1 Aralık 2020 Salı

Yerdeniz - Ursula K. Le Guin (6 kitap tek cilt)

Ursula K. Le Guin'in 6 kitap halinde yazdıgı serinin Metis yayınları tarafından tek cilt olark basıldıgı bu kıtabı okumam haliyle uzun sürdü. Ilk kitapları daha bir heyecanla okumus olsam da sonlara dogru kitabı bitirmekte zorlandıgımı itiraf etmeliyim. Her bir kitap hakkında tek tek yorumlarımı buraya eklıyorum. 


Kitap: Yerdeniz Büyücüsü
Yazar: Ursula K. Le Guin

Yerdeniz Büyücüsü yaklaşık 2 sene önce vefat etmiş olan Amerikalı Yazar Ursula K. Le Guin' in 60'larda yazmaya başladığı 6 kitaplık Yerdeniz isimli kurgusal evrende gecen Fantastik romanların ilkidir. Karakter ve Olayların Harry Poter'a çok benzemesinden ötürü Harry Poter'un Yerdeniz hikayelerinden çalıntı olarak yazıldığı iddiaları vardir. 

Konuya gelecek olursak kitabın okuması rahat, akıcı bir dili var. Bir yerlinin yaşantısını andıran bir ortamda keçi çobanı olan Ged'in köyünde karşılaştığı ve öğrendiği en basit büyü girişimlerinden sonra bunu kendi canı pahasına köye saldıran sarışın, mavi gözlü barbarlardan halkını korumak için kullanmıştır. Çocuğun cesaretinin dilden dile yayılması ile usta bir büyücü Ged'in köyüne gelir ve onu eğitmek üzere kendi evine götürür. Usta ile Ged arasında Hızır ve Musa arasında olanların benzeri bir Bilgelik karşısında çocuğun sabırsız oluşu göze çarpar.

'Çocuk;"Ama daha hiçbir şey öğrenmedim!" dedi. "Çünkü benim ne öğrettiğimi henüz keşfedemedin," diye cevap verdi büyücü' S:23

Ustasına sabredemeyen Ged ustasının da tavsiyesi ile Büyücülük Okuluna başlar. Okulda yeteneği ile birlikte günden güne büyüyen Egosu onun büyük bir hata yapmasına ve karanlık bir gücü serbest bırakmasına neden olur.

"Bir mum yakan, bir gölge yaratır" 

O karanlık artık Ged'in bir parçasıdır ve okuldan ayrılıp yola düşen Ged'i takip eder. Gel zaman git zaman Karanlık Güç Ged'in yerine geçmeye başlar. Bunu engelleyip yok olmamak icin Ged, denizin sonuna doğru yolculuğa çıkar ve ilk ustasının da tavsiyelerini dinleyerek karanlığı yok etmeyi başarır. 

Hikayeden sonra benim dikkatimi celbeden bazı unsurları da paylaşmak isterim. 

Büyü eskiden bildiğimiz gibi doktorluk, botanik, kimya gibi alanlarda çalışan kişilere ithaf edilirdi. Malum Kimyanın çıkışı da maddenin mahiyetini değiştirmeye çalışan Simya ilminden doğmuştur. Ilk büyücüler simyacılardı; yani bakırı ya da herhangi bir maddeyi altına çevirmeye çalışanlar...

Günümüzde artık simya mümkün, ama bunu yapmak için harcamamiz gereken enerjiyi elimize geçen altının değeri karşılamıyor. Velhasıl kullanılabilir bir simya için daha öğrenmemiz gereken çok şey var. 

Bunları şu nedenle anlattım. Allahın bize hz. Ademi yarattıktan onra ona Isimleri öğrettiği gibi, bu kitapta da bir büyücünün göz yanılması değil de maddeyi gerçek anlamda kendi hizmetinde kullanabilmesi için her "şey" in kendine özgü olan o ismini bilmesi gerekiyor. 

"Yoncanın dörtyaprağı her mevsimde, yaprağıyla,çiçeğiyle, köküyle, kokusundan, görünüşünden ve tohumundan tanıyacak hale gelince, o zaman gerçek ismini öğrenebilirsin; varlığının ne olduğunu kavradığın için" S: 24

Bir nesnenin her şeyini bilirsen onun ismini de bulabilirsin ve o zaman o nesneyi değiştirebilirsin der Ustası. Aynı bir maddenin bilgisine ne kadar sahip isek ona göre onu nasıl maximum seviyede kullanabileceğimizi bilmemiz gibi ya da hangi elementlerden oluştuğunu kaç proton ve nötronu olduğunu bilirsek bunların yerlerini değiştirerek o maddeyi istediğimiz amaç doğrultusunda değiştirebileceğimiz gibi... Velhasıl kitapta bahsedilen büyü eskiden anlaşılageldiği gibi aslında bilgidir, ama kurgu dolayısi ile bilim, kitapta Fantastik bir dille anlatılmıştir. 

Bazı alıntılar; 

"Duyabilmek için susmak gerekir." 

"Çocuk güce sahip olup da onu kullanmayacak kadar akıllı olmanın ne işe yaradığını merak etti."

"Bir şey söylemeden veya bir şey yapmadan önce, ödemen gereken bedeli bilmen gerekir!"

"Yani, o şeyi bozmadan, gerçek bir kıymalı börek var edemezsiniz o halde; neydi onun adı..." "Denge,"

"Ne kadar öğrenirse, o kadar az korkacaktı. Sonunda, bir Büyücü olarak gücünün doruğuna erdiğinde, dünyadaki hiçbir şeyden, hem de hiçbir şeyden korkmayacaktı." S: 80

Varlığın bilgisine (ismine) eren adam Denge'yi bozmamak adına sahip olduğu gücü kullanmayacak kadar akıllıdır...

Ve kitap daha çok "Çok'tan Tek'e ulaşan Panteist bir anlayış ile biter.

"Sır diye bir şey yok. Varolan bütün güçler, kaynağında ve sonunda tektir, bence. Yıllar ve uzaklıklar, yıldızlar ve mumlar, su ve rüzgâr ve büyücülük, insanoğlunun elindeki yetenek ve ağacın kökündeki bilgelik: Hepsi bir bütün olarak yükselir. Benim adım, seninki ve güneşin gerçek adı veya bir su kaynağının veya doğmamış bir çocuğunki; bunların hepsi yıldızlar tarafından, yavaş yavaş söylenen, muazzam bir sözcüğün heceleridir. Bundan başka güç yoktur. Başka bir isim de yoktur."

Not: Kitapta kullanilan isimler hakkında ayrı bir çalışma yapılsa neler çıkar bilemem ama ben sümer tanriçasi Enki'lin Babilde söylendiği versyonuyla, yani "Ea" ile kitapta bir yaratılış şarkısında karşılaştım...



Kitap : Atuan Mezarları
Yazar: Ursula K. Le Guin

Daha önce Yerdeniz Büyücüsü isimli kitabını paylaşırken hakkında genel bilgi vermiş olduğum yazar, aynı hikayenin devamı olan Atuan Mezarlarında da bir genç kızın kendine belirlenen ve değişmez addedilen kaderini sorgulayıp, içinde bulunduğu kurgudan çıkıp gerçek hayata adım atma cesaretini konu alması hasebiyle baskın bir şekilde feminist bir  öykü diyebiliriz. Mezarların zorunlu Rahibesi olan kız, Ilk kitaptaki Çevik Atmaca lakablı Ged ile karşılaşıp Atuan Mezarlarını yıkarlar. 

Mezarların yıkılışı, anaforik olarak Kötülüğün artık kendisine iltifat edilmediği bir yerde kendi içine çökerek yok olması suretiyle okuyucuya sembolik bir açıdan sunulmuş. 

Kız, artık özgürdür ama özgürlük, rahatlama değil, sorumluluk getirir. Özgürlük, iradi bir seçimle gelir ve kişiye kendi hayatını kendi ellerine vermesinden dolayı itaat edilerek sorumluluk üstlenmeden oluşmuş eski hayata nazaran çok daha zordur. 

"Öğrenmeye başladığı şey aslında özgürlüğün yüküydü. Özgürlük ağır bir yüktür, ruhun yüklenmesi gereken büyük ve garip bir sorumluluk. Kolay değildir. Verilen bir armağan değil, yapılan bir seçimdir; bu seçim de zor bir seçim olabilir."



Kitap adı: En Uzak Sahil
Yazar: Ursula K. Le Guin

Fantastik Tür'ün klasik örneklerinden olan Yerdeniz Serisinin 3. Kitabı "En Uzak Sahil", Ölüm temasını çocuğun büyüdükçe kendisinin de öleceğini farketmesi üzerinden büyüme mefhumu ile bağdaştırıyor.



Kitap adı: TEHANU 
Yazar: Ursula K. Le Guin

"Yerdeniz Üçlemesi'nin son kitabı En Uzak Sahil, düşlemeyi bırakmadığım bir düş gibiydi. Ve düşlemekten uzun süre vazgeçmedim. Tehanu böyle ortaya çıktı: Ged'in kendi hayatının nasıl sona ermesi gerektiği konusunda yanıldığını ve bana Yerdeniz'in gerçekten son kitabında kılavuzluk edecek kişinin Te-nar olduğunu keşfetmek çok hoş bir sürpriz oldu. Üçleme'ye eklediğim bu yeni sona 'Olsun da Geç Olsun' adını da koyabilirdim."

 - Le Guin


Kitap adı: Yerdeniz Öyküleri
Yazar: Ursula K. Le Guin

Ursula Le Guinin kılavuzluğunda,Yerdeniz Takımadalarında yeni bir geziye çıkıyoruz. Yerdeniz dizisinin son kitabı olan Tehanu'dan on iki yıl sonra yayımlanan bu beş Öykü, takımadaların dön Üryanında dolaştırıyor bizi; Roke'iaki Büyücülük Okulu'nun kurulmasından başlayıp, Geddin gidişinden sonra Okulda gerçekleşen değişimlere kadar geniş bir zaman yelpazesinde, Yerdeniz in erkekleri, kadınları ve ejderhalarına dair, isimlere ve büyülere dair yepyeni masallar okuyoruz bu kitapta,..



Kitap adı: Öteki Rüzgar
Yazar:Ursula K. Le Guin

Ursula K. Le Guin'in Yerdeniz serisinin son kitabını da sonunda bitirebildim. Iyi bir fantastik ttü'ü okuyucusu olmadığım için 6 kitaplık serinin ilk ciltlerini heyecanla okusam da sonlarına doğru okumakta oldukça zorlanmaya başladım. Eger bir fantastik fanı değilseniz bu seriyi ardarda okumanızı tavsiye etmem. Ilk 3 ve son 3 kitap arası biraz ara vermek daha iyi olabilir. 

"Yerdeniz'in son kitabı Tabanu'nun yazılışından on yıl sonra tanıdık topraklara dönüyor Ursula LeGuin, kaldığı yerden devam ediyor hikayesine ama bir yandan ta başından başlıyor. Öteki Rüzgar'da yepyeni karakterlerle tanışırkenbildiğimiz karakterlerin de bilmediğimiz yönlerini öğreniyoruz. LeGuin'in aşinayı yabancı, olanağı olağanüstü kılan yazarlık gücü sayesinde büyü üzerine sonsuzluk üzerine, sonra daha basit şeyler, mesela yaşam ve ölüm üzerine uzun bir yolculuğa çıkıyoruz."



Herkese iyi okumalar

3 yorum:

  1. İlk "Mülksüzler" ile tanıdım, sonrada ekledim listeme ama hala alıp da okuyamadım 😔 sıra gelmiyor bir türlü. Şimdi paylaşımınızı okuyunca, yine heveslendim. :)
    Selamlar, sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. yazarı da bu seriyi de severim. dizisi de yapılcak :) bir filmini izledim :)

    YanıtlaSil
  3. yazarı da bu seriyi de severim. dizisi de yapılcak

    YanıtlaSil

Yorumlariniz icin