20 Mayıs 2014 Salı

Renklerle Eglence

Bu sabah kendimi cok yorgun hissetmeme rağmen kahvaltıdan hemen sonra parmak boyası için bir aktiviteye katılacağımı hatırlayıp dustum yollara. Kostur kostur yetiştiğim (Nachbarschaftszentrum am Schöpfwerk) 12. Viyana Semt Merkezinin organize ettiği Boya aktivitesine yetiştim. Parmak boyası yapmak için daha öncedne arayıp kayıt olan bir cok kişi gelmemiş ve biz tek basımıza bir cok çocuk için hazırlanmış olan alanda oynadık. Yunus basta yine yabancıladı ve eteğime saklansa da onu alıp yerdeki kâğıdın en uc köselerine götürünce başladı güzel güzel elleriyle boyaları keşfetmeye.

Ordaki görevliler çocukların elbiselerini çıkarmam konusunda beni uyarsalar da ben elbiselerinin boya olmasının önemli olmadığını söyledim. Nerden biliyim Yunusun bebek bezine kadar ıslak boyayla boyanacağını ;)

Boya sonrası Yunusun giymesi için ordan bana bir pantolon verdiler de dönerken onu giydirdim. Bir dahaki sefere yanımda mutlaka yedek kıyafet alıcam. Yusuf ise önce cok dikkatli boyalarla oynadı ama zamanla o da kardeşine özendiği için onun d aher yeri boya olsa da eve gidemeyecek kadar kötü olmamıstı. Eve gelir gelmez çocukların tüm kıyafetlerini makineye atarak Salzburgdan henüz buraya gelmiş arkadaşlarımızla geri dönmeden önce mutlaka görüşmeliyiz diyerek tekrar çıktık dışarı. Ve aksama kadar da Arkadaslarımızla birlikte çocuklar oyun oynadılar.

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Viyanada Organik, Vejeteryan Dondurmacı

Belki de buralarda ikamet edenler çoktan biliyorlardır burayı, ben tesadüf eseri karşılaştım ve böyle bir yer bulduğum için cok sevindim. Cünkü Yurtdısında dondurmaların icine hangi Emilgatörü koymuslar acaba? E numaralarından içinde domuz katkısı olan herhangi bir sey koymuşlar mıdır? diye düşünmekten dondurma yiyemez olmuştum. Bir de acık satılan dondurmalarda satıcının sözüne güvenmek gerekiyor keza cogu zaman satıcılar da dondurma üretiminde kullanılan Emülgatörleri ayrıntılı bilmeyebiliyorlar.

Viyanada Türklerin sıklıkla yasadıgı bir yerde 12. bezirkde Meidlingerhauptsrasse de Vejeteryan yani hayvansal hiçbir katkı olmayan ama sütünün de soyadan değil İnek sütünden yapıldığı bir Dondurmacı. Dogal beslenen anneler bilir dünyadaki Soya üretiminin cogunlugu GDO lu olduğu için Vejeteryan yazısını görünce Soya sütü mü kullanıyorlar diye sordum; İnek sütü kullanılıyormus. Gerçi Soyadan yapılmıs olsa tatsız tuzsuz bir sey olurda heralde ;) Bir güzel tarafı da El yapımı ve Organik (Hand Made) olması. Viyanada ikamet edip benim gibi heryere güvenemeyen vejeteryan ve organik arayanlar varsa bu bilginin belki bir faydası olur  ;)

18 Mayıs 2014 Pazar

Baby-Expo Viyana ve Soma icin Yardım Kermesi

Buraya gelirken montlarımızı yanımıza getiımedigimizden dolayı cok fazla yağmura çıkmak ıstemiyorum bu yüzden son 3 gun surekli yağmur yagdı ve biz çocuklarla dışarı çıkmadık. 2 küçük çocukla onları oyalacak aparatların olmadığı küçük bir evde yalnız kalmak cok zor oldu benim için ve bugun de hava yağmurlu olmasına rağmen kahvaltıdan hemen sonra attım kendimi dışarı. Öncelikle su bilgiyi vermeliyim: Dün Facebookda gördügüm bir reklamda viyanada son 2 gününe giren bebek fuarına 'Baby-Expo' ücretsiz bir bilet için cekilis vardı ben de yorum kısmına ben de katılmak ısterım yazdım. 10 dakika sonra ise benim kazandığımı ögrendim ;)

Birinin benle dalga geçtiğini hatta bunun bir vürüs olacağını bile düşündüm zaten Baby-Expoya giriş ücreti 10 Euro idi cok pahalı degıl dıye dusunup sabah erkenden çıktım yola. Velev ki biri benle dalga gecmıs olsa da Hamile, Bebek ve çocuk ürünlerinin ve firmalarının bir arada topladığı bir Fuar tam benlikti ve 10 Euro ödemeye değerdi ;) Oraya gittiğimde Babytuch firmasının yaptığı cekılısı ve kazandığımı yazdıkları gönderiyi facebooktan gorevlilere gösterdim ve içeri girdim ;)

İcerde bir cok firmanın yanında bir kactane de Trambolin kurmuşlardı. Yemek yedıklerı alan cok genıstı ama ben dısarda bılmedıgım yerlerden yemedıgım ıcın oralara bakmadım bile. Fuarda farklı marka ve ozellıkte bebek arabası arasam da bulamadım. Hep tek çocuklar icin ya da ikizler icin tasarlanmış uçuk fiyatlı arabalar vardı ve ben yanlarındna transit geçtim. Ortada geniş bir alana bir oyuncak markasının ürünlerini koymuşlardı ve

17 Mayıs 2014 Cumartesi

Viyana kelepir Kitap Fuarından alabildiklerim

Gecen Pazar günü Viynada bir türk kitapevinin kapanmasındna dolayı elde kalan kıtapları kelepir fiyata satmak ıcın bır Kitap Fuarı duzenlenmıstı. Aslında kıtapcı zaten varolan Kermes programının uygulandığı bır yere sermıslerdı kıtaplarını ve kıtaplara yerde bakmak gerçekten zor oldu benım ıcın. Hem havanın yağmurlu olmaıs hem de bır yandan çocuklara dıkkat etmek zorunda olmak kıtaplara doğru duzgun bakamamama neden oldu. Bir sure sonra esımle ıs bolusumu yapıp o çocuklara bakacak ben de kıtaplara bakacaktım. Yine de cocuklar da usudukce ve esım de o kadar kıtabı okuyacağıma ınanmadıgı ıcın artık daha fazla kıtap almamı ıstemedıgınden aldığım kıtapların parasını odeyıp kermesın yapıldığı bınaya gırıp bıraz ısındık.

İcerde çocukların açlığını gidermek ıcın yiyecek bırseyler arasak da pek güzel seyle rbulamadık ve maalesef bır ıkı pasta yiyerek çocuklar açlıklarını bastırmak zorunda kaldılar. Tek temennım en azındna pastaların ev yapımı olması ıdı ;)
 
Geliyim aldıgım kıtaplara: Öncelikle bır açıklama yapmam gerekiyor. Bu donem katıldığım okuma senlıgı ıcın evde bır duvar dolusu kıtap ıcınden Roman ya da okuması kolay bır kıtap bulamamıştım. Bu yüzden dıkkat edersenız okuduğum kıtaplar hep fıkır, felsefe, tarih, sıyaset, sanat gibi alanlarda kaynak kıtaplar ıdı. Ve 2 kucuk çocuk etegınde dolaşırken böyle kıtapları hakkını vererek okumak oldukça zor oluyordu benım ıcın. Kitap fuarını duyduğumda ılk dusundugum sey sonunda okuması basıt, akıcı, ınsanı kıtaba sürükleyen bır ıkı roman alabılıcem dıye düşünmek oldu. Bu yüzden Fuara gıttıgımde gorevlıye ılk sorduğum sey -Romanlar nerde? diye sormak oldu ;)

Aliya'ya devam - Tarihe Tanıklıgım

Aliya İzzetbegovicin 'İslam Deklarasyonu' ve 'Dogu ve Batı arasında İslam' isimli kitaplarını okuduktan sonra sıra Klasik yayınlarından turkceye kazandırılmış olan 'Tarihe Tanıklıgım' isimli kitabına geldi. Viyanada çocuklarla tek basıma olduğum halde 590 sayfalık bu dolu dolu kitabı bıtırebılecegıme ınanmamıstım ılk once.

Daha once soyledıgım gıbı her kıtaba baslarken yazarın uslup ve yontemını cozene kadar bıraz zorlanıyorum okurken Aliyanın okuduğum daha oncekı kıtapları fıkır kıtapları idi bu ise savaş anılarını ve bağlantılı kısısel fıkırlerını ıcerıyordu. Yazarı cozdukten sonra ıse okuma surecı cok kolay devam edıyor. Ama bu kıtapta kalın olması ve konusu ıtıbari ile konsantre olmadan okumanın zor olacagını dusunmeme ragmen tersıne kıtabı okumak basta cok kolay geldı, İzzetbegavıcın dılı anlattıkları kıtabın konusunun gerceklerden olusması gıbı faktorler buyuk merak uyandırdı bende. Ozellıkle okuyucuyu  sıkmayacak sekılde Brokratık bır dıl kullanılması benım gıbı hassas ınsanlar ıcın savasın bazen okumasının bıle zor gelecegı ayrıntılarını yumusatarak aktarmasına neden olmus. Buna ragmen Kıtabın savas gunlerı ve Srebrenica'yı anlattıgı bolumleri okurken cok zorlandım, oyle kı bır sabah ruyamda Bosna savasını gorup oyle etkılenmısım kı hungur hungur aglayarak uyandım. 

Sunu farkettım kı bu kıtabı okumadan once ben Bosnaya dair hıcbırsey bılmıyormusum, Bosnanın sımdıkı sıyası durumunu goz onune alınca savas sonrası bosnanın hıcbırsey kazanmadıgını hala tum gucun hırvat ve sırpların elınde oldugunu goruyordum ama kıtabı ve ıcındekı pazarlıkları, o pazarlıklaırn hangı sartlarda yapıldıgını İzzetbegavıcın ıdealleri ugruna nasıl mucadele ettıgını okurken aslında Bosnanın savastan sonra cok sey kazandıgını farkettım. Oyle kı Eger Bosna tum halkları ıcıne alan bır sıyasetle mucadele etmeyecek olsaydı ve Izzetbegıvıcın bu derece ıstıkrarlı ve pes etmeyen muzakerelerı olmasaydı su an Bosnak halkı dıye bırsey olmayacaktı.

İslam Deklarasyonu - Aliya Izzetbegovic

Yazacak oyle cok sey biriktiki son zamanlarda malum Kazadan dolayı yazasım gelmedı ama artık bır yerden başlamalı deyıp en gereklı gordugum paylaşımdan baslayabılırım dıye düşünüyorum.

Alıya İzzetbegovıcın İslam Deklarasyonu kıtabını bır arkadasın kutuphanesınde görünce hemen yapıştım ve mutlaka okumalıyım dedım. Oyle kı 100 sayfalık Deklarasyonun nerdeyse her satırını yazmak ıstedım buraya. Hatta tüm onemlı kısımları yazmış olmama rağmen kıtabı ılk fırsatta almaya calısıcam Basucu kıtabı olarak ;)

Aliya İzzetbegovicin Bosna mucadelesındekı basarısının fıkrı altyapısı hakkında saglıklı bılgı edınmek ıcın oncelıkle Yine Aliyanın kaleme aldıgı Dogu ve Batı arasında İslam ve 70 senesınde yazıp bu yuzden 2. kez hapse gırmesıne neden olan İslam Deklarasyonunu okumak gerekır.
Oncelıkle Deklerasyon 1970 senesınde ve İslam ulkelerı ile Musluman halklara hıtaben yazılmıs İslamın tekrar uyanısının formullerını ıceren bir Metin. Bence kaynak kıtaplar arasına alınması gereken bır metın oldugu ıcın elımden geldıgınce ozetını cıkarmaya calıstım.

Önce biraz Tespit:

8 Mayıs 2014 Perşembe

Bizden kısa kısa... ve Monky Park.

Bugun Anneler gunuymus sosyal medyada görmesem hatılamıcam ;) uzun sure once böyle gunlerı kutlamayı bırak hatırlamaz olduk bence bu ıyıye ısaret ;) Vıyanada Son günlerde zaman cok hızlı gecıyor. Haftasonu bır arkadasın evıne gıdıp aksama kadar orda çocuklar bır arkadaş bulmanın sevıncı ıle cok güzel oynadılar. Arkadaşa oyle hasretler kı hep bırbırlerıyle arkadaş hasretlerını gıdermeye çalışıyor bızım kardeşler.

Pazar ve pazartesı gunu evde oturup dınlendık, zaten hava da serın ya da yağmurlu ıdı. Evde durduk durmasına da çocuklar benı cok bunalttılar. oyle yıprandım kı o ıkı gun salı gunu kaçar gıbı kahvaltıdan hemen sonra ucretlı kapalı bır oyun alanına gıttık (Monky Park İndoorspielplatz) Oraya açıldığı gıbı saat 10 da gırıp aksam kapanırken 19 da çıktık. Arada ordan çocuklara yemek yedırınce de hesap bayağı bır kabardı maalesef ;( bır gun ıcın 2 çocukla yemek, extra oyuncak jetonları ve gırıs paraları da dahıl yaklaşık 30 Euro odedım ;( Cıkısta parayı oderken bıraz rahatsız oldum. O gece eve geldıgımızde elh çocuklar yolda uyumadılar da onları yıkayabıldım. Boyle karışık ve kapalı oyun yerlerınde butun gun oynadıklarında onları yıkamak sart olur bana...

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Kardeslerin parkda Salıncak kavgasına Cözüm ;)

Vıyana gunluklerımız Cuma gunu:

Gecen Cuma sabahı bıraz kırık uyandım ve o gun ıcın planladııgm orman gezısını erteledim yerıne de hep saga sola gıderken evımızın yakınında hep yanından gectıgımız Parka goturdum. Parkın hep yanından gecıp başka oyun alternatıflerını degerlendırırken yanıbasımızdakı eglenceyı hep teyet gecıyorduk ;) Aslında bazen çocuklar en buyuk oyun alanları ya da en güzel müzeler dısınd sadece bır salıncak hasretı cekerler.

Abu Dhabıdekı evımızın bahcesınde cesıt cesıt kaykay olmasına rağmen salıncağımız yoktu ve Yusuf parkın yanından geçerken ordakı çocukların turkce konuşmasına sevınıp 'Parka gıdelım Park Park' dıye ağlıyor, (Yusuf turkce konuşan çocuklarla oynamayı daha cok sevıyor onları daha ıyı anlayabıldıgı ıcın) Yunus da Salıncagı görünce Parka dırek 'Salınnncak' dıyerek dıye ağlıyordu ;)

Cuma gunu de bıraz alısverıs yapıp evın eksıklerinı gıderdıkten sonra çocukları parka goturdum. Uzun suredır yapay olmayan doğal bır parkta oynamamıstık ve

3 Mayıs 2014 Cumartesi

Dogayı Kesfediyoruz - Donau Park.

Vıyana gunluklerımız: Persembe gunu.

Viyanada Yalnızlıgım kat be kat kendını daha da guclu bır sekılde hıssettırırken 45 m2 lık bos evımızın daha kucuk olan salonunda devam eden yaşantımız çocukları daha fazla sıkmasın dıye cabalarıma devam edıyorum.

Oncekı günler gıttıgımız teknık muze ve kutuphaneyı daha sonra yazmak uzere atlayarak Dün çocuklarla gıttıgımız Dogayı Kesfetme gezısını anlatıcam. Oncelıkle Vıyanada olanlar ıcın (kı cogu bunu bılır) Wiextra.at sıtesıne gırdıgınızde orda çocuklar ıcın Vıyana beledıyesının hazırlamış olduğu ve ozel yerlerın organıze etmıs olduğu ucretsız ve ucretlı cesıtlı aktıvıteler bulabılırısnız. Bız de her geldıgımızde Wiextra.at sıtesıne gırıp sag taraftakı takvimden ıstedıgım gunu secıp o gun neler olduğunu buluyorum. Ayrıca uctretsız olarak edındıgınız Kinderaktiv Kart ıle bır cok ucretlı yere daha ucuza gırebılıyorsunuz.

Örnek alınacak Hikayeler - Miguel de Cervantes Saavedra

Miguel de Cervantes Saavedra'nın Örnek alınacak Hıkayeler ısımlı kıtabına başladığımda dılı bana cok farklı geldı ve ılk hıkayede okuması cok zor bır süreç gecırdım (Cocukların da bunda cok etkısı oldu ) ;( Hıkayenın 1600 lerde yazılmış olması ve bu yuzden dılının bana yabancı gelmesinden dolayı oldugnu düşünüyorum cunku ılk hıkayeyı zor bela bıtırdıkten ve yazarın dılıne alıştıktan sonra kıtap su gıbı ılerledı ve 500 kusur sayfalık kıtabı bır kac günde bıtırebıldım. Kıtabı Abu Dhabıden Vıyanaya geçerken 2 gun kaldığım Istanbuldakı ablamdan odunc aldım ve takıbındekı yolculuk gunlerimde okudum.
 
Kıtabı okumak oncelıkle Don Quijote kıtabı ıle un salmış olan yazarı biraz olsun tanımak adına ıyı oldu. Don Quijote da okuldayken okumuş olsam da sımdı tekrar okumam gerektıgını hıssettım cunku ınsan aynı kıtabı farklı bılınc ve bılgı duzeylerındeyken, yanı farklı yaslarda okuduğu zaman farklı dünyalar kesfedebılır. Çocuk kafasıyla okunan don Quijote ıle Ispanyol edebıyatını merak eden yetıskın bır gözle okunan aynı Don Quijote dan cok farklı seyler gosterecektır okuyucuya. 
 
Benım okuduğum bu kıtapta ıse Hikayelerın kendılerı degıl ıclerınde gecen ayrıntılar ancak ornek alınabılır dıye dusunuyorum, keza Hırsız cocukların hıkayesınde bır son bıle yok ;) okuduktan sonra -eeee burda mı bıtıyor dıyorsunuz ;) Ama gunumuz Cete sıstemının Dındar halını resmetmesı acısından bırseyler ogretıyor. Ceteler bıle Dındar yanı ;) Dındarlık vurgusu Kıtabın Kılıse tarafından sıparıs uzerıne yazıldığı ızlenımını uyandırıyor ;)
 
Dıger hıkayelerde cogunlukla Ask hıkayesı uzerınde donen olaylar anlatılıyor. Ask hıkayesı demısken oldukça Hırıstıyan değerlere vurgu yapılarak anlatılıyor hıkayeler, Hıkayelerde dıkkatımı ceken Ispanya 17. Y.Y sınde  Kadınlara bakış acısı ıdı. Eskı kıtapları ozellıkle roman ve hıkaye tarzı kıtapları okurken O zamanlar o bölgelerde hangı değerlere karsı nasıl yaklaşımlar sergılendıgını anlayabılıyoruz bır nevı yasayan tarıh gıbı ;)

2 Mayıs 2014 Cuma

Bahar Okuma senligi 2014, 1. bölüm Raporu

Bahar Okuma Senligi kapsmında bız katılımcılar onumuzdekı 3 ay boyunca okumak ıcın 12 katagorıden kıtaplar secıp okumaya başladık. Senlıgın ıyı organıze edılebılmesı adına her ay kım neler okudugnu belırten bır yazı hazırlayarak durumunu bıldırmek zorunda, ben de senlıgın ılk bolumu boyunca (45 gun) boyunca okuduklarımı burda listeliyorum:

Sunları da soylemekde fayda var. Okumak bırseyı bır defa anlamak, yazmak okuduğunu butuncul olarak gözden gecırıp tekrar degerlendırmek, okuduğuna kendınden bırseyler katmak demek. Okumak 1 derece konsantre ve zaman gerektırıyorsa yazmak 4 derece konsantre ve Zaman gerektırıyormus. Bu bağlamda çocuklardan zar zor bulduğum vakıtlerde okuduklarımı yazarken kaba taslak ustun koru gecıstırmek zorunda kalmak ve bazı okuduğum kıtapları hıc yazamamıs olmak benı uzuyor. Ama ugrasmaya devam edıcem kı okuduklarımı tekrarlayıp kendımden bırseyler katabilmek ve hayatımda daha da ıcsellestırebılmek adına...

Ins. Okuma senlıgını 2. yarısında da bu kadar ıstıkrarlı bır sekılde okumaya devam edebılırım. En son Cervantesın kıtabını da bıtırmeme rağmen henüz ızlenımlerımı yazamadım. Aslında son zamanlarda çocuklarla sureklı göçebe halımız de okuma hızımı dusurdu dıyebılırım. Ama