22 Haziran 2018 Cuma

Madrid Buen Retiro Park ve Oy verme Macerası

Normalde oy verme hıkayemızı yazmam cunku pek maceralı geçmez. Ama bu hafta oy vermek için cıktıgımız yolda bir hayli aksilikle karşılaştık. Bulundugumuz yere en yakın oy sandığı Madrid'de idi. Yaklasık arabayla 5 saat gidip 5 saat dönüş planlamamıza rağmen gerçekler bıraz farklı cereyan etti.

Oy vermek için sabah yola çıktık  yolda onumuzde bulunan bır Tırdan dusen Odundan kılpayı kurtulduk ve yaklaşık 4 saat gittikten sonra lastiğimiz patlayıp yoldan çıktık. Ciddi bir kazadan ucuz kurtulduk. Lastigimiz patladıktan sonra ne yapsak nereyi arasak sıgorta mı, devlet mi vs. derken arkadan Otobahn yol bakım gorevlısı geldı. Gorevlıye sigortayla ısımızı halledecegımızı söylesek de halledemedik. Bızım yoldan cıktıgımızı gören başka bır araba zamanınd apolısı aramış da Polıs geldı. Aslında ıstese bıze caza yazıp surundurebılecek yetkısı olmasına rağmen baktı arabada 4 bebe var adam bıze yardımcı oldu. Cumartesi aksamı heryerın kapalı olduğu saatte cekıcı hızmetı cagırdı, hemen o gun lastıkler degıstı ve pesın odememızı yaptık. Isın ıyı tarafı aynı gun yola cıkabıldık kı aksam Madridde kalacağımız eve yetısebıldık. Yolda çocuklar bıraz huysuzlansa da ıyı ıdare ettıler elh.

11 Haziran 2018 Pazartesi

Bosna: Travnik

Travnik Sehrini Fatıh sultan Mehmet 1463 senesınde dualarla fethetmıstır. Bosnanın merkezıne yakın Lasva nehrının gectıgı güzel bır sehir. Daha once de yazdığım gıbı Bosna oyle güzel bır sehır kı cennet gıbı... Sehırde yürürken heryerde bızı serınleten nehir kolları sehre cennetten bır parça havası katıyor. Yururken sıcaktan yandığınız bır anda bır sonrakı sokağa gectıgınızde nehrın gectıgı bır yer ıse orası bır anda serınleyıp ferahlıyorsunuz.  Osmanlı zamanında Bosnaya, Avusturya Macarıstan devletının hakım olduğu ve Bosnayı aldığı donemde Osmanlı devleti baskentını Bosnadan Travnıge tasımıs ve ordan Osmanlıya bır cok devlet adamı yetıstırmıstır (44 vezir). Travnik'e Vezırler sehrı de deniyor bu nedenle. Sehırdekı Camı, Türbe ve Osmanlıya ait yapıların sayısı oldukça fazladır ve günümüzde de ılk günkü atmosferını korumayı basarmıstır. Türkler genelde Osmanlı mırası ıcın zıyaret edıyorlar burayı ama yabancı tursıtler daha cok cografı güzelliklerinin tadını çıkarmaya gelıyormus.

Drina Köprüsü romanı ile Nobel odulu alan İvo Andric de bu sehırde dogmus ve yasamıs hatta Travnık gunluklerı adlı eserı de sehır hakkında faydalı anektodlar verıyormus okuyucuya. Kısmet olur da kitabı bulabilirsem okuma listeme ekledim.

10 Haziran 2018 Pazar

Yunus’un yıl sonu kutlaması (marina Park kapalı oyun alanı)

Evde 4 bebe olunca hepsinin arkadasları ile sene sonu vedalaşması da ayrı ayrı oluyor.

Yunus ile başlayalım. Yunus ve arkadaşları kreşten 1. Sınıfa geçiyorlar. Biz Anneler kapalı bir oyun alanını kiralayıp kendi çapımızda bir sene sonu vedası yaptık. Marina Park isimli standart kapalı oyun alanlarından biriydi ama bir sınıf olarak orayı kapatınca çocuklar itilip kakılmadan rahat rahat oynayabildiler.

Meryem ve Yahya pesinde koşmaktan en çok ben yoruldum sanırım. Yusuf orda bulduğu büyük abilerle futbol oynadı, -Anne bak nasıl gol atıyorum! Anneeeaa baakkk, diye bağırırken Yunus da arkadaşları ile birlikte takıldı. Hele Alvaro.... Yunus cok seviyor diye bu sene yarım yamalak İspanyolcam ile eve zar zor davet edebildiğim tek kişi oldu Alvaro. 
Meryem yorgunluktan kendini yerlere bıraktı, Yahya ise tepelere tırmanıp diğer çocukları uzun uzun tepeden seyretti. Kus bakısı oyun başka oluyor demek.

Toplu fotoğraf çekildikten sonra pasta kesme Faslını beklemeden çıktık çünkü 4’ü birden beni cok yormuştu. Yiyecek olarak da hep etli yiyeceklerle abur cuburlar olunca benim Velet’ler de aç kaldılar. Ben de el mahkum 4 saat sonra eve dondum.

6 Haziran 2018 Çarşamba

Bosna: Yesil Park (Vrelo bosne)

İgman dağları etegınde Bosna nehrinin kaynağı olan bölgede bu güzel parkı zamanında özel dinlenme yeri olarak Tito yaptırmış. Cuzi bir ücret ödeyerek gırdıgınız Park'ın guzellıgı ıle tum yorgunluğunuz gıdıyor. Hele bız... Oncekı gun 4 saatlık uçak yolculuğu sonrası gece arkadaşta kalıp sabah erkenden tekrar havaalanına gıdıp bosnaya uçtuk. Daha valizleri kalacağımız yere bırakmadan direk Tüneli gezdik. O kadar yorgunduk kı Yesıl Park bıze de çocuklara da cok ıyı geldı. Bayagı uzun vakıt gecırdık bu Parkta. Cocuklar Kazları seyredip orda buldukları çocuk parkında uzun uzun oynadılar. Hanı yesıllık ve doga guzellıkler ıcınde dınlenelım dedıysek de çocuklar soz konusu olunca dinlenmek lugatlarında yoktur. Hababam tepındıler çocuk Parkında.

Allah bu memleketı oyle güzel yaratmış kı sankı cennetten bır parça... Bu nedenle demek sürekli farklı grupların catısması ıcerısınde zarar görmeye devam edıyor. Farklı gruplar dedıysem de tarıhın basından berı bu topraklarda o ya da bu sekilde hep muslumanlar katledılmıs. Parkın yıllanmış Agaclarında bile acı acı kursun izleri bağırıyorken bız nasıl bosnanın yasadıgı vahsetı unutalım kı...