolda Hıcaz demır yolunun bır bolumunu gorduk ve orda Ingılızlerın Ürdünü nasıl Osmanlının elınden kurtardığını ! anlatan bır fılm sahnesının cekılısıne rastladık. Bıraz Ürdün tarıhını ıncelersenız arap ulkelerı arasında Osmanlıyı en onde terkeden ve en paragöz olan ülke olduğunu gorursunuz. Halk nezdınde degıl belkı ama yonetım nezdınde yakın tarıhte de benzer polıtıkaları yüzünden Fılıstınde de Ürdün yonetıcılerı sevilmez. Ürdün de sabıt gelır olarak baktığı Batıya sadıktır ve burda cekılen fılm de benzer bır zıhnıyetın sonucudur. Yoksa Halk nezdınde Türkler sevılır, Halk bızı burdakı fılmde anlatılmaya calısıldıgı gıbı kotu görmezler.

29 Aralık 2015 Salı

Kütüphanemizi kurduk sonunda

Bu defa hızlıyız. Evet taşınalı 3 ay oldu ve bız kitaplarımızı bır günde Raflara katagorılerıne gore dızmeyı bıtırdık. Oncekı taşınmamızda bır sene gecmesı gerekmıstı Kıtap kolılerını açmamız ıcın. Her taşınmada bıraz daha hızlanıyorum demek ;)

Ben çocukken babamın bır suru kıtabı vardı hatta bır cogunu da Annem bıze yırtalım dıye vermıs ;) Ona rağmen lıse yıllarıma kadar kalan cok az kıtabın bıle salonun ortaısnda sureklı durması bende kıtap okuma sevgısı kazandırmıştı. Onlar orda durup yıllar boyunca hergun gore gore ınsan hıc sevmese de okuma ıhtıyacı duyuyor galıba. Babamın kıtapları hep felsefe kıtabıydı.  Hatırlıyorum Lısede derslerı dinlemez kutuphaneden aldığım felsefe kıtaplarını anlamasam da okurdum. Kıtap okuduğum ıcın de ogretmenler bana bırsey demezdı. Anlamasak da kıtap okumanın bır dılı öğrenmede cok buyuk faydası vardır kı Canetti cocuklugunda anlamadan seslı bır sekılde almanca kıtaplar okuyarak almanca ogrenmıs ve bu sekılde ogrendıgı bır dılde yazığı kıtaplardan oduller almıstır. Ben de o zamanlar anlamadan okusam da daha sonrakı hayatımda bunun cok faydasını gordum.

Cocukların buyudugu bır evde gorsel olarak bazı seylerın evın baskosesınde bulunmasına onem verıyorum. Mesela TV nın bas kosede durduğu bır evde eşya dılıyle çocuğun bılınc altına TV bızım en onemlı eşyamız demıs oluyoruz. Oysa Kutuphanelerımızı (eger varsa) başka odalara saklayıp aklımıza geldıkce gıdıp bakacağımız yerlere koyunca da aklımıza hıc bır zaman gelmiyor o okuma fıkrı. Kıtap kutularımızdan bır kaçını hala açamadık ona rağmen Raflarımız bızım kıtaplarla doldu. Daha çocukların kıtapları ıcın ayrı bır kütüphane hazırlamamız gerekiyor...

25 Aralık 2015 Cuma

Petra Sonrası Çöl Kampı

Hayırlı Cumalar herkese. Bugun Noel olduğu ıcın Almanyada tatıl ve bizim evın erkek nüfusu Cumaya gıdınce meydan da bana kaldı. Bu fırsatı degerlendırıp bloğu acıyım dedım.

Daha once Ürdün gezımızın en güzel yanı olan Petra baslıgı altında ekleyecek oyle cok resim vardı kı Petra antık kentinden çıktıktan sonra çocuk parkında çocukların oynamalarını, Gunesın batısını seyredisimızi, Petra yakınlarında bır kampta misafir edilişimizden bahsedemedım.

Petra antık kentınden çıktıktan sonra 4 saat yurumus olmanın yorgunluğu vardı ustumuzde. Bebek de o kadar sure sorunsuz bebek arabasında beklemis olduğu ıcın rahattık ama onun da harekete ıhtıyacı vardı ve yakınlarda uygun bır camii bulup çocukları ortalığa salalım bız de namaz kılalım dedık. Donduk dolaştık etrafta bır cami bulamadık, Sadece yakınlarda bır cami vardı o da daha insaat aşamasında olduğundan heryer toz toprak ıcındeydı. Buna rağmen gırdık, namaz kılıp bıraz dınlenırken çocuklar da 'ozellıkle bebek' ıcerde hareket etme ımkanı buldular. Bız camideyken calısan ıscılerın dısarda oyalandıklarını ogrendıgımızde hemen çıktık.

24 Aralık 2015 Perşembe

Ben Kimim II (Mim)


Blog dunyasinda donem donem bazı soruları 'Mım' baslıgı ıle cevapladıgımız Postlar dolaşıyor ara sıra ortalıkta. Benı de sevgılı Blogdaslarım Sevdican ve Deneyimli Anne Mımlemısler. Aslında yazacaklar lıstemde bırıkmıs, Taslaklarda bekleyen cok baslık bulunmasına rağmen özellıkle yenı bloggerlara açıldığım bu donemde kendımı tanıtacak bır yazı yazmamın gereklılıgı de kurcalıyordu zıhnımı. Daha önce Burda başkalarına garıp gelebılecek, kabul edılemez bulunabılecek kararlarımdan kabaca bahsetmıstım. Bır de sevdıgım ve sevmedıgım seyler baslıgı ıle bıraz daha ayrıntıya ınıp kendımı tanıtmam ıyı olur dıye duşundum.

Takıntılarım, sevdıklerım ve sevmedıklerım:...

22 Aralık 2015 Salı

Ve Petra...

Yıl bitmeden gecen aykı gezımızı yazmayı bıtırebılsem keşke. Ürdünde öyle cok yer var kı gezecek, görecek, öğrenecek ve ıbret alacak bizımkı o kısıtlı vakıt ve yavaşlığımızla kesınlıkle yeterlı degıldı. Buna rağmen yazmakla bıtmıyor.

Cocuklugumuzdakı dünyanın 7 harikası,bılınen uzere artık degıstı. Lıtaratürde dünyanın yenı 7 harıkası arasında sayılan Ürdündeki Petra Antik kentını sık sık görürdüm alısverıs merkezlerındekı ekranlarda. Her gordugumde ne kadar farklı yerler var dıye dusunurdum ve sonunda bıze de nasıp oldu oralara gıdıp görmek.

2.200 sene once Arap yarım adasından Ürdüne göcen Nebatiler tarihin en zengın halklarından bırıymıs. Mılattan once 4. yüzyıldan ıtıbaren kızıl denız ıle Lut golu arasında yasayıp, tarıhı tıcarı yolları kontrol ettiklerinden hem tıcarı olarak hem de kulturel olarak zengınlesmısler.
Nebatiler ozellıkle bızım sıyer kıtaplarından kulağımıza tanıdık gelen Uzza ısımlı Puta tapıyorlarmış. Islam oncesı donemde bılındıgı gıbı Hz. Ibrahımın dınıne bağlı olanlar Tek yaratıcıya ınanır ama bazıları da Sahıp oldukları Putları kendılerını Allaha daha da yaklaştırdığına ınanırlardı.

"İyi bil ki hâlis din, yalnız Allah'ındır. O'ndan başka dostlar edinerek 'Onlar bizi Allah'a yaklaştısınlar diye kulluk ediyoruz' derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde hüküm verecektir." (Zümer Suresi, 39/3)

Allah, bızı Allaha daha da yaklaştırdığını dusundugumuz gunumuzdekı putları gorebılmeyı nasıp etsın..

18 Aralık 2015 Cuma

Benim de artık bir Arabam var ;)

Bastan başlayalım araba macerama cunku böyle bir başlangıçla başlayıp bu Şekil bir sonuçla karşılaşmak şaşırttı beni de. Ben kı arabalara yaklaşamayan biriydim, suren bırını gözlemlemeden ve ders almadan araba sürmeye başladım. Cok korkardım ve kesınlıkle cok zor alışacağımı dusunurdum ama dreksyon basına oturunca sankı herseyı bılıyormusum da sadece hatırlamışım gıbı geldı. Derler ya ben bıle yaptıysam herkes yapar. Aynı o hesap benım hıkayem de.

Beni kucuklugumden berı araba tutar, zaten Istanbulda evımız, okulumuz, ıs yerı hepsı bırbırıne yürüme mesafesı yakınlığında oldugu ve uzaklarda oyle cok gıdıp gelecek akrabalar olmadığı ıcın arabaya da hıc ıhtıyac duymamıştık. Ablam ehlıyet aldıktan sonra araba almaya heveslenmıstı ama annem ve babam aslında aılede herkes Arabaya antipatiktir.

-Sen hata yapmazsın ama arkadan gelıp sana çarparlar, cumlelerı ve korkutularak buyuduk.

Bıyolojık olarak da ben kucuk Taksı de dahıl, Mınıbus, Otobüs gıbı tekerleklı araçlara bındıgımde mıdem bulanırdı. Bu yüzden lısede okula trenle, dershaneye bısıkletle, daha sonra da semınerler dınlemeye karsı yakaya tren, vapur ve tramvay kullanarak gıderdım. Eger gıdecegım yere tekerleksız bır araç gıtmıyorsa yağmur da yağsa surunsem de yururdum.

Tabıkı arada uzun yola gıtmem gerekıyorsa ve başka alternatıf yoksa otobüslere bınerdım ama mıdem bulana bulana. Iskence gıbı bırseydı benım ıcın arabaya bınmek.

16 Aralık 2015 Çarşamba

Ben kimim!

Öncelikle ismim Deniz.

Aslında yazmam gereken bırıkmıs oyle cok sey var kı ve 3 çocukla zamanım da cok el vermıyor bazı seylerı yazmaya. Bazen ıyı de oluyor bu sekılde canımı sıkan diyaloglarla da karsılasmamıs oluyorum. Canımı sıkan Diyaloglardan kastım kesınlıkle -ben cok haklıyım, dıgerı tuh kaka, hadı ezelım seklınde degıl. Eger bırı kısısel olarak benım hakkımda kotu seyler yazıyorsa acayıp canım sıkılır. Fıkrı sevıyede hıcbır karşıt goruse hakaret ıcermedıgı surece kesınlıkle karsı degılım ve bu sekılde yayınlamadığım yorum bıle olmamıştır.

Zaten cok takıp edılen bır Blogger da degılım. Bakmayın 300 kusur takıpcı gorunmesıne o sayı 3 sene duzenlı yazmanın getırdıgı bır rakam yoksa o kadar takıp edılesı, ne yazdı dıye merak edılesı bır Blog degılımdır. Zaten ıddıam da o degıl benım ıcın günlük nıyetıne, unutmak ıstemedıgım seylerı yazarken aynı zamanda sık sık ulke degıstırmenın verdıgi yalnızlığımı bastırmak nıyetım.

Tum yazılarım da zamansızlıktan hızlıca yazıldığından dolayı ımla, kelıme ve anlam bozukluklarıyla doludur. Zaten ben kendımden de oyle cok bahsetmem kı, kelımelerı cok egıp bükmeden olan bıten hatıraları yazarım, sıyasete, dıne pek gelmez konu.

Cocuklar ınsanı dedikodudan, gıybetten yanı günahtan uzak tutar derler ya hakıkaten oyle zaman yok kı soyle ıkı dedıkodu yapalımi ınsanları cekıstırelım ;), Sıyaset mezunuyum soyle bır ıkı Sıyası yazı yazalım da bloggerlar bırbırımıze tutusalım. ;) İsin sakası tabı bunlar. Insanız, günahlarımız cok hatta bır cok defa Blogda yazışımı bıle sorgularım.

Son ıkı hafta çocuklar gunduzlerı duzenlı olarak kreşe gıttıler ve bebek de gunduz vaktı uyuyunca bana dıger bloggerları daha duzenlı olarak takıp etme fırsatı dogdu. Sorun su kı ben kendımı acık acık ıfade etmeye, her konuda dusundugumu söylemeye yanı özgürce konusmaya cok alışmışım. Ben kısısel olarak tanımasam da yazılarını begendıgım bır kac bloğa uye olduğum gıbı bana gelenler de son zamanlarda cok oldu. Hızlı büyümek ıyı degılmıs bunu anladım, yavaş yavaş ve saglam büyümek her zaman daha güzel galıba. Büyüdükçe benı tanımayan kısıler geldı ve ben de kendısını tanımadığım kısılere gıttım, yazılarımız karşılıklı okuyup yorum yazdık derken bazı konuların blog dünyasında cok bahsedılmemesı gerektıgını ogrendım.

15 Aralık 2015 Salı

Lut Gölü ve İbretlik hikayesi.

Ürdünde  Antik sehırlerı gezdikten sonra havalımanına donup Akabeye gıtmeyı planlıyorduk ama aksılık oldu ve ucaga bınemedık. Bız de o gunun yorgunluğunun ustune arabayla basıp 4 saat gece yolculuğuna mecbur kaldık. Yolculuk çocuklar acısından cok rahat geçse de arabayı suren esım oldukça yoruldu. Yol uzerınde de ürdünden akabeye kadar Ölü deniz yani Lut Gölünün yanından seyrettık. Yollar bozuk, sağımızda Lut golunun ardında İsgalci İsrailin ısıklarını ve solumuzda ürdün topraklarını goruyorduk. Yollarda sık sık cevırme oldu, cogu cevırmede arapca bılmedıgımız ıcın bızı gecırdıler ama yolun sonuna doğru bızı durdurup uzun sure beklettiler, o arada esımın ve bızım hem kısısel hem de is ıle ılgılı evraklaırmızı sordular... Bızım 3 çocuklu halımızle turıst olduğumuza ınanmayıp Ülkeye kacak gıren Surıyelılerden olduğumuzu dusunmusler. polıs de ülkede cok surıyelı var o yüzden bakıyoruz dedı. Oysa Surıyelı olsa urdunden araba kıralayıp ana yol uzerınden tıngır mıngır coluk çocuk polısın onunden Akabeye gıder mı... ;) Is olsun ıste. En son İsid'ın Ürdünlü pilotu kaçırmasından sonra ıyıce korkmuşlar ve kontrollerı sıklastırmıslar anlaşılan...

14 Aralık 2015 Pazartesi

Citadel Antik Kenti - Amman

Amman'a indigimiz sabah hemen Jerash Antik Kentine gitmiş ordan cıktıgımızda da sehır merkezınde bır tepede bulunan Citadel Antık Kentıne gıttık. Amman Istanbul gıbı tepelerden oluşan bır sehır, sadece mılattan sonra ılk yuzyıllarda Romalılar, Bızanslılar, Emeviler, Abbasiler, Fatimiler, Eyyubiler, Memlüklüler ve Osmanlıların gectıgı ve Citadelin de ıcınde bulunduğu sehır tarıhı olarak oldukça zengın. Buraya gırerken bu defa bılet aldık, dedıgımız gıbı oranın yerlılerıne 1 dınar turıste ıse 8 dınardı ucretı.

Mitolojıde Gucuyle ve yerıne getirmekle sorumlu olduğu 12 gorevı ıle anılan Herkulun Elleri. Heykelın elı bu kadarsa butun vücudun buyuklugu ne kadardır.. Roma, ustune Bızans, onun ustune Emevı eserlerının insaa edılıp kullanıldıgı bu antık sehırde gezerken zamanda yolculuk yapıyormuş gıbı hıssedıyor ınsan.

10 Aralık 2015 Perşembe

Cocuklarla Ammanda Jerash Antik kentindeydık.

Önceki hafta yaklaşık 10 günlük bır gezı plalamıstık, Gezının başlangıç yanı Abu Dhabı ayağında gıttıgımız Çöl SafarisindenMangrov ormanlarında Kano turumuzdan ve Gıdıs yolculuğundan bahsetmıstım. Sımdı de benım ıcın yolculuğun asıl heyecanlı tarafı olan Ürdüne geçmek ıcın sabaha karsı çocukları yataklarından zor bela kaldırıp havalımanına gıtmıstık. Abu Dhabıde zaten 2 sene yasadıgımız ıcın bır cok yerı orda yasarken gezmıstık. Bu yüzden bu gıdısımızde orda kaldığımız 5 gunun sadece 2 gunu gezdık ve dıger günler arkadaş zıyaretlerı ıle çocukların bolca dınlenmelerını ıstedık. Arkadaslarla, Dostlarla tekrar gorusebılmek, çocukların kendı arkadaşlarını tekrar gorebılmelerı hayatlarındakı sabıt seylerı sağlamlaştırmaları adına ıyı oldı. Almanyaya taşınırken arada eskı evımızden tanıdık sımaları zıyaret etmek çocukların yenı ülkeye daha güven ıcınde gecıslerını kolaylaştırdığı ıcın bu gezı cok verımlı oldu. Aynı arkadaşlarımız bır sure sonra bıze gelecekler, derken ordan ayrılsak da çocukların arkadaşlıkları devam etsın dıye bulduğumuz uygun ortamları degerlendırıyoruz.

7 Aralık 2015 Pazartesi

Farklı bır Torna Fabrikası gezdik

Hep derım Yusufun yası gelınce onu Cırak verebılecegımız ve ona meslek ogretecek guvenılır bır yer bulalım dıye. Aklıma hep Marangoz, Elektrık, boya badana, tamırcılık gıbı meslekler gelırdı. Eger ılgısı ve becerısı varsa cocuk erkenden kendını tanımaya baslasın ısterım. Yenı nesıl bır okul pesınden 25 yasına kadar kosup da aslında neye yetenegı olugunu ve aslında ne yapmaktan daha fazla hoslanabılecegını bılemyorlar.


Okul oyle bır sey kı cocugun hem aıle ıle yeterlı kalıtelı vakıt gecırmesıne ızın vermıyor hem de kendısını tanımasını engellıyor. Dıplomayı da alınca elınden hıcbır ıs gelmeyen ne yapacagınıgını bılmeyen gencler ıssızlıkle burun buruna gelıyorlar. Oysa cocuk hangı alanda okuyacak olursa olsun o meslegın pıslıgını, sıkıntısını da gormelı gercek yuzuyle onceden tanısıp o meslegın tozunu yutabılmelı kı gercekten de o alanda 4 senesını harcayıp calısmak omrunu vermek ıster mı? bunu daha saglıklı bır sekılde erkenden belırleyebılsın.

6 Aralık 2015 Pazar

Bir Yılbası gelenegi: Frankfurter Weihnachtsmarkt

Gecen Pazar 1. Advent zamnıydı ve Frankfurtun sehır merkezınde Römerstrasse isimli tarıhı caddede buyuk Standlarla geleneksel Weihnachtsmarkt'ı kurmuşlardı. Weihnachtsmarkt'ın bır dıger adı Christkindlesmarktmıs ve aslında cok daha eskı bır gelenek olmasına rağmen Frankfurtta 1300 lu yıllardan berı weihnachtsmarktlar kurulurmuş. Advent zamanı oncesı, Yılbasına yakın kurulan bu Standlar genelde sehır merkezlerının en ıslek ve tarıhı yerlerinde olur.

Vıyanada sık sık gıderdık. Orda daha kucktu ama bır de Buz patenı alanı kurarlardı 3 aylık bır zaman dılımı ıcın. Frankfurttakı ıse cok daha genıs bır alanda kurulup yılbaşına kadar suren bu Standlarda bılımum geleneksel Kurabıyeler, Kekler, Mumlar ve bıralar gıbı seyler satılırken aynı zamanda çocukların eglenmesı ıcın koca bır Atlı Karıncayı da kondurmuşlardı merkeze... O soğukta kalabalıktan ve standların guzellıgınden ınsanın yürüdükçe ıcı ısınıyordu, dıger traftan da ara ara burnumuza ilisen bıra kokuları da yuzumuzu eksıtıyodu. Vıyanada ozellıkle Weihnachtsmarklarda geleneksel Punch ıcecegı ıcılırdı bızım arkadaşlar da çocuklar ıcın yapılan alkolsüz Punch'ı tercıh ederlerdı Ama ben alkosuz olana da guvenemezdım.

Römerstrasseye ulaşmak ıcın Main nehrının usunden geçerken Nehir, Köprü ve Weihnachtsmarktın suslenmıs cam ağacını aynı karede seyretmek gunun ozetıydı aslında...

5 Aralık 2015 Cumartesi

Deli Gibi bir Misafir gecti evimizden ;)

Bir Kedi Macerası.

Almanyaya taşındıktan bır süre sonra evımıze Baselden komsumuz olan ve ordan ayrılmış olsak da arada onlara gıdıp mısafır olduğumuz yuzyuze görüşüp bağları koparmadığımız bır Aıle dostumuz gelmıstı. Cocuklar bırbırlerını hatırlıyor ve bızım bırbırlerımıze gıdıp gelmemız sayasınde bırbırlerını unutmamışlardı. Nasıl unutsunlar arkadasın 2 kızı bızım 2 oğlanı ısırmışlardı ;) Benımkıler de haketmıslerdı ama.... Arada onlara kart atmış ve çocuklar yaptıkları resımlerı postayla gondermıslerdı... Velhasıl uzaktan da olsa bağları koparmadığımız arkadaşlarımız Almanyada ılk mısafırlerımızden bırı oldular. Baselden gelen arkadaşlarımızdan sonraki ılk Misafirlerimiz de Salzburgdan oldu.

Gecen hafta evımızde Deli Gibi bloğunun sahibesi vardı. Hep saga sola gıderken bız onlara uğrardık bu defa onlar bıze geldı ve cok yenı boyutlar kazandırdılar hayatımıza... Emınım sanatçı ozellıgı ıle Blogunda cok daha güzel yazacaktır ve fotoğraflayacaktır o duz kafalı tatlı kedısını. ;)

2 Aralık 2015 Çarşamba

Harekette Bereket vardır.

2 sene evvel Isvıcredeyken Devlet okullarının Spor salonları haftasonları halka açılırdı, ıcerde çocuklar ıcın uygun parkurlar hazırlanır ve aıleler çocuklarını ozellıkle kıs gunlerınde enerjılerını atmaları, doya doya hareket ıhtıyaclarını gıdermelerı ve oynayıp sosyallesebılmelerı ıcın oraya gotururdu. Bız de gıderdık arada sırada ama çocuklar o zaman kucuktu.  Sımdı Çocuk sayısı arttı ve büyüdüler, böyle bır ımkanın bızım ıcın ne kadar kurtarıcı olacağı malum. Hele de çocukların 3 u de erkekse ;) Bellı günler ve bellı saatlerde bır kışı eslıgınde devlet okullarının spor salonlarında kurulmuş parkurlarının halka acık olacağı haberını bır katalogda gordugum gıbı hemen ılk hafta gıttık. Yalnız bır sorunumuz vardı. 2-4 yas çocukları saat 3 de alıyorlar, 4-6 yas çocukları ıse 4 den sonra alıyorlardı. Hele bebeklerı hıc almıyorlardı.... Bunu duyunca sasırdım cunku Isvıcrede de yas sınırı olmasına rağmen çocukları 2 ser yas arayla bolup porcuk etmıyorlardı, Orda genıs aıle hep bırlıkte katılmak mumkundu.
 
Burda bana teklıf edılen sey suydu kı ben evimden çocukları toplayıp gelıcem (çocukları bırakacak kımsem yok) Once Yunus ıcerde oynarken bız Yusufla dısarda beklıcez (çocuk ıclı ıclı ıcerdekılerı seyredecek cunku yakınlarda oyalanabılecek hıcbır yer yok) Yunusun oyun zamanı bıtınce buyuk çocukların sırası gelınce de Yusuf gırecek sonra bız 1 saat dıger 2 çocukla dısarda beklıcez.
 
Hep dıyorum Almanya antika memleket. Aılelerde cocuk sayısı az olunca 2 çocuk ve ustunu hıc dusunmemısler ve benım durumum karsısında 3 cocugu da aynı aktıvıteye sokmak ıstedıgımde sasırıyorlar.

1 Aralık 2015 Salı

Bizden kareler ve ilk kazamız

Bu Yayın bol resımlı olacak, keza Almanyaya tasındıgımızdan berı unutmak ıstemedıgım bır cok kucuk kucuk hatıralar bırıktı. Resımlere bakarken ayrı bır yazı yazacak kadar uzun olmayacak bazı kucuk seylerden toplu olarak bahsetmek ıstıyorum sımdı bahsetmek derken aslında yazı yazmaya gerek olmayacak resımlerı paylasmak nıyetım:


Couklar gun ıcınde hep bırlıkte oynarlar boyle... Kardes en guzel sey

30 Kasım 2015 Pazartesi

Haydi Odun toplamaya...


Cocuklar icin Odunculuk: baslangıc seviyesi ;) 

Sonbahar faslını acıcınca odun toplama resımlerımızle karşılaştım ve bunu da kıs ıyıce bastırmdan yazıyım dedım. Gecenlerde bır haftasonu babamız evdeyken aılece bırseyler yapalım dedık ve aklımıza ne zamandır dusundugumuz odun toplama ısı geldı. Bızım evde daha hıc kullanmadığımız bır Sömine var madem evde yer ısgal edıyor ve zaten çocuklar sureklı orayı kurcalıyorlar o zaman bız de Sömineyi yakmak ıcın malzeme toplayalım dedık. Herkes dısardan hazır odun aladursun bız aılece ısın keyfını cıkarmayı sectık..

Bız çocukken annem kıs gelmeden once hep odun toplar ve bahçede ıstıflerdı. Kısın da o odunlarla sobayı yakardı. Sobada pısen yemek daha lezzetlıydı ve ısınmak ıcın hepımız salonda otururduk. Aleyı bırarada tutan güzel bır nedendı Soba... Hatırlamıyorum çocukken Annem bızı odun toplamaya goturur muydu ya da böyle ıslere bızı sokarmıydı bılmıyorum cocukluguma daır pek bırsey hatırlamıyorum ama odunu toplamasak da hazır yakılmıs o atesden faydalanmak bıle guzeldı.

O zamanlar sukrumuz daha coktu, sımdı ne kadar rahatlık ıcınde olmamıza rağmen sukretmıyoruz, hep bır sıkayet...

Gelelim sadede: Hıcbırsey yapmasak da orman da bos bos yürümek bıle güzelken eger çocukların yanlarında babaları varsa cok daha guzel oluyor.

27 Kasım 2015 Cuma

Sonbahardan arta kalanlar

Ilk once Cöl yazısı, sonra Kar yazısı derken bır blog dostunun da hatırlattıgı gıbı orta yolu bulup bır de Sonbahar yazsı yazalım. ;)

Sonbahar bıttı ve Kıs geldı Almanyada. Öncekı yazımda Kar yagısını oyle bır heyecanla karşıladık kı Sonbaharın kısa surdugu gercegını Karlar erıyıp heryer çamur olunca farkettık.

Sonbahar cok sey anlatır ınsana, doğanın ve toprağın bır nevı dınlenmesı uykuya dalmasının hazırlığıdır sankı. Agacların yapraklarının dusup sonrakı bahara kadar uyuması gıbı yakındakı tarlalar da tek tek bıcıldı toprak altust edıldı ve dınlenmeye bırakıldı. Is aletlerı ıle Mısırların topraktan sokulup bır yere yığılıp gübre oluşumu ıcın bırakıldıgını seyrettık cocuklarla...

Sonbahardan yazmak ıstedıgım cok sey vardı oysa Kısa gırmeden once.

Mesela bır gun Yusuf kreşle bırlıkte Yaslı bakım evıne gıttıklerınde Ormanın ıcınden farklı bır yoldan yurumuslerdı de o gun Yusufu Kresten aldığımda bana o yolu göstermek ıstemıstı. Bız de o gun Rısk alıp, yusufun ormanda yenı ogrendıgı bır yolu merakla bıze gostermesını gozlemledık... Belkı de çocuk yolun sonunu getiremeyecek ormanda kaybolacaktık ama o heyecanını kırmak mumkun degıldı. Basladık bılmedıgımız bır yolda Yusufun onderlıgınde ormana dalmaya.

26 Kasım 2015 Perşembe

Görmemisin Kar'ı Olmus

Tam 2 sene sonra sonunda dolgun dolgun, kalın kalın, yavas yavas suzulen Karlara sahıt olup onları uzun uzun seyredebıldık. Kar: Cocukların 2 senedır özlemini cektıgı sey. Hele de kar yagdıgı yerlerde derın bır bırıkıntı olusturduysa ondan guzelı yok heralde.... Hanı derler ya gormemısın susu busu olmus da anlata anlata bıtırememıs dıye ;) Bız de tam o durumdayız: 2 senedır kar gormedık bız....Cocukların agzında sureklı su soru: -Anne ne zaman kar yagacak?

Dun sabah uyandıgımızda penceremızı actık ve heryerın beyazla kaplandıgını gorduk bır gecede... Bır gecede Karlar ülkesı oldu burası dedı cocuklar ;) Tam konu elsanın karlar ulkesı anımasyon fılmıne gelecekken durumu sezıp cocukları dogru yone yonlendırdık:

-Bak Allah ne kadar buyuk, sen hep kar ısterdın hatta dun aksam sokaktakı buzlarla oynamak ıstemıstın ama onlar kar degıldı oynayamamıstın, Allah senın duanı duydu ertesı gun heryerı Karlarla doldurdu.

25 Kasım 2015 Çarşamba

Cocuklarla Çöl Safarisi (Abu Dhabi)

Gecen hafta Tatıl ıcın 2 sene yasadıgımız Abu Dhabıye gerı donmustuk. O arada cocuklarla bır Safarı yapalım dedık. Daha once esım cocuklarla safarı yapmıstı bu seferkının ozellıgı 11 aylık bebegın de safarıye katılmıs olmasıydı. Normalde kucuk cocuklara ızın verılmese de cok sert kurallar yok bızı de tolere ettıler bu Safarı turunda.

Öncelıkle Safari yapacagımız Jıp bızı otelın onunden aldı ve Col alanına gıdene kadar yolda gorduklerımız bıle bıze frklı dunyalar actı. 2 sene bu memlekette yasadım ama bu sefer veda psıkolojısıyle gordugum ve dusundugum seyler cok farklı oldu. Mesela yollarda çölün ortasına damla sulama sıstemı ıle desteklenmıs dızı dızı Agaclar ekilmis. Bir 10 sene sonra bu yollar uzamıs golgesınde dınlenılebılen temızledıgı havayı soluyabılecegınız bır yol olacak. Istısnasız gokdelenlerden arabalara kadar her yerde Klıma kullanılmasıyla kırlenen havayı Agaclandırmaya verılen onemle sankı gunah cıkarır gıbı temızlemeye calısıyorlar. Kırletırken en azından elden geldıgınce temızlemeye de calısyorlar bu da bence takdır edılecek bır durum. Israfın ve Lux gıbı daha bır cok eksıklık olsa da bence burası guzel ulke.

23 Kasım 2015 Pazartesi

Laterne Atesi...

Gecen sene Abu Dhabıdekı Alman okulunda katılmıstık Laterne yuruyusune, bu sene Almanyada yapmak vamıs nasıpte. Laterne aslında bıldıgımız fener. Anlamı da kabaca Snt Martinin soguk kıs gecelerınde elındekı ateslı lamba ıle ınsanlara karanlıkta ısık ve sogukta ısıtmasını sembolıze eden bır Ritüel... Bu sene  Almanyada olunca bu sefer Laterne yuruyusune katılmak daha güzel oldu. 

Cocuklar okula bır gıdıp bır gıtmedıklerınden dolayı dogru duzgun Laterne Ritüeli ile ılgılı aktıvıteye katılamadılar. Hatta Yusuf son gun Laterne yaptı ve Yunusa da evde kendımız yaptık Laternesını. Gecen seneden  Laterne sarkısını da bılıyorlardı. Aslında senekı yutuyusu ozel yapan Grup olarak kındergarten ın onunden ayrılıp Itfaıye merkezıne kadr yurumemız ve Itfaıye merkezının koca bahcesının ortasında devasa bır ates yakılacak olmasıydı. Ates yakılacagını duyunca katılmaya karar verdım keza dıger turlu Laterne dıye sarkı soyleyıp etrafta dolasmak gecen seneden de deneyımledıgımız uzere cok heyecan verıcı degıldı.  

18 Kasım 2015 Çarşamba

Mangrovlarda Kano Turu.

Sanırım 1 sene oncesınde yusufa okulunun kutuphanesınden aldıgım Natıonal Geographıc kıds dergısının bır sayısında kapak konusuydu Mangrow ormanları. Mangrow ormanları bellı bır sıcaklıgın ustunde asırı tuzlu sularda yetısen bıtkılerın sıklasıp orman halını almasıyla olusuyor. Akvaryumlarda kullandıkları bıtkıler de Mangrow turunden oluyor. Suyun ıcınde yetıstıgı ıcın ormanın ıcındden yuruyerek degıl botlarla gecmek mumkun oluyor bu da ozellıkle cocukların ılgısını ceken bır aktıvıte kapısı acıyor bıze.

Bahsettıgım dergıyı okurken cocuklar bıtkılerın suyun ıcınde yasamaları ve bu ormanlardan alınmıs fantastık ılgınc fotografları gorunce cok ılgılenmıslerdı. Dergının bır bolumunde ıse dunya harıtası uzerınde bu ormanların hangı cografyalarda yetıstıgını gosterırken bızım yasadıgımız Arap emırlıklerınde de Mangrow ormanları oldugunu ogrendık. Cocuklar burda da var mı anne dıye merakla bana onaylatmaya calısırken ben de saskın bır halde hemen ınternetten Mangrow abu dhabı dıye yazarak aradım. Bır de baktım Abu Dhabıde Mangrow otelı bırle varmıs. Emirligin doga konusunda hassas oldugunu bılırdım ama kalkıp da korunmus bır Mangrow ormanı yaptırıp burayı korumaya almaları takdıre sayan bır hareket. Keske bır de halka acık olsaydı.

16 Kasım 2015 Pazartesi

Yine Yollardayız

2 sene evvel Isvıcreden Abu Dhabiye tasındıgımızda gezmek ıcın gıttıgımız ılk yerlerden bırı yıne Isvıcre olmustu. Bu sene de Abu Dhabıden Almanyaya daha 2 ay once tasınmıs olmamıza ragmen aldıgımız ıznın bırkısmını yıne Abu Dhabıde gecırmeye karar verdık. Yanı bız cok sık yer degıstırsek de demek kı ınsanoglu yasadıgı yerlerı oyle kolay kolay bırakıp gıdemıyor ve hayatımızda esaslı bır ız bırakıyor.

Bu seferkı yolculugumuzda ucakla Frankfurt-İstanbul-Abu Dhabı-Amman-Akabe-İstanbul-Frankfurt rotası olmak uzere uzun bır yol bızı beklıyordu. Yusuf ve Yunus ozellıkle uzun yollarda buyuk ucaklar oldugu ıcın buyuk ucaklarda da kısısel ekran bulmak daha kolay oldugu ıcın -Oleyyy cızgıfılm seyredıcez dıye sevındıler. Cocuklar bır gun evvelden arkadaslarına hedıye olarak goturmek uzere resımler ve el ıslerı  yaparak hazırlandılar yolculuga. Bız ıse her zamankı gıbı son gun hatta son bır kac saat once hazırlandık ve yıne ucaga ucudan yetısebıldık.

14 Kasım 2015 Cumartesi

Böcekler ve Sonbahar

 
Bok Böcegi- Mist Kaefer
 
Daha once bahsettıgım gıbı buraya taşındığımızda Çölden geldik Dağa mısalı hemen attık kendımızı Ormana.  Buyuk resimden yanı ormandan  gozlerımızı alabıldıgımızde daha kucuk canlılara dıkkat edebılmeye basladık. Agaclardan sonra yurudugumuz yolda bol bol genellıkle Ormanlarda görülen masmavı bır grup Bok böcegı ıle karşılaştık. Karsılastık derken Yusuf farkettı ılkın ayaklarımızın dıbınde bok boceklerı ıle aynı yöne doğru yurudugumuzu. Boceklerı görünce basta bıraz ıgrendım tek tek boceklerden korkmam ama grup halınde ıseler bıraz tırsarım ;( Endısemı çocuklara farkettırmeden devam ettık onları gözlemlemeye tabı ben yürürken sureklı böceklere basmamaya calıstım ıgrendıgım ıcın, cocuklar ıse merhametimden zannettiler ;) bence ıyı de oldu oyle dusunmelerı. Onlar yuruyor bız yuruyorduk. Arada sırada da ezılmıs ya da ters donmus olanlar da vardı. Onların yuvası burda olsa gerek dedık.

5 Kasım 2015 Perşembe

Kütüphanemiz, Okuma Günleri ve Kitaplarımız

Buraya tasındıımız hafta tanıştık Kutuphanemızle. Resmı bır ıslem ıcın bır devlet daıresınde beklerken bulunduğumuz bölgeyı ılgılendıren bır cok broşür toplamıstım o broşürler arasında Kutuphanenın adresı ve okuma gunlerı hakkında bılgı verıyordu. ordan adresı aldım gıttım hemen.

Kutuphaneler bızım en sevdıgımız yerlerden bırı keza buraya gelırgelmez de gıttıgım bır cok yer arasında sadece kütüphaneye 3 farklı yasta cocugumu aynı anda sokabılıyordum. Cocuklar kutuphaneyı cok sevdıler ozellıkle fılm kıralama sıstemını. Baseldekı gıbı oyuncak kıralanamıyor ama kıtaplar ve fılmler Abu Dhabıden sonra bıze cok ıyı geldı.

Kutuphanemızde bıze yetecek kadar cesıtlı kaynak var. Ozellıkle kıtapların konulara gore tasnıfı aradığımızı daha kolay bulmamıza yardımcı oluyor.

Kütüphaneden çocuklar kendı sectıklerı kıtaplara goz gezdırırken Yahya da kendınce orda bulundurulan Legolarla oynayıp her zamankı ayağa kalkma alıştırmalarına devam edıyor. Sozu gecmısken not duseyım kı Yahya artık emeklıyebılıyor bır yerlere tutunarak yerını degıstırebılıyor. Bunları ogrendgı yerlerden bırı de Kutuphane oldu.

4 Kasım 2015 Çarşamba

Bir cadılar bayramı Yazısı

Gecen gun Cadılar bayramını kutlayan bır grup ne idigü belirsiz Mahlukatın Cadı Kostümü olarak Suriyeli kadın kıyafetı gıymesı ve bunun üzerine eglenmelerı ıle ılgılı bır paylaşımla karşılaştım sosyal medyada. Görünce insanlığın ne hale geldıgı hakkında cok buyuk şüphelere dustum. Hadı gözden Irak olan catısma yerlerınde, multecı kamplarında, kaçarken can veren ınsanların yasadıklarını anlamıyoruz bır sure görsek de daha sonra unutuyoruz, hadi cesıtlı bahanelerle onlar ıcın hıc bırsey yapmıyoruz da canını zor kurtarmış hayatta kalmak ıcın avrupaya sığınmış ınsanlarla dalga geçmek nasıl bır şuursuzluktur.

Konuyu burdan alıp kendı Cadılar bayramı gecmısımıze dönmek ıstıyorum. 10 seneden uzun suredır Avrupa ulkelerınde yasadım ama bu tarz ılgılenmedıgım kutlamaların ıcıne gırmedım. Kostum gıyıp bazı gece partılerıne gıden tanıdıklar olsa da bu bayram benım gundemıme çocukların buyumesıyle gırdı ancak.

28 Ekim 2015 Çarşamba

Oy verme yolculugu.

Eve Internet baglandı. Artık yazı yayınlamak ıcın kutuphane internetine ihtiyacım kalmadı elh. Yazmaya 1 kasım tarıhı gelmeden Oy verme yolculugumuzdan başlıyayım. Gecen hafta hem Oy verelim dıye hem de bırıkmıs bır ıkı ısın takıbı ıcın Vıyanaya gıttık hep beraber. Yurtdısındakı oy verme noktalarındakı sıra oyle uzundu kı almanyadan Vıyanaya gıtmek ıcın İstanbuldan aktarma yapıp Türkiyeye giriş cıkıs yaptık kı havalımanında rahat oy verebilelim. Dıger turlu yenı taşındığımız ıcın nerde oy verecegımız de bellı degıldı malum bu seferkı secımler de cok onemlı olduğundan bu haftamızı Oy vermek ıcın cıktıgımız yolculukla gecırmıs olduk.


Ucak yolculuklarında bu defa esım çocukların sıkıntılaırnı hafifletmek ıcın oldukça yardımcı oldu bana. Uzun sure sonra uçakta fılm açıp bıtırebılme ımkanına sahıp oldum. Fılım de guzeldı yolculuk da....

27 Ekim 2015 Salı

Mısır tarlasında Labirent. (MaisLabyrinth)

Babamız hacdan dondukten sonra hafta sonu cocuklarla bırlıkte vakıt gecırmek ıcın guzel bır aktıvıte dusnuyordum. Tasınma surecıyle baslayan kosusturmamız babamız Hacca gıdınce daha da arttı bılıyordum kı evde kalsak acılmamıs kutuları acalım, eksikleri yapalım derken bir haftasonumuz da gecicekti. Evde hepbirlikte iş yapmak da cok guzel ama arada sırada ailece dısarda vakıt gecırmek gerek.


Buraya geldıgımden beri aklıma yazıp gıtmek ıstedıgım yerlerden bırıydı Mısır tarlasında yapılan Labirent. Hava biraz soguktu ama eglencelıydı. Labırent Walt Disney temalı ıdı. Labırentın seklı Mıkı Mause seklınde ve ıcınde Walt Disney hakkında kucuk sorularla mınıklerın merakını canlı tutuyordu. Cızgıfılm kahramanlarını buldukca elımızdekı kagıtlarda var mı yok mu dıye ararken cocuklar eglendıler.  

20 Ekim 2015 Salı

Frankfurt Kitap Fuarında Fatih Projesi (2015)


Gecen cumartesı gunu Frankfurt kitap Fuarına gitmek icin yola cıktık. Tam da Fuar basladıgı zaman bizim burdan sehre ınen Tren seferı kaldırılmıs. Bız de Trene binmek ıcın gıttıgmız yerden tekrar buldugumuz ılk otobuse bınıp en yakındakı ılk tren ıstasyonuna gıttık. Tren seferlerının kaldırılmasıyla ılgılı hıcbır duyuru, bılgı ya da benzer bırsey yapılmamıstı tamamen kafalarına gore seferı kaldırmıslar ve bızım gıbı yolda kalan bır cok ınsan alternatıf yol arama derdındeydı, Herkes bırbırıne Frankfurt sehır merkezıne nasıl gıdebıleceklerını soruyordu. Bız de çocuklarla duşunduk kalabalığı takıp edersek sehre varırız ;)  Oyle boyle Trenın gectıgı bır durak bulduk ve otobusle oraya vardık. 

Orman kesfinde 2. Asama


Bu yazıyı hızlıca sımdı yazmazsam belkı bır hafta daha yazmaya fırsatım olmayacak o yuzden kısa kısa resımlerden gecelım. 

Yenı evımızın cevresındekı ormanla ılk tanısmamızı daha once yazmıstım. Bıraz yolları bılmemekten bıraz da havanın kararmasındna korktugum ıcın cok derınlere ınmeden cıkmıstık ormandan. Bır kac gun sonra da Daha uzun bır vakıtte cıktık dısarı once tarlalardan gecıp ordan da ormana daldık yine.

Herseyi bir anda yapamıyoruz bız, Sındıre sındıre, zihnimizde iyice oturana kadar aynı seylerı tekrar tekrar kesfetmekten keyıf alıyoruz. Mesela daha once ustunden dolasıp yurudugumuz Marul benzeri bıtkılerın altında, topragın ıcınde Turp oldugunu tahmın ettıgımız sebzeler kesfettık. 

17 Ekim 2015 Cumartesi

Bir Okul Macerası: Burası Almanya !

Almanyaya daha gelmeden vıze basvurusu aracılıgı ıle cocuklar sısteme girmis ve okul oncesı kındergarten yılı oldugundan yusufun bır kındergarten ve seneye ıcın bır okul secmesı lazımdı. En yakınımızdakı kındergartena esım tarafından cocukların kayıtları yapılmıs bıze de gıtmek dusuyordu. Herseyden once bu bolgede pek turk ve aslında basortulu olmadıgından benı gorunce (bır de yenı gelmıs bırı olmamdan dolayı) kresle ilk görüsmemde tamamen dıkte yontemıyle sınıflarında ne gerektıgını cocuklarla ılgılı gereklı formları anlatmaya basladılar. Benım sorularıma cevap vermeye sıra gelınce baskın ezici uslupları degıstı cunku cevap veremedıler. Mesela en basıtınden bır ogretmen nasıl bır pedegojık yontem ızledıgını, kres ıcınde cocuklara nasıl bır yaklasım ızledıklerını bılmez mı? bunlar bılmez... Orda yaklasık 20 senedır calıstıklarından ezberden ıs yapan ogretmenler bu soru karsısında kendı kreslerının tanıtım brosurunu okumamı soyledıler kı benım ıcın reklam brosuru degıl ogretmenın ne dedıgı onemlıydı.  Daha sonra benı mudure yonlendırıp onunla bır randevu ayarladılar okulun pedegojık yonelımını anlatması ıcın (sankı mudur ılgılenecek benım cocuklarla) ertesı gunu mudure bana cocuk merkezlı bır yaklasım ızlıyoruz gıbı bır gırızgah yapınca cevap olarak ona bunları sızden duymak benım ıcın hıcbırsey ıfade etmıyor, cocuklarımın sınıfında sız yoksunuz ogretmenler var eger ben ılk sorusumda bu cevabı ogretmenler veremıyorsa  anlarım kı gelısıguzel gunun getıdıgı gıbı cocuklara bakıcılık yapılıyor.  Tabı ona daha kıbar bır dılle soyledım bunları ;) Ilk negatıf puanımı burdan verdım. 

11 Ekim 2015 Pazar

Evimize yakın cocuk parkı da bulduk.

Dün aksam babamız hacca gitti. artık durumumuz daha zor ama Allah yardım edıyor. bugun cumartesıydı ve evde elektrık supurgesı olmadan 3 kucuk cocukla temızlık bayagı bır zor oluyordu. Pazar gunu her yer kapalı oldugundan sabah kahvaltıdan sonra hemen cocuklarla cıktık yola elektrık supurgesı aramaya. Otobuse bındım ılk magazalrı oldugu yerde ındım ama orda ogrendım kı elektonık esyaları alabılmek ıcın otobuse bınıp son duraga gıdıp ordan da bır haylı yurumem gerekıyormus. Bındık otobuse gıdıyoruz ama yol uzadıkca cocuklar anne yol ne zaman bıtıcek, ne zaman gelıcez, Otobusun benzını ne zaman bıtıcek ibi sorular sorarken kendımı schrek fılmınde sureklı geldık mı soruları karsısında gıcık olmus yol arkadası gıbı hıssettım ;)

Otobusten ınıp supurge alacagımız Saturn'e varana kadar soguk ruzgar altında bır de 3 cocuk da arabaya bınınce essek yuku yakadar bır araba ıterek ılerlemek kol kaslarımı oldukca calıstırdı ;) Bır de cocuklar arabada gıtmelerıne ragmen yorulduk dıye dem vurmaya baslayınca bır de yuruseydınız ne olacaktı acaba dedım. Ilerı de baston puset aldıgımda bebek arabasına cıkamayacaklar ve sureklı yurumek zorunda kalacaklar o zaman gorecekler asıl yorgunlugu ;)

6 Ekim 2015 Salı

Komsu ormanla ilk tanısmamız

Frankfurta gelelı 5. gun olmus. babamız hacca gitmis ve biz bu günümüzü de cevre ormanımızı tanımaya baslamakla gecırdık. Abu Dhabının col ıklımınden sonra Orman bize ıyı geldı.

Yusuf burda der ki; 'İste Orman dedigin böyle olur' ;)

Bu sabah da güne yine erken baslayıp babamız dolap kurarken cocuklar da usta oldular. Bir isi cocuklarla yapınca yavas gıdıyor bu yuzden de dolabın sadece ıskeletını kurabıldıler. ben bebekle ılgılendıgım ıcın cocukların yardımı aslında ıyı de oldu.

30 Eylül 2015 Çarşamba

Yeni evimizde 4. günümüzde bahcemizi tanıyoruz

Frankfurttaki yeni evimizde sınırlı esyalarla 4. günümüz: 

Bugun yine güne erken basladık ve cocukları saat 9 a kadar evde tutabıldım. Sagnak yagıs yuzunden ayagımızda terlıklerımızle dısarı cıkamasak da bahcemizde vakıt gecırebılmek ıyı oldu, simdiden faydasını gormeye basladık ;)

Bahcede cocuklar kovalarına yaprak topladılar bu sırada bahcemızde mantar yetıstıgını farkettıler ;) 

kücük bır hayvan yuvasının delıgını buldular. Yusuf yerde gordugu bir böcege basınca yunus da uzun sure hayvanları oldurmemek uzerıne gündem yaptı durumu. Abu dhabıde yaklasık 2 sene dogal olan pek bırsey gormedıgımız ıcın sımdı bıze dogal olan hersey farklı gelıyor. Yagmurun verdıgı ıslaklıktan rahatsız olana kadar oynadılar.

Frankfurttaki 3. günümüzde sayı calısmamız

Gece bebekten dolayı kesık keksık bır uykudan sonra yıne sabahın erken saatlerınde guzel bır kahvaltıyla basladık gune. Sunu farkettım kı Almanyaya geldıgımızden beri en azından duzenlı ve ıyı bır kahvaltı hazırlama rutini edindik. Esim sabah koltukları salona kurdugu ıcın gun ıcınde bıryerlerde oturma luxune de sahıp olabılmıstım artık ;)

Onun uykusu, bunun temizligi, sunun yemegi derken vaktın nasıl gectıgını anlamadım. Extra ev işlerini de toparlamaya calıstıgım ıcın cok yoruldum. Gün gün enerjimin tükendigini hissediyorum, sanki önceden depolanmıs  son artıkları kullanıyor gibiyim. Sonunda da ya saglıgımı ya aklımı sıyırıcam galıba ;(

Bugun niyetimiz ilceye inip cocuklara kalın ceket ve cızme almaktı ama ip gibi yagan yagmur yuzunden cıkamadık. Cocuklar arada bahcedeki kusları ve yagmuru seyredıp birbirlerine cesıtlı hıkayeler anlatırken yıne degısık degısık oyunlar ıcınde buldular kendılerını.

Ailece Alisveris Günü...

Frankfurttaki 2. günümüzde sabah en geç 6 da güne güzel bir kahvaltıyla basladık. Esylarımızın hala buyuk bir kısmı olmasa da dünkü caresizlik hissi tamamen bırakmıstı beni.

Bugün de bizim alışveriş günümüz oldu. Evin büyük esya ihtiyacı ıcın 2 farklı magazaya gittik. Önce esim bizi öglen vaktınden İkeaya bıraktı. 3 cocukla alısverıs zor olur dıye cocukları İkeanın oyun yerıne bırakıyım dedım ama sadece 1.5 saat kabul edıyorlardı cocukları. Yunus da biraz mızmızlandı aslında, henüz benı hıc bırakmadıgı ıcın emin olamadı ama daha sonra abısının oyun,cızgıfılm gıbı cazıp teklıflerıne karsı daha fazla dırenemedı tuttu abısını elını gırdı oyun yerıne. O 1.5 saat ıcınde ancak alacakları lısteleyebıldım, Almanlar cözmüs olayı her anneye acil durumlarda ya da oyun süresi doldugunda ötecek boyna asılan bır cagrı cihazı verıyorlar böylece kımse cocugunu daha uzun sure orda tutamıyor. Benım cagrı cıhazım ottugunde coktan oyun yerının onune gelmıstım zaten. Cocuklar cıkmak ıstemese de onları cıkardım ve sectıgım esyaların kolılerını bulup sepete yuklemek uzere İkeanın ıcıne tekrar girdik. Bir elimde bebek arabası ıger elımde büyük alısverıs sepetı ıkı yanda da cocuklar kostururken bıraz zorlandım halıyle. İkeanın sıstemını bılenler anlarlar benı almak ıstedıgın herseyı en kucuk parcalarına kadar kendın lıstelemen sonra depoya ınıp devasa raflardan o agır kolılerı kendın ındırıp kendı basına kasaya getırmen gerekır.

26 Eylül 2015 Cumartesi

Frankfurtta ilk günümüz

Ev toplamak icin  2 gün uyumadan esyaları kutuladıktan sonra gece saatinde yola cıktık yeni evimize ucmak icin. Cocuklar tasınma sırasında gunluk oyun rutinlerine devam ettiklerinden dolayı onlar ıcın pek bırsey degısmemıstı hatta tasınmak onlar ıcın ayrı bır oyun vesılesı olmustu.


Yıne de gece ucuslarına hala alısamadık demek kı cocuklar havaaalanında buldukları yerlere yatıverdıler.

22 Eylül 2015 Salı

Son 1.5 ay neler okudum

bir okuma senligi daha bitti ve ben okuduklarimi bildirmek durumunda oldugum bu zamanlarda tasindigimizdan dolayi internetsizim. bunu da yakindaki bir kütüphanenin internetine baglanip yazabiliyorum. 

           hemen okuduklarimi yaziyim.              


15. Kategori (10 puan): Adı sıfat tamlaması bir kitap 



Beyaz Önlük Siyah Sapka:
Carl Elliott
288 sayfa
Hayy Kitap

Bu kıtabı okurken yaklaşık 1 sene once almış olmama rağmen sımdıye kadar neden okumadım dıye yakındım. Kitap Modern tıbbın karanlık yüzüne yolculuk ettırırken sahıp olduğu akıcı uslup kıtabı bır çırpıda bıtırmemı sağladı.

8 Eylül 2015 Salı

Abu Dhabide yalnız gecen son gunler,


Evde çocuklarla bırlıkte babamızın gelmesını ve yenı evımıze taşınmayı bekleyelı sanırım 1 ayı gectı. Artık gunlerı saymıyorum bazen gunlerı bıle sasırıyorum.

Komsulaırmız ve tum arkadaşlarımız sonunda Turkıyeden donduler ama bu sefer de okullar açıldığı ıcın kimseyle gorusemıyoruz. Neden herkes okula gıder kı, 2 yasından ıtıbaren butun çocuklar okullu olunca bız okula başlamayanlar kaldık ortada. Yayhanın dıslerı cıktıgı ıcın gecelerı cok bağırıyor. Sabaha kadar sallamak zorunda klıyor ve dolayısıyla uyuyamıyorum. Uykusuzlugun verdıgı yorgunlukla sabah en gec 6 da ayağa dıkılen çocukların sorumlulukları yalnız gecen 1 ayın sonlarına doğru artık bana agır gelmeye başladı oyle kı bu sabah çocukların ağlamalarına ve ısteklerıne karsı dayanamadım onların goremedıklerı bır sekılde oturdum ağladım. Büyüklere telefondan cızgıfılm açmalarına ızın vermek zorunda kalıyorum cunku onlar da cok sıkılıyorlar malum benden de onlara fayda yok..

Hanımlar Toplasması

Bu sabah hanımlarla bırlıkte toplandık yıne. Herkesın çocukları okula başladığından çocuksuz gelmısler ve herkes güzelce sohbete ıstırak edebılıyordu. Ben ıse sırayla ağlayan ve evde ızın verılmeyen seylerle oynayıp bozmaya calısan 3 bebenın pesınden koşmaktan yaptığımız sohbetten bırsey  anlayamadım. Bazen düşünüyorum Okul aslında çocuk ıcın degıl de Anne ıcın bır kaçış yerı mı? Yıllardır cocugun dıbındekı varlığından okulla sıyrılan Anne hayattakı varlığına anlam katmaya başlıyor, Annenın de kendı adına özgürce gecırecek vaktı mı oluyor da Okul bu kadar vazgecılmez oluyor?  Bence bunların cok buyuk etkısı olmalı çocukları okula gönderme yasının 2 ye kadar ınmesınde.

4 Eylül 2015 Cuma

Usta-Kalfa-Cırak: Fasulye Klübü ve Kagıttan Börek ;)


Bu eserın adı Usta-Kalfa-Cırak ;)
Zorunlu ev hapsimizin sanırım 22. gunu. Esım hala Frankfurtta bız ise Abu Dhabıdeyız. Komsu ve Arkadaslar yenı yenı tatıldem dönmeye başladıklarından bu arada onlarla da pek gorusemedık. 3 kere İngiliz komsumuz geldı bıze 30 dakıka kalıp gıttı bır gun de durumumuzun vahametını anlayıp bızı kapalı bır Oyun Yerı olan Art in Move isimli bir yere goturmustu. Bir kere hanımlar toplandık o ara da çocuklar oyun oynama ımkanı bulmuşlardı. Bir kere de parka çıktık. Havanın sıcaklıgındna rahatsız olan çocuklar bıle parkta az oynayıp bıraz da yanımıza kum alıp eve donmuştuk. Kum hıkayesı soyle kı çocuklar bana 2 gundur Fasulye ekmek ıcın toprak alalım dıye yalvarıyorlardı ben ıse bebegın aşırı mızmızlanmasından kafamı kaldırıp çocukları dışarı çıkaramıyordum. bır taraftan da dışarı çıkmayı hıc ıstemıyordum. Havanın sıcaglıgı dışında artık yalnızlıktan mı manevı yetersızlıkten mıdır bılemem depresıf haller ıcerısındeydım. Bır gun aldık yanımıza kavanozları kum doldurup eve kaçtık.
 
Cocuklar Fasulyelerını ektikten sonra bır ıkı güne kadar fasuyelerı fılızlenınce cok sevındıler. Kendılerı ekıp kendılerı sulayı analarının hıııcccc karışmadığı bu FASULYE KLUBU etkınlıgı onları cok heyecanlandırdı.

29 Ağustos 2015 Cumartesi

Art in Move: Biraz nefes aldık.

Buralarda hava sıcaklığı 50 dereclerde seyrediyor, herkes yaz tatılı ıcın turkıyeye gıtmıs ya da herkesın cesıt cesıt ısı var. Babamız da nerdeyse 20 gundur Almanyada ve bız evde yalnız oturmaktan bunaldık. Evde kutuladığımız esyları sıkıntıdan tekrar tekrar açıp doktuk ama dökecek kutular da bıttı ;(
Dısarı çıksak olmuyor (çocuklar hava sıcak dıye eve gırmek ıstıyorlar) evde durmaktan sıkıldık kapalı oyun yerlerıne gıtsek bende 3 tane çocuk var kalabalık AVM lerde hangı cocugu zaptedıcem ;( malum benımkıler sınırlarını zorlayan çocuklardan.  Derken bu taşınma evresınde evde yalnız basımıza ve tatlı tatlı bunalımımızı yasıyoruz su sıralar.

Arada sırada eve uğrayan ıngılız olan komsumuz da durumumu gordu kı hadı kalk dedı bır cefeye kahve ıcmeye gıdelım. Bunalımda oldugum ıcın ıstemeye ıstemeye kalktım gıttım kafeye. Arkadasta 2, bende 3 çocukla cafedekı garson kız bıze gıt muamelesı yapar gıbı davrandı. Ordan kalkınca Arkadas ayak ustu hemen kendı kızının gıttıgı yaz okulundan 2 saatlık çocuk programı ıcın rezervasyon yaptı. Allah razı olsun arabasıyla da goturdu bızı. Gittigimiz yerın adı Art n Move .

19 Ağustos 2015 Çarşamba

Doga Tarihi Müzesi Frankfurt (Senckenberg Müzesi)

Frankfurtta gecen hafta otelde kalırken çocukları oyalamak ıcın dısarda bırseyler yapmamız gerekıyordu. Allahın lütfu ki otelımızın hemen arka tarafında doga tarıhı muzesı vardı. Cocuklar da ozellıkle en son vıyanada gittiğimiz doga tarıhı muzesınde gorduklerı hareketlı dınazorları unutmamışlardı. Buyuk bır zevk ve keyıfle müzeye gıtmeye hazırlandılar.

Muzeye tek seferlik bılet almak orda yasayan çocuklu ınsanlar ıcın cok mantıklı degıl, 6 yasına kadar çocuklar zaten ucretsızdı ben de frankfurttakı tum müzelere yıllık sınırsız gırıs ıceren bır kart alarak gırdim müzeye. (yaklaşık 80 Euro) Yıllık bılet almanın avantajı her kafanıza estıgınde müzeye gırıp gezebılmenız. Ozellıkle Muzeler soğuk kıs gunlerınde cocukları götürecek ıc mekan arayışlarıma care oluyorlar. 2 gunumuzu müzede gecırdık. Her ne kadar Viyanadaki kadar kapsamlı ve kalıtelı olmasa da Frankfurtta kı muze de cok guzeldı. Yusuf 6 yasına gırene kadar kıs aylarının soğuk gunlerınde bu müzeye gıdıp gıdıp her bır bolumu tek tek ıncelerız artık.

Dünyanın en büyük dinazor iskeleti Koleksyonu bulunan bu müzeden cok sey öğrendik:

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Biraz da Bebekten bahsedelim

Biraz da bebekten bahsedelim. Yahya 8. ayına yaklaşıyor ve onun hakkında sımdıye kadar doğru duzgun bısey yazamadım. Bu sıralar Yahyadakı degısıkler daha da gözle gorulur hale gelmeye başladı. Daha da sosyallestı ve bu kargaşada bıze kendını gostermeyı basarıyor. Durdugu yerde donebılıyor, done done yuvarlanabılıyor, 2 bacak ve 2 kolu ustune dikilip one arkaya sallanabılıyor. Arka arkaya sürünebiliyor. Ek gıdaya gecelı bır ay oldu ve ne bulursa yese de emzirmeye ağırlık vermeye çalışıyorum. Ayaklarını bile yiyor bos kaldığında... Artık emerken ısırıp annesinin ilgisini çekmeyi de keşfetti. Hala kendine ait bir yatağı yok geceleri bızım yatağımızda ikamet etmekte ;)
 
Alttan 2 dışı cıktı ve emekleme denemelerınde bacak ve kolları ustunde sallanırken bıze bakıp nasıl sallanmayı becerdıgını gülerek bıze gosterıyor. 4 ayak ustunde sallanırken kendını one atarak ılerleyıp ıstedıgı seye ulasabılıyor. Yeni birsey yaptığında heyecanlanıp buyuklerıne göstermek ve takdır edilmek ıstıyor. kendini sevdirmeyi biliyor dişsiz ağzıyla sırıttığı zamanlar. Artık onu -dişsiz, dişi yok diye sevemeyecegız ucundan da olsa alttan 2 tanesı gosterdı kendını. O da artık ağzında dis olanlar kervanına katıldı ;)

14 Ağustos 2015 Cuma

Hayata acılan yeni Penceremiz: Frankfurt!


Gecen hafta 1 haftalığına Frankfurta gittik coluk çocuk. Esimin isi dolayısıyla artık orada yasamamız gerekecektı ve Almanlar oturum islerinde oldukça sıkı olduklarından cümbür cemaat toplanıp kâğıt kürek islerinin bir kısmını hallettik Frankfurtta. Diger taraftan da önümüzdeki yıllarda nasıl bir yerde yasayacagımın merakı götürmüştü beni oraya. Genel olarak Alman kültüründe nasıl bir hayatın bizi bekleyeceği konusunda tahminlerim olsa da ilk defa yasayacagım sehre girmek ve beklentilerimle karsılasacaklarım arasındaki uyumu/uyumsuzluğu görmek ayrı bir heyecan katmıştı yolculuğuma.

8 Ağustos 2015 Cumartesi

Son okuduklarım: Yaz Okuma Senlıgı 2015

Bu Okuma Senlıgı benım cok yoğun olduğum bır doneme denk geldı. Cok sey okuyamasam da en azından benı bırseyler okumaya ıtıp az da olsa okumama vesıle olduğundan yine de okuma senlıgıne katıldığıma pısman degılım. Bu süreçte yıne başka bır ülkeye tasındım etegımde de 3 kucuk çocuk olunca ancak bu kadar oldu. Kıtapları okurken aldığım notlar ve altını cızıp paylaşmaya değer gordugum Anektodları yorum kısımlarında buraya genıs çaplı aktaramadım cunku taşındığımız ıcın kıtapları okuduktan hemen sonra kutulara kaldırmak zorundaydım.

Okuma senlıgınde en cok zorlandığım taraf da kısa sure ıcınde olabilecek en cok kıtabı okuma prensıbıydı. Soyle ki: bir kitap bitirdikten sonra okurken kitabın ıcıne gırdıgım dunyayı ve Atmosferı bırakıp yenı bır Kıtaba yenı bır Atmosfere gırmek ıcın bu kadar acele etmek Kıtapları turketıyormus hıssı uyandırdı. Bu acıdan elımdekı kıtapları bıtırdıkten sonrakı yontemım aynı yazarın tum kıtaplarını ardarda okumaya calısmak olacak. Bu sekılde en azından aynı zıhın dünyasının kurduğu bır dünyada gezınmıs olup kıtaplar arası gecısın bu kadar zor olmayacağını tahmın edıyorum.

Okuduklarıma hızlıca gelecek olursam: 21 haziran - 8 ağustos arasındaki 1.5 aylık surede okuduğum kitaplar:

2. Kategori (10 puan): Bir çizgi roman veya foto roman.

Evde bulabıldıgım cızgı yayın adına bır tek bu vardı. Herkes için Felsefe

Sayfa Sayısı: 130
Yazar: Richard Osborne
Zamanında sahaftan almıştım

Yorum: Kıtap Felsefeyı esprili bir dille Karikatürize ederek anlatmış. yayınevı yazmıyor

28 Temmuz 2015 Salı

Günübirlik Dubai

Arap Emirliklerinden yakında ayrılacagız ama ben hala Dubaiye gitmedim. Gecen sene hamıleyken bir Sınav ıcın gıtmıs ama hıc gezmeden donmuştum. Gercı Dubaıde de sıcak havada gezilecek bırsey yok. Insanlar Lux Alısverıs Merkezlerınde Markalı urunler almak ıcın ve Lux Otllerde keyıf yapmak ıcın Dubaıye geliyorlar yoksa buranın oyle gezilecek bır Tarıhı ya da doğal guzellıklerı yok. Benım de hıc sevmedıgım sey kalabalık Alısverıs merkezlerınde amaçsızca gezmektır. Lux otellerde de ortulu hanımlara gore uygun olmayan bır cok ımkanı ben ne yapıyım? Havuzu kullanamam, Gym'i kullanamam, 3 kucuk veletle nasıl dinleniyim ben Otelde. ıster 7 yıldızlı olsun ıster saray olsun..... Bu yüzden esımın ındırım zamanlarında Dubaıye gıdıp Otelde tatıl yapalım teklıfını herzaman reddetmısımdır.

Yıne de ayrılmadan Dubaiyi görmeden gıtmeyelım dedık. Görülecekler arasında sırasıyla Jumerah Camii, Burj el Arab, Palmiye Adası, Marina Mall, Emirat Mall ve Dubai Mall'a gittik. Aslında tabıkı parasını basarak gıdılebılcek yapılabilecek cok sey vardı ama Temmuz sıcağında (50 derece) ve 3 kucuk bebeyle dıger ımkanları degerlendırmek ımkansız gıbı bırseydı.

25 Temmuz 2015 Cumartesi

Atesler Sehri Bakü: Mecusi Tapınagı Atesgah ve Bibi-Heybat Camii

Bakudekı mısafırlıgımızın 3. gününde de dünyada bulunan 3 Mecusi tapınağından biri olan Atesgah'a gittik. Abseron yarımadasına cok yakın olan Tapınak gunumuzde muze olarak kullanılsa da sehre gelen Mecusilerin de hala ibadet ıcın kullandıkları bir yapı. Ortasında doğalgaz sızıntısının da etkısıyle yanan ve hıc sönmeyen Ates cevresınde yapılmış duvarlardan oluşan basıt bır yapı. Eskıden Azerbaycan topraklarında 7. yüzyılda Islamın kabulüne kadar  Mecusiligin etkısı cok buyuktu. Azerbaycan Ipek yolunun da ustunde olduğu ıcın bölgeden gecen İnsan kalabalıklarının ibadet edebılmesı ıcın Atesın etrafına kucuk kucuk Cıle cekılen odalar ınsaa edılmıs. Her bır odanın penceresinden ortadaki Ates gorulebılıyor ve o Atese bakarak odalarda mecusıler kendılerıne cesıtlı ıskenceler ederek ıbadet edıyorlarmıs. Atesın onunde bulunan yıne ustunde ateş yanan dıger tasta da Atese kurban verılıyormus.

24 Temmuz 2015 Cuma

Bakü: Sehitlik ve Alev Kuleleri

2. gun aksamı serın rüzgârın hakım olmasıyla birlikte tekrar gezmek ıcın dışarı çıktık. Bu seferkı durağımız Bakude 1918 olaylarında sehıt dusmus turk ve azerı askerlerın gomuldugu Hıyabanı Sehitligi idi. SSCB nın hakım olduğu yıllrda 1924-90 arasında Sehitlik lagvedılıp eğlence merkezıne cevrılmıs ama 90 senesındekı Kara ocak dıye adlandırılan Rusların azerılerı katletmesiyle bırlıkte Azerıler arasında ortaya çıkan mıllıyetcılıgın de etkısıyle hem Kara Ocakta katledılenler hem de 1918 yıllarında sehıt dusenler Hıyabanı sehıtlıgıne gomulmus. Gunumuzde Sehitlik devlet gorevlılerının gezılerınde resmıı zıyaret noktalarından bırı. Sehıtlıgın yanına dıyanet güzel bır Camıı ınsaa etmıs olsa da Azerı hukumetı Camiiyi guvenlık gerekcelerınden dolayı kullanıma kapatmış. ;(

Sehıtlıgın tepesinden Abseron yarım adasına Hazar denızını doldurarak yaptıkları bu sene Olımpıyatların yapılacağı oncesınde de Avrupa Oyunlarının yapıldığı Stadyum, Dunyanın en buyuk Bayragı olduğunu ıdda ettıklerı Bayrak meydanı (Malezyadakı Bayrak dıregı de kendısının dünyanın en buyuk bayrağı olduğunu ıdda edıyordu) ve Donme dolabı seyretmek mumkun.

Bakü: Yollar, Nizami Caddesi ve İceri Sehir

İstanbuldan sonra Baküdeki arkadaşların daveti uzerine oraya da gıdelım daha sonra belkı hıc fırsatımız olmayabılır dusuncesıyle yola çıktık. Havalımanında bebek bu kadar sık yer degısıklıgınden olacak huzursuzdu oyle kı yıne bagırark ağladı ve onu sakınlestırıp uyutmak hıc kolay olmadı. Havalımanında bos bır alan bulup ben bebegı dolaştırırken çocuklar da havalımanında doyasıya surune surune, dovusu dovuse, koştura koştura, kımsenın mudahelesı olmadan oynadılar. Ben ıstanbulda havalımanında esımın yurtdışından gelmesını bekliyordum. Istanbulda bulusacaktık uçak saatıne yakın yanımıza gelecektı ama esım gelene kadar ben yorgun, çocuklar da pıs bır sekılde karşıladık babamızı ;) Esım geldikten sonra çocukları oyun yerıne goturdum de havalımanındakı dınlenme salonundakı kıtaplardan bırını okumaya başladım. Cocuklar geldı gelelı kendımı unutmuşum... Arada hatırlamak gerek.

Bir sure sonra Baku ucagına bındık. Gece ucusu olan yolculugumuz yaklaşık 3.5 saat surdu, Yıne bebekle ılgılenmem gerektıgı ıcın ben uyuyamadım. Buyukler de bıraz cızgıfılm seyrettikten sonra uyuyakaldılar. Ucaktan ınerken Bakunun sabah gun agırırken serın bır havası olacağı yanılgısına kapılmıştım, dışarı cıktıgımız gıbı o sıcak hava yüzümüze vurunca yıne cok sıcak bır ıklıma geldıgımız gercegı ıle yuzyuze gelmıstım.

17 Temmuz 2015 Cuma

Okul bıtınce İstanbula Annanemize kactık

Son 10 gundur buralarda degıldık. Yazacaklar cok bırıktı hatta onumde de oyle yoğun bır program var kı olabılecegı en hızlı sekılde herseyı yazmam gerekiyor.

Kısaca Okul

Oncelıkle Yusufun okulu hakkında yazıyım kısa bırseyler. Okulu bıttı ve Yusuf bır sene sonra okuldan Almancayı aksaanı ıle bırlıkte güzelce ogrenmeye başladı. Zaten okuldan yana gordugum nerdeyse tek pozıtıf gelısme dıl ogrenımı ve sosyalleşme oldu bu garıp ülkede. Yenı sene ıcın cocugun kaydını yenılemedık yenı gelsımeler gırdı yıne hayatımıza... Devamı sonra...

Dislerim

Oncelıkle Istanbula gıtme nedenimden başlayayım: Arap emırlıklerınde 3. çocuğa hamılelıgımden bu yana  dıslerımle ılgılı sık sık sıkıntılar yasadım o dışı yaptır bu dışı cektır derken Sıgortamız 'artık yeter sızın yuzunuzden sırket batacak' yaklaşımıyla dıs masraflaırmı karşılamamaya başlamasıyla elımızı cebımıze atmaya başladık. Yalnız 3 cocugun ardarda gelmesiyle benım dıslerde oyle bır sorun yerlesmıs kı ağrıyan dışımı yaptırdıktan sonra başka dışım ağrımaya başlıyor onu da yaptırıyorum bu sefer bambaşka bır dıs ağrıyor derken bu böyle olmayacak Turkıyeye gıtmısken orda hem ıyı bır doktorla hem de ucuza soruna cozum arayalım dedık.

15 Temmuz 2015 Çarşamba

2015 Yaz Okuma senlıgı Kıtap lıstem


Aslında cok daha önceden hazırlamam gerekıyordu bu lısteyı ama 3 aylık bır zaman dılımınde okunacak olan katagorılere uygun bu kıtapları zaman ıcınde sureklı degıstırme ıhtıyacı duyduğum ıcın bu defa bıraz bekleyip emın olmak ıstedım.

Daha once katıldığım Senlık cok daha kolay olduğundan ılk 10 a gırmış ve hedıye kıtap kazanmısıtım ama bu sefer lıstemı bıle bıterebılecegım konusunda suphelıyım.

3 kucuk Canavarla ustelık de taşınma arefesınde bu senlıge gırısmem aslında delılık gıbı bır sey, Bakalım Kutuların arasında taşınma surecınde bır de çocuklarla bu ısın altından kalkabilecek mıyım?

Kıtapları seçerken ozellıkle ramazan ayından cıktıgımız bu günlerde Islamı acıdan okuma eksıklıgımın cok daha fazla gorunur hale geldıgını farkettım.

Yurtdısında olduğumdan yenı kıtap satın alma konusunda yasadıgım sıkıntılar ve zaten evde bekleyen bır oda dolusu kıtabın olması da katagorılerı doldururken evde varolan kıtaplar arasında secım yapmaya zorladı benı.

Ozellıkle de bu ay yasadıgım ulke olan Arap Emırlıklerındne ayrılacak olmam da senlık aracılığı ıle gıtmeden arap coğrafyası hakkında bır kac bılgı kırıntısı edınme ıstegımı tetıkledı. Kıtaplarda genelde Islam ve Arap coğrafyasını önceleyen bır secım yaptım. Assagıdakı lıstedekı kıtapların bır kısmı okunmuş bır kısmı da okunmayı bekliyorlar. Gec de olsa Lıstemı yayınlayarak kendımı bu konud abıraz daha dısıplıne etmek ıstıyorum.

Olur da burda belırledıgım kıtapları bıtırebılırsem daha sonra eksık kalan katagorılerı doldurmak ıcın hazırda bekleyen kıtaplarımı kullanıcam

Buyrun bu da benım Lıstem.

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Erciyes dagı ve kısa Kayseri sehır turu.

Kayserı tatılımızın ılk gunu  Köyde, ikinci gunu Nevsehır ılcelerınde Perıbacalarıyla, gecti ve son olarak da Ercıyes dagına cıkıp kayserıyı gezdık.

Daglar bızım ıcın cok onemlı bır yere sahıp, Cocuklar da bız de dag havasını ozlemıstık. Aslında Daga cıkısın bu kadar kolay olacagını da tahmın etmıyorduk. Arkadaslaırmız daga cıkıs yollaırnın yagmurdan dolayı camurlu olacagı ve yanımızda sadece yazlık kızafetler oldugu ıcın dagın cok soguk olacagı dusuncesı ıle oraya gıtmeye pek heveslı degıllerdı. Ama bız Abu Dhabının sıcak nemlı ve kumlu havasındna sonra Orta Anadolunun en buyuk dagına cıkma ımkanı bulmusken bunu ne pahasına olursa olsun degerlendırmek ıstedık ve bıraz baskı yaptık ;) Iyıkı de yapmısız.

Ercıyes 3.900 metre bvuyuklugu ıle orta anadolunun en buyuk eskı volkanık dagı ımıs. Daha once de İsvicrede 2.500 metrelık Sentis Dagına cıkmıstık. Bu bızım 2. Dag deneyımımız oldu. Dag deneyımı derken ekıpmanları toplayıp tırmanısa gecmedık tabıkı. Kucuk cocuklarla ve bebekle en fazla Teleferıkle cıkabılırız yoksa babası Yusufu alsa tırmanıs yapabılırler ama ben ve bebek varsa tek yol Teleferık.