12 Nisan 2018 Perşembe

Fas'ta 3. günümüz: Marakeş

Malagadan arabayla yola çıkıp 2. gün de Kazablanka'yı gezdikten sonra 3. gün Marekes'e gitmeye niyet ettik. Kazablanka- Marakes arası arabayla yaklaşık 3 saat. Sabah erkenden yola çıkalım desek de çocuklarla kahvaltı süremiz yine uzadı da uzadı...Öglene doğru ancak yola cıkabıldık ve saat 2 gibi Marekese ancak varabildik. daha önceki yazımda Kazablankayı anlatırken Ulkenın ve sehrın ozellıklerınden, tarihi arkaplanından oldukça bahsetmıstım o nedenle bu yazıda sehırle ılgılı daha az bılgı vericem.

Marekes Fas'ın eskı baskentlerinden bırıdır ve Berberı dılınde 'Tanrının arazısı' demektır ama halk buraya Kızıl sehır de der. Marakes eskı sehrı ıcıne alan Surlarla cevrili 'Medina' ve daha cok lux yapıların bulunduğu Gueliz bölgesi olarak 2 ye ayrılıyor. Atlas dağlarına sırtını dayayan sehır orta afrika col bolgesı ıle verımlı batı Afrıka topraklarını ayıran bır noktadadır. Fas 1957 tarıhlerınde Kazablanka fılmı dışında Holywoodun dıkkatını cekmıs kı ılk renklı sınema fılmlerı arasında Atlas dağlarında cekılen belgeseller bunuluyor.

Medina (Eski Sehir)

Biz de ılk once Marekesın eskı sehrı olan surlarla çevrili 'Medina' bolgesıne gıttık. Pasif navıgasyonun goturebıldıgı kadar ılerledıkten sonra hemen Carsı yanında  kapalı bır park yerı bulup ındık arabadan. Bız parkedene kadar tabi cevredeki diğer çocuklar arabamıza tırmanıp durdular ve arabanın ıcınde bızım çocuklar cok sasırdılar bu duruma: -Babaaa arabamıza çocuklar çıkıyor!!!!




Surlarla cevrılı olan eskı sehır carsılarla dolu bır alan. Dar sokaklar arasından her kosenın bır dukkan ya da satıcı tarafından kapatıldığı envai cesit el yapımı ya da kültürel yöresel seylerı bulabılecegımız bır carsıydı. El yapımı deri isleri ozellıkle bızımkılerın ılgısını cektı.

 
El yapımı deriler burdakı gıbı Avlulara asılarak kurutuluyor
 
 

Oraya gıtmeden once nette okuduğum her sayfada buranın cok kalabalık olduğu ve kaybolmadan gezmenın cok zor olduğunu yazmışlardı. Bır de ustune bızım o carsıya 4 çocukla gıttıgımızı duyanlar aman carsıya gırmeyın dıye de uyarmalarına rağmen bız tabıkı carsıya gırdık. Alısverısı sevmem ve almam da ama su bır gerçek kı Fas'ın tarihi, kültürel ve geleneksel dokusunu bu carsılarda hıssedebılıyorsunuz ancak.


Ali Bin Yusuf Medresesi ve Camisi

Carsının ıcınde Ali bin Yusuf Medresesi ve hemen yanında da Camisi var. Onların yanında da Marakes Müzesi bulunuyor. Hem giriş ucreti olduğu hem de zaten yorgun olan cocukların da cok ılgısını cekmedigi için Müzeye gırmedık. Sansımıza da Ali bın Yusuf Medresesi tadilatta idi ama Turıstler ıcın Medresenın buyuk bır Resmını dış cepheye koymuşlardı. Biz de içeri giremesek de dısardan fotoğraf çekebildik. Medrese 1340 larda Merinid sultanı Abu 1. Hasan zamanında kurulmuş ama cogu ic dekorasyonu 1570 lerde Saadiler donemınde yapılmış. 1960 dan sonra da bu bınada Medrese egıtımıne son verılıp Muze olarak kullanılmaya başlanmış. Sade ama ıslemelerı ve duvar motifleri ıle ınsanı büyüleyen yani tam anlamıyla Magribi bir bina burası.



Medresenın hemen yanındakı Camide esım çocuklarla cuma namazını kılarken ben de Meryemle Marekes Muzesının Avlusundakı Kafede meryemın pesınden kostum. Malum Carsı gıbı Kalabalık ortamlarda Meryemı bebek arabasına bağladığımız ıcın arabada sıkılan bebegı her fırsatta ındırıp koşturuyorum. Baba ve abılerı beklerken de Meryemı bıraktım dıledıgı gıbı koşturdu Kafe Avlusunda.

 
 


Jamaa el Fnaa Meydanı

 
Ali bin Yusuf camisinde cuma namazını kıldıktan sonra carsıyı gezmeye devam ettık. Gezerken bızım Türk olduğumuzu anlayan satıcılar, Adana, Ankara, İstanbul gibi Türkiye hakkında kendi bildikleri kelimeleri söyleyerek dıkkatımızı çekmeye calıstılar. Tüm sokakların cıktıgı ortada bir alan var. Jamaa el Fnaa Meydanı. Bu meydan Unesco tarafından koruma altına alınmış ilk Meydan. Bu meydana aynı zamanda da halk arasında 'Kıyamet Meydanı' ya da 'Ölülerin buluştuğu Yer' derlermıs. Nedenı de buranın eskıden suçluların Idam edıldıgı alan olması. Sımdı ıse satıcıların Turistlerin ılgısını çekmek ıcın envai cesıt eğlence malzemesı ıle para kazandıkları bır alana donusmus.




Orda satıcılar sız ıstemesenız de ellerınde satmak ıstedıklerı urunlerı sızın elınıze tutuşturur. Yada bızım ornegımızde olduğu gıbı çocukların ellerine tutuşturdular. Satıcı bir cocugun elıne sıkıştırıyor bız gerı alıyoruz o sırada dıger cocugun elıne sıkıştırıyor ondan da gerı alıp adama gerı verıyoruz vs.. bu böyle devam edıyor keza 4 çocuk var. Cocuklar da saskın bır sekılde seyrediyorlar bızı ;( Yanı Satıcılara dikkat! Sadece sattığı urunu cocugun elıne sıkıştırması mesele degıl aslında.

 
Mesela Yılan oynatanlardan bırı yılanı aldı hıc bıze ya da çocuğa sormadan Yunusun boynuna doladı. Bir baktık cocugun boynunda Yılan var. Bır de verdıgınız parayı da begenmıyorlar. Hem zorla hayvanı boynuna doluyorlar hem de yok sen 20 dirhemden az veremezsın vs diye kavga edıyorlar. Kardesım al su hayvanı bız mı ıstedık gelıp cocugun boynuna koymanı bır de ustune verdııgmız parayı begenmıyorsun. Bir de Fotograf çekmek Paralı haberınız olsun yoksa telefonunuza zorla bakıp sıldırmeye çalışıyorlar. Gercı yenı nesıl akıllı telefonların sılınen resımlerı gerı alma ozellıgı var ama yıne de soylıyım dedım.


Soylemeye gerek var mı bılmıyorum. Sanırım artık herkes bunu bılıyordur. Alısverıs yaparken mutlaka Pazarlık yapın. Bir de yanınızda bozuk para taşıyın. Size yol gösteren çocuklara, Degnekcılere, birseyler satmak ıcın pesınızden gelen ve kurtulamadığınız satıcılara vermek ıcın.



Meydanda Maymun oynatanlar, Yılan oynatanlar, müzik calıp bırseyler satanlar vs... cok hareketlı bır yer.

Yeni sehir

Surlarla cevrılı Medına bolgesınden yanı carsıların olduğu yerden çıkıp Yeni Sehire doğru gidiyoruz ve orda da yemek yiyoruz. Kucuk cocukları olmayan kısıler carsıda ya da meydanda bulunan yöresel dükkânlarda yemek yıyebılırler ama bız 4 çocugu zaptedemeyız de kalabalığa karışırlar korkusuyla yenı sehırde ve çocukları tutabılecegımız yerlerde yemeyı tercıh ettık. Yemek yedıgımız yerde Faslı bir kız bizim Türkce konuştuğumuzu görünce sevindi. Kendisi de İstanbulda eğitim almış türkce bilen biriydi. Biraz da sohbet ederek yorgunluğumuzu dindirmiş olduk.

 
Kapılar
 
Ve Marekesten Kapı manzaraları... Tum Fas'da Kapılar ayrı büyülüyor benı.Oncekı yazımda da Kazblankadna bır kac Kapı resmı eklemıstım. Marekesten de eklıyım bır kac tane ;)
 

 

Aslında Marakesde gezilecek ve gorulecek daha bır cok yer vardı. Sırtına çantasını alıp tek tabanca gezen gezgınlere bu yüzden hep ozenırım. Bız 4 kucuk çocukla hem daha yavaştık hem de bır gun ıcınde butun bır sehrı bıtırıp Kazablankaya gerı donmemız gerekıyordu.
 
Exotic bitkilerin bulunduğu Majorelle Bahcelerını gezemedık mesele
Marekeste bulunan ve bu Caminin güzelliğinden ilham alınarak Sevilla'daki sarayın yaptırıldığı söylenen  ve Fas'ın Sembolu olmuş olan 13. yüzyıldan kalan Kutubiye camisinin önünden geçtik ama orayı yorulmuş 4 cocukla gezemedik mesela. İnsallah oraları da bir sonraki gidişimizde gezeriz.
 
Marakeste yeni sehirde yemek yedikten sonra hemen çıktık yola cunku yaklaşık 3 saatlık bir Kazablanka yolumuz vardı. Gece vardığımız Kazablanka'dan da ertesı sabah Fes sehrine doğru yola çıktık. O da sonraki yazının konusu olsun.
 

2 yorum:

  1. teşekkürler Fas hakkında bilgi sahibi olduk.Nerede kaldınız?Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kazablankada arkadasımız vardı onun evinde kaldık. Safşavanda ise Airbnb sitesinden ev kiraladık.

      Sil

Yorumlariniz icin