30 Aralık 2022 Cuma

Göl İnsanları ve Rahmet Yolları Kesti - Kemal Tahir


Kemal Tahir: 


Aslında Toplumsal Gerçekçi kitapları okurken çok zorlanırım. Daha önce Orhan Kemalden de okuduğum o bir kaç kitabı çok zor bitirmiştim. Olayların tüm çıplaklığı ile aktarılması empati yaptığın karakterlerde katlanılması zor durumları okumak beni psikolojik olarak etkiliyor. O sebepten Korku Gerilim içerikli kitapları da okuyamam. Sanırım çocuklardan sonra böyle oldum. 

Biliyorsunuz Türk Edebiyatının Kemalleri ünlüdür; Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Kemal Tahir vs.... Kemal Tahir denince ilk akla gelen diğer birçok kült kitabı yerine Göl İnsanları ve Rahmet Yolları Kesti kitaplarını seçmemin nedeni bir Hikaye okuma projesinde görmüş olmamdı. Kemal Tahir 1910-73 yılları arasında yaşamış, dönemin bir çok yazarı gibi o da (askeriyedeki kardeşine Sabahattin Ali kitabı hediye ettiği için) hapse girmiş, yine bir çok yazar gibi mahlas kullanarak İsmail Kemalettin Demir ismini Romanlarında Kemal Tahir olarak değiştirmiştir. 12 sene hapiste yatmasına rağmen kitaplarındaki Devletçi yaklaşım her zaman güçlü olmuştur. Onun için devletin yeri çok özeldir. Keza kitaplarında da Devlet gücünün zayıfladığı mesela savaş dönemlerinin toplumun her kesiminde nasıl ahlaki bir çöküşle sonuçlandığını okuyucu da görmektedir. 

13 Aralık 2022 Salı

Iskandinav Ulkeleri bir Film, bir Kitap ve bir Belgesel (BCP - Aralık)

Film: Hrútar "Koçlar" (Inatçılar) - Izlanda Sineması


Kitap: Konstantinopolis / Thorvald Steen (Norveç)

Belgesel: The Human Planet "Insan Gezegeni" 3. Bölüm derin dondurucuda yaşam (grönland ve kuzey iskandinav ülkelerinde hayat)


Bu ay Blogları Canlandırma Projesi (BCP) adı altında yapılan bir aktivite ile çok geç de olsa tanışmış oldum. Bu projede benim özellikle hoşuma giden şey bir konu belirlenmesi ve o konu dahilinde isteyen istedigi seyi yapabilmesi. Mesela aralık ayının konuları "iskandinav edebiyatı ve yeni yıl" idi. Ben de Iskandinav ülkelerini aldım ve edebiyatından bir kitap, sinemasından bir film ve coğrafyasından bir Belgesel olmak üzere 3 farkli açıdan (benim için gayet çok boyutlu) bir şekilde konuya dahil oldum. Aktivite hakkında ayrıntılı bilgı için Buraya tıklayabilirsiniz.


Film: Hrútar "Koçlar" (Inatçılar)

2015 senesinde Grímur Hákonarson tarafından yazılıp yönetilen Izlanda yapimi bu film çok farklı coğrafyalardan da bir çok saygın ödülü kazanmış. Insan nüfusundan çok çiftlik hayvanı nüfusu olan izlandadan çıkmış Yönetmen senaryosunda nispeten izole olan bu ülkenin sakinlerinin coğrafyanın da gereği olarak birbirlerine oldukça uzak olmalarına rağmen birbirlerine küs olan insanların hikayelerinden yola çıkmış. Filmde 40 yıldır küs olan ve bir yolun ortasindan geçtiği karşılıklı iki çiftlikte yalnız yaşayan iki zıt karakterli iki kardeşin gözüyle sahip oldukları ve aslında gurur da duydukları adanın en güçlü ve organik en eski keçi ırkına sahip olmaları ile bu keçilerin, koyunların yüzyıllardır çiftçinin korkulu rüyası olan scrapie hastalığının ortaya çıkmasını ve bu iki kardeşin zıt karakterlerine ve düşmanlıklarına rağmen sürüden bir grup hayvanı itlaf edilmekten kurtarıp saklamaları ve filmin sonunda geç kalmış da olsalar barışmalarını! görüyoruz.

1 Kasım 2022 Salı

Osmanın Ağacı Altında ve Imparatorluğun Açlıkla Imtihanı

Kitap: Osman’ın Ağacı Altında (Osmanlı İmparatorluğu, Mısır ve Çevre Tarihi)

Yazar: Alan Mikhail



10 senede yazılan bu kitap Mısır çevresel Tarihini Osmanlı hakimiyetinin olduğu döneme tekabul eden zaman dilimi içinde Nil havzasi ve çevresi özelinde okumaya çalışmış. Kitabin sondan 130 sayfasi notlar kısmına ayrılmış ki bu da kitabın yazım aşamasında yeterince doyurucu bir kaynakça ve inceleme geçmişi olduğunun göstergesi.

Şöyle bir söz vardır bölgede:

"-Dünyada kıtlık olsa Mısır tüm dünyayı doyurur, ama Mısırda kıtlık olsa tüm dünya Mısırı doyuramaz."

Bu sözün vurgulamak istediği şey şudur ki; Mısırda nil havzasında yapılan tarım öyle bereketli öyle çoktur ki Balkanlar, Karadeniz, Ege, Akdeniz, Anadolu, Afrika, Hicaz bölgesi, mekke yolunda olan Hacılar vs... herkes mısırda ekilen Tahıl ile doyar. Hatta dilimize de geçmiş "Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak" deyimi de Mısırdan toplanan ürünün iskenderiyedeki dağıtım ağı olan Dimyatın stratejik önemini vurgular.

Kitaptaki Osmanın Ağacı başlığı, Imparatorluğu büyük bir ağaç ile sembolize ederek büyük bir Ekosistem olarak görmesinden kaynaklanır. Coğrafi olarak yakın ya da uzak olan tüm bağlantıları, ilişkileri ve etkileşimleri analiz eder.

1 Ekim 2022 Cumartesi

Film: Gattaca - Andrew Niccol

Film: Gattaca

Yönetmen ve Senarist: Andrew Niccol

Bu hafta 10 yaşındaki oğlum "-Anne insanların genetiğine müdahele edebiliyorlarmış, düşünsene kanatlarımız olsa ne güzel olurdu" deyince çocuklarla geleceğin ana sorunlarından biri olacak genetik mühendisliği ile insana müdahele konusunu konuşmak için bu filmi seçtik.

Yönetmeni senaristliğini yaptığı "Truman Show", yönettiği "In TIme", "Lord of War", "Simone", "Good Kill" gibi filmlerden de biliyoruz aslında.

1997 senesinde çekilen distopik bilim kurgu filmi olan Gattacanın konusu: Yakın gelecekte genetik mühendisliği ilerlemiştir.  Insan genetiğine önce tıbbi motivasyonlar ile daha sonra da daha mükemmel çocuklara sahip olmak amacı ile yani sosyal darwinist bakış açısıyla bakarsak yavaş ilerleyen evrime yön verip genetiğimizi mükemmelestirme girisimine bilim aracılığı ile hız verdiğimiz bir zamanı konu alıyor. Bildigimiz gibi çinde halihazırda 2 kız bebek hiv vürüsüne yakalanmayacak şekilde genetik müdahele ile çoktan doğdu bile. Aslında filmde yakın gelecek demiş olsa da günümüzde bu süreç başladı. Filmde tanrı çocuğu denen vincent (kazanan) ile genetiği tasarlanan anton (değerli) iki kardeştir. Önce Vincent müdahelesiz bir şekilde doğmuş ama doğduktan hemen sonra gen haritası çıkarılarak yüzde 98 oranında kalp yetmezliği riski, yüzde 48 oranında depresyon riski vs. gibi ihtimaller dizilerek Vincente 30 sene ömür biçiliyor. Daha sonra ise aile 2. çocuklarının tıbbi sorunlar yaşamasını istemedikleri için filmde sunulan arka planda toplumun büyük çoğunluğunun yaptığı gibi çocuğa daha doğmadan genetik olarak müdahele edilerek doğuyor.

1 Eylül 2022 Perşembe

Dünya Benimdir / Crosby ve Doğa ve Iktidar / Radkau

Kitap adı:  Dünya Benimdir. Avrupa Ekolojik Emperyalizmi 900-1900

Yazar: Alfred W. Crosby



Yazar bu kitapta Avrupanın 1900 yılına kadar gördüğümüz emperyalist yayılımının dinamiklerini anlamaya calısmıs. Kitap Pangea denen kara kütlesinin birbirinden ayrılarak oluşturuduğu bitki, hayvan, insan tür ve topluluklarının farklılıklarını özetleyerek başlar. Insanın birbirinden ayrılmış olan kara kütlesinde genelde yaya olarak yayılmaları ve bunun sonucunda oluşturdukları farklı biyolojik ve kültürel faunayı anlatarak giriş yaptıktan sonra Avrupanın Kanarya adalarındaki yerlilerle baslayan ilk Emperyalizm deneyimlerini örnek alarak daha sonra ordaki şablonu karşılaştıkları diğer afrika, amerika, avustralasya vs. gibi bölgelerde de uyguladıkları tarihi süreci okuyorsunuz. Ozelllıkle yazar eski kıtada yasayanlara avrupalılar, günümüz amerıka ve avustralya gibi işgal edilen topraklarda yaşayanlara da yeni avrupalılar kavramlarını kullanıyor keza günümüzde oralarda yaşayan insanlar da yerlileri bir sekilde elimine eden avrupalıların genetik torunları. 

1 Ağustos 2022 Pazartesi

Robert Heinlein / Ay Zalim bir Sevgilidir ve Yaban Diyarlardaki Yabancı

Kitap: Ay Zalim bir Sevgilidir

Yazar: Robert A. Heinlein


Uzun süre sonra bir bilimkurgu kitabi okuyayim derken tabiki bu alanda büyük bir usta olan ve çeşitli ödüllere layık görülmüş Heinlein'i seçtim.

Ilk önce 1960 larda henüz insanoğlunun aya gitmediği bir zamanda yazılmış olan Ay Zalim bir Sevgilidir kitabını okudum.

Çok kabaca özetlersem: Kitapta Ay'a gönderilen ağır suçluların, madencilik yoluyla buz çıkarıp aydan dünyaya mancınıklarla fırlatılarak (yerçekiminden yararlanıp) gönderilmesi suretiyle dünyanın su sıkıntısını çözen bir projenin sonucu olarak zamanla orda yeni insanların da doğmasıyla Ay'ın ortamına uygun evrimleşmiş ve farklı biyolojik özellikleri olduğu için dünya yerçekiminde yaşayamayan ve bu yüzden de dünyaya geri dönemeyen bir topluluk oluşuyor. Bu topluluğun çoğu üyesi orda doğduğu için artık hukuki olarak suçlu değil ve dünyaya hizmek etmek zorunda değildir aslinda.

Ay halkı orda tamamen kendilerine uygun bir hayat kurmuşlardır.

1 Temmuz 2022 Cuma

Ulysses Moore Serisi - Küçük Şehzade ve Büyülü Parmak

Kitaplar: Ulysses Moore (ilk 13 kitap)

Yazar: Pierdomenico Baccalorio


Bu defa Çocuk-Genç edebiyatı örnekleri paylaşacağım.

Italyan yazarin 2004 de yayımlamaya başladığı ve şimdiye kadar bildiğim kadarıyla 18 kitaba ulaşan bir macera serisi olan Ulysses Moore'un ilk 7 bölümünü 2021 de, kalan 13. Bölüme kadar olan kitaplarını da 2022 de okudum. Son 5 kitabının pdf sini bulamadığım için okuyamadım. Sonuç olarak 2 seneye yayarak serinin 13 kitabını okumuş oldum.

Aslında okumak için bu tarz kitapları pek seçmem ama büyük oğlum (12) bu kitabı okumaya başladığında çok beğendi ve benim de okumamı istedi. Daha sonra oğlumun kolu kırıldığı dönemde aynı zamanda corona da olup havele geçirdiği gün serinin 6. Kitabını okuyordu ve o günden sonra psikolijik olarak bu kitap onda o zor günleri çağrıştırdığı için okumaya devam etmedi. Ben de serinin bulduğum tüm kitaplarini okuyup oğluma anlattım.

Başlangıçta 6 kitaplık planan seri daha sonra 2 senelik zaman atlamasiyla 12. Kitaba kadar devam ediyor ve 13. Kitapta da karakterler tamamen değişiyor. Yani seriyi ilk 6 kitap, sonraki 6 kitap ve devami olarak 3'e bölebiliriz aslinda

1 Haziran 2022 Çarşamba

Çevresel Tarih - Donald Hughes ve Dünyanın Yeşil Tarihi - Clive Ponting

 

Kitap Adı: Çevresel Tarih Nedir?

Yazar: Donald Hughes 


Yazar, Lisansını Bilyolojide, yüksek lisansını Bilim tarihi alaninda yapmis. Halen Denver Üniversitesinde Çevresel Tarih çalışan, nispeten yeni olan bu alanda başarılı işlere imza atmış ve birçok ödülü olan Hughes, bu kitapta aslında Çevresel Tarih alanında okumak, çalışmak isteyen okuyucuya, öğrenciye, araştırmacıya vs. bir klavuz hazırlamış denilebilir. 


Metodik rehberlik, kaynak taramasi nasil yapilir, hangi ulkede bu alanda kim hangi makaleyi yayimlayip hangi calismalari yapmis, yeni olan bu alanda yapilabilecek muhtemel hatalar, hangi tarihi veriler degerlendirilir hangisi yanilticidir, tarihe cevresel faktörleri ekarte ederek bakmanin getirdigi yaniltici yonelim ve bu alanin gelismesinin hem akademiye hem dunyaya getirecegi pozitif etkileri vs... gibi bir çok temel konuda okuyucuya hem kisa bir bilgi vermis hem de bilgi veren diger litaratur kaynaklarını siralamis. 

1 Mayıs 2022 Pazar

Bilim Devrimi - John Hanry ve En Etkili 100- Michael Hart

Kitap Adı: Bilim Devrimi ve Modern Bilimin Kokenleri 

Yazar: John Hanry


Edinburgh Üniversitesinde öğretim gorevlisi olan yazar John Hanry bu kitapta, daha cok rönesansdan 19. yuzyil donemine kadar vuku bulan bilimsel gelismeleri bahsi konu kisilerin icinde bulundukları sosyo kulturel ve siyasal yapi da goz onunde bulundurularak analiz etmis ve gunumuzde guclu bir şekilde hissettigimiz bilim devriminin baslangic ve devamindaki sureci anlamaya calismistir. 


Kitap oldukca kisa ve oz bir sekilde temel hareket ve tartismalari icerigine alarak okuyucuya bir ozet sunmuş diyebilirim. Yazar, özellikle rönesanstan sonra matematigin felsefeye nazaran önemini yavas yavas arttırmasının bilim devriminde nerdeyse ana aktör olduğunu savunuyor. Modern oncesi donemde matematikcilere sadece bir arac gozuyle bakilip asil onemi felsefeciler olusturuyordu. Hatta bu nedenden oturu galileo doga filozofu unvanını alabilmek icin ugrasmistir. Ve newton bircok seyi kendisi bulmamasina ve leibnizden esinlenmesime ragmen, newton matematik hesaplari ile leibnizden bir adim one gecmeyi basarmistir. O donem aslinda matematigin assagida gorulen degerinin doga felsefesini adim adim gecmesi ile bir devrime donusmustur. 


Ayrica dinin bilim devrimindeki etkisinin zannedildiginden cok daha fazla oldugu ve hatta ana etkenlerdin biri oldugunu kabul ederek bence ezber disina cikmayi basarmis bir metin. Cizvitlerde ozellikle matematik egitimine verilen onemden, önce ingilterede olan ve daha sonra amerikaya göçen prütanlar ve anakıtadaki kalvinistlerin çalışmaya verdikleri kutsal önem, devrime etki eden bilim adamlarının doğanın tanrının 2. Vahiy kitabı olduğuna dair inançları. vs... bilim devriminde inanç faktörünün etki ettigini gosteren sadece bir kac örnek. Hatta deskartes ile döneme hakim olan kartezyen feslefenin akil ile herseyi anlayabilecegimiz iddiasina karsi cikarak Tanrinin 2. Vahiy kitabi olan dogayi gozlemleyerek aslinda herseyi anlayabiliriz demislerdir. Akıl-Tecrübe tartışması bilim devrimine yön vermiş gibi görünüyor. 


Bu noktada newtonun kitapta da alıntılanan şu sözünü paylaşmak istiyorum. 


"Yaratılışın teferruatı, Tanrinin ne yapmis olmasi gerektigini aklen inşaa etmek değil, tecrübeyle keşfedilebilir." Newton. (Bilim Devrimi, John Hanry. S;72) 

1 Nisan 2022 Cuma

Hangi İsa - Aytunc Altındal / Gelecegimizde İslam Var - Roger Garaudy

Kitap: Hangi İsa

Yazar: Aytunc Altındal


Aytunc Altındal aslında bir cok meraklı okur tarafından bilinır ve benim de arastırmalarına saygı duydugum ve bence samimi bir sekilde dogruyu arayan nadir insanlardan biriydi. Hangi İsa isimli kitabı aslında ilk baskıda Yoksul Tanrı olarak basılmıs ama bizim o ünlü 15 temmuzun mimarı cemaat tarafından hukuksuz yollarla baskılandıgı ıcın 2. baskıda baslıgı degıstırıp Hangi İsa seklınde basmak zorunda kalmıslar. 

Yazar oldukca erken bir zamandan beri bu konuda calısmasına ragmen ölmeden yaklasık 7 sene önce gibi gec bir zamanda bu calısmalarını yayımlıyor. Burdan anlıyorum kı Yazar calısmalarını basmak ıcın hic acele etmemis. Yalnız sonda soyleyecegımı en basta soyleyeyım ki kitabın bir eksigi var; Yazar gercekten de kolay zor tüm kaynaklara basvurdugu halde ilginc bir sekilde İsa konusunda Kurana hic bakmamıs ya da baktıysa da bunu kıtabına almayı tercıh etmemıs olmalı. Oysa bence Kuranın kendı gramatıgıne dıkkat ederek ilgili ayetlere (rivayetlere degil) bakılsaydı kitapta haklı olarak verilen bir cok soru isareti cözülmüs olacaktı. 

Kitabın temel savı; İncillerin Kilisenin bir uydurması oldugu ve İsa Karakterının de donemın ortamında bulunan paganların büyük saygı duydukları Tyanalı Apollonius oldugudur. Yani Kimligi Calınan Apollonius su an tüm hırıstıyanların Kiliselerinde Tanrı diye dua ettikleri kisi. Hassas bir konu oldugu icin sosyal medyada kitabın ayrıntısına girmeyecegim. 

1 Mart 2022 Salı

Metod Üzerine Konusma - Descartes / Fizik ve Felsefe - Heisenberg

Kitap: Metod Üzerine Konusma

Yazar: Rene Descartes


Kartezyen Felsefenin babası Descartes, zamanında yasanan sıyasal ve teolojık tartısmalara karsı kendi icine dönerek bir Metod olusturup dusunme serüvenine devam etmesinin yazıya dökülmüs hali bu kitap. Aslında cogu zaman pek önemsemesek de herseyde oldugu gibi felsefede de söylenen seyden daha önemli olan kisinin kullandıgı Metoddur. Cok kabaca özetlersem : Descartes önce herseyi degilleyerek kendi icine dönmüs ve varlıgının tek kanıtı olan düsünme mefhumundan hareket etmis. Ruyalarmızda düsündügümüz madde (beden, evren) farklı olabildigine göre maddeden degil, düsünme üzerinden yola cıkabılırız ancak. Düsenebildigimiz seyler mutlaka bizden daha üstün degildir cunku onları biz olustururuz ama Tanrı dusuncesı bizi astıgına göre mutlaka bir Tanrı vardır. Eger Tanrı varsa bizi koydugu bu evren de gercek olmalı cunku Tanrı Dusunebilen Mahlukunu asla kandırmaz. Burdan hareketle Descartes madde ve Ruh ayrımı (ben-evren) olarak bildigimiz düalıst, Kartezyen felsefeyi Avrupaya sokuyor ve onun yaptıgı bu etkıden sonra artık batı felsefesı bu kartezyen ıkılıgı uzun sure asamıyor. 

Gelelim yazarın Metoduna. Yazar hayatı boyunca daha cok Avrupa ülkelerini gezip sıradan insanların arasında yol üstündeki konaklarda, bazan üniversitelerde, felsefe yapan arkadaslarının yanında, daha cok da yalnız kalarak vs. uzun seyahatleri sırasında dusunmeye fırsat buldugunu soyluyor. Kendisine düsünmesinin önüne gececek, yani zaman kaybettirecek her türlü seyden kactıgını ve sahip oldugu tüm vaktı bu ıse ayrımak ıstedıgını soyluyor. Bir yerden sonra kendisini cok ıyı anladgıını zannettıgı kısılerın bıle yaptıkları sohbetın hemen ardından kendısının asla kastetmedıgı seylerın kendı adına yayıldıgını farketmesı uzerıne kitap yazma meslegi olarak ifade ettigi yazarlıga bir nevi mecbur kaldıgını soyler ve kendısının yazmadıgı ve kendı adına anlatılan hıcbırseyı kabul etmememizi de soyler. Burda aklıma (zavallı!) Kuhn geldı. Bilimsel Paradigma kavramını ilk kullanann ve tanımlayan Kuhn, daha kendısı yasarken kendi ortaya attıgı kavramın yıne kendısı adına 50 degısık anlamda kendısıne atfedıldıgını gorunce ve tum ıtırazlarının bosa oldugunu farkedınce o kavramı bır daha hayatında hıc kullanmadı. Daha yasarken fılozofların, bilim adamlarının, din adamlarının, hatta ilahi metinlerin vs... soyledıklerı ve yazdıkları manupule edılebılıyorsa  gerisini siz düsünün!!!! (Bu noktada metod kavramı altında dusunursek karsılastıgımız herseyı anlamak ıcın 'Gramer'ın tasıdıgı önemi vurgulamk ısterım)

1 Şubat 2022 Salı

İki Kültürü aşmak - Richard Lee, İmmanuel Wallerstein / Sessiz Bahar - Rachel Carson

Kitap: İki Kültürü Asmak, Modern Dünya Sisteminde Fen Bilimleri ile Beseri Bilimler Ayrılıgı - 

Koordinasyon: Richard Lee, İmmanuel Wallerstein


Kitap, icinde Türk yazarların da bulundugu bir grup akademisyenin makalelerinden olusurken, amacını sosyal ve doga bilimlerini sureklı ayrısan yolculuklarında birbirlerine yaklastırmak olarak sunuyor. Tarih boyunca bilimsel bilgi ıle sosyal bilimler sürekli ayrısan bir yol izlemis ve gunumuzde de ayrılıklarının en zırve donemlerınden birini yasarlar. Erken modernlik döneminde bu yolculuk Royal Society'nin (Kraliyet Toplulugu) erken doga bilimi ve beseri bilim olarak ayrım yapmasıyla ilk defa karsılarıyoruz. Dogayı arastıranlar bilim ve felsefeyi birbirini tamamlayan disiplinler olarak görürken, zamanla feslefeyi spekülatif olarak görmeye baslamaları ve bunu takıp eden zamanlarda bilimsel bilginin daha cok Fransada, Tarih özelinde beseri bilgilerin de Almanyada alan bulması ile birbirine zıt ıkı ekol olarak yolculuguna devam etmısler. 19 yy ın unlu sairi Arnold bir mektubunda 'Oglunun kafası doga bilimleri ile dolacagına, Günesin Dünyanın etrafında döndügüne inansın daha iyi' yazması bu ayrısmanın ne kadar uc noktalara ulastıgının göstergesi olabilir.

'Bilim ethosunun merkezinde doganın büyüsünü bozmak vardı ve bu görüs insanın dogaya hükmedebildigi ve hükmetmesi gerektigi sonucunu haklı cıkarıyordu. Neticede 17. yy dan itibaren bilim yalnızca teolojiden kopmakla kalmamıs, insanın doga ile girdigi iliskide kendisine Tanrı gibi bakmasını da makul kılar olmustu.' S51

6 Ocak 2022 Perşembe

Istanbul Hatırası ve Kayıp Tanrılar Ülkesi - Ahmet Ümit

Kitaplar: Istanbul Hatırası ve Kayıp Tanrılar Ülkesi


Yazar: Ahmet Ümit


Daha çok temasal okumalar yaptığım için uzun süredir kurgu kitaplar okumamıştım. Daha önce oğlumla birlikte yine Ahmet Ümitin Olmayan Ülke isimli masal kitabini okuduğumuzda yazarın hep duyduğum polisiye türünde ki kitaplarından okumayi aklıma koymuştum. Bu yıl başıyla birlikte raftan alıp okumaya başladığım ilk Ahmet Ümit kitabi Istanbul Hatırası oldu. 

Nevzat komser ve yardımcısı Ali ile birlikte Istanbulun tarihi içerisinde yolculuk yaparak, günümüz siyasi ve dini karşıtlıkları da kullanarak cinayetleri çözmeye çalıştık. Kitap boyunca gereksiz gibi görünen bir çok ayrıntının finalde kullanılmiş olması guzeldi. Gerçekten de finalde hem duygusal hem de polisiye olarak okuyucuyu saşırtan bir kurgusu vardı. Polisiye sevenler icin kesinlikle tavsiye ederim