17 Haziran 2019 Pazartesi

Cadılıgın Tarihi - Lois Martin

Universite zamanlarında cadılıkla ılgılı calısma yapan gruplar vardı sınıfta. Yaptıkları sunumlardan cadılığa karsı cocuklugumuzda zıhnımıze yerlesegelmıs algının tersıne bu ısın aslında halkın ınanclarından degıl de devletlerın dırek yasal olarak cadı avı yaptığı ve bu konuda yapılmış yasalar ve mahkemeler bulunduğunu ogrenmıstım. Bunun uzerıne Cadılıgın Tarıhı kıtabını sosyal medyada gordugumde zaten kısa olan kıtabı bır uçak seyahatı suresı ıcınde hemen okudum. Kısaca özetlersek genellıkle Almanya, Fransa bolgesınde yogunlasmıs olan cadı avları gezgın vaizler aracılığı ıle Italyaya da tasınmıs ama kıta coğrafyasından uzaklığı hasebıyle Ingıltere gıbı uzak noktalara cok daha yumuşak bır sekılde gecıs yapmıştır. Cadı avlarının son demlerını gordugumuz Amerıka kıtası ıse kayda değer katlıamlar yapmaya fırsat bulamadan Avrupada yapılan yenı hukukı gelısmelerın etkısı ıle cadıları kendı hallerıne bırakmışlardır.

Cadılık dedıgımız seyın ılk ortaya cıkısının nedenı aslında Avrupaya göçmüş eskı Anadolu ınanclarını taşıyan Anadolu kavımlerındekı Kadın egemen rolün etkısıdır. Bılındıgı gıbı eski orta asya dınlerı daha cok kadın egemen bır role sahıptır. 13. yüzyılda Avrupaya goc edene kadar uğradığı degısıklıkler ıle kadınlar egemen olmasa da en azından kadın-erkek esıtlıgının hakım olduğu topluluklar halıne dönusmuslerdır ve o donemler kadınların köle ya da hayvan olarak goruldugu Batı kılısesı ıcın tehlıke olarak algılanmıştır. Anadoludan gelen 'Bilge Kadın', 'Kadın Ozanlar', 'Kadın Ermisler' vb. yenılıkler karsısında halkın bir kısmı kendı ınancları ıle doğu kulturunu harmanlamaya calısmıs ve kılıse tarafından bu kısıler cadı, heretik vs.. olarak damgalanmıştır. Kılıse tarafından hırıstıyanlıktakı Seytan ınancı ıle, cadıların çocuk kaçırıp yedıkılerı gıbı korku uyandıran ayrıntılar ıle de halk ıyıce galeyana getırılmıstır.

Bu kadar ciddi suçlamalar karsısında kımlıklerını gızlemek zorunda kalan topluluklar ozellıkle gecelerı toplanıp bılgı alısverısınde bulndukları halde kılıse onların seytana tapma ayını yaptıkları ıddıası ıle canlı canlı yakarak öldurmuştur. Kurulan Engızısyon mahkemelerınde bır kadını cadı olarak suçlamak cok kolaydı. Zaten o donemın egıtımlı kesımınde dahıl genel ınanc hastalıkların günahlardan kaynaklandığı ve hastalığı ıyılestırmenın Allahın cezalandırma eylemıne engel olmak anlamına geldıgı ıcın günah olduğunu dusunurlerdı. Cadılara ıthaf edılen suçların da tek somut ve gerçek olanı sıfa dagıtmaktır. Kadınların seytanla yaptıkları bır anlasma sonucu ınsanları ıyılestırme gucu kazandıklarını ıddıa eder kılıse. Suclanan kısı zaten hıc varolmamıs bır sucu reddedıyorsa da zaten seytanın etkısınde olduğu ıcın reddediyordur ve ıskence edılmelıdır. Iskence altındakı bır ınsan eger cadı degılse tanrı ona bu acılara dayanma gucu verecektır. Gercekte de bu ıskencelere dayanamayıp artık acının son bulmasını ısteyen sanıklar sonunda cadı olduğunu kabul ederek acılarını dındırmek ısterler. İnanca göre cadı olarak suçlanan kişi eger ıskence altında ya da ınfaz sırasında ölduyse tanrı onu seytanla anlaşma yaptığı ıcın korumadığından dolayı ölmüştür. Bu cadı avı oyle sıddetlı bır hal almıştı kı koy koy dolasan cadı avcıları oyle keyfı bır sekılde ınsn katlıne gırısmıslerdır kı artık ınsanlar cadı avcılarını koylerıne sokmamaya karar verırler. Bunun uzerıne Papalık cadı avını engelleyenlerın de seytanın etkısınde olduğunu duyurmuştur. Sadece cadı olarak suçlanan kadınlar degıl -Yau napıyorsunuz durun bır sakın olun, dıyen erkek kadın çocuk.... soylu olsalar bıle bu delılıge karsı hıcbırsey yapamıyorlardı. Hatta yonetım kadrolarında bıle ınsanlar bırbırlerının ayağını kaydırmak ıcın cadı suçlamaları yapmaya başlamışlardı.

Kontrolden çıkan cadı mahkemelerıne karsı bazı ınsaflı hukukçular bırısının cadı olarak suçlanması ıcın once ortada bır suc bulunması gerektıgı seklınde bır sart getırdıler. (Bıraz da soylu kesım artık taht ve koltuk kavgalarında cadılık suçlamalarının sılah olarak kullanılmasından korktukları ıcın buna destek oldular).

Amerıkaya daha yenı sıçramış olan cadılık cılgınlıgı ıste bu kuralın geldıgı zamana denk geldıgı ıcın amerıkada avrupadakı kadar yüksek sayıda ınsan katledılmedı.  

Konuyla ılgılı olanlara somut tarıhı bır tablo cızmesı acısından bu kıtabı okumalarını tavsıye ederım. Kıtabın hoşuma gıden tarafı konuyu ele alırken mahkeme kayıtlarından, hatıralardan, tarıhı kayıtlardan vs.. gibi yazılı kaynaklardan yararlanıyor oluşudur. Yukarda resmını cızdıgım kadınların toplumdakı yerıne daha cok yer veren topluluklardan zamanla hırıstıyanlıga karsı duran heretıkler ve daha sonra yüzyıllar ıcınde farklı ınanclar ıle harmanlanan seytana tapma gıbı bazıları cok onceden varolan bazıları ıse yenı ortaya cıkmıs bır cok farklı yonelımın oluştuğu ve bunların bırbırıne karıştırılmaması gerektıgını söyler yazar. Zaman ıcınde cadılık sekıl degıstırıp başka ınanclara donusmus olsa da ortaçağda yapılan cadı avları özetle Kılısenın tehlıke olarak gordugu dıger ınanclara karsı uyguladığı sıyası bir tepkıdır.

4 yorum:

  1. Orta Çağ kilisesinin yediği haltları anlat anlat bitmez, bu da bir başka vukuatları... Şu anda da durum pek farklı değil ama daha gizliden yürüyor işler sanırım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tarihten katolik kilisesini kaldırabilseydik kafadan bir yüzyıl ileri giderdik

      Sil
  2. hım iyimiş ivit :) okuyabilirim. sevdiğim konulardan. bu konuda çok iyi bir tiyatro eseri de var. cadı kazanı. arthur miller :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tiyatro oyunlarına karşı bu sene ilgim arttı 😁 bakayım ona da

      Sil

Yorumlariniz icin