19 Nisan 2018 Perşembe

Fes: Fas'a adını veren Labirent Sehir

Fastaki 4. günümüzde programımızda ülkenin eski baskentlerinden olan ve ülkeye bizim dilimizde adını vermiş olan Fes sehri vardı. Aynı zamanda Endülüste Frankların hakimiyetinden sonra kaçan bazı Yahudiler de buraya yerlesmısler. Kazablanka'dan Sehre arabayla giderken oldukça temız, rahat ama pahalı bir Otobandan gecıyorsunuz.


Fes'e yaklaşık 4 saat sonra varmıştık. Aslında yolculuğa cıkmadan once mutlaka eski Roma sehirlerinden olan Volubilis sehrine gitmeyi cok istemistim. Ama çocuklarla birlikte olduğumuz ıcın bazı görülecek yerlerı listeden çıkarmak zorunda kaldık. Fes dıger Fas sehırlerıne gore daha cok yesıllıkti. Keza caddelerin ağaçlandırılıp park bahcelerın varlığı sehri cöl havasından kurtarıyor.



Sehre girdiğinizde beyaz beyaz evler sızı karşılıyor. Çocukları da Fes için Beyaz sehir, Safsavan ıcın ıse Sirinlerin Mavi sehri diyerek geziye motive etmiştik ;) Fez sehrinin surlarla çevrili tarihi kısmı olan Medina bolgesı ıcındekı yapılarla bırlıkte Unesco dünya mırası lıstesıne eklenmıstır.

Bab Bou Jeloud (Mavi gökyüzü Kapısı)

Fes'ın eskı sehrı Medınaya girerken büyük bir kapıdan gecıyorsunuz. Kapının adı Bab Bou Jeloud (Mavi gökyüzü kapısı). Aslında gokyuzu kapısındna once de bu bölgede başka ama daha kucuk bır kapı bulunuyormuş. Eskıden bu tarz kapılar sehrın savunulmasında işlevselmiş. 20. yüzyılın baslarında tarihi sehre girişi sembolleştiren daha geniş bir Kapı yapılmasına karar verılmıs. 1913 de yapılan bu kapı arabalaların gırecegı son sınırdır. Bu kapıdan sonra artık tarihi Medina sehri baslar. Bu kapının onemı burdan gelır. Kapı tarihi Fez sehrini sombelıze eder. Üstündeki islemeler de estetik olarak kapıyı degerlı yapan bır dıger ayrıntıdır.


 
Assagıdakı de Fes'in eski sehri olan Medina bolgesıne gırıs yapılabılen diğer kapılarından biri.
 
 

Carsı

Gokyuzu kapısından gırıp carsıyı gezmeye başladık. Her zamanki gibi '-Fes'in Carsısı cok karışık, aman ha çocuklarla çıkamazsınız ordan' diye uyarıldık gezi öncesınde. Ama bu kadar yolu gelmısken Sehrin yasayan dokusunu en doğrudan sekilde hissedebileceğimiz bir alternatıf olması sebebiyle topladık bebeleri daldık Carsıya. Gercekten de Fesdeki Carsı Kazablanka ya da Marakestekinden cok daha buyuk ve karışıktı. Aynı bir Labirent gibi. O kücücük alana yaklaşık bin tane sokak sığdırmışlar. Insanlar dışında Motor, ve essekler de gecıyor. 


Marakesteki carsı gibi burda da yürürken egzoza boguluyorsunuz. Carsıyı gezerken telefonda Google Maps'den bulduk yolumuzu. Her adımda turist olduğunuzu anlayan satıcılardan kaçmaya çalışıyorsunuz yine cunku ıstemesenız de elınıze çantanıza bırseyler ılıstırerek almaya mecbur bırakıyorlar sızı. Sabah Kazablankadan yola gec cıktıgımız ıcın Fes'e oglen saatlerınde varabılmıstık ve hava kararmadan sehrı gezebilmek ıcın carsının ıcınde koşturup durduk. Bizimkilerden en cabuk yorulan Yunus bile hic sikayet etmeden hababam kosturdu ;) Planlı bir yolculuk degıldı bızımkı. Kostururken sağda solda gordugumuz Medrese ve Camiileri gezdık. Su Camiye, bu Medreseye gidelim diyerek ozellıkle adres aramadık. Önümüze ne çıkarsa, kısmetimizde ne varsa oraları görebildik.


Carsıda gezerken bız fotoğraf cektıgımız ıcın çocuklar da kendı ılgı alanları dahılınde gorduklerını cektıler. Tarıhten zıyade okul cantaları çocukların ılgısını daha cok cektı ;)


Carsı ıcınde soyle yukarı doğru baktığımda bıze bakan ve bacaklarını pencere parmaklıklarından sarkıtmış ıkı çocuk gorduk. Bizimkiler onlara onlar bıze selam verip gectık.


 
Bir de Carsıda dükkânların, insanların, ve tezgahların arka planda bıraktığı bir tarih vardı... Gezerken satılan ürünlerden cok duvarlara, yapılara ve kapılara baktım galıba... Onlardan bır kac resım de koyarak Carsı faslını kapatalım.
 


Ebu İnaniye Medresesi:

İlk olarak Ebu İnaniye Medresesi çıktı yolumuza. Önce namaz kılmaya niyet ederek içeri girmeye kalktık. Normalde gırmeden once bılet alınıyormuş ama bizde 4 çocuk olduğu için gırıs kapanmasın dıye once ıcerı gırdık daha sonra bılet aldık. Namaz kılma nıyetıyle gırdıgımız yerde namaz kılınmadığını ogrendıgımızde tabı hayalkırıklıgı yasadık. Dıger taraftan da para vererek camıye namaz kılmaya da gırılmez aslında. Tarıhı ve yeni bır cok Medrese, Cami gıbı yapılar maalesef para kazanma derdiyle ıbadete ya kapalı ya da yarı kapalı hal almış. Medresenın guzellıgını seyrederken 'namaz kılamaya başka cami buluruz sımdı buranın atmosferının tadını çıkaralım' dedik.

 
O kadar kalabalık ve gurultulu bır sokağa dırek kapısı olan bır avlunun bu kadar sessız, sakın ve huzur dolu olması cok sasırtıcıydı. Bir kac tane turist grubu gırıp çıkarken arada Medrese avlusunda yalnız kaldığımız zamanlarda o huzurlu Atmosfer unutulmazdı. Cocuklar ortadaki abdest almak ıcın kullanılan cesmenın cevresınde koşturdular.






Berber emiri Ebu İnan Farıs tarafından 1356 da yaptırılmış bu medrese. Bu yapının Memlukluler zamanında Kahırede yapılmış Sultan Hasan Medresesını ornek alarak yapıldığı soylenır. Ayrıca dıs cephede ve sık islemelerdeki incelik ile de Endülüsteki Elhamra ve Cordoba Camine benzerliği acıktır. Unlu Düşünür, Tarıhcı ve Devlet adamı olan İbn Haldun Ebu İnan Faris adına calısırken bu Medresede yasamıs. Ama daha sonra tabi aynı kışı tarafından hapse atılmış vs... İbn Haldunun hayatı uzun hıkaye, bilahere okumak lazım... İbn Haldun dışında bu Medresedekı kucuk odalarda ogrencıler kalırdı.

Ebu İnaniye Camisinden çıkıp carsıyı gezmeye devam ederken namaz vakti için cami aramaya devam ettik. Buldugumuz ilk camiye girip namaz kıldık ve dınlenme nıyetıyle çıplak ayak etrafta koşturan çocukları kovaladık ;)

Tabakhane

Namazı da kılıp tekrar daldık Carsıya. Fes'in Tabakhaneleri ünlüymüş. Yol ustunde yakaladığımız bır deri Tabakhanesıne uğradık biz de. Carsıda, Özellikle deri Tabakhaneleri ile ünlü olan sehirde bize de bir Tabakhanede deri üretimini görmek nasip oldu elh.  Carsıda ara ara avlularda Tabakhaneler gorebılirsiniz. Biz de daldık bir tanesine. Sıcagı sıcağına kesılmıs hayvanların derılerı tuzlanıp gunese kurutmaya asılmıstı.

 
Etrafta kesılmıs hayvanların parçalarını da gorebılıyorduk. Esım bir tane namazlık alalım dese de ben oralı olmadım keza bu surecı görünce sentetık dururken gerçek derı seccadede namaz kılmak bana soğuk duygu uyandırdı. Gercı artık olmuş hayvanın dersinden faydalanmakta etik olarak bir sorun olmasa da biz kadınlar iste hep duygusal bakıyoruz meseleye. İnek deridi Halıya basarken 'bu sey eskıden yasayan bır hayvandı' diye dusunup garip hissederim heralde. Velhasıl ordan deri aldırtmadım esime. Ama derinin nasıl elde edılıp sekıl verıldıgını çocukların gormesı ıyı oldu. Özellikle derilerin boyandığı o buyuk tabakhanelere kadar yürümedik bız.Kucuk olanı ıle yetındık.


2. Moulay İdris Zaviyesi

Camiler dışında Fas'da Türbeler de halk arasında buyuk oneme sahıpmıs. Ara ara gordugumuz bazı süslü kapılar farklı farklı kişilerin türbelerine çıkıyormuş. Bu türbeler arasında en cok rağbet gorup bagıs toplayan yer ise 2. Moulay İdris Zaviyesi. 800'lerin basında hükümdar olmuş olan 2. İdris'in Türbesidir. Söylenceye göre üstünden 400 yıl gecmesıne rağmen ceset bozulmadığı ıcın halk tarafından dilekler dilenip adaklar adanan bır yer haline gelmıs.


Gercekten de içeri girdiğimizde cami zannederek namaz kılacak yer ararken cok zorlandık cunku ayakkabısıyla gıren bıle var. Icerısı kadın erkek karışık bır dınlenme yerıne donusmus. Nerde namaza durmak ıstesem etrafı kesen bos bos duran adamlar ve kadınlar vardı. O atmosferi guzellestıren en güzel sey çocukların ortalıkta koşuşturması ıdı. Bızımkıler de Carsıda koşturmaları yetmemıs gıbı burda da hababam koşturmaya devam ettıler. Halıyle Türbe bıraz kırlıydı ama bızım ısımızı gordu.


Mezarın olduğu yerın ortusunu kaldırıp dua eden ınsanlar vardı.





Qarawiyin camisi

Kostur kostur dar ve kalabalık carsı sokaklarında cıkısı ararken büyük bir camiye daha denk geldik. Cocukların tuvalet ıhtıyacı, Namaz, ziyaret derken bu camiye de girdik. Tarihi ve politik olarak önem arz eden bu cami aynı zamanda Medrese olarak da kullanılmış. Yani bir Universite...Hatta dünyanın ilk Universitesiymis. 9. yüzyılda (857) Kayravandan Fez'e göc eden bir Tüccarın kızının yaptırdığı bır Okul. Zamanla politik olarak onemı arttıkça genısletılmıs bu yapı.



Yesil catısı ile dikkat ceken camideki aslanlı Hof akıllara yine el Hamra sarayındaki aslanlı cesmeyi getirir. Ayrıca ic mimarisindeki sutunlar ile Cordoba Camiini akla getirir



Universite bünyesi içinde en eski el yazması İslami eserler de bulunur. Dogu islam dünyası ile batı dünyasını harmanlayan bu Universite daha sonraları Endülüse aktarılan ilmin bir geçiş noktası gibi olmuş. O zamanlar Fez sehrinde zaten seçkin ve ilim sahibi insanlar ikamet edermiş. Musa ibn Meymun mesela bu Universiteden mezun olmuş. Camiyi bütün olarak görmek sadece yukardan bakınca mumkun oluyor keza etrafı bır cok dar sokaklar bırlıkte dükkânlarla ve ınsanlarla dolu.

Yeni sehir

Karaviyin camisinde Namazımızı da kıldıktan sonra carsıya dalıp arabamızı parkettıgımız yeri yani cıkıs yolunu bulmak ıcın yine koşturmaya başladık. Google maps ile Labirent sokaklar ıcınden koşarak yolumuzu bulduk. Cocuklar yorgundu ve onları koşturmak ıcın -kazanan babanın sırtına çıkacak, dedık. Keza hepsı de kazanmış oldu. Küçüklere bıraz anaları yardım etmıs de olabılır tabi ;)






Arabamızı bulduğumuzda başka arabaların ustune çıkan çocukları seyrettık bıraz. Hareket halındekı arabalara tırmanıp oyun yapan çocuklar bızı korkutsa da orda bunun cok normal bırsey olduğunu gorduk. hareket halındekı arabanın soforu kızsa da çocuklar oyunlarına devam ediyordu. Biz de bindik aramabamıza yola çıkmadan once yemek yemek ıcın yenı sehre bır lısversı merkezıne yemek yemeğe gıttık. Neden AVM ye gıttık? çünkü küçüklerin bebek bezleri bitmişti ve bebek bezı almamız gerekıyordu. Çocuklarla yola çıkınca bu tarz ıhtıyaclar ıcın de ayrıca zaman ayırmak gerekiyor iste. Bez alıp bulduğum bır ucra kosede bebelerın altını degıstırdım. Yemek yedıgımız yerde Lavabo olmaması da ayrıca bızı sasırttı. Gunun pıslıgı ellerine yapışmış olan çocukların ellerını yanımızdaki pet sıselerdekı sularla yıkadık.

Yemekten sonra yola aksam olmuş ve hava kararmışken Fes'den Sefsavana doğru yola çıktık.


Gelirken Kazablanka-Fez arasındaki Otobahnın rahatlığı ve ıcınde farklı tasarımlarla ve gece ışıklandırmaları ıle yolu renklendıren yapılar olması bıze Safsavana giderken de -yol ne kadar zor olabılır kı? dedirtmişti ama Fez-Safsavan arasındaki yol cok kotuydu. O da bir sonraki yazının konusu olsun.   

 

1 yorum:

  1. Atmosferi farklı karelermiş. Otoban da enterasan cidden =)

    YanıtlaSil

Yorumlariniz icin